Bölüm 23 : Jack’in Geçmişinden
“Onunla ilgili hatırladığım en son şey Deniz Yıldızı Kumsalında batan güneşi izliyor oluşumuzdu. Oraya birkaç gün gitmek için neredeyse üç ay para biriktirmiştim. Sigara dumanını çekerken hayatımda daha güzel bir gün yaşayamacağımı düşündüm. Hala öyle düşünüyorum. “
Kwon acıyla kıvrılıyor ve inliyordu. Jack , karşısındaki adama çektirdiği acıyı yeterli bulmuş olsa gerek , elindeki en büyük kozu kullanmadı. Eğer Kwon bu kadar kötü olmasaydı , Jack, Aera’yı nasıl becerdiğini bile anlatabilirdi. Nasıl olsa ikisi de Aera’yı sonsuza dek kaybetmişlerdi ve ellerinde kalan birbirlerine olan düşmanlıklarıydı.
Jack açık bir şekilde zafer elde etmiş ve Aera’yı Kwon’dan tamamen söküp almıştı. Kwon , Aera’nın eski sevgilisiydi ve Jack ikisinin arasına tesadüfen de olsa en uygun zamanda girmişti. Kızı kısa sürede kandırmış ve eski sevgilisine dönme şansını sıfırlamıştı.
“Ne diyebilirim Kwon , ben senin en büyük düşmanınım. Ama hak ver bana , onu çok sevdim , ayrıca bugüne kadar doğum günümü kutlayan tek insan oydu.”
Jack için doğum gününün kutlanması çok kutsal bir şeydi. Babası odunculuk yapan Jack dört kardeşin en küçüğüydü ve her zaman hor görülmüştü. Babası annesine , annesi en büyük abisine ve en büyük abisi de kardeşine. Herkes birbirine zincirleme bir şekilde nefret kusuyor ve tüm bu nefret Jack’te toplanıyordu.
Zaman geçtikçe yaşadıkları silikleşiyordu fakat o bir şeyi hiçbir zaman unutamamıştı. Ormanın kenarında yaşadıkları küçük kulübede abilerinin doğum günleri annesinin yaptığı küçük kremalı pastayla kutlanırken kendisine kimse iyi ki doğdun bile dememişti.
Jack hiçbir zaman sevilmedi ve her zaman eve lanet getirdiğine inanıldı. Oysa ki aralarında en vefalısı da oydu. On beş yaşında evden kaçtı ve Punklara takılarak bir süre yaşadı.
İyi kavga etmesi ve cesur olması kısa sürede topluluk içinde yer edinmesini sağlamıştı. On sekiz yaşındayken en büyük iki abisinin ölüm haberini aldı. Şu an ailesine ne olduğu hakkında en ufak bir fikri dahi yoktu.
Jack , her yıl doğum gününde yanına biraz içki alıp Arch’ın mezarına gider ve onunla konuşurdu. Ona yıl boyunca yaptıklarını ve küçükken kurdukları hayalleri bir gün gerçekleştireceğini söylerdi.
Arch , Jack’in en yakın arkadaşıydı ve yaklaşık 4 sene birlikte yaşamışlardı. Evden ayrıldığı andan beri kendisine sürekli yardım eden ve hayata tutunmasını sağlayan bu çocuk sokakta çıkan bir çatışmada kafasına isabet eden bir kurşunla hayatını kaybetmişti.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..