(13 Haziran, günlerden pazartesi, saat 10.00am.)
Pencereden içeri giren sabah güneşinin ışıltısı Davin'in yüzüne geliyordu ve onun gözlerini kamaştırarak, uykusunda rahatsız olmasına neden oluyordu.
Birden gözlerini açarak uyandı ve güneş ışığının parıltısından yüzünü korumak için yorganı başını kapatacak kadar yukarı çekti.
Güneş ışığından korunmayı başardığında, esnedi ve tekrar uyumak için yatakta rahat bir pozisyon bulmaya çalıştı.
Ama göğsüne baskı yapan ve onun rahatça hareket etmesini engelleyen bir şey olduğunu fark etti.
Birden gözleri keskinleşti ve uyku sersemi halinden kurtularak, yorganı bir hareketle yataktan aşağı çekti.
Bu hareketi sayesinde, göğsüne baskı yapan şeyin ne olduğunu gördü ve dün gece ne olduğunu hatırlayarak, yüzünde kendini beğenmiş bir sırıtma oluştu.
Nora, Davin'in göğsüne başını yaslamış ve bir koluyla onu sarılarak, yüzünde hafif bir tebessümle çok rahat bir şekilde uyuyordu.
Üstünde dün gece giydiği oldukça açık ve bir o kadar çekici geceliği vardı.
Bu arada Davin'in üstünde sadece kasıklarını kapatan donu vardı ve geri kalan kısımları çıplak bir şekilde yatakta yatıyordu.
Davin bir elini uzattı ve onu uyandırmamak için dikkat davranarak, Nora'nın saçlarını okşadı.
Dün biraz ileri gittiğini ve 3 yıl boyunca biriktirdiği tüm şehveti Nora'nın üstünde salıvermiş olduğunu biliyordu.
Zavallı Nora onu durdurmak için çaresiz kalmış ve sadece Davin'in saldırılarına sabaha kadar direnip, sürekli inlemekten başka bir şey yapmamıştı.
Davin bir süre onun saçlarını, yanağını ve poposunu nazikçe ovaladı.
Daha sonra yataktan yavaşça süzüldü ve onu rahatsız etmeden kalkmayı başardı.
Bugün Nora'nın yürüyebileceğini hatta yataktan çıkabileceğini dahi düşünmüyordu.
Bu yüzden onu odada bırakmaya ve iyice dinlenmesine izin vermeye karar verdi.
Yatak odasının içinde dağılmış kıyafetlerini topladı ve kıyafetleri giydikten sonra odadan çıkıp, kendi odasına gitti.
Odasına girdiğinde ilk yaptığı şey dolabından temiz kıyafetler almak ve hızlı bir duş yapmak için banyoya gitmek olmuştu.
Dün akşam nerdeyse sürekli aktif olan oydu ve Nora pasif kalarak, onun saldırılarına dayanmak için elinden geleni yapmıştı.
Davin banyodan çıktı, temiz kıyafetlerini giydi, saçına kuruladı ve odasından çıkarak, yemek salonuna doğru yürümeye başladı.
Bugün bir toplantı yapılacaktı ve konuşulması gereken birkaç önemli konu vardı. Bu konular.
1. Üye eksikliğini sorunu.
2. Merkez üssün kurulması
3. Ve sistematik bir düzenin sağlanması için atılması gereken adımlardı.
Rebels’in tek üyeleri dönüştürülmüş 50 betaydı ve yakında yaklaşık 5/4'ü eğitim almak için ayrılacaktı.
Geriye kalan 10 kişiyle Rebels'in bir çete olduğunu düşünmek bile saçma olurdu ve Davin bir an önce çeteye taze kan katması gerektiğini biliyordu.
Belki beta serumundan kalan 150 dozdan, kullanılmak üzere bir 50 tanesini daha gözden çıkarabilir ve en azından çetenin işleyişinden sorumlu olacak çekirdek bir kadro oluşturabilirdi.
İkinci konu, merkez üssün kurulması ve bu işin gizli bir şekilde nasıl yürütüleceğinin bir yolunun bulunmasıydı.
Davin çetenin gizli kalmasını ve çok dikkat çekmesini istemiyordu.
Bu yüzden merkez üssün inşası gizli bir şekilde yürütülmeliydi.
Üçüncü konu ise yetersiz üye konusuyla bağlantılıydı ve üye sorunu çözülürse bu sorunun da çözüme kavuşacak olması çok muhtemeldi.
Davin bunları düşünürken çoktan yemek salonuna gelmiş ve kapının önünde bekleyen danışmanı Ella'yı görmüştü.
Davin'in ona doğru geldiğini görünce Ella, utanmış ve dün yaşananlar aklında su yüzeyine çıkmıştı.
Davin onun yanına kadar geldi ve ona bakarak, göz kırptı.
Davin: Yolumu engelliyorsun farkındasın değil mi?
Dedi ve Ella'nın onun önünde durarak, yemek salonuna giriş kapısını engellediğini ima etti.
Onun konuşmasını duyunca Ella panikledi ve hemen bir kenara çekilip, Davin'e saygıyla selam verdi.
Ella: Günaydın Alfa.
Davin ona karşılık verdi ve onun eşliğinde yemek odasına girip, tepsisini yemeklerle doldurması çok uzun sürmedi.
Daha sonra boş bir masa buldu ve Ella'nın bakışları ona sabitlenmişken, yemeğini yemeye başladı.
Davin: Yemek yedin mi?
Dedi ve Ella'nın bakışlarıyla buluşmak için kafasını kaldırdı.
Ella: Yedim Alfa. Lütfen rahatsız olmayın ve yemeğinizi yemeye devam edin.
Dedi ve utançtan yanakları hafif kırmızı bir renk tonu almıştı.
Davin ona başını salladı ve daha fazla oyalanmadan yemeğini yemeye devam etti.
Yemeğini yedikten sonra Ella'ya baktı ve konuşmaya başladı.
Davin: Louis bir toplantı organize edecekti. Sor bakalım ne durumdayız.
Onu duyunca Ella hemen telefonunu eline aldı ve Louis'e bir mesaj gönderdi.
Kısa bir süre sonra karşı taraftan cevap geldi ve Ella, Davin'e bakıp, konuşmaya başladı.
Ella: Alfa, Louis toplantıya katılacak kişilerin hazırda beklediğini ve sizin talimatınız doğrultusunda hemen toplantının organize edilebileceğini söyledi.
Louis yine iyi bir iş çıkarmış ve kendi kafasına göre bir zaman seçmek yerine, zamanı Davin'in belirlemesine izin vermeyi bile düşünmüştü.
Davin bir süre düşündü ve toplantının ne zaman kurulmasının uygun olacağına karar vermesi gerekiyordu.
Saat çoktan 11.00am sıralarına gelmiş ve öğlen saatinin gelmesine bir saat kalmıştı.
Davin: Saat 14.00pm de toplantının yapılması uygun olacaktır.
Dedi ve Ella'ya kararını bildirdi.
Onu duyunca Ella hemen Louis'e bir mesaj daha yolladı ve Davin'in kararını bildirdi.
Daha sonra Davin'e baktı ve ona başını sallayıp, Louis'e kararını bildirdiğini ima etti.
Davin: O halde 3 saatlik bir boş zamanımız var değil mi.
Dedi ve ona soru sorarken bir yandan da kendi içinden düşünüyordu.
Helena sayesinde artık zengin sayılırdı ve banka kartında harcanmayı bekleyen 10 milyon dolar vardı.
Yetimhanede kalırken devlet onların her türlü ihtiyacını karşılıyordu ama yinede bu ihtiyaçların karşılanması konusunda belirli kısıtlamalar vardı.
Sonuçta yetimhane bir devlet kuruluşuydu ve yetimlerin orada lüks bir hayat yaşamasını değil, onların yetimhaneden ayrıldıktan sonra hayatta kalabilmeleri için gerekli bilgi donanımını edinebilmelerini amaçlanmıştı.
Bu yüzden yetimlerin sadece ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yardımda bulunuyor ve onların tutumlu olmaları gerektiği mesajını bilinç altlarına gizlice kazıyarak, onların lükse düşkün yaşamalarının önüne geçiyordu.
Bu hatıralar Davin'in aklına geldiğinde, yüzünde bir gülümseme oluştu ve boşta kalan zamanını nasıl geçireceğine karar vermişti.
Davin, Ella'ya baktı ve ona yeni talimat verdi.
Davin: Alice, Lucy ve Misty'e bir konuda haber vermeme yardım et. Onlara alışverişe çıkacağımı ve eğer gelmek istiyorlarsa bana katılabileceklerini söyle.
Dedi ve kızları hala önemsiyor olsada, artık onlarla birebir iletişim kurmayı azaltmaya karar vermişti.
Davin onlara iyi davranarak, onların yapacak oldukları seçimi etkileyebileceğini biliyordu ama Davin bunu yapmak istemeyerek, onların seçimlerini etkilemek istemiyordu.
Böyle bir yola başvurmasının nedeni bir yandan, onları çok seviyor oluşu ve bir yandan, onlar için bu durum bir testti.
Onları sevdiği için verecekleri kararı etkilemek istemiyordu ve açık zihinleriyle bir karar vermeleri için onlara zaman veriyordu.
Onların testi ise zaten çok açıktı ve bu testin sonucunda iki sonuç ortaya çıkacaktı, bunlar:
- Birinci sonuç: Davin'i seviyorlar ve onunla olmak istiyorlar.
- İkinci sonuç: Davin'i sevmiyorlar ve onunla olmak istemiyorlardı.
Seçimleri onları bu iki sonuçtan birisine çıkaracak ve Davin'in onlar hakkında yeni bir fikir edinmesine sebep olacaktı.
Bunlar aklından geçerken yüzün onu korkutucu gösterecek bir şekilde bükülmüş ve dudakları ona ürpertici bir hava katacak şekilde kıvrılmıştı.
Davin'in onu sevmeyen bir kadına ayrıcalık göstermesine için bir sebep göremiyordu.
Sonuçta kızlar onun hakkında birçok sır biliyordu ve Davin onu sevmeyen bir kadın yüzünden kendini tehlikeli bir duruma sokmak gibi bir niyeti yoktu.
Ella ondan talimatı aldıktan sonra hemen kızlarla iletişime geçmiş ve onlara Davin'in dediklerini birebir aktarmıştı.
Görevini tamamladıktan sonra Davin'e bildirmek için başını kaldırdı ve karşısında Davin'in korkutucu yüzünü gördü.
Ella onu gördüğünde çığlık attı ve birkaç adım geri çekilerek, kendini ondan uzaklaştırmaya çalıştı.
Çığlık ile birlikte Davin kendine geldi ve zonklayan kulaklarını kaşıyarak, Ella'ya rahatsız bir bakış attı.
Davin: Durduk yere neden birden çığlık atıyorsun? Aptal mısın yoksa ne?
Onu duyduğunda ve onun yüzünün eski normal haline döndüğünü gördüğünde, Ella rahat bir nefes verdi.
Hala korkuyordu ama korkusunu Davin'e belli etmeye cesaret edemiyordu.
Ella: Üzgünüm Alfa. Bir böcek gördüm ve çığlık atmaya engel olamadım.
Dedi ve hiç bozuntuya vermeden, konuyu geçiştirmeye çalıştı.
Davin ona gözlerini devirdi ve otel çıkışına doğru yürüyerek, Ella'yı geride bıraktı.
Arkasından onun sırtına bakarak, Ella'nın gözlerini korku doldurmuştu ama bir derin nefes alarak, Davin'i takip etmek için onun peşine takıldı.
Davin otel çıkışında durdu ve arkasını dönerek, Ella'ya bakışlarını çevirdi.
Davin: Ne diyorlar?
Dedi ve kızların durumunu sordu.
Kızlara mesaj attıktan sonra Ella, Davin'in korkunç yüzünü görmüş ve kızların mesajına ne cevap verdiğini kontrol etmeyi unutmuştu.
Davin'i duyduğunda hemen telefonuna sarıldı ve kızlardan gelen geri dönüş mesajlarını kontrol etmeye başladı.
Davin, Ella'nın tuhaflığını en başından beri fark etmiş ve onun hissettiği korku duygusunu hissedebilmişti.
Onun neden korktuğunu bilmiyordu ama nedenini tahmin etmesi çok zor değildi.
Düşüncelerinde kaybolduğu sırada korkunç tarafını açığa çıkarmış olduğunu ve onun bunu görerek, korkuyla çığlık attığını tahmin edebiliyordu.
Kızın korkusundan dolayı ona verdiği görevinin aklından çıktığını biliyor ve onu sabırla bekleyip, onu azarlamak gibi bir niyeti yoktu.
Bir süre sonra Ella mesajlarını kontrol etmeyi bitirdi ve bir an önce Davin'e kızların yanıtını bildirmek için aceleyle hareket ediyordu.
Davin'e bakmak için başını telefondan kaldırdı ve Davin'in ona gülümseyerek baktığını gördü.
Görevini aksattığı için Davin'in ona kızacağını düşünmüştü ama başından itibaren sessiz kalarak, sakinleştirici bir gülümsemeyle ona bakmış olduğunu fark etti.
Davin'in yeşil gözlerine dikkatle baktı ve içinden:
Bu şekilde göründüğünde hiçte korkutucu görünmüyor aksine çok yakışıklı görünüyor.
Diye düşündü ve yanakları biraz kızararak, Davin ile konuşmaya başladı.
Ella: Kızlar gelmek istemediklerini ve ders çalışmaları gerektiğini yazmış Alfa.
Dedi ve kızların verdiği cevapları ona bildirdi.
Onu duyduğunda Davin'in gülümsemesi daha büyüdü ve Alice göz kırptı.
Davin: Öyleyse sadece ikimiz alışverişe çıkıyoruz ve itiraz etmene izin verilmiyor.
Hmm, bana eşlik ettiğin için sana bir ödül vermeyi düşünebilirim. Şuna ne dersin, alışverişe çıktığımız için istediğin her şeyi almana izin vereceğim ve masrafları ben karşılayacağım.
Dedi ve bir elini uzatıp, Ella'nın burnunu kıstırdı.
Ella çok sevimli bir kızdı ve korkmuş olduğunda bile ayrı bir sevimli oluyordu.
Bu nedenden dolayı Davin, onunla biraz dalga geçmeyi umursamıyordu.
Onun teklifini ve ödülünü duyunca Ella'nın mor gözleri kocaman açılarak, ona ağzı açık bir şekilde bakıyordu.
Davin'in istediği zaman çok kibar ve havalı olabildiğini biliyordu ancak daha önce hiç ona bu şekilde davranmamıştı.
Bunu bilmek ve yaşamak ayrı iki konuydu.
Ella başını sağa sola salladı ve şaşkınlığından kurtularak, Davin'e utançtan yanakları kızarmış bir şekilde bakıyordu
Ella: Teşekkürler Alfa.
Dedi ve bir elini burnuna uzatıp, Davin'in sıktığı yeri ovaladı.
Onun cevabını ve sevimli davranışını görünce Davin, kahkaha atmaya başladı.
Bir elini uzattı ve onu başına avucunu koyarak, onun saçlarını karıştırmaya başladı.
Davin: Hahaha, aferin küçük hanım. Bu arada alışveriş yapmaya sadece ikimiz gideceğimiz için bu gezi bir randevu olarak da düşünülebilir değil mi?
Dedi ve Ella'nın saçlarını karıştırması sonucu onun yanaklarını şişirerek, ona mutsuz bir şekilde bakmasına gülüyordu.
Ella onu duyduğunda daha çok utanmış ve bakışlarını ayaklarına çevirerek, ona cevap vermeye cesaret edememişti.
Ella ile yeterince dalga geçtiğini düşününce Davin, elini geri çekti ve ona bakarak, yüzünde düşünceli bir ifade oluştu.
Davin: Nora'nın vücut ölçülerini biliyor musun?
Dedi ve Aklına birden Nora gelmişti.
Ella onu duyduğunda, onun sorusunun konularıyla ne alaka olduğunu düşünüyordu ama ona cevap vermemeye cesaret edemeyerek, konuşmaya başladı.
Ella: Evet biliyorum.
Davin: Onun için birkaç yeni elbise almak istiyorum ve bana yardım eder misin?
Dedi ve ilk kez ona emir vermeyerek, onun ne yapmak istediğini sormuştu.
Ella bunu fark etmiş ve yanaklarındaki kırmızı renk tonu biraz daha koyulaşmıştı.
Ella: Elbette, yardım ederim ama neden onu da bizimle birlikte alışverişe çıkmaya davet etmiyorsunuz?
Dedi ve gerçekten merak ettiği bir soruyu ona sordu.
Onu duyunca Davin'in yüzünde garip bir ifade oluştu ve Ella'ya bakarak, ona anlamlı bir bakış attı.
Davin: Bugün onun yataktan çıkabileceğini sanmıyorum. Dün onunla biraz hiperaktif aktiviteler yaptık ve çok yorulmuş gibi görünüyordu.
Dedi ve sesi ister istemez gururlu bir ton içeriyordu.
Ella onun ne demek istediğini anlamadı ve ona meraklı bir bakış attı.
Onun ne demek istediğini merak ediyor olsada, ona daha fazla soru sormaya cesaret edemiyordu.
Ella: Anladım Alfa.
Dedi ve onun neden bahsettiğini anlamasada, yinede onu anlamış gibi görünmeye çalıştı.
Davin onun konuşmasını duyunca bir daha kahkahaya attı ve onun ne anlamış olduğunu merak ediyordu.
Bir süre kahkaha atmaya devam etti ve daha sonra sakinleşerek, ona üzgün bir bakış atan Ella'nın yüzünü gördü.
Bir elini uzattı ve onun sevimli yanağından bir makas aldı.
Davin: Tamam, bu kadar oyalanma yeter. Hadi gidelim.
Dedi ve onun yanaklarını bıraktı.
Ella'nın onu ağlamakla tehdit eden gözlerine baktı ve onun önüne geçmek için birkaç adım ileri yürüyerek, ona aldırış etmeden yürümeye başladı.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..