Davin kızları gönderince rahatladı ve derin bir nefes aldı. Bugün çok şey yaşamışlardı ve daha fazlasına gerek yoktu. Yarın Lucy'nin arkadaşının rehberliğin de, serumu aramalarını başlatabilirlerdi. Davin biraz dinlenmek istiyordu. Bugün orada oraya koşturmuş ve onuncu katta çıkıp, inmişti.
Odasına dönmek için yürümeye başladı ve bir süre sonra yatakhane de, kendi odasının önünde duruyordu. İçeri girdi ve doğruca banyoya yöneldi. Hızlı bir duş aldı ve daha sonra yatağına uzandı. Yanındaki çalar saati ayarladı ve biraz uyumak isteyerek gözlerini kapattı.
(Saat 18.00)
Davin çalar saatin sesiyle uyandı ve yüzüne bir su çarpıp, odadan çıktı. Akşam yemeği için kantine doğru yürümeye başladı. Binanın önünde onu bekliyen kızları görene kadar yürümeye devam etti ve bu sefer yanlarında başka birisi daha vardı. Davin onların yanlarına geldi ve karşılarında durdu. Tanımadığı kıza baktı ve onu dikkatlice inceledi. Kızıl saçları, ondan biraz daha açık yeşil gözleri ve her şeyi doğru orantılı bir fiziği vardı.
Davin: Sen Misty olmalısın, değil mi?
Davin onu gözlemlerken, Misty'de onu inceliyordu. Gözlerinin benzerliklerine ve onun yakışıklı yüzüne dikkatlice baktı.
Misty: Evet benim ve sende Davin olmalısın.
Davin onu onaylıyor gibi başını salladı.
Davin: Evet benim, tanıştığımıza memnun oldum ve yarın için sana güveneceğiz.
Davin nazik bir gülümsemeyle onunla konuştu. Kızlar biraz şaşırmış görünüyordu. Onun isteyince bu kadar kibar olabildiğini bilmiyorlardı.
Davin'in nazik davranmakta bir sorunu yoktu ama nazik davranacağı kişi onun işine yarayan birisi olmalıydı. Yoksa birine sırf daha iyi görünmek için nazik davranmakla uğraşacak hali yoktu. Bu kız onların işine yarıyordu ve onunla iyi anlaşmak daha iyi olurdu.
Misty'nin onun hakkında ilk görüşü olumluydu. Kızların bu çocuğu sevdiğini biliyordu ve tanışmadan önce, çocuğun çok aç gözlü olduğunu düşünüyordu. Birisi yetmemişti ve iki kızıda kendisi için almıştı. Ama şimdi onu görünce ve biraz sakinleşmişti.
Misty: Bende memnun oldum. Elimden geleni yapacağım, merak etmeyin.
Davin bu kızla anlaşmanın zor olmayacağını anladı. Genelde güzel kızlar biraz kibirli olurlardı ama bu kızdan hiç öyle bir duygu alamadı.
Davin: Öyleyse daha fazla ayakta beklemeyin, güzel bayanlar. İçeri girelim ve orda konuşmamıza devam edebiliriz.
Kızlar başını salladı ve onu takip etmeye başladılar. Davin kantine girdi ve yemek sırasına geçti. Sıra onlara gelince yemeğini seçti ve boş bir masa bulup, tepsisini masaya koydu. Kızlarda yemeklerini seçmiş ve ona doğru geliyorlardı. Davin hepsine bir sandalye çekti ve oturmaları için kibar bir jest yaptı.
Misty ona memnuniyetle bakarken, diğer ikisi şaşkına dönmüşlerdi. Davin'in onlara daha önce, hiç böyle davranmadığını hatırladılar ve biraz kıskanç hissettiler.
Misty'nin onun hakkındaki görüşü gittikçe olumlu oluyordu ve kızların neden bu çocuğa asık olabileceklerini anlamaya başlıyordu.
Biliyordu ki daha önce kızlara, böyle nazik ve kibar hiç davranmamıştı.
Misty: Teşekkürler, çok kibarsınız.
Davin kızı biraz etkileyebildiğini biliyordu.
Gülümsedi ve onların oturmasına yardım ettikten sonra, yerine oturdu. Yemek yemeye başladılar. Davin, Misty'nin bazen gizlice ona bir göz attığını fark etmişti ve onu görmezden geliyordu.
Yemekten sonra kızlar onun tepsisini de alarak temizleme alanına götürdüler ve bir süre sonra geri gelip, yerlerine oturdular.
Davin: Bayan. Misty yetimhanenin çevresin de, ne kadar doğal manzaralı yer olduğunu biliyor musun?
Misty bir süre düşünmüş gibiydi ve daha sonra ona bakmaya başladı.
Misty: Yetimhane ovalık bir alanda kurulduğu için çok yok. En fazla 10 tane yer vardır.
Davin on yerin çok olduğunu hissetti ama ona nazikçe gülümsemeye devam etti.
Davin: Ah. Gerçekten çok az görünüyor.
Diye şaşkın bir şekilde konuştu. Davin bu on yerin birinde bir yer bulabileceklerini umuyordu. Eğer on yerden de bir şey çıkmazsa, serumu bulmayı unutabilirlerdi.
Davin: Bugün biraz erken dinlenelim. Yarın sizi biraz yoracağız ve iyi dinlendiğinizden emin olun.
Davin gerçekte Misty'nin ne yaptığını umursamıyordu ama onun bilgisine ihtiyacı vardı. İçinde çok umursamasa da, dışarda onu düşünüyor gibi yapması gerekiyordu.
Misty: Çok naziksiniz Bay. Davin. Kızların size neden aşık olduğunu anlayabiliyorum.
Davin onun yanlış anladığını biliyordu. Kızlarla sevgili olması bambaşka bir olaydı. Kızlara gülümseyerek baktı ve ona başını salladı.
Davin: Onlar bana değil ben onlara aşık oldum ve hala benim sevgililerim olduklarına inanamıyorum. Çok şanslı bir adam olmalıyım ki, böyle güzel iki meleğim var.
Misty ona daha çok, olumlu gözlerle bakmaya başladı. Kızların iyi bir adam bulduklarını düşünüyordu.
Davin kızların sandalyelerinden kalkmasına yardım etti. Kızlar akşam yemeğinde nerdeyse hiç konuşmamışlardı. Davin onların biraz şaşkın ve biraz da utandıklarını biliyordu. Daha önce onlara nazik davrandığı olsa da, Misty'ye davrandığı gibi onlara hiç davranmamıştı. Kantin binasından çıktılar ve Davin kızları biraz teselli etmesi gerektiğini düşündü.
Davin: Bayan. Misty, kızlarla biraz yalnız konuşabilir miyim?
Misty onların neden yalnız kalmak istedikleri hakkında bir tahmini vardı.
Misty: Elbette, kızları biraz uzakta bekleyeceğim.
Davin ona teşekkür etti ve kızların elinden tutarak, ondan uzaklaştılar. Davin, Misty'nin görüş alanından bilerek çıkmamıştı. Kızların ona bakan şaşkın gözlerini gördü ve bu kadar şaşırmaya gerek var mı? Diye düşünmeden edemedi.
Davin: Tamam, bu kadar şaşırmayın. Bu çok normal. Ondan istediğimiz bir şey var ve ona nazik davranmam gerekiyor. Böylece bize yardım etmek için daha çok efor harcayacak. Sizi sevdiğimi biliyorsunuz değil mi?
Diye onlara açıklama yapar ve kollarını uzatıp onları kucağına alır. İkisinin arkasında ellerini birleştirir ve ikisinide kollarının arasında kucaklar. Kızlar Misty'nin onları görebildiğini biliyordu ve utanmış bir ifadeyle, Davin'e bakıyorlardı.
Alice: Davin, Misty bizi görüyor.
Lucy onun sözlerine katılıyor gibi, başını aşağı yukarı sallar. Davin onların kızarmış yanaklarına ve kırmızı dudaklarına arasında bakışlarını değiştiriyordur.
Davin: baksın. Sevgililerimle sarılmakta yanlış ne var? Yoksa beni istemiyor musunuz?
Diye üzgün bir şekilde konuşur. Kızlar onun maskaralıklarına alışmışlardı ve onları kandırmak için üzgün davrandığını biliyorlardı. Ama yinede onu sevimli buldular ve kıkırdadılar.
Davin: Tamam, hadi bana iyi geceler öpücüğü verin ve iyi dinlenmeyi unutmayın.
Kızlar onun isteğine şaşırırlar. Lucy onu isteyerek bir kez öpmüş olsa da, o zaman sadece yanlarında Alice vardı. Davin kızların ona utançla bakmasını ama harekete geçmediğini görünce, yüzünde kötü bir gülümseme oluşur.
Davin: Öpmeyeceğinizden emin misiniz? Sözlerimi dinlemediğinizde ne yaptığımı hatırlıyor musunuz? Misty'nin önünde poponuza şaplak yemek ister misiniz?
Kızlar ona endişeyle bakarlar ve Lucy poposuna şaplak yemek istemiyordu. Davin'nin yüzüne dudaklarını yaklaştırdı ve ona küçük bir öpücük vermek istedi. Dudakları birleşti ve tam geri çekilecekken, Davin'in onun belindeki eli onun boynuna dolandı. Lucy biraz uğraştı ama karşı koymanın boşuna olduğunu gördü.
Davin bir yandan Lucy'i öpüyor ve diğer yandan Alice'in kaçmaması için onu sıkıca tutuyordu.
İkisi beş dakika öpüştüler ve artık Lucy'de öpüşmeye karşılık veriyordu. Davin'in üst dudağını ve dilini değişimli olarak emiyordu.
Davin bunun yeterli olduğunu düşündü ve onu bıraktı. Alice'e kışkırtıcı gözlerle bakmaya başladı.
Davin: Sıra sende küçük melek. Lucy'i yalnız bırakıp, onun Misty'nin yanında tek başına utanmasına izin vermeyeceksin değil mi?
Alice çok utanıyordu ve onu sözlerini duyunca Lucy'ye baktı. Lucy'nin gözleri biraz dalgındı ve sadece Davin'e sarılabiliyordu. Alice onu böyle görünce, onun aklı başına geldiğinde çok utanacağını biliyordu. Davin'e kızarmış yanaklarıyla ve büyümüş gözlerle bakıyordu. Kararını verdi ve Lucy'i yalnız bırakmayacaktı. Davin'in yüzüne dudaklarını yaklaştırdı ve kararlı bir şekilde onun üst dudağını emmeye başladı.
Davin biraz şaşırmıştı. Bu korkak küçük melek, onu biraz zorlayınca aslan kesilmişti. Memnuniyetle ona karşılık vermeye ve belindeki elini poposuna indirmeye başladı. Madem çok cesur biraz onunla dalga geçse fena olmaz, diye düşünüyordu. Kalçalarını avuçlarıyla kavradı ve dairesel hareketler yaparak, arada bir kalçalarını sıktı.
Alice ani zevkten onun ağzında inliyordu.
Alice: Mhnn... Ahmmm...
Davin onun inlemelerinden çok zevk alıyordu ve ona deli gibi saldırmaya başladı. Dudaklarını, dilini emiyor ve kalçalarını avuçlayıp yoğuruyordu.
Alice'le on dakika oynamaya devam etti ve hareketlerini durdurdu. Onu bırakmadı çünkü bırakırsa ayakta durabileceğinden emin değildi. Lucy'nin kendine geldiğini ve onlara baktığını gördü. Onun dudaklarına bir öpücük kondurdu ve Alice'i onun kollarına bıraktı. Alice, Lucy'nin boynuna düşmemek için sarıldı.
Davin: Tamam güzellikler, bugün yeterince eğlendik. Şimdi dinlenme zamanı ve unutmayın iyi bir uyku çekin.
İki kızın poposuna bir şaplak attı ve onları izleyen Misty'ye bir süre dik dik baktı. Misty, onun baktığını görünce başka bir yere bakıyormuş gibi başını çevirdi. Davin'in dudakları kıvrıldı ve kötü bir gülümseme yaptı. Daha sonra kızları popolarını tutmuş bir şekilde bıraktı ve odasına dönmek için yürümeye başladı.
_____________________Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..