Bölüm 22 : Jack’in Aera Anıları 2

         “ Hemen yanına gittim , yardıma ihtiyacı var mı diye sordum. Konuşmaya başladık , buralara yeni geldiğini söyledi. İlk başta benden korkmuştu aslında. Ona yalan söylemek zorunda kaldım. Bir sivil polis olduğumu ve Nordic Cafe’deki kuzeylileri takip etmek için bu kılıkla gezdiğimi söyledim.

Aslında Aera’ya aşık değildim. İlk görüşte aşk diye bir şey olduğuna hiçbir zaman inanmadım. Sadece çok hoş bir kız çok hoş bir zamanda ortaya çıkmıştı. Üstüme sinen içki , sigara ve ter kokusundan ilk defa bu kadar rahatsız olmuştum. Fakat sivil polis olduğumu düşündüğü için bu tarz bir olayı görevimle bağdaştırıp benden soğumadı.

Zaman geçtikçe birbirimize çok ısındık, birlikte gezmeye başladık , arkadaşlarımdan birinden çakma bir polis rozeti aldım. Şöyle şekilli olanlardan .. hmm .. ne deniyordu onlara hatırlamıyorum.  Arkadaşlarım kestikleri haraçlardan bana para akıtırken ben maaş çekmiş gibi davranıyor ve günümün tamamını Aera’yla geçiriyordum. Yani senin sevdiğin kadınla.”

Jack arada bir Kwon’u kontrol ediyor ve bayılıp bayılmadığına bakıyordu. Feci şekilde dayak yiyen genç hareket bile edemiyordu. Fakat Jack’i anladığı , yüzündeki acı dolu ifadeden belliydi.

“Her neyse buraları kısa kesiyorum. Bir zaman sonra onu da kendim gibi yapmaya başladığımı fark ettim . Hayata bakışı , konuşmaları ve hareketleri değişmişti. Üstelik sigara içmeye de başlamıştı. Anlayacağın, meleğini yozlaştırıp bir iblise çevirdim. Cheonsa*’nı yani.”

*Korece Melek demektir.