Rebels: İsyancılar - 28.Bölüm: Hedefler
Yetimhanede geçen 13 yıldan sonra ayrılma zamanı gelmişti. Davin'in ailesi uçak kazasında ölmüş ve 5 yaşında yetimhaneye alınmıştı.
Yetimhaneyi sevmiyordu. Belki de sevmiyor oluşunun sebebi ya dünyanın yetimlere karşı adil olmadığını düşünmesi ya da çocukluktan kalma yaşadığı travmanın etkisinden dolayı olabilirdi.
En azından Davin, normal bir kişiliğe sahip biri olmadığını biliyordu. Buna:
Psikopat, sapkın, ve uyumsuz gibi birçok benzetme yapılabilirdi.
Aslına bakarsanız Davin, kendisini bu benzetmelerden hiç birisi olarak görmüyordu.
Daha önce de içinden düşünerek ve kendisiyle kavga ederek, ne olduğunu bulmuştu.
"Ben, benim ve ne istersem onu yaparım."
Kendi yaptıkları, onun doğrusuydu ve ne olduğunun bir önemi yoktu.
Bir psikopat olabilirdi, sapkın bir kişide olabilirdi, uyumsuz bir kişide olabilirdi ama ne olursa olsun Davin, tüm bu oldukları kişilerin kendisi olduğunu kabul etmişti.
Şimdi 18 yaşına gelmiş ve artık kendi macerasına başlayabilirdi. Kendisine hedefler koymuştu ve elinden geleni yaparak, hedeflerine ulaşmaya çalışacaktı.
- Para kazan.
- Merkez üssü kur.
- Yeraltı dünyasına kabul edil.
- Rebels'i büyütüp ve geliştirip:
+ Şehir
+ Ülke
+Dünya'ya genişlemesini (yayılmasını) sağla.
- En büyük ol ve yoluna çıkan bütün engelleri yok et.
Hedeflerini sıralayacak olsaydı, özeti böyle olurdu.
Her şeyin başı paraydı. Parasız hiç kimse değilsindir ve bu hedefler hayallerden başka bir şey olmaz.
Serumları kullanarak, kolay para kazanabileceği doğruydu ama her zaman bir başkasının parasını kullanarak, Rebels'i büyütemezdin. Özellikle elinde sadece 150 dozluk serum varken, gereksiz tek bir serum bile harcayamazdı.
Bu yüzden öncelik paraydı ve para kazandıktan sonra büyümek için sağlam bir temel oluşturması gerekiyordu. Çetenin kollarının uzanacağı ilk yerleşim, Osprey ilçesi olacaktı. Her şeyi adım adım yapmalıydı ve önce Osprey ilçesini merkez kabul edeceklerdi.
Osprey ilçesinde Rebels'in temelinin oluşması için yeraltı dünyasına kabul edilmekte gerekiyordu. Osprey ilçesinde faaliyet gösteren bir çok çete olduğundan emindi ve Rebels hala emekleme aşamasındaydı. Bebeğin kollarından destek olacak birisi veya birileri olmalıydı ki bebek ayağa kalkıp, yürümeyi öğrensin.
Bundan sonraki hedefleri şimdilik sadece bir rüyaydı ve emeklemeden, koşmaya çalışmak imkansızdı.
_______
Yetimhanenin çıkışında bir kalabalık toplanmıştı. Yetimhane ıssız bir düzlük ovada kurulmuştu ve yetimhaneyi ilçeye bağlayan tek bir yol vardı.
Bavulunu eline alan yetimler, vedalaşmak için bir araya gelmişlerdi. Yetimhane yöneticileri onları uğurlamak için bir etkinlik düzenlemeye zahmet etmemişlerdi. Nasıl olsa her yıl bir grup yetim ayrılmak zorunda kalıyordu ve her birine veda partisi düzenleseler, bu işin içinden çıkamazlardı.
Devlet onlar için elinden geleni yapmıştı ve artık onlar kendileri için elinden geleni yapmak zorundaydılar.
Davin yanına sevgilileri ile kalabalıktan ayrı duruyordu.
Kızlar yazlık giyinmişler ve çok güzel görünüyorlardı. Geçen bu yıllarda kızlar, çok büyümüş ve artık daha olgun bir hava yayıyorlardı.
Alice alt kısmına sarı renkli bir mini etek ve üst kısmına hafif göbeğini açıkta bırakan bir bluz giymişti. Kolları omuzlarına kadar açık ve bluzdan göğüs dekoltesi biraz belli oluyordu. Omuzlarında asılı iki ince ip, göğüslerini kapatan kumaşı destekliyordu ve onu çok çekici gösteriyordu. Saçlarını dalgalı yapmış ve kulağının arkasına toplamıştı.
Davin onun biraz açık giyindiğini düşünüyordu ama onu eleştirip, üzülmesini istemediği için sessiz kaldı.
Lucy tek parça bacaklarına kadar uzanan, ve belirgin bir göğüs dekoltesi sunan bir elbise giyiyordu. Elbise siyah renkteydi ve onu çok ateşli gösteriyordu. Lucy'nin saçları düzdü ve ona ayrı bir cazibe katıyordu.
Davin sessiz kalmaya devam etti.
AY: Karı korkusu aslanım.
Misty altına mavi kot pantolon ve üstüne kolları açık mavi t-shirt giyiyordu. Saçlarını arkada at kuyruğu şeklinde toplamış ve inanılmaz güzel görünüyordu.
Geçen bu yıllarda kızların vücutlarında her yerleri gelişmiş ve daha dolgun hale gelmişti. Bu gelişmenin en büyük etkeni kesinlikle, Davin olmuştu.
Her fırsatta kızların ya popolarıyla oynamış ya da göğüsleriyle oynamıştı. Zamanla fark etti ki hareketlerinin kızların gelişiminde büyük faydası oluyordu ve bunu bahane ederek, pişkince kızların her yerine dokunuyordu.
Yalanda değildi. Kızların göğüsleri ve popoları bu kadar dolgunsa onun etkisi olmadığını söylemek ancak yalan olurdu.
Davin üç kızında kucağında tutuyordu ve vedalaşan yetimleri izliyordu.
Lucy kollarını onun boynuna dolamış ve vücudunu onun göğsüne yaslayarak, vedalaşmayı izliyordu.
Diğer iki kız, Davin'in kollarına sarılmışlar ve onun kolunu göğüslerinin sıkıştırıp, sıkıca tutuyorlardı.
Davin durumundan çok memnundu. Göğsünde Lucy'nin ve kollarında Alice ile Misty'nin göğüslerinin yumuşaklığını hissedebiliyordu.
Kuzular kesilmeye ve yenmek için pişirilmeye hazır görünüyor. Ahh, karnım acıkıyor.
Diye Davin içinden düşündü ve kızlara bir göz atarak, yutkunma sesi çıkardı.
Kızlar onun yutkunmasını duydular ve bakışlarını ona çevirdiler. Davin'in nerelerine baktıklarını görünce utanarak, yanakları kızardı.
Aptal, niyetini çok belli ediyor.
Diye içlerinden düşündüler. Onun bakışlarından, onun ne düşündüğünü tahmin etmek çok zor değildi ve onlar 18 yaşına gelmeden onun, onlara dokunmayacağını söylediğini daha önce duymuşlardı. Artık 18 yaşlarına girmiş, yetimhaneden ayrılma zamanları gelmiş ve onun daha fazla ne kadar dayanacağını bilmiyorlardı. Hissettikleri endişeyle ona daha sıkı sarıldılar ve acınası gözlerle ona bakıyorlardı.
Onların bakışlarını görünce Davin, yüksek sesle güldü ve üç kızın poposuna da hafif bir tokat attı.
Davin: Ne düşünüyorsunuz kızlar? Dur tahmin edeyim, sizi ne zaman yiyeceğimi mi?
Kızlar popolarından gelen uyarımları hissedince çok utanıyorlardı ve başlarını indirip, ayak uçlarına bakmaya başlamışlardı.
Onların sevimli davranışlarını görünce Davin, her birinin poposuna biraz sert bir tokat vurdu ve gülümseyerek, onlarla konuştu.
Davin: Sizi gidi üç sevimli cadı.
AY: Reis, Türk galiba.
Okur: He da, aynen.
Kızlar onu duyunca sessiz kalmaya ve onun dikkatini çekecek, hareketler yapmamaya çalıştılar.
Davin kendini çok şanslı hissediyordu. Üç güzel sevgilisine bakıp ve gerçekten şanslı olduğuna emin oldu.
Bu üç kızın onu sevdiğini biliyordu ve en az onların sevdiği kadar, Davin'de onları seviyordu.
Kızlar onun kalbinde çokta silinmez bir yer edinmişler ve onların yeri Davin için çok ayrıydı.
Üç kızı kaplayacak şekilde, kollarını onların etrafına doladı ve sıkıca onlara sarıldı.
Kızlar onun sarılmasından gelen sıcaklığı hissediyorlardı. Bu sıcaklığın sadece onun sarılmasından değil, onun duygularından da geldiğini biliyorlardı.
Kızlar da ona sıkıca sarılmaya başladılar ve Davin'in de onların sıcaklığını hissetmesini istiyor gibiydiler.
Onların sarılmasını hissedince Davin, ona baskı yapan top yumaklarını daha iyi hissedebiliyordu.
Böyle romantik bir anda bile düşündüğüm şeye bak. Gerçekten sapık olabilirim.
Diye içinden kızlara haksızlık ettiğini düşünüp, kendine kızmıştı.
Davin: Tamam, duygusal olmayı bırakalım. Bugün mutlu geçiyor olmalı çünkü sonunda özgür olacağız. Bu andan itibaren sizi destekleyen kişi devlet değil, ben olacağım ve hedeflerimizin peşinde özgürce koşacağız. O yüzden şimdi sakinleşip, bana bakmanızı istiyorum.
Dedi ve nazik bir ses tonuyla konuştu.
Onu duyunca kızlar, utançtan kızarmış yüzlerini kaldırdılar ve onun gözlerinin içine baktılar.
Davin: Aferim, işte böyle. Unutmayın artık sizden sorumlu olan benim ve siz benimsiniz. Hadi şimdi bana bir öpücük verin ve sevgimizi mühürleyin. Sevgimiz mühürlendikten sonra artık benimsiniz demektir ve sizi sonsuza tek bırakmayacağım.
Dedi ve kızlara sevgi dolu gözlerle baktı.
Onu ilk öpen kişi, Davin'i oldukça şaşırttı.
Konuşması bittikten hemen sonra Alice, onun dudaklarına yapıştı ve ona uzun bir öpücük verdi. Davin'in dudakları arasına dilini soktu ve onunla dillerini güreştirdi. Davin'in dilini emiyor ve birbirlerinin tükürüklerini değiştiriyorlardı.
Onun bu kadar çok inisiyatif alması, Davin'i çok sevindirdi. Her zaman kızlar arasında Alice, en utangaç kişi olmuştu ama ona sevgisini göstermek için ilk hareket etmekte inisiyatif almıştı.
On dakika boyunca ikisi tutkuyla öpüştü ve daha sonra öpüşmelerine bir son verdiler.
Öpüşme bitince Alice, eski utangaç haline dönmüş ve başını eğerek, ona bakmaktan kaçınıyordu.
Onu böyle görünce Davin, kahkaha attı ve onu saçlarından öptü.
Daha sonra Davin, diğer iki kıza baktı ve biraz kızgın görünüyordu.
Davin: Ne bekliyorsunuz? Yoksa beni sevmiyor musunuz?
Dedi ve onların hala harekete geçmemiş olmasından şikayet etti.
Onun konuşmasını duyunca Lucy'nin aklı başına geldi ve hemen onu öperek, dilini ona sundu.
İkisi on dakika boyunca nefessiz öpüştüler ve birbirlerinin tükürüklerinin tadına baktılar.
Davin yeterli olduğunu hissedince onu da bıraktı ve Misty'ye bakmaya başladı.
Misty çok utanıyordu ama onu dudaklarından öperek, dilini ona teslim etmekten başka seçeneği yoktu.
Bir on beş dakika daha ikisi öpüşmeye devam etti ve birbirlerinin tükürüklerini içtiler.
Tatmin olunca Davin, öpüşmelerini kesti ve onlara sarılmaya devam etti.
Davin: Sizde kabul ettiğinize göre bundan sonra resmen benimsiniz ve artık istesenizde, benden kurtulamazsınız.
Dedi ve onlara sevgi dolu bir gülümseme gösterdi.
Kızlar sessiz kaldı ve ona duyduklarını belirtmek istiyorlar gibi başlarını aşağı yukarı salladılar.
________________
AY: Hikayenin konuları arasında Harem-Ecchi olduğunu ve karekterin sapkın bir kişiliği olduğunu umarım biliyosunuzdur. 30 bölüme merdiven dayadık ama karekter hale bakir. Bu yüzden eleştiri yapacak olursanız, anlayışlı davranmanızı bekliyorum.
Hikayenin yavaş ilerlediğini düşünenler olabilir ve doğru da düşünüyorsunuz, bravo.
Bu bölüme kadar eksiksiz okuyan varsa ayrıca onlara çok teşekkür ediyor ve gözlerine sağlık diyorum.