“Tamam o zaman! Seni çok pis döversem sakın ağlama!” Sabi Uchiha, Daniel’in davettini kabul ettiğini görünce heyecanlanmıştı. Kendi yetenekleri Uchiha Klanın içinde bile oldukça iyiydi. Daniel Shimura gibi sınıfta derslere dinlemeyen biri nasıl olur da asil Uchiha kanı sahip birisi rakibi olabilirdi?

Mikoto Uchiha ikiliye endişeli bir bakışla baktı, ne yapacağını bilmiyordu. Naruton Dünyasında ki insanlar erken gelişim göstersede o hala bir çocuktu! Adil bir bakış açısıyla baktığı zaman Sabi Uchiha’nın hatasıydı, ilk o aşağılamıştı ancak karşı tarafta kendi klan üyesi vardı ondan ne yapacağını bilmiyordu.

Daniel’in Uchiha klanından biri ile dövüşeceğini gören Minato Namikaze endişeyle, “Benim yüzümden dövüşmek zorunda değilsin, boşver…” Demişti sonuçta onun yüzünden dövüşecekti.

“Sorun değil, bazı insanlar laftan anlamaz ve işte bu arkadaş laftan anlamıyor. Merak etme ancak sakın dövüşe müdahelle etme!” Daniel, Minato Namikaze’yi rahatlatmak için gülümsemiş ve başını sallamıştı. Daniel karşısında ki çocuğun ne gibi ninja yetenekleri olduğunu bilmiyordu ancak 9. Seviyede olmasına rağmen potansiyeli vardı.

“Tamam!” Daniel’in kendine güvenen sözünü duyan Minato Namikaze  rahat bir nefes aldı. Hala büyük klanlar ile laf dalaşına giremiyor olabilirdi, ancak aynı zamanda Daniel’in gücünü de görmek istiyordu.

Doğal olarak burada olan her şey özel bir ninja olan Makoto Ito’dan gizlenemezdi, zaten böyle bir olayı duymasaydı bir gariplik olurdu. İlk duyduğu zaman kaşlarını çatmış ancak bu konu hakkında bir şey belirtmemişti!

Zaman hızla geçmiş ve ertesi gün olmuştu. Sınıftaki bütün herkes sınıf arkadaşları Daniel Shimura’nın ve Sabi Uchiha’nın savaşmak üzere olduğunu duymuştu. Sınıftaki çoğu kişi Daniel’in yanına gitmişti. Ancak bu durum Daniel’in sınfta pekte sosyal olduğu anlamına gelmiyordu ancak yine de Uchiha Klanı çocuklarından iyi bir sosyalliği olduğu söylenebilirdi.

"Hadi!" Daniel Shimura, Sabi Uchiha'ya kayıtsızca baktı ve sonra ellerini pantolonunun cebine katarak akademinin çatısına doğru yürüdü. Aslında, ninja akademisi çok büyüktü ve savaşacak birçok yer vardı. Sadece Daniel bu akademi çatısını seviyordu, sonuçta geçmiş yaşamında ki anıların çoğu bu okulun çatı bölgesini oluşturuyordu! Daha önce okulda okurken, çatıda birçok insanlarla dövüşmüştü!

Sabi Uchiha, Daniel’in gittiği yöne ve sonrada Daniel’in arkasından takip eden çocuklara doğru bakmış ve dişlerini sıkmakla yetinmişti, o da hızlı bir şekilde Daniel’i takip etti.

“Hadi başla!” Daniel elini cebinden çıkardı ve sonrasında gözlerini kapatırken ellerini genişçene açtı.

“Sen!” Sabi Uchiha, Daniel’in kendisine doğru gözlerini kapatmasını beklememişti. Dişlerini sıktı ve sonrasında hızlı bir şekilde yumruğunu savurdu.

“Dikkatli ol!” Daniel’in sınıf arkadaşları Sabi’nin saldırıya geçtiğini görünce bağırdı.

“Pop!” Daniel doğrudan uzandı ve Sabi’nin yumruğunu tuttu! Sonrasında gülümseyerek gözüne açtı, “Sadece bu kadarcık mı gücün var?!” Dedi.

“Ne?!” Herkes bu sahne karşısında şok geçirmişti. Daniel’in gücü beklenmedik bir şekilde fazlaydı.  Çok fazla güçlüydü! Bu çocuk daha 6 yaşında değil mi?! 6 yaşında! Ninja akademisinde böyle biri yoktu!

Savaşı izleyen Makoto Ito bile dehşete düşmüş bir ifade ile Daniel’e bakmıştı. Gerçektende bu yaşta bir çocuğun bu kadar fazla güce sahip olmasını beklemiyordu. Sabi’nin gücü sınıftaki çoğu çocuktan daha fazlaydı hatta zirvelerde olduğu bile söylenebilirdi, ancak Daniel’den çok güçsüz gözüküyordu. ‘Nasıl bu yaşta bu kadar güçlü olabilir?! Bay Danzo ne tür bir canavar yetiştirmiş!’

Sabi, Daniel’in kendisine hakaret ettiğini görünce, yumruğunu çekmeye çalışmış ancak bir türlü yumruğunu geri çekemediğini fark etmişti! Daniel’e doğru dehşet dolu bir ifadeyle baktı.

Daniel, Sabi’nin karnına doğru tekmesini salladı. Aslında ikisinin arasındaki güç farkı o kadar da fazla değildi ancak beklenmedik bir şekilde Daniel iyi bir plan yapmıştı. Normal şartlar altında Daniel’in kazanması çok zordu çünkü Sabi’nin hızı çok fazlaydı ve Daniel normalde onu yakalayamazdı. Ancak güzel bir strateji ile kazanabilecekti!

Sabi Uchiha, Daniel tarafından tekmelendi. Sabi şiddetli tekmenin etkisiyle birkaç metre uçtu ve ağır bir şekilde yere doğru düştü. Karnını tutmuş ve yere doğru kusuyordu!

“Çok güçlü!” Minato Namikaze ve diğerleri Daniel’e doğru korku içerisinde bakıyorlardı. Bu çocuk bir akademi öğrencisi miydi?! Neden bu kadar güçlüydü, karşısında bir Uchiha olmasına rağmen bu kadar güçlü?!

“Tekrardan kalkıp savaşabilir misin?! Gerçektende sen Uchiha klanının dehası mısın?!” Daniel soğuk bir şekilde kolları ile işaret ederken dedi.

“Sen!” Sabi, Daniel’in klanına laf attığını duyunca dişlerini sıktı. Uchiha klanı üyeleri için klanın onuru hayattlarından daha önemliydi.

“Daniel Shimura, seni sinirlendiriyor!” Mikoto Uchiha bu kelimeleri söylerken ayrıca Daniel Shimura'ya dehşetle baktı. Daniel Shimura’nın böyle kelimeler söylemesini beklemiyordu. Bu sözler yayılırsa Daniel Shimura kesinlikle tüm Uchiha klanının düşmanı olacaktı! Bunu nasıl yapabilirdi?!

"Biz büyük bir ailede doğduk. Bu sadece bizim doğumumuz daha iyi olduğu anlamına gelir ama bu diğerlerinden daha asil ya da daha güçlü olduğumuz anlamına gelmez. Uchiha klanı iyi yeteneklere ve birçok dahiye sahip olmasına rağmen, diğer insanları pek önemsemiyor. Güçlü bir klanda doğmak doğuştan bir şansla gelir ve kendi değerinizi tam olarak açıklamaz! İyi bir yetenek sıkı çalışma gerektirir. Ancak bu sıkı çalışma kelimesini Sabi’nin kalbinin içerisinde göremiyorum! Uchiha klanında doğmamış olsaydı, bu mal eminim hiçbir şey yapamazdı!” Daniel hafifçe söylenirken bütün sınıf ona doğru gülümseyerek bakıyordu. Şu anda istisnasız herkesin gözünde Daniel’in değeri artmıştı. Mikoto Uchiha bile bir süre bir şey söylememişti hatta Daniel’in haklı olduğunu bile düşünüyordu.

Daniel Shimura’nın sözleri yakında bulunan diğer öğrencileri de etkilemişti. Bu sözler kesinlikle diğer halktan gelen ninjalarında çaba içerisinde güçlenebileceğini teyit ediyordu! Sonuçta halktan gelen bütün ninja adaylarının hepsi bir şeyler başarmak için çok çalışıyordu! Bir anda Daniel Shimura’ya olan sevgileri yükselmişti. Hatta Makoto Ito bile mutlu olmuştu, kendisi de halktan gelen bir ninjaydı bu sözler karşısında gülümsemiş ve takdir edermiş gibi başını sallamıştı.