Davin kızlarla yeterince oyalandı ve artık işlerine dönebilirlerdi. 

Davin: Tamam kızlar, artık işe koyulma ve şu serumu bulma zamanı. 

Kızlar onun serumu bulmayı çok istediklerini biliyorlardı. Serum Rebels'in temelini oluşturan önemli bir kilit taşıydı. Serumun hiç bir olumsuz yanı yok ve sadece olumlu yönleri vardı. Bir kere hain olmayacak, güvenilmez üye olmayacak ve en iyisi herkes lidere sadık olacaktı. Kızlarda serumu bulmayı istiyorlardı ama bir şeyden çok korkuyorlardı. 

Davin serumu bize de enjekte edecek mi? 

Bu soru ikisinin de aklında durmadan ortaya çıkıyordu. Alice daha fazla bu acıya dayanamadı ve ona sormaya karar verdi. Onu seviyordu ve ona da enjekte edecekse, öyle olsun diye düşünüyordu. 

Alice: Davin sana bir şey sorabilir miyim? 

Alice bunu söylerken biraz kokmuş ve endişeli hissediyordu. 

Enjekte edeceğini söylerse, ben ne yaparım? 

Diye içinden düşünüyor ve çok korkuyordu. 

Davin: Tabi ki sorabilirsin, ne merak ediyorsun canım. 

Davin onun neden bu kadar korkmuş olduğunu anlamadı ve nazikçe ona cevap verip, biraz sakinleşmesini sağlamak istedi. 

Lucy, Alice bakıyordu ve onunda merak ettiği soruyu Davin'e soracağını anlamıştı. Onu yalnız bırakmak istemedi ve Davin'e endişeyle baktı. 

Lucy: Benimde sana sormam gereken bir şey var. 

Lucy, Alice'in elini tuttu ve biraz endişeyle Davin'e bakıyordu. 

Davin: Tamam ne öğrenmek istiyorsunuz sorun ve artık işimize dönelim. Bu kadar endişeli olmanıza, hangi soru neden oluyor? 

Kızlar birbirlerine baktı ve başlarını salladılar. Lucy, Alice'in elini tuttu ve ona yanında olduğunu söylemek istiyor gibiydi. 

Alice: Serumu bize de enjekte edecek misin? 

Alice sorusunu sordu ve daha rahatlamış hissetti. Ona bakıyordu ve her sonuca kendini hazır hissediyordu. 

Davin kızların ona bakan endişeli ve biraz korkmuş gözlerine baktı. Kötü bir kahkaha attı ve onlarla alay ediyor gibiydi. 

Davin: Neden size de serumu enjekte edeceğimi, düşünüyorsunuz? Bana güvenmiyor musunuz? Veya bana sadık değil misiniz? 

Kızlar panikle ona bakmaya başladı ve inkar eder gibi başlarını salladılar. Lucy, Alice'in yeterince yaptığını düşündü ve sorumluluk sırası ona gelmişti. 

Lucy: Hayır öyle değil. Sadece merak ediyoruz ve her ne yapacak olursan seni sevmeye devam edeceğiz. Bize güven tamam mı? 

Lucy bunu söylerken gözleri yaşarmış ve ona acınacak gözlerle bakıyordu. Alice onu duyunca, onunda gözleri dolmaya ve her an ağlayabilecekmiş gibi görünüyordu. 

Davin bir iç çekti. Kendisine psikopat diyordu ama şimdi kendinden şüphe etmeye başladı. Bu kızları gerçekten seviyordu ve bunu kabullendi. Sürekli bir bahanenin altına saklanmak istemiyordu. Psikopat veya değil kimin umurunda diye düşünmeye başlamıştı. 

Ben, benim ve yaptıklarım kimseyi ilgilendirmez. Psikopatsam kimin umurunda, değilsem kimin umurunda? Bu kızları seviyorum ve onlara güveneceğim. 

Diye kendi içinden, kararlı bir duruş sergiledi. Kızlara kararlılıkla baktı ve kollarını uzatarak onları kucağına çekti. 

Davin: Tamam sakin olun. Size serumu enjekte edeceğimi düşünüyorsanız, çok yanlış düşünüyorsunuz. Sizi seviyorum ve beni yarı yolda bırakmayacağınıza inanıyorum. Hadi bu kadar ağlak bebekler olmayın. Bugün kaç kez ağladınız, hala gözyaşınız kaldı mı? 

Kızlar onun kucağına yaslanarak dinlediler ve son sözlerini duyunca kıkırdayıp, tüm endişeleri toz oldu. Ona sıkıca sarıldılar ve onun yanağına bir öpücük kondurdular. 

Davin kararını verdikten ve uyguladıktan sonra, kendini rahatlamış hissediyordu. İçinden kendi kişiliğini bulmuş ve onda yarım kalan bir şeyin tamamlandığını hissedebiliyordu. 

En azından sevdiklerime karşı, daha iyi olacağımı hissediyorum. Yabancıların canı cehenneme. 

Diye içinden kendini doğruladı. Kızlara biraz çaresiz gözlerle bakmaya başladı. 

Davin: Hadi kızlar bu kadar drama yeter. Sabahtan beri kendimi, lanet bir drama dizisinde gibi hissediyorum. Artık ne yapacağımızı kararlaştıralım ve işe koyulalım, tamam mı? 

Davin ikisinin de alnından öptü ve onları kollarından çıkardı. Kızlar ona gözlerini devirerek baktı. 

Lucy: Ne yapacağız? 

Davin sonunda işe başlayacaklarını biliyordu. 

Davin: Tek tek tüm manzarası güzel yerlere bakacağız ve mağara, sığınak gibi yerleri kontrol edeceğiz. Öncelikle bize tüm manzarası güzel yerleri bilen birisi lazım. Tanıdığınız birisi var mı? 

Kızlar düşünceli bir ifade yapar. Lucy'nin sosyal çevresi çok iyidir ve bu soruyu duyunca hemen gözleri parlar. Düşünür ve aklına birisi gelir. 

Lucy: Birisini tanıyorum ve çok güzel bir kız. 

Davin güzel olmasıyla, sorusunun ne alakası olduğunu bilmiyordu. Ama onu azarlamak istemedi ve güzelse öyle olsun diye düşündü. 

Davin: Kim bu manzara meraklısı güzel kız? 

Lucy onun sözlerindeki imayı anlamamıştı ve ona parlayan gözlerle bakmaya devam ediyordu. 

Lucy: Misty. Misty doğal güzellikleri ve manzaraları bulmaya çok meraklıdır. 

Davin tam aradıkları kişi olduğunu düşündü. 

Davin: Onunla ne kadar yakınsınız? 

Lucy gururlu bir gülümseme yaptı ve ona bir zafer işareti yaptı. 

Lucy: Çok yakınım. Alice'den sonda en yakın arkadaşım o diyebilirim. 

Davin ona gözlerini devirdi. 

Davin: Alice'le daha yeni barıştınız. 

Lucy ona öfkeyle baktı. 

Lucy: Ne olmuş yani? Alice'i çok seviyor olamaz mıyım? Sende öyle düşünmüyor musun, Alice?

Alice kıkırdar ve onun elini tutar. 

Alice: Evet kesinlikle, sana katılıyorum. 

Davin onların maskaralığına dayanamaz. 

Davin: Yine bir drama mı izlemeliyim? Ama bu sefer konusu farklı, sizi bu konuda tebrik ederim. 

Kızlar onun trip atmasını nedense çok sevimli buluyorlardı. Ona kıkırdadılar ve sevgiyle ona baktılar. 

Davin kızlarla uğraşmayı bıraktı ve işe odaklandı. Bu kaçıncı kez işe odaklandığı olduğunu bilmesede. 

Davin: Beni öldürmek mi istiyorsunuz? İşe konuşuyoruz, aşkı değil. Hadi biraz ciddi olun. 

AY: Sj 

Diye onlara biraz çıkıştı. Kızlar ciddi bir ifade takındılar ve ona ciddileştiklerini gösteriyorlar gibi bir yüz yaptılar. 

Davin: Demek o kıza çok yakınsın. O zaman onu bulmamız ve bize rehberlik etmesini istememiz gerekiyor. Lucy bu görevi sana veriyorum. Bugün yeterince aksiyon yaşadık yarın resmen serumu bulmaya başlıyor olacağız. Hadi şimdi bir veda öpücüğü verine ve dinlenmeye gidin. Akşam yemeğinde görüşürüz. 

Kızlar onu öpmelerini istediklerinde biraz utansalarda itiraz etmediler. 

Alice ona yaklaştı ve dudaklarından hızlı bir öpücük kondurdu. Onu öptükten sonra hemen geri çekildi. 

Lucy daha az utangaçtı ve ona otuz saniyelik bir öpücük verdi. 

Daha sonra ona veda ettiler ve el ele tutuşarak, dinlenmek için odalarında dönmeye başladılar.

Ciden sardı seri beni genelde bu tür serileri sevmem ama nedense baya okuyasım geliyo ellerine sağlık

AY: Teşekkürler kardeşim, gözüne sağlık