Bölüm 17 : Teke Tek ?

         Sırtına çarpan kaba sinirlenen adam arkasını döndü ve göğsünü kabartarak kahverengi bereye yürümeye başladı.

-Hey kahverengi bere , o bereni götüne sokacağım.

-Benim adım Khan, kahverengi bere değil seni piç !

-Heheh, isminin bir önemi yok , sen sadece zavallı bir adamsın artık.

-GEL O ZAMAN !

İki goril gibi birbirine giren adamlar yerde yuvarlanmaya başladılar. Koreli , Khan’ın üstüne çıkıp suratına birkaç yumruk patlattı. Sinirden titreyen Khan , koreliyi bir hışımla iterek doğruldu ve boğazına doğru bir yumruk salladı. Kollarıyla yüzünü ve boynunu son anda kapatan koreli büyük bir tehlikeden kurtulmuştu.

Diğer mahkumlar olanları izliyor , bazıları da kendi aralarında bahse giriyorlardı. Yaroslav , Pedro ve Jack de alana toplanmıştı. Kwon , arkadaşının Khan’ı yeneceğine inanıyor fakat Khan’ı da küçümsemiyordu. Aylardır köşede oturmuş olmasına rağmen vücudu fazlasıyla hızlı ve güçlüydü.

Birkaç seri yumrukla koreliyi sersemleten Khan üstünlüğü eline alınca koreliler tezahürat yapmaya başlamışlardı.

“HADİ Ji-hoon , HADİ DOSTUM , O SENDE !”

Tezahüratları çocukça bulan Kwon arkadaşlarını susturdu ve koşarak Khan’a sağlam bir tekme attı. Afallayan adam geriye savrulup yere düştü. Neredeyse uçarmışcasına hareket eden Kwon yerde yatan Khan’ın karnına sağlam bir tekme daha geçirdi. Diğer koreliler de Kwon’un peşinden gitmişlerdi.

Yerde yatan adamı tekme yağmuruna tuttular. O sırada ayağa kalkan Ji-Hoon da onlara katılmıştı.

...

Koreliler dağıldıktan sonra zar zor ayağa kalkan Khan , yerdeki kaba tekme attı ve sinirlenerek üstündeki kıyafetleri çıkarttı.

“Lanet olsun , artık orospu çocuklarının kafasını koparmanın zamanı geldi ! ”

Göğüs kaslarının üstüne şahlanmış bir kobra , kobranın arkasınaysa büyük bir silah dövmesi yapılmıştı. Hafif yağlanmış karnının altından kendini nispeten belli eden kasları ise “GREEN SCORPION” yazan yeşil renkli dövme tarafından örtülüyordu.

Bu yazıyı gören Pedro’nun başından aşağı kaynar sular dökülmüştü.

“Green Scorpion , bu gerçekten de tahmin ettiğim şey mi ?”