Davin, Yuna ile malikânenin çıkışına yöneldi.
Yuna, Davin ile birlikte görülmekten biraz korkuyordu.
Bayan. Helena'nın Davin'in sevgilisi olduğunu biliyordu ve kendini biraz gergin hissediyordu.
Davin, Yuna ile birlikte çıkışa geldi ve daha önce ona yalakalık yapan güvenlik görevlisini gördü.
Güvenlik görevlisi, Davin'in geldiğini de görmüştü ama Yuna'nın neden onu takip ettiği konusunda biraz şaşırmış görünüyordu.
Bir süre düşündükten sonra boş vermeye karar verdi ve hemen Davin'in yanına giderek, onun gözüne girme çabalarını sürdürdü.
Güvenlik Görevlisi: Gidiyor musunuz efendim. Size eşlik etmeme izin verin.
Dedi ve Davin ile Yuna'yı çıkışa kadar götürdü.
Güvenlik görevlisi, Yuna'nın yanaklarının biraz şiş olduğunu da fark etmişti ve Davin'e bakarak, saygılı bir şekilde konuştu.
Güvenlik Görevlisi: Yuna iyi mi? Yanakları biraz kızarmış ve şişmiş gibi görünüyor.
Davin: Merak edilecek bir konu değil. Bir şeye karşı alerjisi var gibi görünüyor ve onu bu halde görünce yardım etmemeye dayanamadım.
Dedi ve güvenlik görevlisine bakarak, anlamlı bir şekilde göz kırptı ve Yuna'nın utançtan kızarmış yüzünü işaret etti.
Davin'in göz işaretine ve neyi ima etmeye çalıştığını anlayan güvenlik görevlisi, Yuna'nın çok güzel olduğunu zaten biliyordu ve Davin'in Yuna'yı etkilemek için ona kur yapmaya çalıştığını düşündü.
Yuna'ya bir daha göz ucuyla baktı ve nefesi kesilerek, Davin'in ondan etkilenmesinin çok olası olduğundan daha emin oldu.
Bu konuşmadan sonra güvenlik görevlisi sessiz kaldı.
Bir süre yürüdükten sonra güvenlik görevlisi sayesinde, Davin ile Yuna sorunsuz bir şekilde malikâneden çıkmayı başardı.
Tam ikisi güvenlik görevlisine veda edip ayrılacakken, Davin birden durdu ve güvenlik görevlisine yaklaşarak, onun kulağına bir şey fısıldadı.
Davin: Helena'nın benim sevgilim olduğunu biliyorsun değil mi? Bilmiyorsan bile artık biliyorsun. Bu yüzden Yuna ile beni görmemiş olman senin için daha iyi olur tamam mı? Yoksa Helena'nın bir kıskançlık krizi geçirerek, tüm sinirini senden çıkırmasını istemeyiz değil mi?
Dedi ve güvenlik görevlisine kısa bir uyarı verdi.
Bunu yapmasının nedeni hem Yuna'nın başının belaya girmesini istemiyor oluşu hemde Helena'nın gerçekten Yuna ile birlikte olduğunu duymasını istemiyor olmasıydı.
Davin'in uyarısını duyunca güvenlik görevlisi, Davin'e şaşkın bir bakış ile baktı ve Bayan. Helena’nın onun sevgilisi olduğunu idrak edememiş gibi görünüyordu.
Daha önce bir kez bile olsun Bayan. Helena'nın yanında bir erkek görmemişti ve şimdi Bayan. Helena'nın sevgilisi olduğunu söyleyen bir adam ile tanışıyordu.
Davin'in Bayan. Helena'ya nasıl sadece ismiyle çağırdığını ve bugün onun malikâneye akşam yemeğine davet edildiği gerçeğini düşündü.
Güvenlik Görevlisi: Merak etmeyin efendim. Siz ile Bayan. Yuna'yı bugün hiç birlikte görmedim.
Dedi ve Davin'in uyarısına uyarak, onun ile ters düşmeyi göze alamamıştı.
Davin yalan söylüyor dahi olsa bile yinede güvenlik görevlisi bu riski alamazdı.
En iyisi görmezden gelmek ve Davin'in uyarısı ile birlikte devam etmekti.
Davin, güvenlik görevlisinin konuşmasını bir tebessüm ile dinledi ve daha sonra onun omzuna bir eliyle vurarak, ona dostça bir şekilde davrandı.
Davin: Aklıllı tercih, aferin.
Dedi ve daha sonra ona veda ederek, Yuna ile birlikte ayrıldı.
Yuna, tüm bu yaşananlara sadece şaşkın bir şekilde bakmakla yetinmişti.
Yuna: Neden benim ile görünmekten çekiniyorsun?
Dedi ve merakını kontrol edemeyerek Davin'e sordu.
Davin: Aslında tam olarak ona dediğim gibi. Helena'nın seninle birlikte olduğumu bilmesini istemiyorum.
Dedi ve Yuna'nın hafif şiş yanaklarına baktı.
Davin' duyunca Yuna, bir nedenden ötürü kendini üzgün hissediyordu ve Davin'in neden onunla birlikte görülmek istemediğini düşünüyordu.
Güzel değil miyim? Yoksa bana sadece acıdığı için mi yardım ediyor?
Diye içinden düşündü ve ne düşündüğünü fark edince kendisinden utandı.
Güzel olması ile Davin'in onunla birlikte görülmek istememesinin hiç bir bağlantısı olmadığını fark etti.
Daha fazla soru sormayan Yuna, Davin'in yakışıklı yüzüne baktı ve yanakları biraz daha kızardı.
Yuna'nın daha çok kızaran yanaklarını fark eden Davin, onun yanağının daha çok acımaya başlamış olduğunu düşündü.
Davin: Yanakların daha çok mu acımaya başladı? Merak etme, yanağına bastıracak soğuk bir şeyler bulmaya çalışacağım.
Dedi ve elini uzatarak Yuna'nın elini tuttu.
Daha sonra yürüme hızını biraz daha arttırdı ve Yuna'yı elinden çekiştirerek, onun da daha hızlı yürümesini sağladı.
Davin'in elini tutması ile Yuna, ne yapacağını bilmiyordu ve Davin'in onun için endişelendiğinden dolayı elini tutmuş olduğunu düşünüyordu
Bir süre kendi içinde tartıştı ve daha sonra Davin'in elini tutmasına izin vererek Yuna, onun niyetinin iyi olduğuna karar verdi
Davin, Yuna'yı elinden çekerek sürüklerken aynı zamanda etrafına da bakınıyordu ve bir eczane veya market bulmaya çalışıyordu.
Bir süre eczana bulmak amacı ile bakındıktan sonra Davin, hiç bir eczane görmemişti ve diğer seçeneğe yönelerek Davin, Yuna'nın yanağına bastırması için bir marketten şişeler içinde olan soğuk içecekler aldı.
Davin: Bir süre bunları yanağında tut ve Bu yöntem ağrının daha da artmasını önleyecek.
Dedi ve elinde tuttuğu iki içecek şişesini uzatarak, Yuna'nın yanağına soğuk içecek şişelerini bastırdı.
Davin: Bu şekilde tutmaya devam et.
Dedi ve onun diğer elini de tuttu.
Daha sonra Yuna'nın ellerini yanağında duran içecek şişelerine uzattı ve onun şişeleti tutmasını sağladı.
Davin: Güzel, işte böyle. Bu arada saat çok geç oldu ve anneni bulmak için biraz daha acele etsek iyi olur.
Dedi ve Yuna'dan yol göstermesini istedi.
Yuna liderliği aldı ve Davin'e kendi evine doğru yol gösterdi.
Osprey ilçesinin, Alt Bölgesinde oldukça ıssız ve tenha bir evin önüne gelene kadar Davin, Yuna'yı takip etti.
Yuna'nın ve annesinin maddi durumunun çok kötü olduğunu yaşadıkları eve bakarak anlayabiliyordu.
Davin, karşısında eski püskü bir tek katlı gece kondu görüyordu ve gördüğü kadarıyla gece kondu her an yıkılabilecek potansiyele sahipti.
Davin: Burada mı yaşıyorsunuz?
Dedi ve Yuna'ya duyduğu sempatisi biraz daha artmıştı.
Yuna: Evet.
Dedi ve ses tonundan çok üzgün olduğu anlaşılabiliyordu.
Babası ölmeden önce Yuna, çok iyi bir hayat yaşıyordu ve daha önce hiç yokluk çekmemişti.
Ancak babası öldükten sonra artık her şey eskisi gibi olmaktan çıkmıştı ve annesi elinden geleni yapmış olsada yinede bu duruma düşmekten kurtulamamışlardı.
Davin: Üzülmene gerek yok, bundan sonra ben sizi korumak için buradayım.
Dedi ve Yuna'nın kendisi hakkında iyi bir fikir edinmesini istiyordu.
Davin'in amacı, çeteye ilk normal üyeyi katmaktı ve bunun için Yuna'nın ona güvenmesi gerekiyordu.
Yuna'nın durumuna gerçekten sempati duyuyordu ancak yönetmesi gereken bir çete ve büyütmesi gereken bir oluşum olduğunu hiç bir zaman aklından çıkarmamıştı.
Davin'in söylediklerini duyunca Yuna, nedenini bilmiyordu ancak içinden ona güvenmesini söyleyen bir ses vardı.
Bir "hmm" sesi çıkardı ve Davin'e tatlı bir ifadeyle bakarak, utanmış gibi görünüyordu.
Davin: Hadi, anneni görmeye gidelim.
Dedi ve Yuna'yı bir kez daha yol göstermesi için konuştu.
Yuna, gece kondu evine doğru yürümeye başladı ve Davin'in onu takip etmesini sağladı.
Evin giriş kapısına geldiklerinde Yuna, Kapıyı iki kere tıklattı.
Davin, Yuna'nın arkasında duruyordu ve onun annesinin kapıyı açmasını bekliyordu.
Bir süre sonra kapı açıldı ve Davin'in görüşüne çok güzel olgun bir kadın girdi.
Aynı Yuna gibi kızıl saç rengi, aynı onun gibi açık mor göz rengi ve Yuna'dan daha gelişmiş bir vücut özelliklerine sahipti.
Tam olarak Yuna'nın annesi, onun daha olgun bir versiyonuna benziyordu.
İkisi arasında söylenebilecek tek fark belki, Yuna'nın annesinin burnun ucunda bulunan "ben" olabilirdi.
Bu farklılık ona ayrı bir çekicilik daha eklemişti ve Davin'in gördüğü en güzel kadınlardan birisi olmaya hak kazanmıştı.
Bunları düşünürken birden Davin'in aklına daha önce tanışmış olduğu güzel kadın polis memuru geldi ve onun da gördüğü en güzel kadınlar arasında olduğunu biliyordu.
Davin bir süre bu düşünceler ile oyalanırken Yuna, çoktan annesine sarılmak için ileri atılmıştı ve onun kollarının arasına girerek, bugün yaşadıkları şeylerin yükünü salıvermişti.
Yuna, annesinin kolları arasında yatıyordu ve hafif hıçkırık sesleri çıkararak, sessizce göz yaşı döküyordu.
Yuna'nın Annesi: Neyin var kızım? Bir şey mi oldu?
Dedi ve Yuna'nın bir anda ağlaması karşısında şaşırmış ve telaşlanmış görünüyordu.
Annesinin sorusu karşısında Yuna, sessiz kaldı ve onun kucağında ağlamaya devam etti.
Yuna'nın ağlama sesleri ile birlikte Davin, düşünce sürecine bir son vermişti ve sessiz kalmaya devam ederek bir yandan da Yuna'nın annesini gözlemiyordu.
170cm boylarında, 50-55 kg ağırlığında ve spor ile uğraştığını belli eden çok fit bir vücut yapısına sahipti.
Davin'in biraz uygunsuz bakışlarını Yuna'nın annesi fark etmişti ancak Yuna'ya sarılmaya devam ederek, ona bakışlarına bir gözünü yummuştu.
Bu genç adamın kim olduğunu bilmiyordu ancak ondan Yuna'ya buraya kadar eşlik ettiğine göre onun kötü birisi olmaması gerektiğini düşünüyordu.
Yuna bir süre ağlamaya ve bugün yaşadığı bütün şeylerin sıkıntısını üzerinden atmayı başarmıştı.
Yuna: Anne içeri girelim, sana anlatmam gereken şeyler var.
Dedi ve Annesini evin içine doğru çekerek, Davin'in içeri girmesi için kapıyı açık bıraktı.
Onların arkasında Davin içeri girdi ve kapıyı arkasından kapatarak, onları evin içinde takip etmeye devam etti.
Yuna, annesini çekerek oturma odası gibi görünen bir yere geldi ve odada bulunan eski püskü bir koltuğa oturarak, annesinin elini tutarken Davin'e bakıyordu.
Davin, onların karşısında boş bir tek kişilik koltuğa oturdu ve ikisine kibar bir gülümseme ile baktı.
Yuna, annesine bakmaya döndü ve onun elini daha sıkı tutarak, başına gelen olayları anlatmaya başladı.
Yılan çetesinin nasıl ona şantaj yaptığını ve Davin'in onu nasıl yakaladığını anlatmaya başlayan Yuna, tekrar ağlamamak için kendisini zor tutuyordu.
Yuna'nın anlattıklarını dinleyen Yuna'nın annesi, dişlerini sıkıyordu ve Küçük kızının başına gelen sorunların onun yetersiz bir anne olmasından dolayı olduğunu düşünüyordu.
Kocası öldükten sonra elinden geleni yapmıştı ve Yuna'nın iyi bir hayat yaşamasını umut etmişti.
Ancak hiçbir şey istediği gibi olmamış, Kocasının geride bıraktığı borçlar onların bütün umutlarını söndürmüştü ve kocasının yakın dostlarından yardım dilenmekten başka çaresi kalmamıştı
Ancak işleri orada da düşündüğü gibi gitmemişti ve eskiden kocasının çok yakın olduğu arkadaşları yardım etmek için ondan uygunsuz isteklerde bulunmuştu.
Yuna'nın annesi çok hayal kırıklığına uğramıştı. Para için kendisini satacak bir kadın değildi. Tek isteği kızının sefalet içinde olan bu hayattan kurtulmasıydı.
Yuna'nın yaşadığı sıkıntıları öğrenince artık kendisini tutamıyordu. Kızına bir zarar gelmediği sürece bütün zorluklara kendisi omuz gelebilirdi ancak artık sorunlar onun omuzlarından taşmış ve masum kızının omuzlarına bir yük olmaya başlamıştı.
Dünya'nın adaletsizliğine ve zalimliğine içinden şikayet ederek, Yuna'ya daha sıkı bir şekilde sarılmaya başlamıştı ve kocasının ölümünden sonra ilk kez göz yaşı dökmeye başlamıştı.
Daha fazla dayanamıyordu. Elinden geleni yapmış olmasına rağmen sonuç bir hüsrandı ve tek korumak istediği kişiyi bile koruyamamıştı.
Davin, anne ile kızının birbirlerine sarılarak ağlamasına bakıyordu ve onlar için sempati duyuyordu.
Yuna ile annesi bir süre birbirlerine sarılarak ağlamaya devam etmişlerdi ve daha sonra sakinleşmeye başlayarak, evlerinde bir yabancı olduğu akıllarına gelmişti.
Özellikle Yuna'nın annesi zayıf tarafını bir yabancı erkeğin önünde göstermek istemiyordu.
Derin bir nefes aldı ve eskisi gibi güçlü bir kadın pozuna geri döndü.
Yuna'nın Annesi: Kızımı teslim etmediğiniz için teşekkür ederim.
Dedi ve Davin ile ciddi bir tavırda konuştu.
Onun ciddi ifadesine bakan Davin'in ona kibar bir gülümseme gösterdi.
Davin: Önemli değil. Yuna'nın masum bir kız olduğunu ve sizi korumak için bunu yapmaya zorlandığını anlayabiliyorum. Onu bu durumda görünce çok üzüldüm ve ona, sizi bu durumdan kurtarabilecek bir teklifte bulundum.
Dedi ve Yuna'ya bakarak, onun konuşmayı devralmasını işaret etti.
Davin'in onlara yardım etmek için bir teklifte bulunduğunu duyunca Yuna'nı annesi, çok kızgın bir ifadeye büründü ve onunda diğer erkeklerle aynı şeyin peşinde olduğunu düşündü.
Davin'e öfke dolu bir ifadeyle baktı ve onu evden kovmak için konuşmak uzereydi.
Yuna, konuşmaya annesinden önce başladı ve onun elini sıkı bir şekilde turarak, Davin'in teklifinin ne olduğunu açıklamaya başladı.
Yuna: Anne sakin ol, düşündüğün gibi bir teklif değil. Bizden onun kurduğu çeteye katılmamızı ve bunun karşılığında bizim tüm sorunlarımızla başa çıkacağını söyledi.
Dedi ve Davin'in teklifinin kabaca bir özetini ona aktardı.
Kızının konuştuğunu duyunca Yuna'nın annesi, Davin'in teklifi karşısında biraz şaşırmıştı.
Bir çetenin ne olduğunu biliyordu ve bunun iyi bir şey olmadığını da biliyordu.
Davin: Öncellikle kendimizi tanıtmakla başlayalım. Ben Davin ve Rebels adlı yeni kurulmuş bir çetenin lideriyim.
Dedi ve kendisini tanıttı.
Ondan sonra Yuna kendisini tanıttı ve Davin'e sevimli bir yüz ifadesi ile baktı.
Jesika: Benim adım Jesika ve Yuna'nın annesiyim.
Dedi ve Yuna'nın annesi de kendisini tanıttı.
Davin: Tanıştığımıza memnun oldum Bayan. Jesika. Çeteme katılmak konusunda ne düşünüyorsunuz. Sizin dövüş sanatlarında uzman olduğunuzu ve Yuna'ya da bu yeteneğinizi aktardığınızı duydum. Rebels'in zaten yeni bir çete olduğunu söyledim ve sizin gibi yetenekli hanımların, Rebels'e katılmasını çok isterim. Ancak katılmayı kabul ederseniz Elbette, uymanız gereken bir düzüne kural ve artık benim astım olacaksınız.
Dedi ve Jesika'ya bakarak, onun ne düşündüğünü sordu.
Jesika ise derin düşüncelere dalmış görünüyordu.
Tek başına bir şeyler yapmakla, şuan ki durumlarını düzeltmenin imkansız olduğuna zaten ikna olmuştu ve belki de başka yöntemler denemenin zamanı gelişmiş olduğunu düşünüyordu.
Ancak bir çetenin iyi bir şey olmadığını da biliyordu.
Jesika: Çetenize katılırsak ne elde edeceğimizi ve ne yapmamız gerektiği konusunda biraz daha bilgi alabilir miyim?
Dedi ve kibar bir ses tonunda konuştu.
Davin: Rebels'e karılırsanız düzenli bir aylık maaş elde edeceksiniz ve bunun yanında sizi koruyacağım. Ne yapacağınıza gelince, bu sizin yeteneğinize bağlı olacak.
Jesika: Tehlikeli bir şey yapmamız gerekiyor mu?
Dedi ve kızının tehlikeli bir durumda olmasını istemiyordu.
Davin: Rebels, gizli bir çetedir. Tehlikeli durumlar yaşamanız gereken zamanlar illaki olacaktır ancak genel olarak çok tehlikeli bir durumla karşılaşmayacağınızı düşünüyorum. Eğer katılmayı kabul ederseniz ne yapacağınız konusunda daha detaylı bir konuşma yapabiliriz.
Dedi ve onların şimdilik bu kadar bilmesinin yeterli olduğuna karar verdi.
Eğer katılmayı kabul ederlerse onlara Rebels hakkında daha detaylı bir bilgi verebilirdi.
Jesika bir süre Yuna'ya baktı ve onun Davin'e nasıl parlak gözlerle baktığını gördü.
Jesika, yorgun bir şekilde iç çekti.
Jesika: Pekala, katılmak istiyoruz.
Dedi ve artık tek şanslarının Rebels'e katılmak olduğunu anlamıştı.
Davin: Çok iyi bir karar.
Dedi ve Rebels'e ilk normal üyelerini katmış olmaktan heyecan duyuyordu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..