Bölüm 29 : Geride Kalan Adam
“Bu adamın nasıl ölmediğini gerçekten merak ediyorum.”
Timur , arkadaşlarının ölmüş olmasına -ne kadar belli etmese de – oldukça üzülüyor fakat ölümden döndüğü için de seviniyordu. Ne kadar duygusuz gözükse de aslında içinde yıllar önce öldürülmüş iyi kalpli bir çocuğun bedeni vardı. Sırtına saplanan şişler oldukça derine girmiş ve Timur'u ağır yaralamıştı.
Zaten Timur gibi bir adamı da ufak tefek bıçaklar ve cam parçalarıyla yaralamak pek mümkün değildi. Yaklaşık yirmi gün donmuş duvarların içindeki yoğun bakım ünitinde bekletildikten sonra hapishaneye gönderilmişti. Tamamen iyileşmediği için kendisine dikkat etmesi gerekiyordu.
Yoğun bakımda sahip olduğu tüm zamanı hayatını düşünerek harcamıştı. Hapisteki tüm çekişmeler , arkadaşlarının ölmesi , grup çatışmaları ve mahkumlar arası gerginlikler. Timur , tüm bunlardan sıyrılmak istediğini fark etmiş ve artık kenara çekilerek bu duvarların içinde ölmeyi beklemeye karar vermişti.
Yemek sırasını görünce düşüncelerinden sıyrıldı ve yanına koyduğu kabı alıp sıraya yöneldi. Hapse geri döneli yaklaşık üç gün olmuştu ve hala yaralı sayılırdı.
...
Elindeki yemek dolu kapla oturduğu yere doğru giderken , önüne nispeten kalıplı bir adam çıktı. 1.85 boylarındaki bu genç adamın boynu ve yüzünün sol yarısı irili ufaklı dövmelerle kaplıydı ve yanında -Timur’un Petr’e çok benzettiği – sarı saçlı bir genç duruyordu.
“Rica etsem yemeğinizi bana verebilir misiniz Timur Bey ? ”
Timur, kısa sürede bu adamların Leo’nun adamları olduğunu anımsadı. Herhangi bir gruba mensup olmaması etkilerini göstermeye başlamıştı. Bir zamanlar Yaroslav’a yakın olan grubu , Leo ve Kwon ikilisi tarafından hiç sevilmezdi. Şimdi Leo’nun ağına düşmüştü ve yapacak pek bir şeyi yoktu. Karşısındakilerin alaycı tavırları sinirlerini bozmuştu.
O an içinden , iki adamı da öldürene kadar dövmek geldi. Fakat yaralı olduğunu ve sırtındaki yaraların gücünü oldukça azalttığını da düşününce eyleme geçmedi. Zaten onları öldürse bile ölümden kaçamayacak ve muhtemelen Leo tarafından öldürülecekti. Dişlerini sıkarak kabındaki yemeği karşısındaki adamın kabına döktü ve nefretle gözlerinin içine baktı.
“Bunun hesabını vereceksin Ed.”
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..