Çevirmen :  Clumsy 

――Lewes’le gizli saklı konuşmasını sonlandıran Subaru, ormanda tek başına ilerliyordu.

Ona düşünmesi gerektiğini söylemiş ve onu kristalle birlikte geride bırakıp ayrılmıştı. Kendisinin tıpatıp aynısının―― hatta orijinalinin yanında dikilmek ne düşünülesi şeydi!

Subaru’nun bu konuya yönelik ilgisi tükenmese de ne kadar didiklemesi gerektiğinden emin olamıyordu. Ama her halükarda, az önce konuştuğu Lewes kendi tarafındaydı. 

Dört Lewes takipçisi mevcuttu.
Lewes’in sözlerine bakılırsa ikisi Mezara girmiş, yani Yargılamayı almıştı.

Bu yüzden Subaru’nun şüpheleri, Garfiel’in aklına o kötü fikirleri sokan kişinin Yargılamayı alan Leweslerden biri olduğu yönündeydi. Dört farklı kişi söz konusuyken fikir ayrılıkları taşımaları mümkündü.

Subaru’nun tahminleri doğrultusunda, aynı karakteri oynayan dört kızın aynı kişi olma zorunluluğu ters tepmişti. Dördü de aynı karakteri oynuyor olsa da hepsi kendine has düşünce ve fikirler barındıran varlıklardı.

Ve bu yüzden bir Lewes’in tecrübe ettiği bir olayın düşünce şeklini diğerlerinden saptırması garip olmazdı.

Subaru, kolaylaştırmak adına dört Lewes’i Alpha, Beta, Theta ve Sigma olarak etiketlemeye karar vermişti. Alpha ve Beta Yargılamaları bilmiyor, Theta ve Sigma ise biliyordu.

Aslında onları Almanca bir, iki, üç, dört şeklinde sıralamak istemiş ancak dört rakamını anımsayamadığı için o iş yatmıştı.

Her neyse,

[Subaru: Problem şu ki Theta ve Sigma ile en az iki gün sonra görüşebileceğim……]

Büyük Tavşanın Sığınağa saldıracağı―― daha doğrusu Büyük Tavşanı Sığınağa çekecek kar fırtınasının gerçekleşeceği ana beş gün vardı.

Subaru’nun bu Leweslerle konuşur konuşmaz bir plan yapamayacağı da hesaba katılırsa kalan üç gün pek rahat hareket etme imkanı tanımayacaktı.

Neticede Garfiel Sığınağın özgürleştirilmesini engellemek adına tüm köylüleri katledebilirdi.

Ve eğer onu bunu yapmaya ikna edenler Theta ve Sigma isimli Leweslerse onlarla baş etmek kolay olmayacaktı. Onları ikna etme yolu Subaru için sahiden karanlık görünüyordu.

[Subaru: Ama biriken engellere rağmen…… artık Garfiel’le baş etmenin bir yolu var ha. Eğer iki müdahaleci Lewes’i ikna edebilirsem problem çözülür…]

Eğer Garfiel’i şiddete itenler Theta ve Sigma ise onları ikna etmek Garfiel’i rotadan temizlemeye eşdeğer olacaktı. Subaru’nun Garfiel problemini doğrudan halletme imkanı olmadığına göre, bundan böyle ne kadar kırılgan ve zayıf da olsa bir ihtimal var demekti.

Garfiel’in mevcut gücü kendisiyle de sınırlı değildi, Lewes temsilcisi olmayan―― yani bir irade barındırmayan yirmi küsür boş kopya da onun tarafındaydı.

Bu kopyalar kendine ait yaşamları olmayan mekanik dövüş objeleri gibiydi ve Garfiel onları kullanmayı seçtiği takdirde Subaru’nun elinden pek bir şey gelmezdi.

Yani nasıl bakarsanız bakın Subaru’nun durumu nahoştu. Tüm duygusallıklar bir yana, Garfiel’le çatışmaktan da kaçınmak istiyordu.

Garfiel’i güç kullanarak etkisiz hale getirmenin imkansız olduğu kesindi. Subaru Theta ve Sigma tarafından gaza getirilen ve diğer kızları da komutası altına alan Garfiel’i indirmek istediği takdirde zaten zayıf olan şansı iyice düşerdi.

[Subaru: Roswaal’la gösterişli bir şekilde mühürlediğim kontrat sonrasında başarısız olamam. Bunu planlamıyorum da zaten. Bu garantinin işe yarayıp yaramayacağının önemi yok, her halükarda gerektiğinde masaya yumruğumu koymam lazım.]

Subaru gücünü kaybetmeye başlayan yanaklarını sertleştirip başını salladı ve kendi kendine bu sözleri hatırlattı. Sonra da dümdüz önüne bakarak devam etti.

[Subaru: Öyle ya da böyle Theta ve Sigma konusunda doğaçlama yapmak zorunda kalacağım. Aslında Garfiel’le bir deneme yapıp onu erkenden anlamaya çalışabilirim ama…… belki daha sonra.]

Ormandan çıkan Subaru Sığınağın merkezine döndü.

Güneş tamamen yükselmiş ve Arlam Köyü sakinleri günlük aktivitelerini gerçekleştirmeye başlamıştı. Geçerken onlara bakışlar atan, selamlarına karşılık veren Subaru’nun bacaklarıysa onu kalabalıktan uzak bir mekana götürüyordu.

Katedralden ve köy merkezinden bir nebze uzak bir yere.
――Emilia’nın uyumakta olduğu yere.

#Bu bölüm bayağı kısa olduğu için gönlüm elvermedi, bir bölüm daha atıyorum. İlginç bir bölüm geliyor, okumaya devam!