Kendine gelen Davin, az önce ne olduğunu bilmiyordu. Beyninin derinliklerine gömülmüş, hatırlamak istemediği anılar su yüzeyine çıkmıştı. 

Bir yerinde sorun olup, olmadığını kontrol etti. Her şeyin yolunda olduğunu anladı ve rahatlamış hissetti. 

Elinde hala kendisinin kayıtlarının olduğu dosya vardı. Dosyayı aldığı yere geri koydu ve yetenek aramaya tekrar başlamadan biraz dinlenmeye karar verdi. 

Vücudunda bir son olmasada, ruhen çok yorulmuş hissediyordu. Düzenli nefesler almaya ve rahat bir şekilde yere oturarak, dinlenmeye başladı.

Ne olduğunu tam olarak hatırlamıyordu ama kendisinde bir şeylerin değiştiğini hissediyordu. Bu değişiklik onun dünya görüşünde olmadığını, duygusal bir değişim olduğunu hissedebiliyordu. 

Duygusal olarak onda ne değiştiğini anlamaya çalıştı. Davin duygusal bir insan değildi. Son dört günde onu duygusal bakımdan etkileyen tek şey kızlardı. 

Önce Alice'i sadık hizmetçisi yapmak istemişti ama nedense işler sarpa sarmıştı. Onunla daha fazla zaman geçirdikçe Alice, onun kalbinde bir yer edinmişti. Belki onun sevimliliğinden etkilendi, belki onun masumluğundan etkilendi, belki onun çaresiz durumundan etkilendi ve ona karşı bir şeyler hissetmeye başlamıştı. 

Bir kişiden hoşlanacağı daha önce aklından geçmezdi. Aslında o gün biraz değişmeye başlamıştı. 

Daha sonra Lucy ve şimdi Misty, onun kalbinde yer edinmeye başlayan kızlardı. Onları kendine aşık etmeyi daha önce bir görev veya hedef olarak görmüştü. Ama kendini kandırmaktan başka bir şey yapmamıştı. 

Daha fazla düşünmek istemeyen Davin, kendisinde meydana gelen değişikliğin onu çok fazla etkilemeyeceğini umuyordu. 

Bir süre dinlendikten sonra yetenek aramaya kaldığı yerden devam etmeye karar verdi. Önce yetimlerin kayıtlarını kontrol edecekti ve yetenekli kişiler var mı? Diye bakacaktı. Bir süre dosyaları karıştıran Davin, onun istediği özelliklere sahip bir kişi bulmuştu. 

Yaşı büyük ve yetimhaneden ayrılma zamanları gelmiş yetimlerin kayıtlarını kontrol etmiyordu. Özellikle kendi yaşına benzer yaşlarda yetimlerin kayıtlarını kontrol ediyor ve araştırmasını buna göre yapıyordu. 

Seçtiği yetim de onunla aynı yaşta ve henüz lise 1.sınıfa gidiyordu. 

Davin okula gidiyor olsada daha çok sınıfta uyuyor ve çevresine dikkat etmiyordu. Bu yüzden onu tanımamıştı ve kayıt dosyasında bilgilerini gördüğünde yeteneklerinin farkına varmıştı. 

Yetimin bilgileri şöyleydi: 

_________ 

Adı-Soyadı: Louis Cedric

Cinsiyet: Erkek

Yaş: 15

DG: 7 Ocak 1006

Eğitim Durumu:

İlkokul: + ( Başarı düzeyi yüksek)

Ortaokul: + (Başarı düzeyi yüksek

Lise: 1.sınıf

Not:

- Ailesi trafik kazasında öldü ve yakını (akrabası) yok.

- 7 yaşında yetimhaneye alındı.

- Psikolojik travma belirtileri yok.

- Çalışkan, azimli ve hırslı bir kişilik özellikleri sergiledi. 

__________ 

Onun hırslı, azimli ve çalışkan oluşu, Davin'in tam olarak aradığı özelliklerdi. Bir çetenin büyümesi ve gelişmesi ancak o çeteyi yöneten kişilerin yeteneklerine bağlı olacaktı. 

Bir konuda hırs edinmek, o hırsın gerçekleşmesi için azim göstermek ve daha çok çalışıp sonunda başarıya ulaşmak, her şeyin temeliydi. Bu çocukta bu özelliklerin hepsi bir arada vardı ve o gerçek bir yetenekti.

Kararını verdikten sonra Davin, daha fazla yetenek avına çıkmayı bıraktı. İlk hedefini bulmuştu ve önceliği onu astı yapmaktı. Çocuk okula gidiyordu ve Davin'in onu bir yerde sıkıştırması çok zor olmayacaktı. 

Raflardan aldığı dosyaları yerine koydu ve kapıyı aralayarak, koridordan birisi geçiyor mu? Diye bakındı. 

Her şeyin yolunda olduğunu gördüğünde hemen kayıt odasından çıktı ve merdiven boşluğuna koştu. 

Binadan kimseye görünmeden çıkmayı başardı ve ilk yeteneğini avlamak için okula yöneldi. 

Davin okula geldiğinde ilk yaptığı kızları bulmak ve onlarla biraz zaman geçirmek oldu. Kızlar okul üniformalarının içinde ayrı bir güzel görünüyorlardı. Altlarında diz kapaklarına kadar gelen bir gri renkli kare desenli etek, üstlerinde sarı bir süveter ve süveterin altında beyaz bir gömlek giymişlerdi. Ve Bacaklarını kapatan siyah külotlu çorap giymişlerdi. 

Onun kalabalık yerlerde onlara sevgi göstermesinden, kızların çok utandığını biliyordu. Bu yüzden onlara çok yaklaşmadı ve aralarında biraz mesafe oluşturarak, onlarla konuşuyorlardı. 

Davin: Çok güzelsiniz, sevgili hanımlar. Size aşık olabilirim. 

Kızlar ona gözlerini devirdi. Alice ona biraz üzülmüş bir yüz ifadesiyle bakıyordu. 

Alice: Aşık değil miydin? 

Dedi ve bunu söylerken gerçekten üzgün görünüyordu. Davin içinden; 

Bu kız neden sürekli trip atıyor? Şaka yapmanın ne olduğunu biliyor mu? 

Diye düşündü ve biraz çaresiz hissediyordu. Onun trip atmasını sevmiyordu ama bu haliyle bile çok sevimli olduğunu düşünüyordu. 

Sevimli bağımlısı tarafım uyanmaya başladı. 

Diye içinden konuştu. 

Davin: Şaka yapıyorum, canım. Okulda olmasaydık, sana ne yapacağımı bilirdim. O zaman seni sevip, sevmediğimi görürdün. 

Dedi ve Alice'i yemek istiyormuş gibi, şehvetli gözlerle ona baktı. Alice onun sözlerini ve şehvetli bakışlarını görünce, poposu şimdiden biraz acıyordu. Okulda olmasalar, onun ne yapacağını çok iyi biliyordu. Alice bunları düşünürken çok utanıyordu ve diğer iki kızın arkasına geçerek, ondan saklanmaya başladı. 

Misty, Davin'in okulda olmasalar Alice'e ne yapacağını anlamamıştı ve şaşkın bir şekilde Lucy'e bakıyordu. Lucy onun şaşkın yüzünü görünce yüzünde bir gülümseme oluştu ve onun kulağına yaklaşarak, bir şey fısıldadı. 

Misty onun ne dediğini duyduğunda, Davin'e şoka uğramış bir bakış attı. İçinden; 

Sapık. 

Diye düşünmeye engel olmadı. 

Davin okula geldiğinde teneffüs arasına denk gelmişti ve onlarla biraz sohbet ettikten sonra, teneffüsün bittiğini belirten zile çalmaya başladı. Davin kızlarla beraber sınıfa dönmek ve Louis'i gözlemlemek istiyordu. 

Kızlara bu kadar yakın olmak ve onlara sarılamamak, onu biraz sinirlendiriyordu. Kızları kollarına alıp, sınıfa öyle girmek istiyordu ama kızların utandıklarında ki sevimli yüzlerini kimsenin görmesini istemiyordu. 

İç çekti ve kızlara yol göstererek, onlarla birlikte sınıflarına yürüdü. Davin okula çok nadir geldiği için, onun sırası sınıfın en arka kısmındaydı. Kızların üçü çok akıllı veçok çalışkan oldukları için, onların sırası sınıfın ön kısmındaydı. 

Öğrenciler sıralara üçer kişi oturuyordu ve kızlarla erkeklerin bir arada oturmasına izin verilmiyordu. 

Davin'in bu konuyla ilgili bir sorunu yoktu çünkü onun yanında oturmak isteyen kimse yoktu. 

Davin kendi sırasına oturdu ve öğrencileri gözlemledi. Hepsi öğretmenin gelmesini bekliyor ve kendi aralarında fısır fısır konuşuyorlardı. 

Davin hedefini bulmaya çalışarak, erkek öğrencileri kontrol etmeye başladı. Louis'i bulması çok uzun sürmedi. Çocuk sınıfta çok dikkat çekiyor ve tavus kuşu gibi rengarenkti. 

Louis çok yakışıklı bir gençti. Kumral saçları, mavi gözleri ve çok yakışıklı bir yüzü vardı. Davin onun yakışıklıkta kendisine rakip olabileceğini düşünüyordu 

AY: Aynen knk. 

O da ön sıralarda oturuyor ve kızların hemen yanındaki sıradaydı. 

Davin'in kızları kıskanacak hali yoktu. Ne de olsa bugünden sonra Louis, onun astı olacaktı.

____________