Ella kendini çok garip hissediyordu. Bir yandan, yaptığının çok yanlış olduğunu biliyordu ve diğer yandan, vücudunu kontrol edemiyordu.
Davin'i üstüne düşecek şekilde yatağa çekmiş ve kollarını onun boynuna dolayıp, gözlerine şehvetle bakıyordu.
Vücudunun üstünde ona baskı uygulayan Davin, onun gözlerine dikkatle baktı ve onun normal olmadığını fark etti.
Davin'in ona dikkatle baktığını görünce Ella, birden yüzünü ona yaklaştırdı ve Davin'i dudağından öptü.
Davin'in alt dudağını, dudakları arasına almış ve beceriksizce emmeye çalışıyordu.
Davin ise ona bakmaya devam edip, öpücüğüne karşılık vermiyordu.
Ella onun sadık çalışanıydı ve bir anlık hata yüzünden ondan nefret etmesini istemiyordu.
Davin'in elinde işe yarayan sadece 10 beta vardı ve geri kalanı kısa bir süre sonra üniversite sınavına girip, onun için çalışmayı yaklaşık 4 sene bırakacaklardı.
Geriye kalan 10 betanın da ondan nefret etmesini istemiyordu ve Ella'nın zor durumundan yararlanmaya hiç niyeti yoktu.
Zayıf bir kadından yararlanacak kadar çaresiz değildi ve akşam onu bekleyen güzel Nora'sı vardı.
Daha ileri gitmeden Davin, onun omuzların bir el koydu ve onu iterek, yatağa sabitledi.
Dudakları birbirlerinden ayrılmış ve Ella'yı omuzlarından yatağa bastıran Davin, yukardan onun gözlerine bakıyordu.
Davin: Kendine gel. Seni neyin bu duruma soktuğunu bilmiyorum ama bir hata yapmadan önce durmalısın, beni anlıyor musun?
Dedi ve kollarına güç verip, onu birkaç kez salladı.
Ella yarım saatten fazla onun kırmızı gözbebeklerine maruz kalmış ve aklı başından uçup, odağını kaybetmişti.
Sadece vücudunun uyarımları etkisinde bilinçsizce hareket etmiş ve Davin'e yapmayı cesaret edemeyeceği davranışlarda bulunmuştu.
Davin'in onu sallamasıyla aklı başına geliyor gibiydi ve Davin'e bakan gözleri odağını tekrar kazanıyor gibiydi.
Onun kendine geldiğini anlayan Davin, onu bıraktı ve yataktan kalkıp, onun yatakta verdiği çekici pozisyona baktı.
Ella bacaklarını bir tarafa bükmüş ve mor külotu kalçaları arasından gözüküyordu.
Hem onun hem de Davin'in etkisi yüzünden bluzu dağılmış ve mor sutyeni arasından memelerinin beyazlığı görünüp, ona çok çekici bir hava katıyordu.
Dağılmış mor saçlarıyla birlikte, ona bakan çekici mor göz bebekleri adete onu davet ediyor ve bu durum Davin'i biraz tahrik ediyordu.
Davin başını sağa sola salladı ve aklını başına toplayıp, Ella'ya sakince bakmaya başladı.
Bir süre sonra Ella kendini daha iyi hissediyor ve Davin'in bakışlarından etkilendiği afrodizyak etkisi kayboluyordu.
Aklı başına geliyor olsada, aynı durum vücudu için söylenemezdi.
Vücudunun hala çok bitkin ve uyuşuk olduğunu hissediyordu.
Bir an önce yataktan kalkıp, bu garip pozisyondan kurtulmak istiyordu ama çabaları sadece parmaklarını kıpırdatmadan ileri gitmiyordu.
Davin onun hareketlerini fark etmiş ve ona yaklaşarak kollarını beline dolayıp, onu daha normal bir pozisyonda yatağa yatırmıştı.
Ella çok utanıyordu ve Davin’e kızarmış yanaklar ile bakıp, ona minnettar görünüyordu.
Ella kendisinin güzel olduğunu biliyordu ve minyon kızların, erkeklere ayrı bir çekici geldiğini fark etmişti.
Önceden minyon olmaktan çok rahatsızdı ve birkaç araştırma yaptıktan sonra bu sonuca ulaşmış olup, kendi vücuduyla daha barışık olmuştu.
Davin'in normal bir erkek olduğunu biliyordu ve bu pozisyonda kalıp, ona bir şey yapmamış olması onu çok etkilemişti.
Başka bir erkek onun yerinde olsaydı, belki çoktan bekaretini kaybetmiş ve intihar etme düşünceleri aklından geçiyor olurdu.
Ella: Teşekkürler.
Diye yumuşak bir ses tonunda ve sessiz bir ses düzeyinde onunla konuştu.
Davin onu duyduğunda sadece gülümsedi ve bir elini uzatıp, onun saçlarını karıştırdı.
Davin: Önemli değil küçük hanım. Nedenini bilmiyor olsamda, bu etkinin benim yüzümden olduğundan eminim. Sana bir özür borçluyum ve umarım beni affedebilirsin.
Dedi ve elini onun saçından geri çekip, onun güzel gözlerine bakıyordu.
Ella'da bu etkinin ondan kaynaklandığını düşünüyordu ama onun suçlulukla dolu gözlerine bakıp, onun da bu etkiden haberi olmadığına inanmak istiyordu.
Ella: Önemli değil.
Dedi ve çok utandığı için onunla daha fazla konuşabileceğinden emin değildi.
Ella sessiz kaldı ve bakışlarını ondan kaçırıp, vücudunun normale dönmesi için içinden dua ediyordu.
Onun sessizliğine karşı Davin, yatağın yanına bir sandalye koydu ve onun başında sandalyede oturup, ona sessizce bakıyordu.
Ella onun bakışlarını hissediyor ve başını daha çok eğerek, utançtan kulaklarına kadar kızarıyordu.
Ella: Lütfen bana bakmayı kes Alfa.
Diye onun duyabileceği ses tonunda mırıldandı ve onun vücuduna bakışlarının afrodizyak etkisini uyardığını hissediyordu.
Alt kısmı kaşınıyor ve külotundaki nem artıyordu.
Davin onun isteğini duyunca sessiz kaldı ve sandalyesini biraz döndürüp, ona bakmayı bıraktı.
Onu görünce Ella rahat bir nefes verdi ve gözlerini kapatıp, afrodizyak etkisini yenmek için bir savaşa girdi.
10 dakika sonra Ella, vücudunun kontrollünü geri kazanmış ve verdiği savaşta galip gelmişti.
Yataktan yavaşça ayağa kalktı ve ayaklarının ağrısının kaybolduğunu fark etti.
Davin'in ona yalan söylemediğini ve afrodizyak etkisinden gerçekten haberi olmadığına daha çok inanmaya başladı.
Onun ayağa kalmasıyla Davin, onun düşebileceği olasılığına karşı kollarını açmış ve düşerse onu tutmak için tetikte bekliyordu.
Ella sorunsuz bir şekilde ayağa kalkmayı başarmış ve Davin'in hareketlerini görüp, kalbi daha hızlı atmaya başlamıştı.
Nedenini bilmiyordu ama Davin'e bakınca kalbi daha hızlı atıp, ona bir şey anlatmak istiyormuş gibiydi.
Davin: Güzel, ayağa kalkabilecek kadar güç toplamışa benziyorsun. En iyisi odana dön ve rahat bir duş alıp, biraz daha dinlen. Tek başına odana dönebilir misin? Yoksa sana yardım etmeme ihtiyacın var mı?
Ella onun gözlerine mor gözleriyle utançla bakıyor ve sorusuna nasıl cevap vereceğini düşünüyordu.
Birkaç adım yürümeye çalıştı ama bacaklarının güçsüz olduğunu fark edip, her an düşme tehlikesi olduğunu anlamıştı.
Bunu fark edince Davin'e göz ucuyla baktı ve elleriyle eteğinin kenarlarını sıkıca tutup, mırıldandı.
Ella: Yürüyebileceğimi sanmıyorum.
Dedi ve Davin'in sorusuna dolaylı yoldan cevap verdi.
Davin: Pekala, o zaman birazdan yapacağım hareket için şimdiden özür diliyorum ve sakin kalmanı istiyorum anlaştık mı?
Dedi ve Ella onun neden bahsettiğini anlamadan harekete geçti.
Bir anda Ella'nın yanına gelmiş ve bir kolunu başının arkasına koyup, diğer kolunu bacaklarının altından geçirmişti.
Ella ne olduğunu anlamadan çoktan Davin'in göğsüne başını yaslamış ve bir süre sonra Davin'in onu prenses kucaklamasına aldığını fark etmişti.
Davin'in sözleri birden aklına gelmiş ve sakin olmak için elinden geleni yapmıştı.
Utançtan yüzü artık kıpkırmızı olmuş ve Davin'e bakmaktan kaçınıp, yüzünü onun göğsünde saklamaya çalışıyordu.
Davin: Hadi odana gidelim.
Dedi ve Ella onun kucağındayken odasından çıkıp, onun kaldığı otel odasına yöneldi.
Ella'nın çekici kokusu ve yumuşak dokusu onu tahrik ediyordu ama hiç bozuntuya vermeden onu taşımaya devam ediyordu.
Ella'nın odasının kapısına gelmesi çok uzun sürmedi ve onu yere bırakıp, kapıyı açmasını istedi.
Ella kapıyı açtı ve odasına kendi başına girebilecek kadar bacaklarının güç topladığını fark etti.
Ağzını açtı ve Davin'e haber vermek istedi. Ama açık ağzından ses çıkmadı ve sessizce ona bakmaya devam etti.
Davin onun bir şey söylemek istediğini fark etmişti ama birden söylemekten vazgeçmiş gibi görünüp, ona bakmaya devam etmişti.
Onun bu hareketine Davin, gülümsemeyle karşılık verdi ve onu tekrar kucağına almak yerine kollarını uzatıp, onun ince beline sarıldı.
Onu kendine çekti ve vücutlarının birbirlerine yapışmasına neden oldu.
Diğer kolunu uzattı ve onun kalçalarının altından kavrayıp, onun ayaklarını yerden kesti.
Kalçalarının koluna sürtüğünü hissediyor ve onun gözlerinin içine bakıp, Ella'ya sıkıca sarılıyordu.
Davin: O zaman seni içeri kadar taşımama izin ver.
Dedi ve onun aklını okumuş gibi konuştu.
Daha doğrusu onun taşımak için bir bahane vermiş ve Ella'nın bu bahaneye sığınmasını sağlamıştı.
Davin onun beline bir kolunu dolayıp, diğer koluyla onun kalçalarının yumuşaklığını hissediyor ve onun kokusunu içine çekip, Ella'nın odasına giriyordu.
Buna karşı Ella sessizce ona buğulu gözlerle bakıyor ve ona karşı koymayarak, onu odasına taşımasına izin veriyordu.
Çok utanıyordu ama bir nedenden dolayı ona bakmayı bırakamayıp, Davin'in ona bakan yeşil gözlerine bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.
İkisi birbirlerinin gözlerine bakıp, Ella'nın yatağına kadar gitmiş ve Davin onu yatağa oturacak şekilde bırakıp, onun gözlerine daha yakından bakıyordu.
Dudaklarından çıkan nefesleri ikisi de hissedebiliyor ve göz bağlantılarını kesemeyip, sessizce bu garip pozisyonda duruyorlardı.
Ella'ya bakan Davin, birden ona yaklaştı ve onu dudaklarından öperek, geri çekildi.
Davin: Bu öpücüğü senin taşımamın ödülü olarak düşün tamam mı?
Dedi ve arkasını dönüp, onu şaşkın bir halde odada bıraktı.
Ella bir elini dudaklarına uzattı ve utanarak, Davin'in söylediklerini düşündü.
Odasına döndükten sonra Davin, yatağına uzandı ve bir kolunu başının arkasına koyup, bugün yaşanan her şeyi aklından geçirdi:
1. Artık paraları vardı ve Helena'yı tekrar gördüğünde ona bizzat teşekkür edecekti.
2. Merkez üssün kurulacağı yer kararlaştırılmıştı.
3. Akşam Nora'nın odasına gitmesi gerekiyordu.
4. Ella ile aralarında bir yakınlaşma olmuştu.
Tüm bunlar yaşanmasına rağmen saat henüz 02.00pm sıralarındaydı.
Davin bugün daha fazla aksiyon yaşamaya gerek olmadığını hissetti ve telefonundan Louis'e bir mesaj gönderip, ondan yarın bir toplantı düzenlemesini istedi
Davin'in bugün tek yapmak istediği, akşamı Nora ile geçirmekti.
___________
AY: Bölümlere sürekli bot atılıyor olması, bot atan kişinin ben olduğum anlamına gelmiyor. Daha önce bir çok seriye de bot atılmış ve bu yüzden siteye bölüm atamayı bırakan yazarlar olmuştu.
Bot atmadığımı bildiği halde seriye inceleme yazıp, kriterlere 1 yıldız vermek yalnızca adiliktir ve seriyi okuyan kişilere yapılan bir saygısızlıktır.
Malum yazara karşılık olarak, onun serisine inceleme yaparak çocukça bir davranışta bulunmayacağım.
Dedikleri gibi "İnsan iftirayı ancak önem vermemekIe yenebiIir. İftira ediIeni değiI, edeni kirIetir."
Teşekkürler.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..