Alice çaresizdi ve Davin’e karşı koyacak gücü kendinde bulamadı. Devin, Alice'i iyi tanıyordu. Onu gözlemledi, onu test etti ve sonunda buraya kadar geldi. Alice'i kendisine sadık yapmak onun ilk planıydı ve aklında daha bir çok plan kurguluyordu.
Yetimhanede sadece 3 yılı kaldı ve sonra kendi başının çaresine bakması gerekiyordu. Yetimhaneden ayrılmadan kendisine sadık insanlar bulmak istedi.
Psikopatlar kontrol meraklılarıydı. Bir kişiyi ne kadar kontrol edebilirlerse o kadar mutlu oluyorlardı. Önce Alice daha sonra bir başkası onun elinden kaçamayacaktı. Alice'in endişeyle çevresine baktığını gördü ve kızın hala bu durumdan kurtulabileceğini düşündüğünü anladı.
Alice'in yanağındaki elini yavaşça onun boynuna indirdi ve eliyle boğazını hafif sıktı. Alice'in yeterince ondan korkmadığını düşünüyordu. Biraz daha baskı ve teslim olacaktı.
Alice'in gözyaşları yanaklarından süzülüyordu. Onun boğazını sıktığını hissedince ellerini boynuna götürdü ve onun elini tutarak, boynunu bırakması için karşı koymaya başladı. Davin güldü ve boynundaki elini biraz daha sıktı.
Alice'in ağlaması umurunda değildi ve o sadece sonuç istedi. Birisi onları yakalarsa olacakları zaten göze almıştı ve istediğini almakta son derece kararlıydı. Yakalanma korkusu yoktu ve yakalanırsa da çok umurunda olmazdı. Olayı bir kavga olarak lanse edecek ve bir uyarıyla serbest bırakılacağını düşünüyordu. Sabırsızlanmaya başladı ve boşta kalan eliyle Alice'i saçlarından tuttu.
Davin: Daha ne kadar düşüneceksin kaltak. Tek bir çıkış yolun var ve o benim dediğimi yapmak.
Alice'i saçlarından çekti ve yüzlerini birbirlerine yaklaştırdı. Gözlerini kısarak Alice'in gözlerinde bakıyordu ve bir eliyle boğazını sıkıyor, diğer eliyle saçlardan çekiştiriyordu. Alice hıçkırarak ağlamaya başladı ve onun gözlerine korkuyla bakıyordu. Cevap vermediği her geçen 5 dakikada Davin saçlarını daha çok çekiyor ve boğazına daha çok baskı uyguluyordu. 20 dakika sonra Alice artık nefes alamayacak ve saçlarının çekiştirilme acısına dayanamayacak duruma geldi.
Ne yapacağım? Neden kimse beni kurtarmaya gelmiyor, neden?
Diye kendi içinden tartışıyor ve neden başına böyle bir durum geldiğinden şikâyet ediyordu. Nefes alması zorlaşmış ve her nefes almaya çalıştığında ağzından tükürük çıkıyordu. Saçlarından gelen acıyla başının uyuştuğunu hissetti. Dayanamıyordu artık pes etmesine ramak kalmıştı. Davin'in ona gülümseyerek bakan yüzüne baktı ve sanki çok eğlenceli bir şey yapıyor gibi gözlerinin parladığını gördü.
Dayanamıyorum, sadece ne isterse yapacağımı söyleyeceğim ve beni bırakacak
Diye kendini ikna etmeye başladı. Kurtuluş için bir yol göremiyordu. Davin onu bastırmaya o kadar dalmıştı ki onu öldürebileceğini unutmuştu. Alice nefes alması gittikçe zorlaştı ve artık saçlarındaki acıyı hissetmiyordu. Acıdan saç derisi uyuşmuştu ve ne kadar çekiştirirse çekiştirsin artık acı hissetmeme durumuna gelmişti. Alice ağzını zorla açtı ve ona bir şeyler söylemeye çalışıyordu.
Alice: Tamam...huh...yapacağım...bırak...
Her kelimeyi söylediğinde nefes almaya çalıştı. Cümleyi tek nefeste söyleyecek kadar bilen nefes almakta zorlanıyordu. Davin onu duydu ve kendine geldi. Ona işkence etmekten zevk almıştı ve onu ne duruma soktuğunu dar etmiyordu. Alice’in boynundan ve saçlarındaki ellerini çekti. Biraz geri çekildi ve ona dikkatle baktı. Boynunda kızarıklık oluşmuş ve saçları darmadağın olduğunu gördü. Alice serbest kalmasıyla derin nefesler almaya çalışıyor ve her nefes alışında ağzından tükürükler saçılıyordu. Davin onun bu görünümünü çok güzel buldu.
Davin: Bundan sonra benim sadık hizmetçimsin. Anladın mı? Ne istersem ve ne yapmanı söylersem onu yapacaksın.
Alice hala nefesini düzenlemeye çalışıyordu ve onu duymuş ama cevap verecek nefesi yoktu. Sadece başını sallayabiliyor ve vücut diliyle onaylayabiliyordu. Davin bunu gördü ve kahkaha attı. Onun yanına gitti ve sakinleşmesi için sırtını sıvazladı. Artık o onundu ve daha fazla işkence yapmaktan zevk almıyordu. Bir şeyi elde ettiğinde zevk bitmiş ve artık onun olduğunu biliyordu. Bir süre sonra Alice'in nefesi düzeldi ve ona korkuyla bakmaya başladı. Davin korku dolu gözlerinin çok güzel olduğunu hissetti.
Davin: Gözlerin çok güzel.
Alice birden onun neden bahsettiğini anlamadı. Gözlerinin güzel olmasının durumlarıyla ne ilgisi vardı ki. Alice ona cevap vermezse yine zorbalık edileceğini düşündü.
Alice: Teşekkürler.
Zayıf bir ses tonuyla konuştu ve gözlerindeki korku biraz olsun azalmamıştı. Davin hala onun korku dolu gözlerine bakıyordu ve onun sözlerini duyunca gülümsedi.
Davin: Sen benim hizmetçimsin ve bana usta diye seslen.
Alice onun hizmetçisi olmayı kabul ettiğini hatırladı ve şokla ona bakmaya başladı. Derin bir nefes aldı ve kendini sakinleştirmeye çalıştı. Saç derisindeki acı onu daha açık zihinli hissettirdi.
Alice, Teşekkürler usta.
Davin ona usta dediğini duyunca kahkahaya boğuldu. Alice'in saçlarına elini koydu ve saçlarını sevdi.
Davin: Aferim Alice.
Alice onun saçlarını okşamasından büyük acı hissetti. Saç derisi acıdan kıpkırmızı olmuş ve saçlarına her dokunuşunda canı yanıyordu. Sessiz kaldı ve acıya katlandı. Gözlerinden yaşlar damladı ve zemine düştü. Davin onun neden ağladığını anlamadı. Onu şımartıyordu ve o birden ağlamaya başladı.
Çok mu duygulandı?
Diye içinden düşündü. Sonra birden saçlarını nasıl çektiğini hatırladı. Alice'in saçlarının arasından saç derisine baktı ve saç derisinin çok kızardığını gördü.
Gerçekten acıyor olmalı, zavallı hizmetçim.
Diye içinden düşündü. Bir başkası onun söylediklerini duysa;
Orospu çocuğu.
Demekte kendine engel olamazdı. Alice'i bu duruma sokan suçlu kendisi ve onun bu durumuna üzülende kendisiydi.
Davin: Tamam bundan sonra benim hizmetçimsin ve sana zarar vermeyeceğim, korkmana gerek yok.
Alice'in sırtını sıvazladı ve ağlamasının durmasını bekliyordu. Saç derisinin çok acıdığından emindi. Artık Alice'in onun olduğunu düşünüyordu ve psikopatlar kendisinin olan şeylere çok hassastılar.
Davin: Gel odama gidelim ve başını soğuk suyla yıkayıp biraz buz uygulayalım.
Alice'e nazik bir tonda konuştu. Alice saç derisindeki acının geçmesi için düşünmeden ona başını salladı. Davin onun bir elinden tuttu ve odasının bulunduğu erkek yatakhanesine yöneldi. Erkek yatakhanesinde odalar iki kişilikti ama Devin ile kimse kalmak istemediğinden yalnız yaşıyordu. Erkek yatakhanesine geldiler ve onları görenlerin şaşkın bakışları altında binaya girdiler. Davin, Alice'i odasına kadar götürdü ve odanın kapısını açarak onunla içeri girdi. Oda oldukça sıradandı. Bir yatak odası, banyo ve küçük bir oturma odası vardı. Mutfak yoktu. Çünkü yemekler yetimhanenin kantininde yeniliyordu. Alice'i odaya soktu ve ona bakmaya döndü.
Davin: Gel banyoya gidelim ve saç derine soğuk su tutalım.
Onun saç derisinin çok acıdığını biliyordu ve bir önlem alınmazsa moraracaktı. Moralınca acı artarak katlanacak ve tıbbi yardıma ihtiyacı olacaktı.
Alice: tamam usta.
Davin memnuniyetle başını salladı. O güzel dudaklarından usta kelimesini duymayı çok seviyordu. Alice'in elini tuttu ve onu banyoya götürdü. Duş kabinini açtı ve Alice'i içeri soktu. Duş başlığını eline aldı ve suyu soğuk akması için ayarladı.
Davin: Duş başlığının altına gel ve başına su tutabilmem için eğil.
Alice sorgulamadan dediğini yaptı. Duş baslığının altına geldi ve belini bükerek biraz eğildi. Davin onun eğilmesiyle poposunun şeklini eteğinin içinden görebiliyordu. Musluğu açtı ve duş başlığından soğuk su akmaya başladı. Suyun akışını yavaşa ayarladı ve duş başlığını Alice'in başının üstüne getirdi. Alice'in saç derisini soğuk suyla serinletmeye ve saç derisinin morarmasını önlemeye çalışıyordu. Alice rahat bir ses çıkardı.
Alice: Ah.
Alice soğuk suyun saç serisiyle temasından bir rahatlık hissetti. Saç serisi çok kızarmış ve yanıyormuş gibi sıcak olmuştu. Soğuk suyun getirdiği rahatlık benzersizdi. Devin onun rahat sesini duydu ve yüzünde gülümseme oluştu. Bir süre Alice'in saçlarına soğuk su tuttu ve saç derisini serinletti.
Davin: Burada kımıldamadan dur. Sana bir havlu getireceğim.
Alice başını onaylarcasına salladı.
Alice: Tamam usta.
Diye zayıf bir tonda konuştu. Davin banyodan çıktı ve dolabına gitti. Dolabının içinden temiz bir havlu aldı ve tekrar banyoya gitmeye başladı. Banyoda Alice'in hala eğilerek beklediğini gördü. Eğilmesiyle eteğinin arkası kasılmış ve poposunun ana hatları görünüyordu. Davin ona arkadan yaklaştı ve Alice'in başına havluyu koydu. Alice başında havluyu hissetti ve doğrulmaya başladı. Davin onun arkasında duyuyor ve biraz öne gitse onun poposuna çarpacaktı. Alice doğruldu ve başındaki havluya ellerini uzattı. Saçlarını havluyla durulamaya başladı. Davin kendine geldi ve ellerini onun başındaki havluya uzattı. Elleri Alice'in ellerine değdi ve Alice'in saçlarını kurulaması durdu.
Alice: Usta ben yapabilirim.
Davin onun utandığını biliyordu ve onun havluyu tutan ellerini tuttu ve indirdi. Sonra ellerini havluya uzattı ve onun saçlarını nazikçe durulamaya başladı. Alice karşı koymadı ve saçlarını durulamasına izin verdi. Saçların durulandığından emin olduğunda havluyu çekti ve saçlarını serbest bıraktı. Alice'in omuzlarından tuttu ve onu kendisine çevirdi. Alice'in nemli saçlarla çok güzel göründüğünü fark etti.
Davin: Tamam acı biraz geçmiş olmalı ama yinede biraz buz uygulayalım ki, saç derin morarmasın.
Diye nazik tonda konuştu. Alice'in artık ondan korkmasını istemiyordu. Artık Alice onundu ve kendisinin olan bir şeyin ondan korkmasını istemiyordu. Psikopat bir şeyi elde edene kadar şiddetli ve elde ettikten sonra çok sahipleniciydi. Alice onu duydu ve kendi içinden;
Bunu sen yaptın ve şimdi çok nazik davranıyorsun.
Diye Alice sessizce bir "hmp" sesi yaptı. Devin'in duymadığından emin oldu. Duyarsa ona kızacağından ve eski haline döneceğinden korkuyordu.
Alice: Tamam usta.
Davin, Alice'in elini tuttu ve onu yatak odasına götürdü. Alice daha önce acıdan onun, elini tuttuğunu fark etmemişti ama şimdi biraz utandığını hissetti. Davin onu yatak odasındaki yatağının yanına götürdü.
Davin: Otur ve beni bekle. Yatakhanenin mutfağından buz torbası bulmaya çalışacağım.
Yetimler yatakhanenin mutfağından yemek yemiyordu. Yetimhanenin ayrı bir kantini vardı ve yetimler oradan yemek yerdi. Yatakhanenin mutfaklarında çalışanlar ve görevliler orda yemek yiyor, ihtiyaçlarını orda stokluyorlardı. Davin, zemin kattaki mutfağa yöneldi. Mutfağın girişinde kimseyi göremedi ve içeri girdi. Buzdolabını mutfak tezgahının arkasında gördü. Buzdolabının yanına gitti ve soğuk dondurucu kısmını açtı. Soğuk dondurucunun içinde olan, buz torbalarından birini aldı. Her ihtimale karşı hazırlıklı olmak için görevliler, önceden buz torbasını buzdolabında bekletiyordur. Davin buz torbasıyla odasına döndü ve kapıdan içeri girdi. Alice'i yatağın köşesinde onu bıraktığı gibi oturduğunu gördü. Yatağın yanına geldi ve yukardan ona bakıyordu.
Davin: Tamam kımıldama, buz torbasını başına koyacağım.
Alice aşağıdan ona bakıyordu.
Neden birden bu kadar nazik oldu?
Diye kendine sormadan edemedi. Ona onaylar gibi başını salladı. Davin buz torbasını yavaşça başına koydu ve buz torbasını başının her yerine değecek şekilde yavaşça hareket ettirdi. Alice buz torbasının saç derisinin üzerinde gezdikçe bir rahatlık hissetti. Rahat bir ses çıkardı.
Alice: Huh.
Aron onun rahat ettiğini biliyordu. Buz torbasının geçtiği her yer bir uyuşma ve rahatlık hissiyle kaplanıyordu. Bir süre sonra Davin durdu ve onun bir elini tutarak buz torbasını tutmasını sağladı.
Davin: Tamam, artık kendin yapabilirsin ve ciddi bir konuşma yapmalıyız.
________________________________________________
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..