Davin gözleri kapalı bir halde kızlara sarılmaya devam etti. Kızlar sessiz kaldılar ve başlarını onun omzuna koyarak, ona bakmaya devam ediyorlardı. Davin yeterinde dinlendiğini ve kafasını topladığını hissettiğinde gözlerini açtı. Kızlar onun gözlerini açtığını gördüler ve hemen kendi gözlerini kapadılar. Davin onları gözlerini kapatırken gördü ama bozuntuya vermedi. Hızlıca ikisinin dudaklarını öptü ve geri çekildi. Kızlar şaşkınlıkla gözlerini açtılar.
Davin kararını vermişti ve zaman kaybetmeyecekti. Kızların şaşkın gözlerine baktı ve bir kez daha ikisini öptü. İstiyordu, ikisini istediğine çoktan karar vermişti. Kızların aklı başlarına geldi ve utanarak ondan bakışlarını kaçırdılar.
Alice çok utanmış hissediyordu. Davin daha önce onu öpmüştü ama o zaman yalnızdılar. Şimdi yanlarında Lucy vardı ve ondan çok utanmıştı. Davin'i sevdiğini biliyordu ve karşı koymadığına göre Lucy'nin de onu sevdiğini anladı. Onun yanında olmak ona yetiyordu ve başka birisini bulmasını umursamıyordu.
Tamam belki Lucy değil de başka biri olsa biraz kızabilirdim.
Diye içinden kendi yalanını ortaya çıkardı. Lucy ona çok kötü şeyler yapsada telefi etmeye çalışıyordu ve çoktan ona birkaç kez yardım etmişti. Lucy'i çok seviyordu ve daha önce yaptıkları umurunda değildi.
Lucy, Davin'in birden onu öpmesine ve ona sarılmasına karşı koymamıştı. Daha doğrusu karşı koyacak zamanı olmamıştı. Dün tecavüze uğramaktansa ölmeye kararlıydı ama bugün onu öpmesine izin vermişti.
(AY: Kızlar ne kadar tuhaf.)
(AY: Aynen, aynen sj.)
Lucy, Davin'i sevdiğini kabul etti ama onun bu kadar kararlı olmasını beklemiyordu.
Lanet, bu adam dün nerdeyse beni öldürüyordu.
Diye içinden düşündü. Davin'de bu konuda şaşkındı. Alice'le de aynısı olmuştu ve şimdi Lucy'i böyle kandırmıştı. Bu yöntemi aklına not aldı ve bir gün bir kızı tavlamak isterse, bu yöntemi kullanmaya karar verdi.
Belki de her kızın mazoşist bir tarafı vardır. Belki de sadece şansım iyiydi, her neyse.
Diye içinden düşünmüştü. Kızlar ona baksa da, ikisinin de karşı koymaya niyeti yok gibiydi. Davin bunu fark etti ve şans olduğu düşüncesini daha mantıklı buldu.
Davin: Peki güzellikler, bulmamız gereken bir serum var. Hadi işe koyulalım. Kaldığımız yerden sonra devam edeceğiz. Unutursam bana hatırlatın.
Diye pişkince konuştu. Kızlar ona gözlerini devirerek baktı. Davin onlara göz kırptı ve ikisinin de yanaklarından bir makas alıp, onları serbest bıraktı.
Kızlar banktan kalktı ve utanarak ayak uçlarına baktılar. Davin ayağa kalktı ve onların ellerinden tuttu.
Davin: Hadi bu kadar utanmayın. Ben gibi yakışıklı birine aşık olmakta yanlış bir şey yok. Bende kız olsam kendime aşık olurdum. Nasıl olacaksa.
Diye pişkince konuşmaya devam etti. Ama bu kızların komiğine gitmiş ve onun sevimli olduğunu düşünüyorlardı. Kıkırdadılar ve onun ellerini tutmasına izin verdiler.
Davin: Bu adam manzaralı yerleri seviyormuş. Yetimhaneye yakın manzaralı yerleri tek tek kontrol etmemiz lazım. Böyle çılgın piçlerin, kesinlikle bir merkez üstleri vardır. Bir mağara olabilir, hatta belki yere çukur bile kazmış olabilir.
Kızlar bunu fark etti. Profesör okulda serumu hazırlıyor olması ihtimali çok düşüktü ve bir yerde kendine bir sığınak yapmış olmalıydı.
Alice: Ne yapmamız gerekiyor, usta?
Diye ona sevimli bir ses tonuyla sordu. Alice'in ona usta demesi onun zayıf noktasıydı ve bunu duyunca onu kendine çekip, dudaklarını öpmeye başladı. Bu sefer o kadar kolay gitmesine izin vermeyecekti. Onu beş dakika boyunca dudaklarından öptü ve onu serbest bıraktı. Poposuna hafif bir tokat attı ve elini tutmaya devam etti.
Alice çok utanmıştı ve bakışlarını ayak ucuna çevirdi. Ona usta dediğinde Davin'in farklı davrandığını fark etmişti. Ona usta dediğinde yanağını, burnunu sıkıyor ve ona dayanamadığından yaptığını söylüyordu. Onu biraz kızdırmak için usta demişti ama onun bu kadar tepki vermesini beklemiyordu. Sessizce onun elini tuttu ve ayak uçlarına baktı.
Lucy onlar öpüşürken sessiz kalmış ve onları dikkatle izlemişti. Alice'in ilk başta biraz karşı koymasını, sonra onu öpmesine izin verişini görmüştü. O da öpüşmek istiyordu ama bunu söyleyemeyecek kadar utangaçtı. Davin'e baktı ve sessiz kalmaya karar verdi.
Davin onun bakışlarını ve bakışlarına karışmış hafif kıskançlığı görebiliyordu. Lucy'yi kendine çekti ve yüzlerinin arasında iki parmaklık bir mesafe bıraktı.
Davin: Sende mi öpücük istiyorsun? O zaman istediğin şeyi kendin al, benim sana vermemi bekleme.
Diye onun siyah gözlerine baktı. Alice bunu görünce çok şaşırdı ve Lucy'nin ne yapacağını merakla bekliyordu.
Lucy onun gözlerine bakıyor ve kulaklarında onun sesi yankılanıyordu.
Yapabilirim. İstediğim bir şeyi kendim alabilirim. Yapabilirim, yapacağım.
Diye içinden düşündü ve kendini cesaretlendirdi. Sağ bacağını bir adım öne attı ve arka bacağından destek alarak kendini ona ittirdi. Dudakları ve gözleri birleşti. Davin onu öpmedi ve sadece ona baktı. Ona bir göz kırptı ve devam etmesini işaret ediyor gibiydi.
Lucy onun işaretini anlamış gibiydi ve onun üst dudağını öpmeye başladı. Üst dudağını, dudakları arasına alıyor ve biraz üst dudağını emip bırakıyordu.
Devin bunu görünce yüzünde bir gülümseme oluştu. Alice'i tutan elini bıraktı. Kollarını Lucy'nin beline doladı ve elleriyle onun iki kalçasını, avuç içleriyle kavradı. Parmaklarının sanki yumuşak bir şeye batıyor gibi olduğunu hissedebiliyordu. Onun poposunu iki eliyle sıkmaya, yoğurma başladı ve onun alt dudağını emip, ona karşılık vermeye başladı.
İkisi Alice'i unutmuş ve öpüşmeye dalmışlardı. Alice, Lucy'nin cesur biz kız olduğunu biliyordu ve onu öpmesi için, Davin'ın onun bu yönünden faydalandığını düşünüyordu. Onu kışkırtmış ve sanki yapamayacakmış gibi ona bakmıştı. Alice sessiz kaldı ve onların öpüşmesini izledi. Bir süre sonra ikisinin dillerini birbirlerine doladığını ve Davin'in onun poposundaki ellerinin daha hızlandığını gördü. Utanıyordu ama onlara bakmaktan vazgeçemedi.
İkisi artık hiç bir şeyi umursamıyordu ve sadece aldıkları zevkte kaybolmuşlardı. Davin onun poposunu sıkmış ve acıdan çığlık atmak istediğin de, dilini onun ağzına sokmuştu. Elleri artık onun kalçasını avuçluyor ve dairesel hareketlerle yoğurup, sıkıyordu. Dilleri birbirlerine dolanmış olduğunda tükürüklerini değiştiriyor ve zevkle birbirlerinin tükürüklerini içiyorlardı. Davin, Lucy'nin onun ağzının içinde inlediğini duyabiliyordu ve bu çok hoşuna gitmişti. İkisi on dakika devam ettiler ve Lucy onu iterek bağlantılarını kesti.
Lucy aralarında mesafe açtı ve ona buğulu gözlerle baktı. Bu seferki göz buğulanması ağlamasından değil, hissettiği zevkin etkisindendi. Yanakları kızararak ona baktı ve gözlerini kaçırmaya çalışıyordu.
Lucy: Bu kadar yeter.
Diye utanarak konuştu ve ayak uçlarına bakmaya başladı. Davin gülümsedi ve başını onaylarcasına salladı.
Davin: Öyle diyorsan güzelim, bu kadar yeter. Ama istediğin zaman kaldığımız yerden devam edebilirsin.
Lucy ona bakmaya cesaret edemiyordu ve sessiz kalmaya karar verdi. Onun tuzağına düştüğünü anlamıştı. Davin onu kışkırtmış ve onu öpmesi için, cesaretlendirici bir konuşma yapmıştı.
Kızlar haklıydı ve Davin gerçekten bunu planlamıştı. Bundan sonra Lucy onu öpmekten daha az utanacak ve Lucy'nin onu sevdiğinden emin olacaktı. İstediği sonuca ulaşmıştı ve artık Lucy'nin ona aşık olduğunu biliyordu. Bu sayede kızları kendine aşık etme planı başarıyla sonuçlandı. Alice'in ona aşık olduğunu zaten biliyordu ve onu test etmeye gerek görmedi.
_____________________________________
AY: Lütfen bu ne cinsellik, diye yorum yapmayın. Serinin giriş sayfasında, bu serinin konusu Harem-Ecchi olduğunu görebildiğinizi düşünüyorum.
Okuyan: sj
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..