Davin düşünmeye bir son verdi ve elinde bavulu taşıyarak, kaldığı çadıra yöneldi. Çadıra girdiğinde Lucy'nin hala uyuduğunu gördü.
Kızlar okula geç kalmak istemiyorlarsa hızlıca kalkmalılar ve yetimhaneye geri dönmeleri gerekiyordu.
Saat çoktan 07.00 olmuştu ve yapacak bir çok şeyleri vardı. Kahvaltıya yetişmek, okul üniformalarını giymek ve okula zamanında yetişmeleri gerekiyordu.
Lucy'nin yananına yaklaştı ve onun yüzüne bakacak şekilde yanına yattı. Kollarını uzatıp, bir koluyla belinden kavradı ve boşta kalan elini poposuna uzattı. İnce belinin dokusunu ve kavradığı kalçasının yumuşaklığını hissetti.
Dudaklarını Lucy'nin dudaklarına yaklaştırdı ve onun alt dudağını öpmeye başladı.
Lucy uykusunda rahatsız olmuş gibiydi ve bilinçsizce rahatsız bir şekilde inledi.
Lucy: Hmmpp...
Onun inlemesiyle açılan ağzını gören Davin, fırsatın geldiğini biliyordu. Açık ağzından gözüken dilini gördü ve kendini dilini uzatarak onun ağzına soktu. Lucy'nin dilini, kendi diliyle buldu ve dillerini birbirlerine dolayıp, Lucy'nin dilini emmeye başladı.
Poposundaki elide artık hareket etmeye başlamış ve onun avucuyla kavradığı kalçasını ovalamaya başlamıştı. Bazen sert bir şekilde kalçasını sıkıyordu ve parmaklarının elastik kalçasına batmasından zevk alıyordu.
Lucy'nin rahatsızlık düzeyi hatsafaya ulaşmıştı. Rahatsız inlemelere devam ederken, yavaşca gözlerini açılmaya başladı.
Gözleri tamamen açıldığında karşısında Davin'i gördü. Dilinin bir şey tarafından emildiğini ve kalçasının bir şey tarafından ovalandığını anlaması çok uzun sürmedi.
Bir çığlık atmak istedi ama Davin onu öperken çığlık atması çok zordu.
Davin onun uyandığını görünce, kalçasını sert bir şekilde sıktı ve poposuna sert bir tokat attı.
Lucy acıdan dolayı çığlık atmak istedi ama acının yanında hissettiği başka duygu, onun inlemesine neden oldu.
Acıyla karışık çekici bir inleme yaptı ve Davin'in gözlerine şaşkınlıkla bakmaya başladı.
Lucy: Ahnnmm...
Davin on dakika boyunca onunla oynamaya devam etti. Artık iki elide onun kalçalarını kavramış ve onu kalçalarından kendine çekip, vücutlarının birbirlerine yapışmasını sağlamıştı.
Öpüşmeleri devam ediyor ve artık Lucy'de ona karşılık veriyordu. Dillerini birbirlerine doluyolar ve tükürüklerini değiştiriyorlardı.
Davin son birkez poposuna sert bir tokat attı ve onu bırakmaya karar verdi. Lucy acıyla karışık bir inleme sesi çıkardı. Başını Davin'in omzuna yasladı ve gözlerini kapatırken derin nefesler almaya başladı.
Öpüşmeleri on dakika boyunca aralıksız sürmüştü ve onun biraz nefessiz kalması çok normaldi.
Davin onun beline hafifçe sarılmış ve bir eliyle saçlarını okşamaya başlamıştı.
Davin: Okula gitmek istiyorsanız, hepinizin uyanması gerekiyor. Neden diğerlerini uyandırmaya gitmiyorsun?
Lucy ona kızarmış yanaklarıyla baktı ve başını omzunda dinlendirmeye devam etti.
Lucy: Biraz dinlenmeme izin ver.
Lucy onları uyandırmak istiyordu ama ayakları uyuşmuştu. Davin onu böyle görünce kıs kıs güldü. Lucy onun gülüşünü duyduğunda sinirlendi ve onun göğsüne hafif bir tokat vurdu.
Lucy: Neden gülüyorsun? Bu durumda olmam senin suçun, sapık.
Davin onun haklı olduğunu biliyordu ama ne yapabilirdi ki? Bu kadar güzel bir kız arkadaşı olacak ve ona bir şey yapmadan durması mı gerekiyordu? Eğer bir şey yapmıyorsa, alt kısmında bir sorun olması gerekiyordu. Daha ileri gitmediği için, Lucy'nin ona teşekkür etmesi gerektiğini bile düşünüyordu.
Lucy'yi kendine yaklaştırdı ve alnına bir öpücük kondurdu.
Davin: Bu kadar güzel olman benim suçum değil. Çok çekici ve ateşli görünüyordun tatlım.
Dedi ve onun egosunu pohpohlamaya başladı. Her kız güzel olduğunu ve çekici olduğunun söylenmesini duymayı severdi.
Lucy onu duyunca mutlu bir şekilde gülümsedi. Ona hak veriyormuş gibi başını salladı.
Lucy: Hmp. Biraz haklı olabilirsin.
Dedi ve bir "hmp" sesi çıkardı. Davin onun sevimli olduğunu düşünüyordu. Nedense, tüm kızlarının sevimli bir tarafı vardı. Misty'le daha yeni yakınlaşıyor olsa bile, onun çok sevimli olduğunu düşündüğü anlar olmuştu.
Sevimli davranan kişilere karşı, çok büyük bir zaafım var. Belkide "sevimli psikopat" lakapını almalıyım.
Diye içinden düşündü ve derin bir iç çekti.
Lucy'nin biraz dinlenmesine izin vererek, ona sevgi dolu sözler söylemeye devam etti. Kızı biraz şımartmakta bir sorun görmedi. Dün ona Misty'yi ikna ehmekte yardım etmişlerdi ve bir ödülü hak ediyorlardı.
Kızların onun başka sevgililer bulmasını istemediğini biliyordu ve şimdilik daha fazla sevgili bulmayacağına da karar vermişti.
Bu üç küçük kuzuyu yetişkinliklerine kadar büyütecek ve onların lezzetli tatlarına bakacaktı. Neyse ki, üç kızda iyi anlaşıyordu ve onu büyük bir dertten kurtarıyorlardı.
Lucy'nin dinlenmesi için yeterince zaman verdikten sonra, onun poposuna hafif bir tokat vurdu.
Lucy tokatın hissiyatı ile, sessiz bir inleme sesi çıkardı. Lucy bu duruma şaşırmaya başlamıştı. Davin onun poposuna tokat attığında, acıdan daha çok zevk hissediyordu. Nedenini bilmiyordu ve bu durumu elinden geldiğince saklamaya karar vermişti. Davin bunu öğrenirse, sürekli onun poposuna tokat atacağından emindi.
Davin: Hadi güzelim, diğerlerini uyandırmaya başla. Okula geç kalırlarsa beni suçlamalarını istemiyorum.
Lucy ona başını salladı ve onun göğsünden kalkıp, çadırdan çıktı.
Davin'de çadırdan çıktı ve artık toparlanma zamanı geldiğini biliyordu. Çadırı sökmeye başladı. Kurduğunun tam tersi şekilde çadırı söktü ve parçaları bir çantanın içine sıkıştırdı.
Davin çadırı sökmeyi tamamladığında, kızlar çadırlarından çıktı ve onun yanına geldiler.
Alice: Günaydın.
Misty: Günaydın.
Davin, Alice'i kollarına çekti ve dudağına bir öpücük kondurdup, onu kollarından çıkardı.
Ne olduğunu anlamadan Misty'yi de kollarına çekti ve onun alnına bir öpücük kondurdu.
Davin: Günaydın güzellikler. Siz burada biraz temiz hava alın ve bende sizin çadırınızı toplayayım.
Dedi ve kızların yanından ayrılıp, onların çadırlarını sökmeye gitti.
Misty'nin yüzü kızarmıştı ve Davin'in onu birden öpmesine alışkın değildi. Alice'e baktı ve onun çok fazla utanmadığını gördü. Alice onun garip durumunu görünce, onun bir elini tuttu ve ona gülümsedi.
Alice: Bana öyle bakma. Davin bizi öpmeyi nedense çok seviyor. Sende buna alışmalısın kız kardeş.
Dedi ve ona rahatlatıcı bir gülümseme yaptı. Alice'in karşısındaki kişiyi rahatlatmakta ve onu sakinleştirmekte çok bir yeteneği vardı. Yaydığı saf ve kutsal hava onu bir peri gibi gösteriyordu.
Misty biraz sakinleşti ve şimdi daha iyi hissediyordu.
Misty: Ben onun sevgilisi değilim.
Dedi ve yanakları kızarmış görünüyordu.
Lucy onun sözlerini duyunca güldü.
Lucy: Gerçekten mi? o zaman seni kız kardeşlikten çıkarmamız gerekiyor.
Dedi ve Misty'ye gözlerini kısarak baktı. Davin'in sabah ki güzel sözleri yüzünden, ona biraz yardım etmeye karar vermişti. Misty'nin onun hakkındaki hislerinin farkına varmasını sağlamak istiyordu.
Misty onu duyunca, çok üzülmüşe benziyordu. İki kızı çok seviyor ve onları en iyi arkadaşları olarak görüyordü. Alice'e üzgün bir sekilde baktı ve onun ne düşündüğünü bilmek istiyordu.
Misty'nin ona baktığını görünce Alice, ona sevimli bir gülümsemesiyle gösterdi.
Alice: Sen Lucy'ye bakma. Seninle şaka yapıyor. Misty, gerçekten Davin'i sevmiyor musun? Onu sevmiyorsan, senin için onunla konuşabiliriz ve senin peşini bırakmasını isteyebiliriz. Davin çok ciddi görünsede, onunda sevimli bir tarafı var ve bizim isteğimizi geri çevirmeyeceğinden çok eminim.
Dedi ve onun ne düşündüğünü bilmesini sağladı.
Kızlar Davin'den böyle bir istekte bulunmuş olsalardı, Davin onların isteğini gerçektende reddetmezdi. Özellikle Alice'in yeri onun kalbinde daha çok yer kaplıyordu ve Lucy hemen onun arkasından geliyordu. Misty'le yakınlaşıyor olsalarda, bu sadece dışardan öyleydi. Davin'in kalpinde henüz yer edinememişti.
Misty, Alice'in onu sorgulamasını duyunca ve Davin'in onu peşini bırakmasını sağlayabileceğini duyunca, çok üzülmüş hissediyordu.
Misty ne diyeceğini bilemiyordu. Bir yandan Davin'in iki sevgilisi olduğunu düşünüyor ve bir taraftan onu sevip, sevmediğini düşünüyordu. Sessiz kaldı ve düşüncelerine dalmış gibi görünüyordu.
Kızlar onun sessiz kaldığını görünce, Misty'nin kararından biraz endişe duymaya başlamışlardı. Davin'in daha fazla kız bulmasını istemiyor olsalarda, Misty'yi çok seviyorlardı ve onunla çok iyi arkadaşlardı. Eğer Davin'i sevmediğini söylerse, onunla hala iyi arkadaş olabilirlerdi ama elbet bir gün yollarını ayırmaları gerekiyordu. 18 yaşına geldiklerinde herkes kendi hayatını yaşamaya başlıyacak ve yolları ayrıldığında bir daha buluşmaları çok zor olacaktı.
Misty'yi çok seviyorlar ve onu bırakmak istemiyorlardı. Ama yinede onun kararına saygı duyacaklardı.
Misty hala sessiz kalmaya devam ediyordu.
Bu arada Davin çadırı sökmüş ve parçaları bir çantaya sıkıştırmıştı. Kızların göl kenarında durduklarını gördü ve onların yanına gitmeye karar verdi.
Kızların yanına gelince yanlış bir şey hissetti. Kızlar Misty'ye endişeyle bakıyor ve Misty sessiz kalarak, derin düşüncelere dalmış görünüyordu.
Ne olduğunu bilmiyordu ve iki kızın yanına gidip onları kollarına aldı. Onların endişeli gözlerini görebiliyordu ve o endişeli gözler şimdi, ona üzgün bir şekilde bakıyordu.
Davin: Ne oldu? Neden bu kadar endişeli ve üzgün görünüyorsunuz?
Dedi ve onların başlarını, kendi omuzuna yaslamalarını sağladı. Her ikisininde alınlarına bir öpücük kondurdu ve sakinleşmelerini sağlamaya çalıştı.
Davin: Ne olduğunu bilmiyorum ama hiç bir şey sizden daha önemli değil. Bir şey olduysa bana söyleyin ve ben sizin için sorunu çözebileyim, tamam mı?
Kızlar ona sessizce baktı ve başlarını onun omuzlarında rahat bir konuma getirdiler.
Lucy ona sessizce mırıldandı ve onun duyabileceği bir ses düzeyinde konuştu.
Lucy: Sessiz ol aptal. Onu rahatsız etme.
Dedi ve gözleriyle Misty'yi işaret etti. Davin ne olduğunu bilmiyor olsada, onun dediği gibi sessiz kaldı ve iki kıza sarılmaya devam etti. Kızların birbirlerine karışmış kokularını içine çekti ve çok huzurlu görünüyordu. Misty'nin neden bu kadar derin düşüncelere daldığını bilmiyordu ama çokta umurunda değildi.
Kollarındaki iki kızın onu gerçekten sevdiğini ve onun için her şeyi yapacaklarını biliyordu. Lucy'nin de artık ona çok bağlandığını ve onu yemek istese bile, ona karşı koymayacağını biliyordu.
Misty bir süre sonra kendine geldi ve Davin'i iki kıza sarılırken gördü. Kızların ona sevgiyle nasıl baktığını ve Davin'in arada bir onların alınlarından nasıl öptüğünü gördü. Onun yakışıklı yüzüne baktı ve kızlara sevgiyle bakan gözlerini gördü. İçinde bir yerlerde çok kıskanç hissediyordu.
Davin'le yeni tanışmış olsada, onun hareketlerinden etkilenmiş ve onunla eğlenceli zaman geçirmişti. Yetimhaneden hiç çıkmamış masum bir kızın, birinden etkilenmesi için bu durumlar yeterliydi.
Kızlara baktı ve sadece onların anlayabileceği bir şey mırıldandı.
Misty: Denemek istiyorum.
Kızlar onu duyunca çok mutlu oldular ve Davin'e tatlı bir gülümsemeyle baktılar. Lucy içinden;
Sapık, bir kez daha sana yardım ettim.
Diye içinden düşündü. O da çok mutlu olmuştu ve Misty'le ilerde ayrılmayacaklarını biliyordu. Misty onun, Alice'le barışmadan önce en yakın arkadaşıydı ve onunla ayrılmak istemiyordu.
Davin, Misty'nin neden bahsettiğini ve kızların neden bu kadar mutlu olduğunu bilmiyordu. Ellerini onların poposuna indirdi ve Misty'ye görünmeden, onların kalçalarını gizlice sıktı.
Davin: Tamam artık geri dönmemiz gerekiyor. Okula geç kalırsanız, beni suçlamanızı istemiyorum hanımlar.
Bunu özellikle Misty'nin bilmesini istiyor gibi söyledi. Onu önemsediğini fark etmesini istiyordu.
Misty çok çalışkan bir kızdı ve bugüne kadar birkez olsun okula geç kalmamıştı. Davin'in ona bugün okul olduğunu hatırlatınca, biraz telaşlanmış hissetti.
Davin onun telaşlandığını görebiliyordu ve ona nazik bir gülümseme gösterdi.
Davin: Çok endişelenmene gerek yok. Hala zamanımız var ve çoktan gitmeye hazırız.
Misty onu duyunca rahatladı ve ona biraz utanarak bakıyordu.
Davin: Tamam hadi, artık gidebiliriz. Kampımız burada sona eriyor, katıldığınız için teşekkürler hanımlar.
Kızlarda ona teşekkür etti ve hep beraber bir şeyler taşıyarak, yetimhaneye dönüş yolunda yürümeye başladılar. Davin bu sefer tüm yükü taşıyamıyordu. Çünkü taşıması gereken eksta bir bavul daha vardı.
Saat 08.00 gibi yetimhaneye dönmeyi başarmışlardı. Davin, Misty'nin çadırlarını odasına taşımasına yardım etti. Kızlardan bir öpücük alarak, kendi odasına dönmeye hazırlanıyordu. Tabi, Misty'nin sadece alnından öpebiliyordu ve Misty onun alından öpmesine karşı çıkmamıştı. Bir öncekini, onu habersiz yakalayarak öpmüştü ama bu sefer, kendi isteğiyle onun öpmesine izin veriyordu.
Davin aralarında neyin değiştiğini bilmiyordu amz bu gelişmeden çok memnun kalmıştı. Kızların yanından ayrıldı ve erkek yatakhanesine dönmeye başladı.
___________________
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..