Davin ağacın dalına uzanmış ve gözlerini kapatıp, temiz havanın keyfini çıkarıyordu.
Kızların gölde yüzdüğünü biliyordu ama gözetlemek gibi çocukça hareketler yapmayacaktı.
Davin telefonunu çıkardı ve Helena'ya banka hesabının numarasını gönderip, tekrar gözlerini kapattı.
Helena'nın banka hesabına ne kadar para göndereceğini bilmiyordu ve ona daha önce hiç bu konuda soru sormamıştı.
Birden telefonu titredi ve bildirim sesi duyuldu.
Davin gözlerini açtı ve telefonuna baktı.
Banka uygulamasından bildirim gelmiş ve hesabına para transferi yapıldığı yazıyordu.
Davin banka uygulamasını açtı ve bakiyesine baktı.
Helena banka hesabına 10 milyon havale yapmış ve açıklama kısmına kalp emojisi koymuştu.
Emojiyi görünce Davin'in dudakları kıvrıldı ve yüzünde bir gülümseme oluştu.
On milyon onlar için şimdilik yeterliydi ve çetenin parasal sıkıntısını uzun bir süre için çözecekti.
Davin telefon saatine baktı ve saatin 11.30am olduğunu gördü. Kızların yüzmeleri ve eğlenmeleri için yarım saatleri kalmıştı.
Helena'yı düşünürken Davin, gözlerini tekrar kapadı ve kızın Ay'dan daha parlak gözlerinin görüntüsü aklında oynuyordu.
Parayı göndermiş olması Helena'nın ona ihanet etmediğini ve sorumluluk almasını söylediği sözlerinin yalan olmadığını gösteriyordu.
Helena ile Nora hayatına girdiğinden beri Davin, diğer üç kızdan uzaklaşmış ve onlara eskisi kadar muhtaç olmadığının farkına varmıştı. Davin bu konuyu düşünürken birden gözlerinden kırmızı bir ışık parlamış ve gözbebekleri kıpkırmızıya dönüp, içinden:
Hiç bir kadını zorla yanımda tutmayacağım. Beni seven benimle kalır ve sevmeyen yol alır.
Diye içinden, yüzünde kararlı bir ifadeyle düşünmüştü.
Bu konuları düşünürken ve kendi içinde mücadele verirken yarım saat çoktan geçmişti.
______
Kızlar göle daldıklarında bir süre birbirlerine su sıçratmış ve Sophia ile Ella birlik olup, Nora'ya savaş açmışlardı.
Nora ikisine karşı elinden geleni yapıyordu ama sonuçta tek kişi olup, ikisine karşı koyamıyordu.
Nora'nın yüzüne sürekli su çarpıyor ve diğer kızlara su sıçratmak için görüşü engelleniyordu.
Bir süre sonra Nora, teslim olur gibi iki elini havaya kaldırdı ve elleriyle yüzünü koruyup, kızlarla konuştu.
Nora: Tamam, teslim oluyorum.
Kızlar onu duyunca durdular ve Nora'nın elleriyle yüzünü sakladığını görünce kıkırdadılar.
Ella: Alfa ile bizden habersiz ilişki içinde olduğun için bu senin cezandı, hmp.
Dedi ve sinirli gibi davranıp, bir "hmp" sesi çıkardı.
Nora ağlamak istiyordu ama gözlerinden yaş gelmiyordu.
Nora: Hey, bu konuya neden bu kadar takıldınız? Davin çok iyi bir adam ve beni sevdiğini biliyorum, sanırım.
Dedi ve Ella'ya çaresiz bir şekilde baktı.
Onu duyunca Ella, şaşırmış görünüyordu ve Nora'nın yanına gidip, kollarını onun boynuna doladı.
Sophia da sarılmaya katıldı ve Nora'nın beline kollarını dolamak için onun yanına gitti.
Ella: Sanırım derken, ne demek istiyorsun? Seni sevdiğinden emin değil misin?
Dedi ve Nora'ya endişeli gözlerle baktı.
Sophia onu duyunca sorunun ne olduğunu anladı ve o da Nora'ya endişeyle bakıyordu.
Nora: Her şey çok ani oldu ve henüz onunla çok vakit geçirmedik. Beni sevip sevmediğini bilmiyorum ama ondan kesinlikle hoşlanıyorum.
Dedi ve kızlara biraz çaresiz bir bakış attı.
Onu duyunca Sophia birden konuştu ve yanakları kızararak, Nora'ya bir soru sordu.
Sophia: Peki, ne kadar ileri gittiniz?
Diğer iki kız onu duyunca, ona şok olmuş bir şekilde baktı.
Ella şokundan kurtulunca, sorunun çok mantıklı olduğunu ve Davin ile Nora'nın ne kadar yakınlaştıklarını bilmek istedi.
Ella: Evet evet, ne kadar yakınlaştınız?
Onların soruları karşısında güçsüz olan Nora, cevap vermekten başka çaresi yoktu.
Nora: Öpüştük ve biraz da vücuduma dokundu. Hepsi bu kadar ve daha ileri henüz gitmedi.
Dedi ve konuşurken yüzü utançtan kızarmıştı.
Ella: Neden daha ileri gitmedi ki? Bir sorunu mu var?
Dedi ve ikinci soruyu sorarken, o da çok utanmış görünüyordu.
Nora: Onun ne kadar güçlü olduğunu az önce görmediniz mi ve onun kucağına oturduğum için, orasında hiç bir sorun olmadığından eminim tamam mı?
Dedi ve sanki kocasını korumaya çalışan, iyi bir eş gibi davranmıştı.
Kızlar onu duyunca hem çok utandı hem de onu komik bulup, kıkırdamışlardı.
Sophia: Kocasını korumaya çalışan, iyi bir eşe benzedin Nora.
Dedi ve ona gülümsedi.
Ella'da başını sallıyor ve Sophia'ya katılıyordu.
Onların davranışlarını görünce Nora'da biraz fazla tepki verdiğini fark etti ve onların kollarından kurtulup, kendini gölün içinde sakladı.
Kızlar ona sevimli davranışına kıkırdadılar ve gölde eğlenip, rahatlamaya devam ettiler.
___________
Gitme zamanı geldiğinde Davin, ağaçtan atlayıp, yere indi.
Göle doğru yürümeye başlayıp, kızlara gitme zamanı geldiğini söylemek istedi.
Göle yaklaştıkça su sıçratma sesleri ve kızların güzel kıkırdama seslerini duyabiliyordu.
Gölün yüzeyini görebilecek kadar yaklaştığında, kızların hala gölde oynadıklarını gördü.
Üçü kız, birbirlerine su sıçratıyor ve oldukça eğleniyor gibi görünüp, sürekli kıkırdıyorlardı.
Onlara bakan Davin, iç çamaşırlarını ve çıplak vücutlarını az çok görebiliyordu.
Ella'nın sevimli yüzüne ve oldukça gelişmiş minyon vücuduna bir süre baktı.
Daha sonra bakışlarını Sophia'ya kaydırdı ve onun olgun vücuduna bakıp, gözleri sürekli fıldır fıldır dönüyordu.
En son Nora'ya baktı ve onun olgunlaşmış olup, yenmeye hazır olduğunu düşünüyordu.
Nora yeşil iç çamaşırları içinde çok ateşli görünüyordu ve Davin'in gözleri sürekli onun özel kısımları arasında gidip geliyordu.
Davin derin bir nefes aldı ve onu fark etmemiş kızlara doğru bağırdı.
Davin: Gitme zamanı.
Birden Davin'in sesini duyunca kızlar ürperdi ve sesin kaynağını bulmak için acele ediyorlardı.
Davin'in gölün kenarında durmuş halde onlara baktığını görünce kızlar, yüksek sesle bir çığlık attı ve hemen vücutlarını suda saklamaya çalışmışlardı.
Onların davranışını görünce Davin, gülümsedi ve onlarla biraz dalga geçmeye karar verdi.
Helena sayesinde keyfi yerindeydi ve kızlarla biraz dalga geçmek sorun olmazdı.
Davin: Neden çığlık atıyorsunuz? Yarım saatti buradayım ve zaten görmemem gereken her şeyi gördüm, hahaha.
Dedi ve kötü bir kahkaha attı.
Onu duyunca kızlar birbirlerine baktı ve onun daha önce orada olmadığına yemin edebilirlerdi.
En azından Nora çok utanmış olmasına rağmen, vücudunu saklamak için suya batmamıştı.
Davin bunu fark etmiş ve ona şakacı bir şekilde göz kırpmıştı.
Onun göz kırptığını görünce Nora, onun sözlerinde ciddi olmadığını ve kızlarla dalga geçtiğini fark etmişti. Sevimli bir kıkırdadı ve kızların aşırı tepkileriyle eğlenmiş gibiydi.
İkisi tüm zaman boyunca ona gölde işkence etmiş ve şimdi kurttan saklanmaya çalışan kuzular gibi davranıyorlardı.
Sophia ile Ella çok utanıyordu ve Davin'e bakmaktan kaçınıp, vücutlarını suda saklamak için ellerinden geleni yapıyorlardı.
Davin: sadece şaka yapıyordum. Yeni geldim ve 1 saatiniz dolmasına rağmen hala suda eğlendiğinizi gördüm. Sözlerimi ciddiye almadığınız için biraz vücudunuzu görmüş olmam, sizin cezanız olarak sayılabilir. Hadi, hızlıca giyinin ve geri dönelim.
Dedi ve arkasını dönüp, kızlara bakmayı bıraktı.
Sophia ile Ella birbirlerine şaşkınlıkla baktı ve içlerinden Davin'in haklı olduğunu biliyorlardı.
Onlar hala şaşkınlık içindeyken Nora çoktan karaya çıkmış ve elbisesini giymeye başlamıştı.
Giyinmeyi bitirince Davin'in karşısına geçti ve kollarını onun boynuna dolayıp, başını göğsünde dinlendiriyordu.
Davin de onun beline kollarını dolamış ve arada bir Nora'nın dudaklarına öpücük konduruyordu.
Onlar sarılmaktan keyif alırken, kızlar sonunda şaşkınlıktan kurtulmuş ve karaya çıkıp, hızlıca elbiselerini giymişlerdi.
Hazır olduklarında Davin'e seslenip, hazır olduklarını bildirdiler.
Onları duyunca Davin, Nora’yı serbest bıraktı ve arkasını dönüp, kızların utanmış yüzlerine baktı.
Davin: Öyleyse hadi gidelim.
Dedi ve üç kızın önünde yürüyerek, onlara önderlik etti.
Nora onun sırtına seviyle bakarken, diğer iki kız utançla bakıyordu.
Davin'in utanmaz yanıyla ilk kez tanışıyorlardı ve çok utanmış hissediyorlardı.
Hiç kimse konuşmadan kısa sürede ilçeye geri dönmüş ve konakladıkları otele doğru yönelmişlerdi.
Ella'nın ayakları tekrar ağrımaya başlamış olmasına rağmen, sessizce ağrıya katlanıyor ve Davin ile konuşmaktan utanıyordu.
Söylemiş olsa bile Davin'in umurunda olmaz ve ona ağrıya katlanmasını söylerdi.
Otel yolunda yürürken Davin birden yolları üzerindeki bir restorana girdi.
Onun neden restorana girdiğini bileselerde, kızların onu takip etmekten başka çaresi yoktu.
Davin boş bir masaya yöneldi ve Nora'ya bir sandalye çekip, onun oturmasını işaret etti.
Onun jestini görünce Nora gülümsedi ve hemen sandalyeye oturup, Davin'in uzun süre bekletmek istemedi.
Nora oturduktan sonra Davin, diğer kızlara da sandalye çekti ve onlar oturduktan sonra gidip, Nora'nın yanına oturdu.
Hemen garson çağırdı ve kızların yemek istedikleri yemekleri sipariş etti.
Kızlar artık Davin'in acıktığını ve nezaketten dolayı onları da yemeğe çıkardığını anlamıştı.
Yemeklerini yedikten sonra Davin, garsonu çağırdı ve hesabı ödedikten sonra otele dönmek için yürümeye devam ediyorlardı.
Nora, Davin'in sırtına bakıyor ve bazen diğer bakıp, onlara "size söylemiştim" diyor gibiydi.
Kızlar daha önce Davin'in istediği zaman çok kibar ve nazik biri olması konusunda Nora'ya inanmıyorlardı.
Ama şimdi ona hak vermekten başka çareleri yoktu.
Bir süre yürüdükten sonra otel görüşlerine girdi ve Davin, Sophia ile Nora'yla konuştu.
Davin: Bugün çok yorulmuş olmalısınız. Dinlenmek için odalarınıza dönebilir ve rahat sıcak bir duş alabilirsiniz.
Dedi ve Nora'yı kendine çekip, ona 30 saniyelik bir öpücük verdi.
30 saniye sonra Nora'yı öpmeyi bıraktı ve onun kulağına fısıldadı.
Davin: Güzelim bu akşam odanın kapısını açık bırak tamam mı? Seninle konuşmam gereken önemli bir mesele var.
Dedi ve onun poposuna hafif bir tokat vurup, Ella ile onların yanından ayrıldı.
Sophia ile Ella onların öpüşmelerine ve Davin'in Nora'nın poposuna vurmasına sessizce bakmıştı.
Davin yürümeye başladığında Ella, bilinçsizce onu takip etmiş ve diğerlerinin yanından onunla ayrılmıştı.
Davin gittikten sonra Nora, onun arkasından baka kalmış ve onun söyledikleri sürekli aklına tekrar ediyordu.
Sophia'ya baktı ve onun utançtan bakışlarını ayak ucuna indirdiğini gördü.
Utanarak onun elinden tuttu ve onu çekiştirerek, odasına doğru yürümeye başladı.
_________
Davin çoktan Ella ile otele girmiş ve kendi odasına yönelmişti.
Ella onun nereye gittiğini bilmiyordu ve sadece bilinçsizce onu takip ediyordu.
Davin odasına geldiğinde kapıyı açtı ve kapıyı açık bırakıp, odasına girdi.
Ella açık kapının önünde durmuş ve sonunda kendine gelmişti.
Bir erkeğin odasına girmeye utanıyordu ve kapının önünde durup, sessizce Davin'e endişeyle bakıyordu.
Davin odasına girip, yatağına uzanmış ve kapıda bekliyen Ella'ya bakıyordu.
Davin: Sorun ne, içeri gel?
Dedi ve ona bakmayı bırakıp, gözlerini kapadı.
Ella yatakta uzanmış Davin'e endişeyle bakıyordu ve çaresiz kalıp, yavaşça odaya doğru adım adım yürüyordu.
Odaya girip, Davin'in yatağının yanına durup, onun gözleri kapalı yüzüne bakıyor ve ne yapacağını bilemeyip, eteğinin iki ucunu elleriyle sıkıca tutuyordu.
Davin gözlerini açtı ve onun endişeli gözlerine baktı.
Davin: Benden korkmana gerek yok küçük kız. Düşmanım olmadığı sürece hiç bir kadına zorla bir şey yaptırmam. Endişeli olmayı bırak ve dolabımdan benim için temiz kıyafetler çıkar. Ben duşa gireceğim.
Dedi ve yataktan kalkıp, dolaba yöneldi.
Dolaptan bir don aldı ve banyoya girip, kapıyı arkasından kapattı.
Onun sessizce her hareketini izleyen Ella, o banyoya girdiğinde rahat bir iç çekti ve yatağın ucuna oturup, ayaklarından gelen acıyla yüzünü ekşitti.
Şimdi ne yapacağım. Ayağım çok ağrıyor. Bir daha bu kadar uzun bir yürüyüş olduğunda topuklu ayakkabı giymeyeceğim. Huh, Alfa için kıyafet seçmekten başka çarem yok. Banyodan çıkıp, kıyafet seçmediğimi görünce hala nazik olacağından şüpheliyim.
Diye içinden düşündü ve kendinin çok acınası olduğuna karar verdi.
Topuklu ayakkabılarını çıkardı ve bir süre ayaklarına masaj yapıp, yüzünü ekşitti.
Ayakları çok ağrıyordu ve tekrar topuklu ayakkabılarını giymeye cesaret edemedi.
Ayakkabılarını bir kenara bıraktı ve yalın ayak dolaba yürüyüp, Davin'e temiz kıyafet seçmek istedi.
Dolabı açtı ve rastgele yerleşilirmiş kıyafetleri gördü.
Davin'in düzenli biri olmadığını anladı. kıyafetleri katlayıp, gömlek ve pantolonları askıya asıp, dolabın içini düzenlemeye başladı.
Kirli gördüğü kıyafetleri ayırıp, yıkanması için otel çalışanlarına bırakmaya karar verdi.
15 dakikalık düzenlemeden sonra, Dolabın içi bir düzene kavuşmuş ve her şey yerli yerinde görünüyordu.
Ella kirlileri bir sepette biriktirmiş ve sepeti otel çalışanlarına teslim etmek istemişti.
Bu sırada Davin beline bir havlu sarıp, banyodan çoktan çıkmış ve kapının önünden, Ella'yı izliyordu.
Ella'nın düşünceli hareketinden çok memnun kalmış ve içinden ona övgüde bulunmuştu.
Her şey bittikten sonra Ella, temiz bir kıyafet seti seçti ve yatağın bir ucuna oturup, kıyafetleri yatağa bırakıp, ağrıyan ayaklarına acı bir yüzle masaj yapmaya başladı.
Davin'in onu banyo kapısının önünden izlediğini hala fark etmemiş ve ayağının ağrısından fark edecekmiş gibide görünmüyordu.
Bunu fark edince Davin, sahte bir öksürük sesi çıkardı ve Ella'nın dikkatini çekmeye çalıştı.
Öksürüğü duyunca Ella, ona baktı ve onu görünce hemen ayağa kalkıp, yanakları kızararak bakışlarını yere çevirdi.
Davin'in üst vücudunun açıkta olduğunu görmüş ve alt kısmını destekleyen sadece bir havlu olduğunu fark etmişti.
Çok utanıyordu ve ona bakmaya cesareti yoktu.
Davin yavaşça ona doğru yürüdü ve onun yanından geçip, yatakta duran kıyafetlerini aldı.
Kıyafetlerini kısa bir sürede giyip, Ella'ya bakmaya odaklandı.
Davin: Ayakların çok mu ağrıyor? Dinlenmeye gitmek ister misin?
Dedi ve onun dinlenmeyi hak ettiğini düşünüyordu.
Ella onu duydu ve yere bakmaya devam edip, kısık bir sesle cevap verdi.
Ella: Bu benim görevim Alfa ve görevimden kaytarmak istemiyorum.
Dedi ve kalmak istediğini ifade etti.
Onu duyunca Davin'in dudakları kıvrıldı ve yüzünde bir gülümseme oluştu.
Davin: Dolabımı düzlemenden çok memnun oldum ve sana bir ödül vermeye karar verdim. Otur bakalım yatağa.
Dedi ve onu omuzlarından itip, yatağa kıçının üstünde düşmesine neden oldu.
Birden yatağa itilince Ella, korkmuş hissediyordu ve yataktan kalmak için acele ediyordu.
Ne yazık ki Davin onu omuzlarından tutuyor ve yataktan kalmasına izin vermiyordu.
Davin: Sakin ol. Daha öncede söyledim, hiç bir kadına zorla bir şey yapmam.
Onu duyunca Ella, karşı koymayı bıraktı ve sessiz kalıp, endişeli mor gözleriyle ona bakıyordu.
Ella: O zaman ne yapmak istiyorsunuz Alfa.
Dedi ve Davin'in ne yapmak istediğini sorguladı.
Davin: Ayakların çok ağrımıyor mu? Dolabımı düzenlemenin ödülü olarak, ayaklarına masaj yapmaya karar verdim. Şimdi sakince otur ve ayaklarına masaj yapmama izin ver. Etkili bir yöntemim var ve kısa sürede ayak ağrın yok olmuş olacak.
Dedi ve onun omuzlarını bırakıp, onun karşısında diz çöktü.
Ella'nın masaj isteyip, istemediğini söylemesini beklememiş ve onun önünde diz çöküp, seçim yapmasına fırsat vermemişti.
Ella çaresiz kalmış ve önünde diz çökmüş Davin'e biraz şaşkın, biraz utanmış bir ifadeyle bakıyordu.
Davin'in onun önünde diz çökmesini beklemiyor ve bu hareketinin uygunsuz olduğunu düşünüyordu.
Sonuçta o, onların alfasıydı ve kimsenin önünde diz çökmemeliydi.
Davin aşağıdan onun yüzüne baktı ve onun ne düşündüğünü biliyor gibiydi.
Davin: Bu kadar şaşırmana gerek yok. Ben sadece istediğim şeyi yaparım ve kimsenin benim ne yaptığımı sorgulama hakkı yoktur.
Şimdi sakince otur ve masaj tekniğimi uygulamama izin ver tamam mı? Unutma bu bir ödül ve ödülü reddetmene izin yok.
Dedi ve onun ayaklarına doğru ellerini uzattı.
Onu duyunca Ella çok utanıyordu ve içinden:
Bunun olacağını bilsem dolabı düzlemezdim, huh.
Diye düşünüyor ve çaresiz bir iç çekiyordu.
Davin'in elleri çoktan Ella'nın ayaklarına uzanmış ve onun minyon ayaklarını avucunun içine yerleştirip, ayaklara daha yakından bakmak için ellerini yüzüne yaklaştırmıştı.
Ella mini diz boyu etek giyiyordu ve Davin'in ayaklarını biraz kaldırmasıyla, mor külotu biraz gözüküyordu.
Davin onun yeşim gibi parlayan beyaz tondaki bacaklarını, küçük mücevher gibi elinde tuttuğu ayaklarını ve onun bacakları arasından gözüken mor külotunu görebiliyordu.
Ella onun nereye baktığı görmüş ve utançtan yüzü kıpkırmızı olup, sahte bir öksürük sesi çıkarmıştı.
Öksürük sesini duyunca Davin kendine geldi ve bakışlarını avuç içinde tutup, yüzüne yaklaştırdığı ayaklarına odakladı.
Ella'nın ayakları çok küçüktü ve Davin elinden gelen hissiyatla ayaklarının çok yumuşak olduğunu da hissedebiliyordu.
Bir süre avucuyla Ella'nın ayaklarının yumuşaklığını hissetti ve onun ayaklarını ovalayıp, bazen biraz sıkıyordu.
Onun dokunuşuyla Ella'nın vücudu titremeye ve kendini garip hissetmeye başlamıştı.
Çok gergindi ve Davin'in bir an önce masajı yapıp, onu bırakmasını istiyordu.
Ella: Alfa, lütfen hızlı olun.
Dedi ve ses düzeyi çok kısıktı.
Davin ona baktı ve gözbebekleri kırmızıya dönmeye başladı. Ella konuşmasının kulağa uygunsuz geldiğini fark etmemiş ama Davin onu duyunca biraz tahrik olmuştu.
Davin: Sessiz ol ve sadece kendini bana bırak.
Dedi ve onun konuşması da kulağa biraz uygunsuz geliyordu.
Ella, Davin'in göz bebeklerinin kırmızıya dönmesini izledi ve sessiz kalıp, onun sözlerine itaat etti.
Davin ona bakmayı bıraktı ve hızlı olup, masajı bitirmesi gerektiğine karar verdi.
Bu kız onu tahrik etmiş ve kendini tutması gerekiyordu.
Davin bakışlarını tekrar onun ayağına çevirdi ve kırmızı göz bebekleriyle onun ayaklarına dikkatle bakıyordu.
Gözlerinden kırmızı bir ışık parlıyor ve Ella'nın ayaklarına yansıyordu.
Kırmızı parıltı Ella'nın ayaklarına yansırken Davin'in elleri hareket etmeye başladı ve Ella'nın ayaklarına masaj yapıyordu.
Önce iki ayağının da bilek kısmına parmaklarıyla yavaşça bastırıyor ve avucuyla ayaklarının altını ovalayıp, masaj yapıyordu.
Göz bebeklerinden çıkan kırmızı parıltının insanlara iyi geldiğini Davin, daha önce fark etmiş ve kendi üzerinde birçok deneme yapmıştı.
Ella'nın dikkatini görüp, onun ayak ağrısından acı çektiğini fark etmiş ve ona bir ödül vererek, ağrısını dindirmeye yardım etmeye karar vermişti.
Davin'in ayaklarına masaj yapmasını izleyen Ella, kendini çok garip hissediyor ve külotunun nemlendiğini fark ediyordu.
Sanki Davin'in masajı hem ayaklarına iyi gelip hem de onu cinsel yönden uyarıyor gibiydi.
Uyarımlardan dolayı inlememek için alt dudağını ısırıyor ve Davin'in masajı çabucak bitirmesi için içinden dua ediyordu.
Bir süre ayak bileklerine ve ayak altına masaj yaptıktan Davin, parmaklarını ayağının yüzeyine uzattı.
Sırada ayak yüzeyine masaj yapmak vardı ve daha sonra masaj bitecekti.
Gözlerinden kırmızı parıltı Ella'nın ayaklarını aydınlatırken, Davin onun ayağının yüzeyine masaj yapmaya başlamıştı.
Ella dudaklarını ısırmaya ve sıcak gözlerle Davin’e bakıp, cinsel uyarımlara karşı koymaya devam ediyordu.
Bazen sessiz inleme sesleri çıkarıyor ve Davin'in duymadığından emin olup, ona dikkatle buğulu gözleriyle bakıyordu.
Davin 10 dakika ayaklarının yüzeyine masaj yaptı ve Daha sonra Ella'nın ayaklarını yere koyup, ayağa kalktı.
Ayağa kalktığında Ella'ya baktı ve onun normal görünmediğini fark etti.
Ella'nın gözleri kızarmış ve ağır nefesler verip, ona buğulu gözlerle dikkatle bakıyordu.
Davin bir elini uzattı ve Ella'nın alnına avucunu koydu.
Davin: İyi misin, ateşin mi var?
Dedi ve avucundan gelen sıcaklıktan, onun iyi olmadığına emin olmuştu.
Ella nerdeyse yarım saattir onun işkencesine katlanıyordu ve artık kendini tutacak durumda değildi.
Davin göz bebeklerinden çıkan kırmızı parıltının kadınlar üstünde böyle bir etkisi olduğunu bilmiyor ve biliyor olsaydı, ona masaj yapmaktan kesinlikle kaçınırdı.
Ella artık dayanamıyor gibiydi ve kollarını uzatıp, Davin'in boynuna kollarını doladı.
Davin onun ne yaptığını soracakken Ella, birden onu üstüne düşecek şekilde yatağa çekti ve Davin ne olduğunu anlamdan çoktan Ella'nın üstüne yatıp, ona altında baskı uyguluyordu.
_____________
AY: Bir sonraki bölümün nasıl olması gerektiğini konusunda fikir verebilirsiniz. Sizce bir sonranki bölüm nasıl şekillenmeli?
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..