15.Bölüm: Kamp

avatar
465 2

Rebels: İsyancılar - 15.Bölüm: Kamp


Davin kızların yanından ayrıldı ve bir süre sonra gözden kayboldu. 


Kızlar o gidene kadar, onun arkasından baktı ve gittiğinde birbirlerine bakıp, acı bir gülümseme yaptılar. Misty'ye bakmak için döndüler ve Misty'nin telaşlı bir şekilde başka yerlere bakmaya çalıştığını gördüler. Kızlar onun neden böyle davrandığını biliyorlardı ve çok utanıyorlardı. 


Lucy cesaretini topladı ve Alice'in elinden tutarak, Misty'ye yaklaşmaya başladı. Misty’nin karşısında durdu ve ona sakinmiş gibi bir görünüm sergilemeye çalıştı. 


Alice utançtan ona bakamıyordu ve başını indirip, ayak uçlarına bakarak yüzünü saklıyordu. 


Lucy: Herkes yoruldu ve dinlenmeye gitsek iyi olur. 


Diye bu garip ortama bir son vermek istedi. Bugün gerçekten çok yorulmuşlardı. Stres, ağlama ve zevkli duyguların her birini tatmışlardı. Ruhen çok bitkindiler ve başlarını yastıklarına koyduklarında derin bir uykuya dalacaklarından emindi. 


Misty hiç bir şey görmemiş gibi davranıyordu. O da çok utanmıştı ve aklının bir köşesinde bu görüntüler sürekli tekrar oynuyordu. Derin bir nefes aldı ve kendini sakin davranmaya zorladı. 


Misty: Evet çok yorulduk. Hadi gidelim. 


Lucy, Alice'in elini tutarak onu yanında çekti ve Misty'i takip etti. Lucy utançtan hala yere bakıyordu ve Lucy onun düşmesini istemiyordu. 


Davin odasına çoktan gelmiş ve hızlı bir duş alıp, pijamalarını giymişti. Yastığına başını koydu ve bir koluyla başının arkasını destekledi. Bugün çok şey yaşanmış ve genel olarak güzel bir gün olmuştu. Yarın aramalarında serumdan bir iz bulurlarsa harika olacağını düşünüyordu. 


Misty'i biraz utandırmış ve kendine onun zihninde bir yer edinmişti. 


Neden gördüğüm her kızı, kendime aşık etmek istiyorum? 


Diye içinden düşünmeye başladı. İlk tanıştığı kız Alice'di ve onun yalnızlığından faydalanıp, onu kendine aşık etmişti. 


Belki biraz bende aşık olmuş olabilirim. 


Diye kendi içinden geçirmişti. İkinci tanıştığı kız Lucy'di ve onu ilk başta korkutmuştu. Daha sonra nedenini bilmese de, kızın ondan hoşlandığını anlamıştı. 


Lucy biraz mazoşist olabilir. 


Diye içinden konuştu ve aklına not düştü. Şimdi Misty'le tanışmıştı ve çok güzel bir kız olduğunu, kabul etmesi gerekiyordu. 


Ateş kızılı saçları ve bana benzer gözleri çok güzeldi. 


Diye içinden Misty'den etkilendiği yönlerini düşündü. 


Sanırım birazda sapığım. Çete erkek üye almasam mı acaba? 


Diye içinden geçirdi ve kötü bir kahkaha attı. 


Belki de onlara benim kadınlarımla çok yakınlaşmamaları, kuralını gizlice koyabilirim. Evet bu harika bir fikir. 


Diye içinden karar verdi. Serumu aldıktan sonra, beta serumunu alan kişiler onun kuklası olacaktı. Bu yüzden onlar kararlarından memnun kalmasalar da, onun koyduğu kuralları çiğneyemezlerdi. 


Davin bunları düşünürken, uyku bastırdı ve gözlerini kapatarak, düşünmeyi bıraktı. 


(Pazar günü, saat 08.00) 


Davin gözlerini açtı ve bir eliyle gözlerini ovaladı. Yataktan kalktı ve banyoda hızlı bir duş aldı. Kıyafetlerini giydi ve odadan çıktı. 


Bugün çok önemli bir gündü. Serumu bulabilirlerse çetenin oluşumunun temeli resmen atılmış olacaktı. 


Geç kalmak istemiyordu ve hızlıca kızlarla buluşmak için kantine doğru yürüyordu. Kantin binasının önünde onu bekliyen üç kız görüşüne girmişti. Kızların yanına gider ve önlerinde durur. 


Davin: Günaydın. 


Kızlar onu selamladılar ve Davin kendi kızlarının elinden tutarak, onlarla kantine girdi. 


Misty onlara sadece utanmış bir şekilde bakabiliyordu. Dün olanlar gece boyu zihninde tekrarlamış ve biraz uyumakta zorlanmıştı. Daha önce hiç öpüşen bir çift görmemişti ve bu olay onun aklında bir merak konusu oldu. 


Davin, Misty'nin ona utanarak bakmasından ve gözleri buluştuğun da, onun gözlerini kaçırmasından hedefine ulaştığına anlamıştı. Misty'nin zihninde bir yer yapmış ve onun merakını tetiklemişti. 


Kızlarla birlikte kantine girdi ve yemeklerini alarak boş bir masaya oturmuşlardı. Alice onun yanına otururken, Lucy karşısına oturmuştu. Bu sayede Misty kendini daha az garip hissedecekti. 


Davin: Bayan. Misty size isminizle seslenebilir miyim? 


Davin, ona sürekli bayan demekten bıkmıştı. Misty ona biraz kırmızı yanaklarla baktı. 


Misty: Tamam. 


Davin kızların doğuştan sevimli doğduğunu düşünmeye başlamıştı. Bir karşılaştığı erkekleri düşündü ve bir yandan konuştuğu kızları. Dünyanın gerçekten adaletsiz bir yer olduğuna ikna oldu. 


Davin: Misty, iyi uyuyamamışa benziyorsun. Bir sorun mu var? 


Misty ona neden iyi uyuyamadığını kesinlikle söylemeyecekti. Hızlıca bir bahane bulmaya çalıştı. 


Misty: Üzgünüm, dün biraz rahatsızdım. 


Davin gülmek istedi ama bozuntuya vermeden ona bakmaya devam etti. 


Davin: İstersen geziyi yarın yapabiliriz. Geziye çıkmak, senin sağlığından daha önemli değil. 


Diye çok hafif bir ses tonuyla, ona endişeyle bakarken konuştu. 


Alice bunu görünce biraz sinirlenmiş hissediyordu. 


Misty’ye neden bu kadar iyi davranıyor? Uygunsuz bir şey mi planlıyor? 


Diye içinden onu sorguladı ve gizlice bir elini uzatıp, parmaklarıyla onu belinin derisi büktü. Davin hazırlıksız yakalandı ve boğuk bir homurdanma çıkardı. Alice'e baktı ve onun kızgın bir şekil de, ona baktığını gördü. 


Küçük melek kıskanıyor mu? 


Diye içinden düşündü. Alice'in kızınca daha sevimli olduğunu fark etti. Yanaklarını şişirmiş, alt dudağını ısırmış ve gözlerini ona kocaman açmıştı. Gözlerinin içinden kendi yanılsamasını görebiliyordu. Bir elini uzattı ve onun yanağını sıkmaya başladı. Alice ona sinirli bir şekilde bakarken, onun yanaklarını sıkmayı bırakmadı. 


Misty birden ne olduğunu anlamadı ve ikisine garip bir şekilde bakıyordu. 


Neden birden Alice sinirlendi ve Davin onun yanaklarını sıkıyor? 


Diye içinden kafası karışmış bir şekilde düşündü. 


Lucy, Alice'i onaylıyor gibi başını sallıyordu. Davin çok çapkın olmaya başlamıştı ve gözleri dışarılara kayıyordu. 


Sapık, ikimiz ona yetmiyor muyuz? 


Diye içinden ona şikayetle doluydu. 


Davin, Alice'in yanaklarını farklı şekillere sokuyor ve onu öpmemek için kendini zor tutuyordu. Çevresine bir bakındı ve kantinde kimsenin onlara dikkat etmediğini gördü. Hızlıce başını öne çıkardı ve Alice'in üst dudağını hafifçe ısırdı. Geri çekildi ve Alice'le uğraşmayı bıraktı. 


Alice'in yüzü kızarmış ve şaşkın bir şekilde Misty'ye bakıyordu. 


Misty'nin yüzü domates gibi kızarmıştı ve Alice gözlerinde merakla bakıyordu. 


Neden seni birden öptü? 


Diye içinden ona sormak istediği, soruyu düşündü. 


Kendine geldi ve Alice'in bakışlarından kaçınarak başını ayak uçlarına bakacak şekilde indirdi. 


Alice ne olduğunu anladığında artık kimseye bakacak yüzü yoktu ve Misty'nin yaptığı gibi yaptı. 


Davin: Tamam herkes yemeğini yediğine göre, ilk gezeceğimiz yere gidebiliriz. Misty ilk önce nereye gideceğiz? 


Misty ona bakmaya cesareti yoktu ve onun duyabileceği bir şekilde mırıldandı. 


Misty: küçük bir göle gideceğiz. Çevresi çok güzel. 


Davin onun başı yerdeyken onunla konuşmasını komik buluyordu. Onunla dalga geçmek istemiyordu. Onlara küserse, tüm plan mahvolurdu. 


Davin: Hadi gidelim o zaman.  Bugün hafta sonu olması iyi bir şey. Belki bugün kamp bile yapabiliriz ne dersiniz? 


Davin istediği yeri bulabilirlerse, akşam tek başına serumu almaya gitmeye karar vermişti. Böylece Misty'nin onların amaçlarının ne olduğunu anlaması imkansız olacaktı. 


Misty'nin gözleri parladı ve başını kaldırıp, heyecanla ona bakmaya başladı. Misty her zaman kamp yapmak istemişti ama ona eşlik edecek birini bulamamıştı. Tek başına da kamp yapmaktan korkuyordu. 


Misty: Olur bende kamp iki tane kamp çadırı ve uyku tulumu var. İki tane daha bulabilirsek harika olur. 


Kızlarda itiraz etmediler. Onlarda hiç kamp yapmamışlardı ve Davin onların yanında olacağı için, güvende olacaklarını biliyorlardı. 


Davin: Nerden iki tane daha çadır ve uyku tulumu bulabiliriz? 


Davin’in çadırla falan işi yoktu ve kızlarında çadırları olduğunu düşünmüyordu. 


Misty düşünceli bir ifade yaptı ve sorunu düşündüğü belliydi. 


Misty: Çadırlar iki kişinin sığabileceği kadar geniş. Belki altımıza sermeye bir döşek bulabiliriz. Bir yorgan ve yastıkta aldığımız da, hepimiz iki çadıra sığabiliriz. 


Davin bunu mantıklı buldu. Uyku tulumları yoksa başka bir seçenek her zaman olacaktı. Misty'nin düşünme yoluna hayran kaldı ve ona biraz kötü bir gülümsemeyle baktı. 


Davin: Tamam o zaman, öyle yapacağız. Gerekli şeyleri bulalım ve hemen gezimize başlayalım. 


Biraz aramadan sonra istediklerini buldular ve yetimhanenin etki alanından çıktılar. Yarım saatlik yürüyüşten sonra, istedikleri yere geldiler. 


Karşılarında küçük bir göl vardı. Göl suyu çok temiz ve çok berrak görünüyordu. 


Davin gölün yanına geldi ve bir elini suya daldırıp geri çekti. 


Kızlar manzaraya hayran kalmışlardı ve üç kız planlarını uygulamaya koymak istedi. Yola çıkmadan gizlice konuşmuşlar ve bir plan yapmışlardı. 


Yetimhanenin bir havuzu olsada yetersizdi ve genellikle kimse, o havuzda yüzmeye gitmezdi. Buraya gelirken bikinilerini almaya ve gölde yüzmeye karar vermişlerdi. Davin'e haber vermemişlerdi ve ona söylerlerse, onun karşı çıkacağından korkmuşlardı. 


Kızlar birbirlerine anlamlı bir şekilde baktı ve Lucy, Davin'in yanına giderek onun koluna sarıldı. 


Lucy: Sevgilim senden bir şey isteyebilir miyim? 


Davin, Lucy'nin utanmadan ona bu kadar yaklaşmasına ve ona sevgilim demesine şaşırmıştı. Birden bu kızın cesur olduğunu hatırladı ve bu durum ona normal helmeye başladı. Ondan ne isteyeceğini merak ediyordu. Onu kollarına çekti ve beline kollarını doladı. Onun güzel yüzüne baktı ve burnuna bir öpücük kondurdu. 


Davin: Ne istiyorsun benden, tatlı sevgilim. 


Diye çok nazik bir ses tonuyla konuştu ve göz ucuyla Misty'ye bakıyordu. Misty onların yakınlaşmasını görmüş ve bu sefer utanmadan merakla onlara bakıyordu. 


Davin içinden bir kahkaha attı. 


Bu kız bizi görerek, utanmayı unutmaya başladı öyle mi? 


Lucy'ye sarılırken gizlice ona baktı ve ona göz kırptı. 


Misty bunu görünce ne yaptığını anladı ve bakışlarını kaçırdı. 


Lucy: Buraya gelirken yanlışlıkla bikinilerimizi de yanımıza almışız. Biraz yüzmemize izin verir misin? Yetimhanede yüzülecek bir yer yok biliyorsun ve fırsat ayağımıza gelmişken, biraz yüzebilir miyiz? 


Lucy onun yanağından öptü ve ona acınası gözlerle bakıyordu. 


Davin istediği şeyi duyunca gülümsedi. 


Neden izin vermeyim ki? Sizi bikinili görmek ödül olurdu. 


Davin gizlice onun poposuna bir tokat vurdu ve onu alnından öptü. 


Davin: Neden izin vermeyim ki? Bende biraz yüzsem fena olmaz. 


Lucy çok sevindi ve kızlara bakarak bir zafer işareti yaptı. 


Kızlarda çok mutlu görünüyordu ve Misty'nin utanması yok olmuştu. Utanmanın yerini mutluluk ve heyecan almıştı. 


Alice: Biz bikinilerimizi getirdik, sen neyle göle gireceksin? 


Diye meraklı bir şekilde sordu. Davin onlara kızgın bir şekilde baktı. 


Davin: Bu kadar gizli olmak yerine bana ne yapacağınızı söylemiş olsaydınız, belki bende yanımda bir şey getirirdim. 


Lucy ona gülümseyerek bakarken, diğer ikisi çok utanmıştı. 


Lucy: İç çamaşırınla girebilirsin. 


Davin onun poposuna gizlice biraz sert bir tokat vurdu ve hafif bir "pat" sesi duyuldu. Lucy acı bir çığlık attı ve ona öfkeyle bakmaya başladı. 


Davin bunu gördü ve onun kulağına yaklaşarak sessizce fısıldadı. 


Davin: Bu kadar cesur olduğunu bilmiyordum, küçük cadı. O zaman akşam kamp yaptığımızda benim çadırımda kalacaksın. Ne kadar cesur olduğunu göreceğim? 


Diye kıs kıs güldü. Lucy bunu hiç düşünmediklerini fark etti. Davin'le kim kalacaktı? Bu sorun kızların aklına heyecandan hiç gelmemişti. Lucy ona endişeyle baktı ve üzgün bir bakış yaptı. 


Lucy: Davin lütfen beni affet, tamam mı? Söz veriyorum bir daha seni kızdırmayacağım. 


Davin bir kahkaha attı ve diğer kızların artık onu duymasından endişe etmiyordu. Lucy’nin yüzüne yaklaştı ve onun alt dudağını hafif ısırdı. 


Davin: Çok geç sevgilim, benimle kalacağına çoktan karar verildi. Ve itiraz etmene izin verilmiyor. Hadi şimdi bikinilerinizi giymeye başlayabilirsiniz. Ben arkamı döneceğim ve çevreyi kontrol edeceğim. 


Diye Lucy’nin poposuna bu sefer çok açık bir şekilde sert bir tokat vurdu ve onu bıraktı. 


Lucy yüksek bir çığlık attı. Poposunun kızardığını hissedebiliyordu. Davin iki kez aynı noktaya sert bir şekilde vurmuştu ve ikinci vurduğunda canı çok yanmıştı. İşin garibi acının yanında farklı bir duygu da hissediyor oluşuydu. 


Lucy: Ahh...Ohh... 


Diye acıyla inledi ve elleriyle poposunu ovalamaya başladı. Çığlığı biraz çekici bir şekilde çıkmıştı.

__________

AY: Serinin konusunun Harem-Ecchi olduğunu unutmayın. Ve karektere psikopat dediğim için, her bölümün vahşet olmasını beklemeyin. Psikopat demek, onların insan olduğu gerçeğini değiştirmez ve Kaç tane tanıdığınız psikopat var ki? 
- Yorum yapmayı ve bölümleri beğenmeyi unutmayın.
Teşekkürler.





Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46901 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr