[Tarih 05.09.2025]
[Yer Altı Tesisi]
“Tık, tık, tık”
“İçeri gel.” ‘Bugün birisini beklemiyordum. Kim gelmiş olabilir?’
Dışarıdan içeriye giren iki kişi vardı. İçeri giren birisi nedeniyle profesör elindeki dosyaları bırakarak direkt olarak ayağa kalktı.
“Sayın Kalkhas bir sıkıntı mı çıktı? Denekler için geldiyseniz hepsi hazır. Ama bir hafta sonra gelmeyecek miydiniz?”
“Benim kim olduğumu unuttun galiba Profesör Woo?”
“Hayır efendim.” Dedi Profesör Woo bir sandalyeyi Kalkhas’a çekerek oturması için işaret etti.
“Profesör bi’ kurabiye falan ikram etseydiniz. Kuru kuru oturuyoruz burada.”
“Tabi tabi, bir dakika bekleyin. Getireyim istediğiniz bir içecek var mı acaba?”
“İçecek olarak süt alırım. Ilık olursa da tadından yenmez.”
Profesör Woo masasının yanındaki düğmeye basarak. Biraz kurabiye ve ılık süt getirmesi için görevliye seslendi.
Profesör ve Kalkhas normal gündelik konulardan bahsederken görevli kişi kurabiyeleri ve Kalkhas’ın ılık sütünü getirmişti. Görevli çıkarken Kalkhas elini sallayarak onu odadan yolcu etti.
“Ah, kurabiyeyi de ısıtmış. Şimdi bunun içinde ki çikolatalar erimiştir. Sütle efsane gider ama biliyorsun ki Profesör Woo konumuz bu kurabiyeler ve süt değil.”
Profesör eliyle kravatı biraz genişletti.
“Haha, değil mi? O zaman son deneğin denek uyumluluğu için geldiğinizi tahmin ediyorum.”
Kalkhas masada ki kurabiyeden birkaç ısırık aldı.
“Evet, Profesör Woo tam da tahmin ettiğiniz gibi istediğim deneğin sistem için uyumluluğunu tespit edebildiniz mi ?”
“Evet efendim, sistem ile uyumluluğu diğer denekler içinden en fazla olanıydı. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi uyumluluk seviyesi %90’ın üzerindeydi.”
“Evet, evet, tahminlerim çoğunlukla doğru çıkar ama lafı geveleme ve tam olarak uyumluluk seviyesi kaç ?”
“%98.7”
“Demek %98.7… Harika beklediğimden bile fazla.”
‘Beklediğinden bile fazla mı? Bu çılgın piç tam olarak yüzde kaçı bekliyordu ki.’
“Denek odasına gidelim. Bir an önce bu deneği görmek istiyorum.”
“Tabii ki efendim size eşlik edeyim.”
Kalkhas ve Profesör odadan çıkarken Kalkhas aniden durdu.
“Ben orada acıkırım masadan kurabiyeleri alayım orada yerim tekrardan.”
Kalkhas, geri dönerek kurabiyeleri aldı ve profesörün yanına gitti.
“Tamam, şimdi gidebiliriz.”
Profesör Woo ve Kalkhas koridorda giderken birkaç şeyden konuşuyorlardı denek odasına en sonunda varmışlardı. İkisi de odaya girdi. Profesör, Kalkhas’a kapsülün nerede olduğunu gösterdi.
Kalkhas, kapsüle doğru gitmeye başladı. Kapsülün üstünde deneğin numarası yazıyordu.
“Demek Denek 50 sensin ‘Yaşayan canavar’. Sistem uyumluluk yüzdesi %98.7 senin nasıl bir canavar olacağını çok fazla merak ediyorum. Profesör Woo size yeni bir görev veriyorum.”
“Tabi efendim. Neyi yapmamızı istersiniz.”
“Denek 50 hariç bütün denekleri öldürün.”
“Bi-bir dakika efendim. Bu eğer bunu yaparsak ilerleyen zamanlarda nemesisi öldürüp dünyaya enerjisini enjekte ettiğiniz zaman buna karşı koyamayabiliriz. Zindanların ve kulelerin ne zaman çıkacağını bilmiyoruz. Özellikle insanların hemen uyanış geçireceğinden emin değiliz.”
“Profesör Woo, stigmanı alıp seni öldürmemi istemiyorsan eğer emirlerime uysan iyi olur. Denek 50’nin ne zaman uyanacağını bilmiyoruz. Belki 100 yıl belki 1000 yıl eğer Denek 50 uyanmadan önce diğer avcılar Nemesisler ile bağlantı kurar ve dünyayı deşifre ederse bu benim milyonlarca yıldır kurduğum hayali bir çırpıda yok eder. Bu yüzden beni sorgulama ve dediğimi yap.”
“Ta- tabi efendim.”
Profesör, Kalkhas’ın verdiği emri direkt olarak uygulamaya sokmuştu. Denek 50 hariç bütün denekler kapsüllerinden çıkartılıp. Öğütücüye atılmak için götürülüyordu.
“Hepiniz ölünceye değin Denek 50’yi kontrol edeceksiniz. Sizden başka hiç kimse bu projenin başına geçmeyecek.”
“Peki, biz ölürsek ve Denek 50 hâlâ kapsülden çıkmadıysa o zaman ne yapacağız.”
“Bu yer altı tesisine 700 yıllık bir koruma kalkanı ayarlayacağım. 700 yıl boyunca hiçbir yaratığın zarar veremeyeceği kadar güçlü bir kalkan umarım bu sorunun cevabını açıklar. Dünya şu an evrenden izole bir biçimde. Nemesislerin, Denek 50 güçlenene kadar izole kalmasını istiyorum. Eğer kafasını karıştırıp emirleri altına sokarsalar bu benim sonum olur.”
Profesör Woo sorunun cevabını aldıktan sonra bir dosya işlemlerine devam etmek için Kalkhas izin istedi.
Kalkhas, kafasıyla onar verdikten birkaç saniye sonra Profesör Woo’nun sırtında tutup başka bir görev verdi.
“Hey Profesör Woo, Denek 50’nin ailesi veya değer verdiği birileri var mı ?”
“Efendim, Denek 50’yi gizli bir şekilde kaçırdık. Devlet bile şu anda bu durumdan haberdar değil. Ailesi kayıp ilanı verdi. Ve en yakın arkadaşı ise Denek 50’yi aramak için uğraşıyor.”
“Güzel, bana Denek 50’nin ailesini ve en yakın arkadaşını getir.”
Profesör bu görevin nereye gideceğini çok iyi biliyordu. Ama Kalkhas’ın verdiği emri uygulamaktan başka seçeneği yoktu. Bu yüzden yanına adam almak için eğitim merkezine doğru koyuldu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..