Davin, Lucy'i bıraktıktan sonra yapacak bir şeyi kalmamıştı. Yatakhaneye dönmeye karar verdi. Karanlıkta yavaşça gözden kayboldu. 

Yatakhaneye gelmişti ve odasına doğru yürüyordu. Akşam geç saatlerdi ve koridorda kimse yoktu. Davin yavaşça odasına geldi ve kapıyı açıp içeri girdi. 

Yarın yapacak büyük bir görevleri vardı ve bu görevin sonucu çetenin temelinin oluşmasıyla bağlantılıydı. Davin serumu bulmayı çok istiyordu ve elinden gelen her şeyi yapacaktı. 

Banyoya gitti ve hızlı bir soğuk duş aldı. Bu sıralar cinsel yönden çok aktifti ve soğuk duş onun sakinleşmesine yardım ediyordu. Davin pijamalarını giydi ve yatağına uzandı. Yarın ki planı düşünerek gözlerini kapattı. 

Gözlerini kamaştıran güneş ışıkları yüzünden rahatsız oldu ve gözlerini açtı. Saate baktı ve 08.00 olduğunu gördü. Bu gün cumartesiydi ve okula gitmesine gerek yoktu. Yataktan kalktı, kıyafetlerini giydi ve kantine gitmek için odadan çıktı. 

Kahvaltı sabah 08.30'da başlıyor ve 09.00'da bitiyordu. Yavaşça kantin yolunda yürümeye başladı ve ona bakan gözeri umursamadı. Kantine geldi ve tepsisini kahvaltı tabaklarıyla doldurdu. Boş bir masa bulup oturdu. Yemeye başlayacakken masasından iki sandalye çekilme sesi duydu. Başını kaldırdı ve karşısında oturan kişilere baktı. 

Alice ona gülümseyerek baktı. 

Alice: Günaydın usta. 

Diye onu selamladı. Davin ona günaydın diyor gibi başını salladı ve cevap vermedi. Alice'in yanındaki kıza bakıyordu. 

Lucy ondan dünkü kadar korkmuyordu ve ona bakarak gülümsedi. 

Lucy: Günaydın büyük usta. 

Diye sakin bir sesle selamladı. Davin ona sakin bir şekilde bakıyordu ama ona neden büyük usta dediğini anlayamadı. 

Dün onu çok mu korkuttum? Neden aptallaşmış gibi görünüyor? 

Diye içinden meraklı bir şekilde düşündü ve dik dik ona bakmaya devam etti. Merak etsede nedenini sormaya niyeti yoktu. Ona cevap vermedi ve yemeğine odaklandı. 

Lucy, Alice'e acınacak gözlerle bakmaya başladı. Dün Alice'ten özür dilemiş ve bundan sonra onun hizmetçisi olacağını söylemişti. Alice'e dün olanları anlatmış ve ona yardım etmesi için yalvarmıştı. 

Alice duygusal bir kızdı ve iki kız birbirlerine sarılarak uzun bir süre ağlamışlardı. Alice onu affetmese de intikam alma duygusu çoktan kaybolmuştu. Davin'e çok minnettardı ve Lucy'i onu mutlu etmek için hizmetçisi yapmak istediğini biliyordu. İçinden sıcak hissediyor ve Davin'e sevgiyle bakıyordu. Dün onu öpmesini hala hatırlıyor ve içinden mutlu hissediyordu. 

Davin, Alice'in bakışlarını hissetmiş ve çaresizce iç çekmişti. Bu kız onun dengelerini bozuyordu. Dün onun yüzünden bir avı bile bıraktı. İçinden kendini kandırmaya devam etti. 

Davin: Yemeğinizi yiyin, bana bakıp durmayın. 

İki kız birbirlerine baktı. Lucy üzgün görünürken, Alice mutlu görünüyordu. 

Hepsi yemeklerini yemeye başladı ve bir süre sonra kızlar tepsilerini temizleme yerine bırakmaya gittiler. Alice onun tepsisini de almış ve temizleme alanına götürmüştü. 

Davin bir şey demedi ve istediğini yapmasına izin verdi. Bununda diğer yetimlerden farklı bir durum olduğunu düşündü. Hangi kız bir erkeğin tepsisini temizleme yerine götürüyor ki? Davin memnuniyetle başını salladı. Kızlar gelince ayağa kalktı ve onlar takip ederken tenha bir oturma yerine geldi. Tenha bir bank buldu ve banka gidip oturdu. 

Alice ve Lucy onun yanlarına oturdu ve ikisi de ona farklı duygularla bakıyordu. Alice biraz utangaç ve nazik gözlerle ona bakıyordu. Lucy biraz endişeli ve sakin davranmaya çalışarak ona bakıyordu. 

Davin: Görevimize başlayacağız. Alice hazır mısın? Çok endişeli olma ve her zaman ki sevimli Alice ol, tamam mı? Korkma o moruk senin için işleri zorlaştırmayacak. 

Diye Alice'e güven depolamaya başladı. Onun kendine güveni biraz bile artarsa işlerin daha kolay olacağına emindi. Tek yapması gereken müdürü odadan çıkarmak ve onun için biraz zaman kazanmaktı. Davin, Alice'in güzel yüzüne baktı ve plandan daha emin hissetti. 

Alice ona sevimli dediğini duyunca yanakları hafif kızardı ve ona kocaman gözleriyle tatlı tatlı bakıyordu. 

Lucy onların ne yapacağını bilmesede Davin için çok önemli bir şey olduğunu görebiliyordu. Merak etmişti ve sormak için kendine engel olamıyordu. 

Lucy: Ne görevi? 

Davin ona soğuk gözlerle bakmaya başladı ve kaşları biraz çatılmıştı. Ona yeşil gözleriyle korkutucu bir bakış atıyordu. 

Lucy onun bakışlarını görünce zihninde dün karanlıkta parlıyor gibi olan yeşil gözlerinin görüntüsü oluştu. Korkuyla başını indirdi ve ona bakmaya cesaret edemiyordu. 

Alice, onu böyle görünce biraz üzülmüş hissetti. Ondan çoktan intikam almak istemeyi bırakmıştı. 

Alice: Usta ona öyle bakma korkuyor. 

Alice ayağa kalktı ve Lucy'nin elini tuttu ve onu sakinleştirmeye çalıştı. Lucy ona baktı ve minnettar görünüyordu. Gözlerinin altı biraz kızarmış ve üzgün bir şekilde Alice'e bakıyordu. 

Davin bunu gördü ve içinden küfür etti. 

Davin: Eğer bana başka bir drama gösterirsen sonuçları kötü olur. 

Diye Lucy'i tehdit etti. Burada onun ağlamasını çekecek halde değildi. Alice'in onu affetmesini aptalca görsede karışmayacaktı ve istediğini yapmasına izin verecekti. 

Lucy onu duydu ve sessizce hıçkırarak Alice'in elini tutmaya devam etti. Alice yaptıkları için pişman olmuş ve ona gerçekten en iyi arkadaşı gibi davranmaya başlamaya karar vermişti. 

Alice onu sakinleştirmeye çalışırken kendisi de duygusal olmaya başlamış ve göz altları kızarmıştı. 

Davin onları böyle görünce öfkeden deliye dönecekmiş gibi hissetti. Ayağa kalktı ve kızlar tepki vermeden ikisinin de poposuna sert bir tokat vurdu. 

Kızlar acıdan çığlık attılar ve elleriyle popolarını korumaya çalıştılar. Canları yanmıştı ve Davin'e şaşkınlıkla bakıyorlardı.

Davin'in yüzündeki kızgın bakışı görünce ikiside korktu ve sessiz kalarak popolarını ovuşturdular. 

Davin onların sessiz kalmasını ve ağlamayı bırakmalarından memnun ondu ve elleri popolarına vururken hissettiği yumuşaklığı hatırlayıp iki ellerini burnuna yaklaştırdı. Ellerinden iki farklı koku alabiliyordu. Birisi rahatlatıcı ve diğeri biraz çekici bir koku veriyordu. Davin rahatlatıcı kokunun Alice'ten ve çekici kokunun Lucy'den geldiğini tahmin edebiliyordu. 

Kızlar onun ellerini burnuna götürdüğünü görünce kızardılar ve utançla ayak uçlarına bakmaya başladılar. 

Davin: Böyle daha iyi, bir daha sözümü dinlemezseniz size vurmaya devam edeceğim ve şunu söylemeliyim ki poponuza vurmak çok iyi hissettiriyor. Bu yüzden bana fırsat vermeseniz iyi olur, Sevimli kaltaklar. 

İki kız çok utanıyordur ve yanaklarından ateş çıkacak gibi kızarmıştır. Davin'in bunu bu kadar açık söyleyebilecek tek kişi olduğunu biliyorlardı. İkisi birbirlerinin ellerini tutarak ayak uçlarına bakmaya devam ettiler. 

Davin: Tamam bu kadar saçmalık yeter. Yapmamız gereken bir görev var ve işi batırmasanız iyi olur. Sana gelince görevin ne olduğunu öğrenebilirsin ve bundan sonra Rebels'in ikinci üyesisin. 

Davin onu da Rebels'e katmaya karar vermişti. Bu kız cesur ve biraz çılgın bir kaltaktı, çeteye katılırsa işe yarayabileceğini düşünüyordu. Ne de olsa oda artık avucundan kaçamayacak bir avdı. 

Lucy, Rebels'in ne olduğunu bilmiyordu ve ona meraklı gözlerle bakmaya başlarken utangaçlığını bir kenara bıraktı. 

Davin: Alice'e sorularını sorabilirsin. Size on dakika veriyorum ve her şeyi öğrendikten sonra benim astım olacaksın. Bana patron veya lider diyebilirsin. Ve itiraz etmene izin verilmiyor, yoksa ölürsün. 

Davin onları yalnız bıraktı ve yakınlardaki başka bir banka giderek rahatlayarak oturdu.