Aslında Daniel’in karşısında ki genç adamla ilgili izlenimi çok iyiydi. Genç yaşta ölmesine rağmen bir hokage olmayı başarmış ve köyün en güçlü ninjaları arasına kendini yazdırmıştı. Ünlü klanların ve güçlü soyların olduğu bu dünyada iyi bir klana ve kan hattına sahip olmamasına rağmen Minato Namikaze birçok güçlü kan mirasına sahip güçlü ninjaları yendi.
Kirli topraktan reenkarne olduktan sonra bile Dokuz Kuyruk Çakra Modunu kullanmıştı. Bir kan hattı ve sistem denen bir şeyi yok iken bunları başarmıştı yaşasaydı belki dünyanın en güçlü ninjalarını bile geçebilirdi!
Gülümseyen Daniel gerçektende karşısında ki adamı kendisinin küçük kardeşi
olarak kabul etmişti.
Bu fırsatı kullanmalıydı çünkü bir daha gelemeyebilirdi. Öğretmeni dikkatle dinleyen Minato Namikaze bakan Daniel “Minato!” Dedi.
“Bir şey mi var?!” Minato Namikaze her zaman iyi huylu bir insan olmuştu, Daniel hakkında iyi şeylerde hissediyordu ancak öğretmeni dinlerken rahatsız edilmekten hoşlanmıyordu.
“Zamanın olduğu zaman birlikte çalışalım!” Daniel Minato Namikaze’yi küçük bir erkek kardeş olarak almak istiyorsa ilk olarak iyi bir ilişki kurmalıydı. Daniel önce ki yaşamında bir anime bağımlısı olmasına rağmen arkadaşlarıyla iyi bir ilişki içerisindeydi.
“Birlikte pratik mi yapalım?” Daniel’in sözlerini duyan Minato Namikaze biraz tereddüt etti. O bir çocuk olabilirdi ancak IQ’su düşük değildi. Gelecekte ki Dördüncü Kuşak Hokage’nin henüz bilgeliğine sahip olmasa da Daniel’in ne demek istediği anlamıştı. Daniel’in bu daveti sade arkadaşlık anlamında dışarıdan görülebilirdi ancak anlamını kolayca anlamıştı. Daniel’in davetti Shimura Klanının bir daveti olarak görmüştü. Birçok güçlü ninja güçlü Klanlar tarafından davet ediliyor ve daha iyi kaynaklar sunuluyordu. Minato Namikaze bu çağırma durumunu kabul etmeyecekti, daha güçlü olmak istiyordu ancak bir Klana’da bağlı kalmak istemiyordu.
Daniel, Minato Namikaze’nin tereddüt ettiğini anlamış ancak ne düşündüğünü tahmin edemediğinden sadece gülümseyebilmişti, “Bu sadece arkadaşlık adına sunduğum bir şey, bu kadar fazla düşünmene gerek yok.” Sadece Minato Namikaze’nin onun küçük kardeşi olmasını istiyordu ancak Klanına katmak istmiyordu. Gelecekte Klan lideri olsa bile bunun ne zaman olacağını tahmin edemiyordu. Sonuçta orijinal hikayede Danzo uzun bir süre yaşıyordu.
Daniel’in bu sözlerini duyan Minato Namikaze çok mutlu olmuştu ve hemen kabul etti. Kendisi hala bir çaylaktı kendisine maddi olarak Daniel yardım etse harika olurdu ancak bu tür şeyleri isteyecek biri değildi.
“Hımf, Daniel Shimura yüksek bir statünün ve gururun olduğunu sanmıştı aslında gerçektende sıradan insanlarla arkadaşlık ediyorsun, hahaha!” Daniel’in arkasında oturan Sabi Uchiha dedi. Daniel Konoha ile ilgili en sinir bozucu bulduğu şey tek babası Danzo Shimura değildi. Konoha ile ilgili en sinir bozucu bulduğu şey Uchiha klanıydı babasına bile hoşgörüyle yaklaşırdı ancak Uchiha Klanına böyle yapmazdı çünkü nefret ediyordu!
Daniel’in sınıfı doğal olarak akademi’nin en seçkin sınıfıydı ve Uchiha klanı üyeleride orada bulunuyordu. Bu Sabi Uchiha olarak bilinen kişi de Uchiha Klanının bir bireyiydi. Gururlu Uchiha’nın bir bireyi olan Sabi’nin de yetenekli çok iyiydi.
“Demek sen çok harikasın?!” Kaşlarını çatan Daniel dedi. Aslında Sabi’nin laflara atlayacağını düşünmüş ancak takmamıştı zaten neden takmalıydı! Babası kimdi?! Danzo Shimura! Babası Uchiha Klanını yok edecek adamdı! Babası bu kadar harikayken neden Uchiha Klanında ki asalaklardan mı korkmalıydı!
“Haha! Tabii ki harikayım.” Sabi, Daniel’in sözlerini duyunca kendisine iltifat ettiğini düşünmüş ve başını olumlu anlamında yukarı aşağıya sallamıştı.
Yan tarafta oturan Mikoto Uchiha Sabi’nin laflarına artık dayanamamıştı. Uchiha Klanından olabilirdi ancak hiçbir zaman kibirli davranmamıştı.
Ondan dolayı Daniel bu kız hakkında iyi bir izlenim hissediyordu. Mikoto, Daniel’in ilk laf attan olmadığını biliyordu ondan kibarca, “Daniel Shimura, Sabi adına özür dilerim, aslında böyle bir şey demek istememişti.” Dedi.
“Mikoto, sen!” Mikoto'nun büyükbabasının Klanın bir yaşlısı olduğunu ve statüsünün çok yüksek olduğunu bilen Sabi Uchşha, Mikoto'ya inanamayarak baktı. Mikoto bir kız olsa da, statüsü Sabi'den daha yüksekti. Sadece lafa atlasa iyiydi, lafa atlamış ve üstüne Daniel’den resmi bir tonda özür dilemişti. Bu kızın gururu yok muydu?
"Mikoto, bu konunun seninle bir ilgisi yok. Bu, bu kişinin haysiyetiyle ile ilgili. Benim onun hakkında bir sorunum yok ne hali varsa görsün beni ilgilendirmez tabii ki sonu bana dokunmadığı sürece." Daniel başını Mikoto Uchiha'ya doğru sallarken ve dedi. Uchiha klanını provoke etmek kolay değildi, ancak bu sıradan insanlar için öyleydi, Daniel Shimura'nın ondan korkmasına gerek yoktu babası Danzo Shimura’ydı!
“Hı?!” Mikoto, Daniel'in böyle şeyler söylemesini beklemiyordu. Daniel hakkında oldukça iyi hissediyordu, biraz yakışıklı ve çok hoşgörülü bir insandı. Sosyalleşmeye layık bir insan. Tabii ki bir arkadaş olarak. Aslında özür dilese de Daniel’in Sabi’yi bırakmasını beklememişti.
“Daniel Shimura, benimle dövüşmeye cesaretin var mı?!” Sabi Uchiha, Mikoto’nun Daniel’den özür dilediğini görünce sinirlenmiş ve canı sıkılmıştı. Ondan dolayı da ona bir ders vermek istemişti.
"Ding, Sabi Uchiha sizi savaşmaya davet ediyor ve görevi tetikliyor: oyuncunun haysiyeti çiğnenemez. Oyuncu Sabi Uchiha'yı aptalca aşağılaması isteniyor. Ödüller aşağılama derecesine göre verilir ve bir sınırı yoktur."
"Siktir!" Daniel Shimura, bu sesi duyduğunda şok olmuştu. Son 6 yıl içinde sistem ona görevler verdi ve bu görevler zor değildi. Onları tamamladıktan sonra, birkaç günlük zorlu uygulamaya eşdeğer deneyim puanları alabiliyordu. Çok değerli görevler ve ödüller vermişti sistem ama hiç bu kadar harika bir görev almamıştı. Görevin ödüllü iyiydi hem de baya iyiydi. Görevin ödülünü gören Daniel ateşli gözlerle Sabiy’ye doğru baktı. Sabi Uchiha bir deneyim madeniydi ve kimse Sabi’yi elinden kurtaramazdı!
Sabi, Daniel'in bakışlarını görünce şaşırdı! açgözlü? ateşli? Bu bakışlarını görünce kalbinin sıkıştığını hissetti, Daniel Shimura eşcinsel değildi değil mi? Diye kendi kendine kederle sordu. Ancak hemen ifadesini düzelterek şöyle dedi: “Sorun ne? Yanıtlamaya cesaretin yok mu?! O kadar çok mu korktun?!”
“Hı! Akademi bittikten sonra senin ile akademi’nin çatısında görüşürüz!” Daniel homurdanarak söylendi. Kim kimden korkuyormuş göreceğiz?! Haha! Deneyim madeni kimse seni elimden kurtaramaz, demişti içinden canice!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..