Davin ailesi olmayan bir çocuktu. Devlet yetimhanesinde yaşıyor ve ihtiyaçlarını devlet karşılıyordu. Yetimhanede yaşamak zordu ve bir çocuğun alması gereken sıcak aile sevgisi burada yoktu.
Yetimhane düzenli bir sistemle işliyordu. Sabah, öğlen, akşam yemekleri verilir ve arada kalan zamanlarda haftanın beş günü okula gitmeliydi.
Devin henüz 15 yaşındaydı ve yetimhanede kalmak için yalnızca 3 yılı kalmıştı. Yetimhanede kalan bir yetim 18 yaşına geldiğinde devlet yardımı almayı bırakırdı. Artık kendi ayakları üzerinde durmayı ve kendi hayatını düzene sokmaya çalışmaya başlayacaktı.
Devin yetimhanede çok zor şartlarda yaşıyordu. Bakıcılar Devin'i sevmiyor ve yetimhanede kalan yetimler ondan hoşlanmıyordu. Bunun nedeni Devin'in çok farklı olması ve her zaman soruna neden olmasıydı.
Devin çocukluğundan itibaren diğer çocuklardan farklı olmuştu. Diğer yetimler oyun oynarken o yetimhaneden nasıl kaçacağının yöntemini bulmaya çalışmış, diğerleri yemeklerini düzgünce yerken o bakıcılara zor anlar yaşatmıştı. Diğer yetimler eğitimlerini düzgünce alırken, o kağıttan uçak yapar ve öğretmene saygısızlık yapardı. Kısaca Devin sorunlu bir çocuktu. Bunları neden yaptığını kimse bilmiyordu. Devin'in bunları yapma nedeni farklı olmaktı. Her kez gibi yaşamak istemiyordu ve yaptığı şeylerin yanlış olduğunu bilsede farklı olmak istiyordu.
Devin'in kimse bilmesede psikopat bir kişiliği vardı. Bir psikopat korkusuz ve duygu sömüren bir vampirlerdi. Devin'in yemeyi sevdiği en iyi yemek başkalarının onun hakkında kötü düşüncelerinden beslenmekti. Devin'de kötü duygulardan hissettiği tatmin duygusunun nerden geldiğini bilmiyordu. Bunun ne zaman başladığını dahi unutmuş ve tatmin edinmek için elinden geldiğince başkalarının onun hakkında kötü düşünmesini sağlamıştı.
Yemek yerden tabağını bilerek düşürür ve bakıcının onun hakkında kötü düşünmesinden zevk alırdı. Diğer yetimler oyun oynarken onları rahatsız eder ve oyunlarını bozarak onların kötü düşüncelerinden tatmin olurdu. Sınıfta öğretmenini sinirlendirir ve onun kötü düşünceleriyle eğlenirdi.
Bir süre sonra daha fazlasını istemeye başlamıştı. Daha fazla kötü duygu için açlık çekiyordu. Bir vampir gibi içtiği kanın yeterli olmadığını ve daha fazlasını içmek için yoğun bir istek duyuyordu. Yetimhanedeki yaşıtı olan bir kızı gözüne kestirmiş ve ondan daha fazla kan içmek istiyordu. Bu kız 15 yaşında olan Alice'di.
Alice çok utangaç ve içine kapanık bir kızdı. Davin'in onu hedef alması bu yüzdendi. Devin, Alice'i gözlemlemeye ve karakterini tanımaya çalışmaya başlamıştı. Alice'in ona zorbalık yapan bir çocuğa sessiz kalmasını, yanlışlıkla yemeğini düşürdüğünde bakıcının sert sözlerine sessiz kalmasını ve öğretmenin ödevini yapmadığı için ona kızdığında sessiz kalmasını izlemişti.
Tüm bu sorunlu haller Davin'in işiydi. Ona zorbalık etmesi için bir çocuğu tahdit etmiş, yemeğin dökülmesi için gizlice ayağına çelme takmış ve yaptığı ödevi gizlice çalmıştı. Alice bunların farkında değildi ve tüm bu sorunlarla karşılaşınca sessiz kalmıştı. Davin, Alice'in bir aşağılık kompleksi olduğunu fark etmesi çok uzun sürmemişti.
Alice'in kendine güveni yoktu ve ona gelen tüm sorunları sessiz kalarak üstleniyordu. Yanlış bir şey yapmadığını bilsede kendini savunmak yerine, suçlamayı sessiz kalarak kabul ediyordu. Davin onu 3 gün boyunca gözlemlemiş ve bir sonuca çoktan ulaşmıştı. Hedefinin o olacağına karar vermiş ve ne yapması gerektiğini düşünüyordu. Yetim kızlar ve erkekler ayrı binalarda kalıyordu ama yemek salonu ve eğitim alanları aynı binaydı. Davin okuldan çıkma zamanı geldiğinde Alice'i, okul çıkışında durdurmuştu. Alice, Davin'i tanımıyordu ve onu neden durdurduğunu merak ediyordu. Devin ona bakar ve gözleriyle onu taramaya başladı.
Devin: Son üç gündür, neden bu kadar çok sorunla karşılaştığını düşünüyorsun?
Alice ona nedenini soruyormuş gibi bakar. Davin'in neden onu durdurup böyle bir soru sorduğunu anlamıyordu. Çekingen ve biraz düşük bir ses tonuyla konuşur.
Alice: Bilmiyorum.
Alice tüm o sorunların Davin'in başının altından çıktığını bilmiyordu.
Davin: Hepsini ben yaptırdım ve yaptım.
Alice'in kötü duygularının tadının nasıl olacağını düşünürken heyecanlanmıştı. Alice onu duyduğunda şaşırmıştı.
Neden bunları yaptı?
Diye kendine sormaya engel olamadı. Davin'in heyecanla ona baktığını görebiliyor ve nedenini anlamıyordu.
Alice: Neden bunları bana yapıyorsun ki?
Davin'i tanımıyor ve neden ona sorun çıkaracak şeyler yaptığını bilmiyordu.
Davin: Seni sorunlu durumda görmekten zevk alıyorum.
Diye kötü bir kahkaha attı. Alice korku hissetmeye başlıyordu.
Neden?
Diye kendine soruyordur. Davin'in onun sorumlu durumda kalmasından neden zevk aldığını anlamıyordu.
"Neden böyle?"
Diye biraz korku dolu ses tonuyla sorar. Davin'den kokmaya başlamıştı ve çabucak onun yanından ayrılmak istiyordu.
Davin: Seni çok ilginç buluyorum. Çok korkaksın ve her sorunlu durumda sessiz kalıyorsun. Neden senin bu yönlerinden faydalanmayım ki?
Diye biraz tehditkâr bir tonda konuşur. Alice kokuyla titriyordu ve ağlamamak için kendini tutup sessiz kalıyordu. Davin onun sessiz kaldığını görünce gülmeye başlamıştı.
Davin: Bak şimdide korkuyor ve sessiz kalıyorsun.
Alice kendi içinden;
Ne yapmamı bekliyordun?
Diye ona cevap vermişti. Alice sessiz kalmaya ve ağlamamak için kendini tutmaya devam etti. Davin'in onu neden bu kadar iyi tanıdığını bilmiyordu. Davin onun sessiz kalmasına baktı ve başını onaylamayan bir tarzda salladı.
Davin: Neden sessiz kalıyorsun, aptal mısın?
Diye onu baskı altına almaya çalıştı. Yavaşça ona yaklaştı ve titreyen vücuduna yakından baktı.
Davin: Benden korkuyorsan neden kaçmıyorsun? Kaçmazsan sana kötü bir şey yapacağımı bilmiyor musun?
Diye onu sorguya çeker gibi konuştu. Alice ona kötü bir şey yapacağı kısmını duyunca, söylediği gibi kaçmak istiyordu ama ayaklarına söz geçiremiyordu. Davin bir elini uzattı ve onu alnından bir parmağıyla ittirdi.
Davin: Sana diyorum, cevap ver yoksa...
Alice'in titremesi artmıştı ve sadece korkuyla ona bakabiliyordu. Göz altları kızarmış ve ağlamaya başlamak üzereydi. Davin onun gözlerinin yaşarmasına baktı. Ondan hissettiği kötü duygular çok tatlıydı ve daha çoğunu istiyordu. Alice'in çenesini tuttu ve bir eliyle yanaklarını ovuşturdu.
Davin: Benden çok mu korkuyorsun?
Alice sessizce ona baktı ve içinden;
Oradan mutlu gibi mi görünüyorum?
Diye ona cevap verdi. Davin’den hissettiği korku had safhaya gelmişti ve yanaklarından bir damla gözyaşı süzüldü. Davin onun gözyaşını parmağının ucuyla yakaladı ve parmağının ucundaki damlaya baktı.
Davin: Çok güzel değil mi? Korkulardan doğan bir damla.
Parmağının ucundaki damlayı ona gösterdi ve onun tepkisine odaklandı. Alice onun gösterdiği damlaya baktı ve korku dolu gözlerle ona bakmaya döndü. Daha fazla dayanamadı ve ona sordu.
Alice: Benden ne istiyorsun? Lütfen bırak beni gidiyim.
Davin gülmeye başladı ve parmağını ağzına götürerek damlayı diliyle yaladı.
Davin: Bundan sonra beni takip etmeni istiyorum. Ben ne dersem yapacaksın. Yoksa ne olacağını biliyorsun değil mi?
Diye onu korkutmaya çalıştı. Alice çoktan hıçkırarak ağlamaya başlamış ve onu duyduğundan emin değildi. Alice'in korkuyla ağlamasına baktı ve zevkle güldü. Onun sakinleşmesini bekledi ve çenesini tutup yanaklarını okşamaya devam etti. Davin ergenlik çağında ve kızlarla ilgilenmeye başlanılan yaşlardaydı. Alice güzel bir kızdı. Sarı saçları, ela gözleri, güzel bir yüzü, yanağında bir gamzesi ve çok iyi orantılı fiziği vardı. Alice uzun bir süre ağladı ve ona yalvarmaya başladı.
Alice: Lütfen bırak beni, lütfen bırak gideyim ve kimseye bir şey söylemem.
Davin'e onu bırakması için sürekli yalvardı ve ona acınası gözleriyle baktı. Bilmiyordu ki Davin onun bu halinden zevk alıyordu.
Davin: Benim sadık hizmetkarım olmadan hiç bir yere gidemezsin. Bana cevap ver olacak mısın?
Alice yalvarmanın işe yaramadığını anlamış ve ağlaması durmaya başladı. Davin'e buğulu gözlerle baktı ve onun sözlerini düşündü. Bugün onun istediğini yapmazsa gitmesine izin vermeyeceğini anladı.
Alice: Sadık hizmetçi nedir?
Alice saf bir kızdı ve onun ne istediğini tam olarak anlamamıştı. Davin ondan ne istediğini anlamadığını fark etti.
Davin: Ben ne dersem yapacaksın ve hiç bir zaman bana ihanet etmeyeceksin, sadık hizmetçinin anlamı budur.
Alice'in gözleri büyüdü ve onun ne istediğini anladı. Gözleri korkuyla doldu ve titrek bir sesle konuştu.
Alice: Beni bırak yoksa seni şikayet ederim.
Davin bunu duyunca yüksek sesle güldü ve onun yanağını sıktı.
Davin: Sessiz kedi, sonunda tıslamaya başladı öyle mi?
Alice'in yanağının yumuşaklığına bayıldı ve yanağını garip şekillere sokarak onunla oynadı.
Davin: Beni şikayet mi edeceksin? Hadi beni şikayet edeceğin kişiye gidelim ve bu gerçekten eğlenceli olabilir.
Davin bunu gerçekten yapmak istiyordu. Alice onun yalan söylemediğini fark etti ve gerçekten isterse onu şikayet etmeye götüreceğini anladı. Alice'in hiç o kadar güveni olmamıştı ve sadece bırakması için ona boş tehditler vermişti. Alice'in kendini aciz görme sorunu vardı ve onu şikayet edecek kadar kendine güveni yoktu. Çaresiz kaldı ve ne yapması gerektiğini düşündü. Davin'in kararlı gözlerini gördü ve onun isteğini kabul etmezse geri adım atmayacağını anladı
______________________________________________
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..