Emilia: 「Yalnızca bizi borçlu kılmaya çalışmıyorlar.」
Otto: 「Üç yıllık seçimin ilk yılı geride kaldı, yani bu düzgün bir temel oluşturmak için son fırsatımız. Temelimizi oluşturduğumuzda da Batı Lordları Toplantısıyla desteğimizi sağlama alacağız. Diğer grupların bu sorunu en baştan çözmüş olduğunu bir kenara atarsak ilerleyişimizle onlarla eşit noktaya gelebilecek olmalıyız.」
Emilia: 「Şu anda Anastasia ne durumda?」
Emilia bir süredir diğer grupların detaylı eylemlerinden habersizdi. Çünkü onu gereksiz bilgilerle panikletmektense ona nasıl politikacı olunacağını sıfırdan öğretmeleri ve gerekli yetenekleri aşılamaları gerekliydi. Roswaal ve Otto’dan oluşan iç işleri ikilisi onun ilgisini başka bir noktaya odaklamanın ardındaki mantığı da bazı kısıtlamaları bu yolculuğa bırakmanın güvenli olacağını da anlamıştı.
Bu yüzden Otto, başını sallayıp onayını vererek bilinen gerçekleri organize edip açıklamaya başladı.
Otto: 「Öncelikle adayların mevcut desteklerini konuşacağız. Başlangıçta Düşes Crusch Karsten ve Anastasia Hoshin kesin galip olarak görülüyordu ve aralarında bir rekabet mevcuttu. Seninki de dahil olmak üzere diğer üç grupsa… müsaadenle biraz dobra olacağım, bir nevi yer doldurucu olarak görülüyordu.」
Emilia: 「…Mm, buna karşı çıkamam. Ama bunu söyleme tarzına bakılırsa…」
Otto: 「Aynen öyle. Geride bıraktığımız yılda genel kanı değişti. Çünkü başta seninki olmak üzere diğer üç grup da kayda değer başarılar elde etti.」
Emilia Grubunun en dikkat çekici başarıları, tahmin edileceği üzere, Tembellik ve Beyaz Balina galibiyetleriydi. Balina saldırısının liderliğinde Crusch’ın grubu olsa da Crusch bunda Sör Natsuki Subaru’nun katkılarının büyük rol oynadığını alenen ilan etmişti. Diğer grupların da yardımı dokunsa da Tembellik saldırısının liderliği Subaru’daydı. İki başarı da önceleri Emilia’yı hiçe sayan halkın ilgisini çekmişti. Emilia kökeni gereği de negatif bir duruş sergiliyordu. Ama iyi ya da kötü dedikodu ve söylentilerin başrolü olarak geniş çapta tanınıyordu.
Bilinmeyen diğer adaylar olan Felt ve Priscilla da benzer şekilde ilerleme kaydetmişti.
Priscilla Barielle takdire şayan işler yapmıştı. Merhum kocası Leip Barielle’den miras kalan arazilerle Lugnica’nın uzun zamandır düşman olduğu Vollachian İmparatorluğuyla sınır oluşturma şeklindeki talihsiz pozisyonunu avantajına kullanıp karışıklık halindeki komşu topraklardan müttefikler edinmişti. Vollachia’yı neredeyse büyü yapar gibi sakinleştirip lordları tarafına çekmiş, sonra da savaşta mahvolan arazileri yeniden canlandırmıştı. Kısacık bir sürede iyi yönlerini sergilediği kesindi. Ayrıca etkili bir tavra ve buna uygun bir görünüme sahipti. Güney Lugnica her geçen gün ona olan desteğini arttırmaktaydı.
Felt ise Reinhardt Van Astrea’ya ve Astrea ailesi topraklarına sahipti, diğer adaylara kıyasla o, şövalyesinin gölgesinde kalmıştı. ‘Kılıç Azizi’ unvanı ve bunun sağladığı bunaltıcı ün yeni bir Hükümdar seçimi konusunda pek de faydalı olmuyordu. Astrea mülkündekiler de dahil olmak üzere yerli lordların ona yönelik tavırları temkinlilikten ziyade güvensizliğe yakındı.
Fakat Felt oldukça beklenmedik şekilde bu kötü durumun üstünden gelmişti. Diğer adayların yoluna taş koyabilecek güçlü asillere danışmak yerine istifa eden üyeleri ve sıradan halkı sokaklardan toplamıştı. Gizli tutkuları olanları veya hiç şans verilmemiş yetenekli insanları bulmak konusunda anlamsız bir başarıya sahipti. Kraliyet kanı taşıdığı söylentileri bir yana, insanların yeteneklerini teşhis edip onlara uygun görevler atama konusunda çok yetenekliydi ki belki de bu, bir liderde aranacak en önemli özellikti. Bu ufak tetikleyiciyle Astrea hanesi ve çevresindeki toprakları harekete geçirmiş, bunu izleyen lordlar da yavaş yavaş tavırlarını değiştirmeye başlamıştı. Ufak bir kıvılcım olsa da adını tarihe yazdırdığı kesindi. Artık ülkenin hiçbir önemli şahsı onun yaptıklarından habersiz değildi.
Otto: 「…grupların durumları bu şekilde. Bizim grubumuz oldukça kayda değer başarılar elde etti ama diğer iki grup daha sağlam birer temele sahip. Gerçi Büyük Tavşan başarısını resmen ilan ettirebilseydik bunu göz ardı edebilirdik bence.」
Emilia: 「Otto-kun, Subaru’yla aynı şeyleri söylüyorsun. Ama belki de narsistik bir bakış açısıyla ortalama olduğumuzu söylemek daha iyidir.」
Otto: 「Şimdilik. Evet. Ama… Düşes Karsten açısından bazı değişiklikler oldu. Bizim lehimize olan değişiklikler.」
Emilia: 「Lehimize mi?」
Otto: 「Evet. Düşes Crusch Karsten, artık farklı bir insanmışçasına ihtişamını bir nebze yitirdi. Eskiden hem toplum içinde hem de özel meselelerinde katıydı, Dük Karsten’in önceki destekçilerinin ister istemez kabullendiği biriydi.」
Siyaset ve politika konusunda bazı değişikliklere gitmişti. Kesinkes tavrı azalmış, daha yumuşak bir intiba edinmişti. Kadınsı olmayan Düşes rolüne uyum sağlamak için elinden geleni yaptığı ama en sonunda gerçek renginin açığa çıktığı şeklinde söylentiler yayılmıştı. Belli ki şu anda memnuniyetsiz tebaası ve lordlarıyla baş etmekte, hatta emekli olan eski Dükün yardımına bile başvurmaktaydı.
Otto: 「İnsanlar bilhassa Beyaz Balina saldırısındaki ilk başarısından ötürü Seçimi onun kazanacağından emindi… ama düşüşüne tam olarak neyin yol açtığı belirsiz. Emilia-sama, sen de tetikte olduğundan emin ol.」
Emilia: 「—Anlıyorum.」
Emilia kederli bir şekilde gözlerini eğmişti. Rakiplerine sempati duymadan edemiyordu. Fakat Otto bu duruşu tehlikeli ve kırılgan buluyordu. En nihayetinde birbirlerine karşı çıkacakken aşırı derecede destekleyici olmak dezavantaj getirirdi. Geride kalan yıl Otto’ya hem ticaret hem de politikada gerçekçi olmayı öğretmişti.
Otto: 「Bu konuda çok düşünmemeye çalış. İleride bu tarz çok konuşma gerçekleşecek.」
Emilia: 「Mm. Teşekkürler. Sadece beni kollamaya çalıştığını biliyorum.」
Otto: 「Harika. Şimdi son olarak Anastasia grubuna gelelim. Lugnica’da üssümüz diyebilecekleri hiçbir yer yok ama Kararagi’de önemli tüccar destekçileri var. Esasında düşünme aşamasında olan dükkanlar tüm Lugnica’ya yayılmış durumda ve hepsi de Hoshin Şirketinin desteğiyle.」
Emilia: 「Bu ne anlama geliyor ki? Pek çok yeni dükkan olabilir ama bu yeni destekçileri olduğu anlamına gelmi… oh, onu tanıyan daha çok kişi olduğu için daha görünür oldu, öyle mi?」
Otto: 「Sanırım bu da bir yan etki. Ama onun amacı daha basit. —Kullanabileceği çok daha fazla parası oldu. Ve para da basit bir araç olarak herkes üzerinde işe yarar. Toplum üzerinde ekonomik düşüşten sonra huzur içerisinde yaşayabilen hiçbir canlı bulunmuyor.」
Tüccarlarla müttefik olmak iş hayatında daha çok arkadaş edinmek demekti. Ve ekonomi toplumu desteklediği için ekonomik gücü elinde tutmak demek o topluma saldırıp onu savunma şansı demekti. Her yerde müttefik ediniyor, kendisine karşı çıkılmasını imkansıza yakın kılıyordu. Ekonomik güce öncelik veren bir iş kadınıydı.
Otto: 「En temkinli olmamız gereken grubun Anastasia grubu olduğunu düşünüyorum. Ve onlardan bir davet almak da… bana onlara borçlu olacakmışız gibi hissettiriyor. Şimdi nasıl derin bir derde düştüğümü anlayabiliyor musun?」
Emilia: 「…Sonunda derinlemesine anladım. Bu kadar fevri davrandığım için üzgünüm.」
Otto: 「Anladığın sürece endişelenecek bir şey yok demektir. Bir daha böyle dikkatsiz davranmayacağına eminim… Eminim… çünkü anladığını biliyorum!」
Emilia kafasını eğerken Otto alçakgönüllülükle başını salladı ve sonra da iç çekti. Açıklama şeklindeki netlik, meseleleri anlaşılması son derece kolay kılmış, Emilia ardı ardına başını sallamıştı.
Evet. Siyaset dünyası karmaşık ve hileliydi. Emilia ‘Elimden geleni yapacağım’ ve ‘Hadi hepimiz sıkı bir mücadele verelim’ düşüncelerinin ona galibiyeti getirmeyeceğini şimdiden öğrenmişti. Ama diğerlerinin yaptıklarına da dikkat etmesi gerektiği düşüncesi başını döndürüyordu. Otto’nun bu sırları kendisine açtığına minnettardı lakin bu, tedirginliğini daha da arttırmıştı.
Otto: 「Bu konuda tek başına acı çekmek zorunda değilsin.」
Diyen Otto Emilia’nın nasıl hissettiğini tahmin edebiliyor olsa gerekti. Emilia kafasını kaldırırken Otto gri saçlarıyla oynayarak,
Otto: 「Merkezdeki figür sen olabilirsin ama bu her şeyi tek başına yapman gerektiği anlamına gelmiyor. Tüm bu vagon senin arkanda.」
Emilia: 「Tüm vagon mu?」
Otto: 「Dizginler Natsuki-san’da. Beatrice-chan onun kaytarmadığından emin olmak için tetikte. Garfiel vagonu kolluyor ve ben de izleyeceğimiz yolu planlıyorum. Senin yapacağın şeyse hepimize yaptıklarımız için teşekkür etmek ve böylece Pristella yollarını arşınlamaya devam edeceğiz.」
Otto’nun ne kastettiğini anlayan Emilia’nın gözleri irileşmişti. Ve bu komikti, çünkü dolaylı anlatım şekli ona başka birini anımsatmıştı.
Emilia: 「Otto-kun. Sözlerin kulağa fazlasıyla Subaru gibi geldi.」
Otto: 「Ne!? Gerçekten mi!? Oh yo… geçirdiğimiz süreçte bana bulaşmış olmalı… y-yo, lütfen hayır, bu korkunç düşünce—」
Subaru: 「Hey, Otto! Emilia-tan’la öyle mutlu mesut ne konuşuyorsun? Emilia-tan’ın gülümsemeleri bana ait, hiçbirini çalmasan iyi edersin!」
Söz konusu kişinin konuşmaya dahil oluşuyla Otto’nun omuzları kalkmıştı. Bu tepki Emilia’yı gülümsetirken Otto da mağlup bir şekilde gülümseyerek karşılık verdi.
Subaru: 「Hadisenize! Bu kadar ilginç olan ne!? Bu hiç adil değil! Beatrice, dizginleri al. Ben içeri dalıyorum.」
Beatrice: 「Auh! Hayır, doğrusu! Dur, sanırım! Yapamam… De-devireceğim! Devrilecek, doğrusu! Baksana, devrilecek, sanırım!」
Şoför koltuğundan gelen bağırışları işiten Otto boyun eğmiş bir şekilde ayaklandı. Sabırsız şövalyemiz sınırına ulaşmış olsa gerekti. Yani Otto için yer değiştirme ve ejderleri ziyaret etme vaktiydi.
Emilia: 「Otto-kun.」
Emilia arkasından seslendiğinde şoför koltuğuna ilerlemek üzereydi. Arkasına döndüğündeyse nefesi kesildi. Emilia’nın güven dolu gülümsemesi göğsüne bir bıçak misali saplanmıştı.
Emilia: 「Biraz sorun çıkarttığımı biliyorum ama yine de elimden geleni yapacağım. Sana güveniyorum.」
Otto: 「—Lütfen güven. Ben de payıma düşenle eğlenmeyi bileceğim.」
Emilia: 「Bu da kulağa Subaru gibi geldi.」
Otto acı bir gülümsemeyle şoför platformuna ilerledi. Subaru da Emilia da hedeflerine ulaşma konusunda dolambaçlıydı. Daima kendisinden beklenenlere karşılık verme hastalığını taşıyan Otto içinse öldürücü bir kombinasyon sağlıyorlardı.
Tüm bu olay ve sohbetler süregelirken köşkten ayrılmalarının üzerinden on iki gün geçmiş ve en nihayetinde Emilia’nın grubu Su Kapısı Şehri Pristella’ya sağ salim ulaşmıştı.
#Güzel bir bölümdü. Diğer grupların neler yaptığını görmek ve rekabetimize bu şekilde odaklanmak daha verimli olacak. Yolculuğumuzu da çok şükür sorunsuzca tamamladık. Bizi bu şehirde neler bekleyeceğini if hikayesi sayesinde az çok biliyor gibiyiz ama bilmediğimiz çoook fazla detay ve olay var tabii. Öyleyse bir sonraki bölümde Pristella'da tekrar görüşmek üzere!
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..