Alice buz torbasını aldı ve başına uygulamaya başladı. Davin'in onunla ne konuşacağını bilmiyordu. Ona şantaj yapmış ve onun hizmetçisi olacağına söz verdirmişti. Alice, Davin'in nazik tarafını görünce belki onu bırakması konusunda ikna edebileceğini düşünüyordu.

Alice çok saf, masum ve güzel bir kızdı. Tek sorunu onu dibe sürükleyen aşağılık kompleksiydi. Bu problemin ne zaman başladığını hala hatırlıyordu.

Bu problemin suçlusu yatakhane oda arkadaşı Lucy'di. Alice, Lucy'le çocukluğundan beri aynı odada kalıyordu. İlk zamanlarda iki kız oldukça iyi anlaşmışlardı ve o zamanlar Alice’in aşağılık kompleksi oluşmamıştı.

Alice sevimli küçük bir kızdı ve çevresindeki kişilerle iyi ilişkiler kurabiliyordu. Lucy onunla aynı odada kaldığı için kendini ona daha yakın görüyordu. İki küçük kız zamanla en iyi arkadaşlar olmuştu ve her zaman birlikte vakit geçirirlerdi. Bu süreç Lucy'nin onu kıskanmaya başlamasıyla sona ermişti.

Lucy onun yaptıklarına karşı çıkmış ve arkadaşlarını ona karşı gizlice kışkırtmaya başlamıştı. Zamanla süreç daha kötü olmaya başlamıştı. Lucy artık ona daha kötü davranıyordu ve ona hakaretler ediyordu. Alice bu duruma çok üzülmüş ve onunla barışmak için her şeyi denemişti. Lucy'nin onunla barışmak istememesi çok üzücüydü ve onun üstüne gelmeye daha çok başlamıştı. Alice'i her fırsatta aşağılıyor, ezikliyor ve arkadaşlarının yanındayken onu utandırıyordu.

Alice buna yavaşça alışmış ve bir aşağılık kompleksi geliştirmişti. Artık daha sessiz olmuş, sosyal yönden içine kapanmış ve onunla alay etmelerine sessizce katlanmaya başlamıştı. Bu durum bugüne kadar devam etmiş ve artık tamamen yalnız birisine dönüşmüştü. Konuştuğu kimse yoktu, aşağılamalara katlanmayı öğrenmişti ve karşısındaki kişi ne yaparsa yapsın karşı koyacak gücü kendinde bulamaz hale gelmişti.

Bunun en iyi örneği Davin olacaktı. Onu biraz korkutmuş, zorbalık yapmış, biraz zarar vermiş ve onun hizmetçisi olmayı kabul ettirmeyi başarmıştı. Alice bazen neden yaşadığını sorguluyordu ve intihar düşüncelerine kapılıyordu. 

Alice: Başlayabiliriz usta. 

Diye biraz çaresiz bir ses tonuyla konuştu. Davin onun sesindeki çaresizliği hissedebiliyordu. O bir duygu vampiriydi ve bir kişinin hangi duyguyu yaşadığını sesinden, yüzünden ve davranışlarından hissedebiliyordu. Alice'e nazikçe baktı ve konuştu. 

Davin: Korkmana gerek yok. Sakin ol ve beni dinle. 

Alice onun kendisine nazik davrandığına artık emin olmuştu. Yüzünde gösterdiği duygunun sahte olmayacağını düşünüyordu. 

Alice: Tamam usta. 

Davin memnuniyetle başını salladı. Onun itaatkar olmasını sevmişti. 

Davin: Yetimhanede 3 yılımız kaldı. 3 yıl sonra bizi artık burada istemeyecekler ve zorla kapı dışarı edecekler. O vakit gelmeden harekete geçmeye karar verdim ve ilk hedefim sen oldun. Seni seçmemin nedeni çok kolay bir av olmandı. Korkak, sessiz ve aşağılık kompleksi olan bir kız. Sencede kolay bir av, değil mi? 

Davin kötü bir kahkaha attı ve onun ne hissettiğini anlamak için ona dikkatlice bakıyordu. Alice onun aşağılamalarını duydu ama zaten çoktan aşağılamaları görmezden gelmeye alışmıştı. Sessiz kaldı ve gözlerinden yansıyan çaresiz bakışlarla ona bakıyordu. 

Davin: Gerçekten aptal bir kızsın, değil mi? Senin yerinde bir başkası olsa çoktan karşı çıkmaya başlardı. Bu kadar içine kapanmak için ne yaşadın, küçük kız? 

Bir elini uzattı ve onun başına koydu. Saçlarını nazikçe okşadı ve onu sakinleştirmek için gülümsedi.

Alice başındaki eli, yüzündeki gülümsemeyi ve sorusunu duyunca kendini çok kötü hissetti. Ağlamak istedi, bağırarak ağlamak ve yaşadıklarını bilmesini istedi.

Davin bir psikopattı ve insanların duygularını kontrol etmeyi çok iyi biliyordu. Ona nazik davranacak ve zayıf olduğu andan yararlanarak, onu tuzağına düşürecekti. Avlanmanın tam sırasıydı ve bu fırsatı kaçırmayacaktı. Alice'nin beline bir kolunu doladı ve onu kucağına çekti. Başını omzuna yaslamasını sağladı ve diğer eliyle saçlarını okşamaya devam etti. 

Davin: Ağla ve içindeki birikmiş nefreti kus. daha iyi hissedeceksin ve senin yanında olacağım, sevgili hizmetçim. 

Alice onu kucağına almasına ve başını omzuna koymasına karşı koymadı. Onun konuşmasını duyunca ne zaman olduğunu bilmiyordu ama çoktan bağırarak ağlıyordu. Başını onun omzuna gömmüş, kollarını onun beline dolamış ve ağlayarak şikayetlerini dile getiriyordu. 

Neden?

Neden beni aşağılıyorlar?

Neden beni dışlıyorlar?

Neden Lucy değişti?

Ben onlara ne yaptım ki?

Ne yaptım? 

Davin, Alice'in aşağılık kompleksi olan bir kız olduğunu bilsede onu çok iyi araştırmamıştı. Şikayetlerinden anladığı kadarıyla çok üzücü şeyler yaşamış oluğunu anladı. İçinde hiç bir şey hissetmese de, üzücü bir ifade oluşturdu. Ona daha sıkı sarıldı ve yanında olduğunu hissetmesini istedi. 

Davin: Üzülme bundan sonra ben yanındayım ve sana bunları yapanlardan intikam alacağız. 

Alice'in sırtını sıvazladı ve sakinleştirmeye çalıştı. Alice'in bağırmalarından hissettiği duyguların çok güçlü olduğunu anlayabiliyordu. Eğer onu elde etmemiş olsaydı bu duygulardan zevk alırdı ama şimdi hiç bir şey hissetmiyordu.

Uzunca bir süre Alice ağladı ve şikayetlerini bağırmaya devam etti. Davin onu sıkıca tuttu ve nazikçe onunla ilgilendi. Alice'in ağlaması azalmaya ve şikayetleri durmaya başladı. Omuzunda yatarak sadece hıçkırmaya ve ona sarılmaya devam etti. Devin onun saçlarını nazikçe okşadı ve belindeki koluna daha çok güç verdi. Bir süre sonra Alice, başını kaldırdı ve buğulu gözleriyle ona baktı. 

Alice: Teşekkürler usta. 

Davin onun usta demesini çok seviyordu. Başındaki elini indirdi ve göz altlarındaki gözyaşlarını eliyle sildi. Gözlerine baktı ve alnını onun alnına değdirmek için başını indirdi. Birbirlerinin gözlerine çok yakından bakıyorlardı ve hala birbirlerine sıkıca sarılıyorlardı. 

Davin: Korkma sevgili hizmetçim, usta senin intikamını alacak. 

Alice onun konuşmasını duyunca kendine geldi ve utanarak gözlerini kaçırdı. Yanakları biraz kızarmış ve ona bakamayarak etrafına bakıyordu. Davin bunu komik buldu ve ona sıkıca sarılmaya devam etti. 

Davin: Bana bak sevgili hizmetçim. Usta konuşurken bakmamak saygısızlıktır. 

Alice utansada onu kızdırmaktan korkuyordu ve onun kendisine kötü davranmasını istemiyordu. Az önceki duygusal anından sonra kendini ona daha yakın hissetmeye başlamıştı. Davin'in gözlerine kararlı bir şekilde baktı ve utançtan yanaklarının kırmızı olduğu görülebilirdi. Devin onu gözlerinin içine baktı ve ciddi bir şekilde konuştu. 

Davin: Bundan sonra biz hayatın adaletsizliğine, zalimliğine isyan edenler olacağız ve kendimize Rebels diyeceğiz. Sen Rebels'in ilk üyesisin ve son olmayacaksın. 

Davin yumruklarını sıktı ve kararlı bir yüz ifadesi takındı. Alice'in gözlerine ciddiyetle baktı ve onun ne kadar ciddi olduğunu anlamasını istedi.