Davin, oldukça şüpheli davranışlar sergileyen hizmetçi kızın karşısında duruyordu.
Hizmetçi kızın ne yaptığını zaten görmüştü ve az çok onun hakkında düşünceleri oluşmuştu.
Davin, hizmetçi kızı baştan aşağı süzdü.
Hizmetçi kız, 160-65cm uzunluğunda, 50-55kg ağırlığında görünüyordu.
Bunun yanında ateş kızılı tonlarında saç rengi ve Davin'i büyüleyen açık morumsu renkte gözleri vardı.
Davin köşke ilk geldiğinde zaten hizmetçi kızın güzelliğinden etkilenmişti ve onun gelişmiş vücudu dikkatini çekmişti.
Hizmetçi kız, olması gereken yerde büyük ve olması gereken yerde küçük olan bir fizik yapısına sahipti.
Davin hizmetçi kızı incelerken, hizmetçi kız da Davin'e panik olmuş bir şekilde bakıyordu.
Davin'in birden ortaya çıkması onu çok korkutmuştu ve profesyonel tavrını kaybetmesine neden olmuştu.
Panik olmuş bir şekilde bir süre Davin'e baktıktan sonra hizmetçi kız, sakinleşmeyi başardı ve panik olmuş halinin yerini profesyonel bir dövüş duruşu aldı.
Yumruklarını göğüs seviyesinde tutuyordu ve dizlerini biraz bükerek sanki, Davin'e her an saldırmakla tehdit ediyordu.
Davin, hizmetçi kızın dizlerini bükmesi ile onun kıvrılmış ince beline ve çıkıntı yaparak daha büyük görünen poposuna baktı.
Ayrıca göğsünden sarkan iki büyük ve her an giydiği hizmetçi elbisesini yırtarak özgürlüğünü ilan etmekle tehdit eden memelerini de unutmamak gerekiyordu.
Davin: Ne o, dövüşmek mi istiyorsun?
Dedi ve hizmetçi kıza alay eden göz çifti ile bakıyordu.
Onun alayını duyunca ve onun gözlerini görünce hizmetçi kız, gözlerini kıstı ve Davin'e saldırmak için öne atıldı.
Belini bükerek, yumruğuna güç kattı ve Davin'e yumruk atarak, tüm gücünü yumruğuna ekledi.
Kendisine gelen yumruğa doğru bakan Davin, gözlerini devirdi ve kendi yumruğundan birkaç kat küçük olan hizmetçi kızın yumruğuna baktı.
Bir elini yumruğa doğru uzattı ve kendisine doğru gelen yumruk saldırısını avuç içinde yakaladı.
Alfa serumunu aldıktan sonra Davin'in gücü artık normal bir insanın sahip olabileceği güç düzeyini aşmıştı.
Ve bu artış sadece gücünde olmamıştı ve alfa serumu, onu daha birçok farklı yönden geliştirmişti.
Yumruğu Davin'in avuç içinde sıkıştığında hizmetçi kız, ona bir canavara bakıyormuş gibi bir bakış attı.
Kendi gücünün farkındaydı ve normal bir insandan çok daha güçlü olduğundan emindi.
Bunun yanı sıra yumruğuna daha fazla güç katması için bir teknik de kullanmıştı ki bu onu normal bir insanın seviyesinden geçirerek, daha güçlü bir seviyeye getirmiş olmalıydı.
Davin: Oldukça güçlüsün ama çok yanlış kişiyle karşılaştın. Öğrendiğin birkaç dövüş tekniğini kullanarak, zamanını boşa harcamaman konusunda seni uyarmama izin ver.
Dedi ve avuç içini biraz öne iterek, hizmetçi kızın yumruğunu bıraktı ve onun sendeleyerek poposunun üzerine düşmesine neden oldu.
Hizmetçi kız ne olduğunu anlamadan kendini yerde bulmuştu ve Davin'e bakarak, gözleri kocaman açılmıştı.
Davin: Hadi, sessiz kalmayı bırak. Sana bir soru sordum değil mi? Az önce ne yaptın ve sen kimsin?
Dedi ve hizmetçi kıza bir kez daha merak ettiği soruları yöneltti.
Onun konuşmasını duyunca hizmetçi kız, dalgınlığından kurtulmuştu ve Davin'e soğuk göz çiftleriyle bakarak, düştüğü yerde oturmaya devam ediyordu.
Davin: Konuşmak gibi bir niyetin yok öyle mi? O zaman seni konuşturmak için bir şeyler yapmalıyım. Bilmiyorsun ama bazen çok meraklı birisi olabiliyorum ve şuan tek merak ettiğim şey sensin.
Dedi ve öne doğru yürüyerek, hizmetçi kıza yaklaştı.
Onun tehditti ile yüzleşen hizmetçi kız, kendisine doğru gelen Davin'e baktı ve gözlerindeki soğuk bakışın yerini birkaç saniyeliğine endişeli bir bakış aldı.
Davin, hizmetçi kızın korkmuş halini görünce daha önce unuttuğu tatmayı nerdeyse unutmuş olduğu bir zevk hissetti.
Hizmetçi kızın önüne geldikten sonra Davin, onun güzel gözlerine daha yakından bakma fırsatını buldu ve biraz önce gördüğü korku dolu göz çiftinin onda daha güzel durduğunu düşündü.
Vampir tarafım uzun bir uyumadan sonra uyandı mı? Neden bu durumdan bu kadar zevk alıyorum?
Davin daha ilk zamanlarda kendisini bir "kötü duygulardan beslenen vampir" olarak görüyordu.
Ne yazık ki Alice ile tanıştıktan ve daha sonra hayatına giren kızlar yüzünden onun bu tarafı bir uyku durumuna girmişti.
Özellikle Alfa serumunu kendisine enjekte ettikten sonra onun bu tarafı daha fazla hasar almıştı ve Davin'in kişiliği yavaş yavaş değişmişti.
Şimdi ise nedense onun bu tarafı uyanma belirtileri göstermişti ve Davin'in bu hizmetçi kızın korku hissetmesinden zevk almasını sağlamıştı.
Davin, hizmetçi kıza baktı ve düşünceli bir ifade ile elini çenesinin etrafına doladı.
Hizmetçi kız, Davin'in her hareketini dikkatle gözlemliyordu ve birden onun düşünceli bir ifade aldığını ve dalgın bir duruma düştüğünü görünce bu durumun onun ayağına gelen bir fırsat olduğunu düşündü.
Tüm kuvvetini ayağında topladı ve onun karşısında dalgın bir ifade ile duran Davin'in kasık bölgesine baktı.
Davin'in çok güçlü olduğunu anlamıştı ve bir erkeğin ne kadar güçlü olursa olsun zayıf olan bir yeri olduğu aklına gelmişti.
Bunları düşündükten sonra daha fazla zaman kaybetmeyi göze alamayacağının farkındaydı ve ayağını hızlı bir şekilde savurarak, Davin'ın kasık bölgesine sert bir tekme attı.
Bacaklarının arasından bir tehlike duygusu geldiğinde Davin, hala onu rahatsız eden konu hakkında düşünüyordu.
Tehlikeyi hissettiğinde ise hemen aklı başına gelmişti ve hissettiği tehlikelin kaynağını bulmak için bacak arasına bakmıştı.
Bacaklarının arasından hızlı bir şekilde yükselen ve onun toplarını patlatmakla tehdit eden ayağı gördü.
Bu durumu gördükten sonra gözleri kocaman açılan Davin, tehlikeli durumdan kurtulmak için harekete geçti.
Bacaklarını kapatmaya ve bacaklarının arasında hizmetçi kızın tekmesini durdurmaya çalıştı.
Hizmetçi kızın tekmesini engellemeyi başardığını görünce Davin, rahat bir nefes aldı ve az kalsın tüm cinsel hayatı sonlanmış olacaktı.
Neyse ki, Davin'in daha önce bahsetmiş olduğu gelişmiş yönlerinden birisi olan altıncı duyusu onu uyarmıştı.
Hizmetçi kızın tekmesinden kurtulmayı başarmış olsada Davin, ona öfke dolu bir bakış attı.
Davin: İşte şimdi beni çok kızdırdın. Daha önce beni bu kadar kızdırmayı başarmış olan tek bir kişi dahi hatırlamıyorum. Tebrikler, sen ilksin.
Dedi ve bir elini uzatarak hizmetçi kızın saçlarını tuttu.
Saçlarından çekerek, onu yerden kaldırdı ve onun güzel gözlerine baktı.
Davin: Seninle ne yapmam gerektiğini düşünüyorsun? Seni öldürsem mi veya seni Bay. Alfred'e teslim ederek, onun gözüne girme fırsatından yararlansam mı?
Hizmetçi kız, saçlarından çekilerek yerden kaldırıldıktan sonra düşünmeyi bırakmıştı ve başına gelecekleri kabullenerek, Davin'e korku dolu gözlerle bakıyordu.
Davin bir elini kaldırdı ve hizmetçi kızın yüzüne sert bir tokat attı.
Tokattın etkisiyle hizmetçi kızın başı yana doğru düştü ve saçları yüzünün önüne düşerek, onun kızarmış yanağının görünmesini engelledi.
Davin, ona ne olduğunu anlama fırsatı vermeden diğer yanağına bir tokat daha attı ve onun başının sallanarak, diğer tarafa düşmesine neden oldu.
Davin: Sana bir soru sordum değil mi? Seninle ne yapmalıyım?
Dedi ve ona daha fazla vurma niyeti olmayarak, elini indirdi.
Sadece gülümseyen bir yüz ifadesiyle ona bakmaya ve hissettiği zevk duygusundan keyif almaya odaklanmıştı.
Kızın çok korktuğunu ve tokatların etkisiyle dehşete düştüğünü fark etmiş olan Davin, uyuklayan diğer tarafının biraz daha harekete geçtiğini hissetti.
Hizmetçi kız ise yanakları kızarmış, yüzünün önüne saçları düşmüş ve kızarmış yanaklarından damlayan gözyaşları ile birlikte Davin'e bakıyordu.
Hizmetçi Kız: Lütfen beni öldürme ve beni o adama verme. Lütfen, her istediğini yaparım.
Dedi ve Davin'e ağlamaklı bir göz çifti ile bakarak, kendini kurtarmak için yalvarmaya başladı.
Onun konuşmasını duyunca Davin, bir elini uzattı ve onun yüzünü saklayan saçlarını bir kenara çekti.
Yüzünü saklayan saçlar gidince Davin, onun güzel yüzüne bakma şansı buldu.
Davin: Her şeyi yapar mısın gerçekten?
Dedi ve bir yandan, onun sözlerine bağlılığını test etmek isterken bir yandan, eliyle kızın yanağını okşuyordu.
Hizmetçi kız, Davin'in sorunu duyunca çevresine son bir umut ile baktı ve kendisini bu durumdan kurtaracak bir çıkış yolu aradı.
Bir süre bakındıktan sonra umut ışığının olmadığını gördü ve ağlaması daha da artarak, Davin'in yanağını okşayan elini gözyaşları ile yıkadı..
Davin: Ağlamak seni bir yere getirmeyecek. Bir an önce ağlamayı kesip, soruma cevap versen iyi olur.
Dedi ve elini hizmetçi kızın yüzünden çekerek, ona eğlenceli bir ifade ile baktı.
Onun konuşmasını duyduğunda hizmetçi kız, daha yüksek bir şekilde ağlamaya başladı.
Davin, onun sözünü dinlemediğini ve ağlamaya devam ettiğini görünce sinirlendi.
Hizmetçi kızın saçlarından bir kez daha tuttu ve onu saçlarından savurarak, yere doğru fırlattı.
Hizmetçi kız hem saçlarından gelen acı hemde yere düşmenin getirdiği acı ile bir çığlık attı.
Çığlığı sona erdiğinde ise ağlamayı bırakmıştı ve hafif hıçkırık sesleri duyularak, acıya dayanmak için dişlerini sıkıyordu.
Davin: Böyle çok daha iyi.
Dedi ve onun karşısında diz çökerek, ona mutlu bir ifade ile baktı.
Hizmetçin Kız: Bunu neden yapıyorsun? Ben sana ne yaptım?
Dedi ve Davin'e ağlamaktan kızarmış olan gözleri ile baktı.
Davin: Bana bir şey yapmadın ama benim kadınımın ailesine zarar verecek bir şey yapmış gibisin değil mi?
Dedi ve bir elini uzatarak, hizmetçi kızın başına dokundu.
Hizmetçi kız onu duyduğunda şaşırmış gibiydi.
Hizmetçi Kız: Kadınım derken, Bayan. Helena'dan bahsetmiyorsun değil mi?
Dedi ve ona bakarak, sesini biraz alçak bir seviyede tuttu.
Davin'i kızdırmak ve daha fazla acıya maruz kalmak istemiyordu.
Davin: Evet, ondan bahsediyorum.
Hizmetçi kız, Davin'in doğrulaması ile birlikte daha şaşırmış görünüyordu.
Hizmetçi Kız: Benimle ne yapmayı düşünüyorsunuz efendim.
Dedi ve şimdi Davin'in onu yakalaması için bir sebebi olduğunu biliyordu.
Davin: Henüz karar vermedin ama büyük ihtimalle seni Bay. Alfred'e vereceğim. Biraz önce kızıyla biraz yakınlaştığım için bana kızmıştı ve belki de seni, ona verirsem bana olan kızgınlığını unuttur.
Dedi ve kızın endişe dolu gözlerine bakmaktan zevk aldı.
Davin: Veya bana ne yapmayı amaçladığını anlatırsın ve sana daha iyi koşullar sunabilirim.
Dedi ve kıza, sinsi bir ifade ile baktı.
Hizmetçi Kız: Tamam, anlatacağım. Lütfen beni bağışla.
Dedi ve Davin'in ayağına sarılmak için harekete geçti.
Tek kurtuluş yolunun bu olduğunu biliyordu ve Davin'in onu kandırmaması konusunda dua etmekten başka çaresi yoktu.
Davin: O zaman ilk soru ile başlayalım. Kimin için çalışıyorsun?
Dedi ve onu sorgulamaya başladı.
Himzetçi Kız: Yılan çetesi için çalışıyorum. Üzgünüm, beni ailemi öldürmekle tehdit ettiler ve bunu yapmak zorunda kaldım. Onların için olmasaydı, kaç yıldır çalıştığım yere neden ihanet edeyim ki.
Davin: Ne yaptın?
Hizmetçi Kız: Bay ve Bayanın her hareketi hakkında bilgi vermemi ve zamanı geldiğinde bana bir ilaç vererek, Bay. Alfred'in o ilacı almasını sağlamam gerektiğini söylediler. Üzgünüm, bende bunu yapmak istemiyorum ama beni ailemi öldürmek ile tehdit ediyorlar. Üzgünüm, lütfen beni Bay. Alfred'e verme. Eğer beni teslim edersen onların aileme ne yapacaklarını bilmiyorum. Lütfen efendim, beni bağışlayın... Lütfen...
Dedi ve tekrardan ağlamaya başlayarak, Davin'in bacağına sıkıca sarıldı ve ona sürekli yalvarmaya başladı.
Onun bunu yapmasının arkasındaki nedeni duyunca Davin, onun korkusundan beslenen tarafının bir anda yok olduğunu hissetti.
Artık zevk almıyordu ve dünyanın zalim doğasına karşı içinden küfürler yağdırıyordu.
Dünya, onun ailesini çocuk yaşındayken almıştı ve şimdi masum genç bir kızı, ailesi ile tehdit ettiriyordu.
Bunu düşünürken birden Davin'in gözlerinden bir ışık geçti ve Hizmetçi kıza bakarak, bir aydınlanma yaşamış gibiydi.
Davin: Dövüşmeyi nereden öğrendin?
Hizmetçi kız onun sorusunu duyuca ağlamayı bırakmak için çok çabaladı ve bir süre sonra ağlaması durarak, onunla titrek bir ses tonu ile konuştu.
Hizmetçi Kız: Annemden öğrendim.
Dedi ve Davin'e çekingen bir tavır ile baktı.
Davin: Annen dövüşmeyi nerden biliyor? Ve hala ismini bilmiyorum değil mi?
Dedi ve kızın hafif şişmiş yanağını ovalayarak, nazik bir ses tonunda konuştu.
Yuna: Benim adım Yuna. Annem, babam ölmeden önce onunla birlikte bir tekvando kulübü işletirdi. Ama babam öldükten sonra annem, hem geçinmek için hemde babamdan kalan borçları ödemek için kulübü satmak zorunda kaldı. Bu yüzden boş zamanı olduğunda her zaman bana tekvando öğretmek için biraz zaman ayırdı.
Dedi ve Davin'in onun yanağını okşayan elini hissederek, utanmış görünüyordu.
Davin: Ah, her neyse. Sana bir özür borçluyum gibi görünüyor. Özür dilerim küçük kız.
Dedi ve kızın söylediklerinin yalan olmadığını biliyordu.
Yuna: Beni kimseye vermeyeceksin değil mi? Lütfen, annemin başına bir şey gelmesini istemiyorum.
Dedi ve kendinden çok annesini düşünüyor gibiydi.
Davin, annesinin neye benzediğini dahi unutmuştu ve Yuna'nın annesini bu kadar sevdiğini görünce kendini biraz garip hissetmişti.
Davin: Seni kimseye vermeyeceğim ve annen ile seni kurtarmak için size bir teklif önereceğim.
Dedi ve Yuna'ya bakarak, aydınlanma sırasında aklına gelen fikri ona söylemek istedi.
Yuna: Gerçekten mi? Teklif nedir?
Davin: Benim bir çetem var ve annen ile senin, benim çeteme katılmanızı istiyorum. Eğer çeteye katılmayı kabul ederseniz, aylık düzenli bir maaş ve sizi daima koruyacak bir çeteye sahip olacaksınız.
Dedi ve Yuna'ya bakarak, ona aklından geçen fikri söyledi.
Yuna: Çeten mi var ve bizim çetene katılmamızı mı istiyorsun?
Dedi ve ses tonundan çok şaşkın olduğu belli oluyordu.
Aklına bir çok olasılık gelmişti ama Davin'in teklifinin böyle olacağı aklının ucundan bile geçmemişti.
Davin: Evet.
Dedi ve Rebels'e katılacak ilk normal kişileri edinme fikrinden heyecan duyuyordu
Yuna: Ne diyeceğimi bilmiyorum. Annem ile konuşabilir miyim?
Dedi ve her kelimesinden masumluk akıyordu.
Davin, onun bu kadar masum olduğunu görünce bir iç çekti ve başını sallayarak, onunla konuşmaya devam etti.
Davin: Hadi birlikte gidelim ve annen ile konuşalım. Kabul etmeseniz bile size korumama alacağım. Bakalım kim senin ve annenin tek bir saç teline dokunabiliyor.
Dedi ve Yuna'nın omuzlarından tutarak, onu yerden kaldırdı.
Davin, Yuna'ya ve annesine karşı sempati duyuyordu.
Uykuda olan kısmı Yuna'nın hikayesini duyunca tekrar uykuya dalmıştı ve Davin'in ona yaptıklarından dolayı biraz suçlu hissetmesine neden olmuştu.
Yuna çok güzel bir kızdı ve Yuna'nın, onu koruması için kendine çeken bir yanı vardı.
Davin: Bu arada annen kaç yaşında?
Dedi ve eğer annesi yaşlı bir kadınsa çeteye katılmasına izin verme konusunu bir daha düşünebilirdi.
Yuna'nın çeteye katılmasını istiyordu ve annesinin katılabileceğini ona sadece bir teşvik olması için söylemişti.
Yuna: 36 yaşında ve ben de 20 yaşındayım. Annem, beni 16 yaşındayken doğurmuş ve hala çok genç.
Dedi ve Davin'in annesine yaşlı dediğini ima etmesinden hoşlanmadı.
Davin, onun tokat yüzünden şişmiş yanaklarına baktı ve yüzündeki mutsuz ifadeyi görerek, onun davranışına gülüyordu.
Davin: Kızma bu kadar, sadece önemsiz bir soruydu ve bir şey ima ettiğim yok. Sizi koruyacağımı zaten söyledim değil mi? En azından biraz bana güvenmeye başlayarak, minnetini gösterebilirsin küçük kız.
Dedi ve sanki Yuna'dan daha büyükmüş gibi bir algı oluşturdu.
Onu duyunca Yuna, kendini biraz daha iyi hissediyordu.
Yanaklarından gelen acı zonklama bazen yüzünün ekşimesine neden oluyordu ancak dişlerini sıkarak, bu acıya direnmekten başka bir çaresi yoktu.
Davin: Hadi, annenin yanına gidelim o zaman.
Dedi ve Yuna ile birlikte malikânenin çıkışına yöneldi.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..