Rebels'in son düzenlemeler ile birlikte daha sağlam bir temel oluşturduğunu düşünen Davin, kendini biraz daha iyi hissediyordu. 

Hala yapılması gereken ve çözülmesi gereken bir çok konu olduğunun farkında olan Davin, omzundan eksilen her yük için kendisini biraz daha rahat hissediyordu. 

Davin, 18 yaşına yeni girmişti ve bir çete yönetmek veya liderlik etmek yönünden tecrübesiz olduğunun farkındaydı. 

Bildiği bir çok şey ya yetimhanede boş zamanlarında okumaktan hoşlandığı kitaplardan yada internette öğrenmiş olduğu bilgilerden oluşuyordu. 

Bir süre bu konularda kafa yoran Davin, düşünmeye bir son vermeye karar verdi. 

Bugün üniversite sınavının yapılacağı 20 Haziran sabahıydı ve çete üyelerinin nerdeyse 5/4'ü bu sınava girecekti. 

Davin sadece bu güne değil, aynı zamanda geleceğe de yatırım yapıyordu. 

Aynı zamanda Davin'in üniversite sınavına dikkat etmesinin bir diğer nedeni ise Alice, Lucy ve Misty'nin de sınava girecek olmalarıydı. 

Davin, onları uzun bir süredir görmemişti ancak onların her türlü ihtiyaçlarını sağlamak için her zaman onların gölgesi olmuştu. 

Davin, bir iç çekiş sesi çıkardı ve onlarla geçirdiği güzel günleri hatırladı. 

Davin, kızlarda neyin değiştiğini bilmiyordu ancak onların artık eskisi gibi, ona düşkün kızlar olmadığını anlamıştı. 

Telefonunu eline alan Davin, Ella'ya bir uygulama üzerinden bir mesaj gönderdi. 

Geçen 5 gün içerisinde Davin, aynı zamanda çetenin kullandığı uygulamayı daha detaylı bir şekilde inceleme fırsatı bulmuştu ve artık uygulamayı kullanmakta çok daha iyiydi. 

Kullandıkları uygulamaya Discord adı veriliyordu ve bir sesli sohbet uygulamasıydı. 

Discord kullanıcıları, bu uygulama içerisinde bir sunucu açabiliyordu ve açılan sucunun tüm yetkisii, sunucuyu açan kişiye veriliyordu. 

Discord bir  sohbet uygulaması olmasına rağmen, kişilerin birbirleri ile mesajlaşabilmesine de olanak sağlıyordu. 

Davin, Ella'ya mesaj gönderdikten sonra telefonunu cebine geri koydu ve koltuğâ rahat bir şekilde yaslanarak, onu beklemeye başladı. 

Bugünler içinde Ella ile Davin, cilveleşmeye devam etmişti ve ikisi artık eskisinden daha yakınlaşmış sayılabilirdi. 

Ella, Davin'in onun elini tutmasına, ona dokunmasına ve arada sırada ona küçük öpücükler kondurmasına, artık karşı çıkmıyordu. 

30 saat sonra Davin'in otel odasının kapısı açıldı ve Ella, kendi anahtarı ile odaya girdi. 

Bir süre sonra oturma odasına gelmiş olan Ella, Davin'in oturduğu koltuğun karşısında duruyordu. 

Ella: Günaydın. 

Dedi ve Davin'i selamladı. 

Davin, Ella'yı baştan sona göz ucuyla süzdü ve onun tek parça, kesik kollu, dizlerine uzanan etek boylu, ayaklarına giymiş olduğu yüksek topuklu ayakkabı ile birlikte büyük varlıkları ortaya çıkaran  göğüs dekolteli bir mor elbise giymiş olduğunu gördü. 

Davin, Ella'nın çekici elbiseler ve onu daha uzun göstermesi için topuklu ayakkabı giymeyi sevdiğini biliyordu. 

Davin: Günaydın, çok güzel görünüyorsun. 

Dedi ve onun beline kollarını dolayarak, onu kucağına oturması için koltuğa çekti. 

Ella ise kollarını Davin'in boynuna doladı ve bu duruma çok alışkın görünüyordu. 

Davin, Ella'yı kucağına çektikten sonra onun dudaklarına hızlı bir öpücük kondurdu ve öpücüğü sonlandırdıktan sonra onun güzel gözlerine baktı. 

Davin: Sabah öpücüğümü almayı unutmam. 

Dedi ve ona nazik bir gülümseme gösterdi. 

Ella ise yanaklarını süsleyen hafif allık ile birlikte Davin'e güzel gözleri ile bakıyordu. 

Ella: Unutmuş olsan şaşırırdım zaten. 

Dedi ve Davin'e gözlerini devirdi. 

Davin, onun gözlerindeki bakışı gördü ve Ella'nın belinde duran bir elini biraz daha aşağı indirerek, onun bir kalçasını elbisenin üzerinden kavradı. 

Ella: Ne yapıyorsun? 

Dedi ve Davin'in elinin kalçasını sıktığını hissedince daha çok utanmış görünüyordu. 

Davin: Bir şey mi yaptım? 

Ella: Hıh. 

Dedi ve başını Davin'in omzuna yaslayarak, onun istediğini yapmasına izin verdi. 

Davin bir süre onun yumuşak kalçaları ile oynamaya devam etti ve içinden bugün ne yapacağını düşünüyordu. 

Bugün Helena'nın babası olan Bay. Alfred, onu malikâneye akşam yemeği yemek için davet etmişti. Davin, bu davetin arkasındaki nedenin, onun Yuna'nın varlığını öğrenmiş olmasının neden olduğunu biliyordu. 

Yuna ile Jesika henüz resmi olarak çeteye katılmamışlardı ancak otelde konaklamaya devam ederek, Davin'in onları korumaya devam etmesine olanak sağlıyorlardı. 

Davin, çete üyelerine verdiği izinler bitene kadar beklemeye ve izinler bittikten sonra onları resmi olarak çeteye almaya karar vermişti. 

Kendi içinden bir süre düşündükten ve bugün ne yapacağının bir programını çıkardıktan sonra Davin, Ella'nın poposuyla oynamayı bırakmıştı. 

Davin: Hadi kalk, bugün yapmam gereken bir çok iş var. 

Dedi ve Ella'yı kucağından çıkararak, onunla birlikte koltuktan kalkmıştı. 

Ella: Ne yapacaksın? 

Dedi ve Davin'in bugün ne işi olduğunu sordu. 

Davin: 

- Kızlara sınavları bitene kadar eşlik edeceğin. 

- Ne zamandır almak istediğim ehliyet için bir kursa yazılacağım. 

- Akşam yemeğine katılmam için Bay. Alfred'in davetlisi olacağım. 

Dedi ve Ella'ya bugün ne yapacağını söyleyerek, yapacaklarını maddeler halinde sıraladı. 

Ella'nın "ehliyet" kelimesini duyunca gözleri parlamıştı ve diğer maddeleri görmezden gelerek, Davin'in başka kadınlar ile zaman geçirmesi konusunu görmezden geldi. 

Ella: Bende, seninle birlikte ehliyet kursuna yazılabilir miyim? 

Dedi ve kollarıyla Davin'in bir koluna sarılarak, memeleri ile onun koluna baskı yaptı. 

Davin, Koluna değen iki yumuşak topağı hissedince ve Ella'nın ona bakan çekici mor göz çiftini görünce,  onun beline kollarını bir kez daha doladı. 

Onu kendine doğru çekerek, Ella'yı kucağına alan Davin, onunla uzun bir öpücük seansı başlattı. 

Ella'nın ağzına doğrudan dilini sokmuştu ve dillerini birbirlerine dolayarak, avuç içleri ile onun kalçalarını sıkıyordu. 

Ella ise Davin'in saldırısı karşısında, hafif inleme sesleri çıkarıyordu ve yanakları kızararak, onun öpücüğüne karşılık vermeye çalışıyordu. 

Davin, uzun bir süre Ella'nın tükürüğünü tatmaya ve onun elastik kalçaları ile oynamaya devam etti. 

Yeterince tatmin olduktan sonra Davin, onunla öpücüğü kesti ve kollarını tekrardan onun beline götürdü. 

Davin: Ateşle oynuyorsun güzelim. Bak, senin yüzünden nasılda acı çeken birisi var. 

Dedi ve Ella'nın bir elini tutarak, onun elini kendi kasık bölgesine götürdü. 

Ella'nın uyanmış canavarı tutmasını sağlayan Davin, onun ne ile karşı karşıya olduğunu bilmesini istedi. 

Ella ise Davin'in penisini pantolonunun üzerinden avu içi ile kavramıştı ve tuttuğu şeyin ne kadar büyük ve kalın olduğu konusunda şaşırmış görünüyordu. 

Ella çok utanmış olmasına rağmen, tuttuğu şeyin neden bu kadar büyük olduğunu da içten içe merak ediyordu. 

Bir süre tereddüt ettikten sonra Davin'in penisini tutan elini hareket ettirdi ve avuç içi ile Davin'in penisini okşadı. 

Tuttuğu şeyin çok sıcak olduğunu ve her hareketi ile birlikte o şeyin biraz seğirdiğini hisseden Ella, Davin'e bakmak için başını kaldırdı. 

Davin'in ona bakan şaşkın gözleri ila karşılaşan Ella, yaptığı şeyin ne kadar uygunsuz olduğunu fark etti ve elini hemen onun penisinden geri çekerek, yüzü bir domates kadar kırmızı olmuştu. 

Davin, Ella'ya sarılırken bir süre ona şaşkın gözler ile bakmaya devam etti ve onu hemen burada yememek için kendisini tutmak zorunda kaldı. 

Bugün yapması gereken bir çok şey vardı ve saat nerdeyse 08.30am. sıralarına gelmişti. 

Kızların katılacağı sınav saat 10.00am. da olacaktı ve henüz kahvaltı bile yapmamışlardı. 

Davin: Şanslısın, bu gün yapmam gereken bir çok şey var yoksa çoktan seni yemiş olurdum. 

Dedi ve Ella'yı kucağından çıkararak Davin, sakinleşmek için derin nefesler aldı. 

Ella da çok utanmıştı ve Davin'e bakmaktan kaçınarak, başını eğmişti.

Davin: Hadi, kızları alalım ve kahvaltı yapmaya gidelim. 

Dedi ve Ella'nın elinden tutarak, onunla birlikte otel odasından çıktı. 

Alice, Lucy ve Misty'nin odaları zaten onun odasının hemen yanındaydı ve Davin, onların kaldığı odaların kapısını teker teker çalarken, Ella'nın elini bırakmıştı. 

Ella ile olan ilişkisini henüz kızların öğrenmesini istemiyordu. 

Kızlar zaten oldukça kararsızdı ve Davin, onları şuan sinirlendirmek istemiyordu. 

Davin, Nora ile olan ilişkisi bile şimdilik onlardan saklı tutmuştu.

Davin'in onun elini bırakması ile birlikte Ella, ona öfkeli bir bakış attı ve bir "hmp" sesi çıkararak, onun duyabileceği bir ses tonunda bir şeyler mırıldandı. 

Ella: Beni yemeyi daha çok beklersin, aptal. 

Dedi ve sessi oldukça alçak bir düzeydeydi. 

Buna rağmen Davin, onu duymayı başarmıştı ve dudakları kıvrılarak, yüzünde kendinden emin bir gülümseme oluştu. 

Onu duymuş olmasına rağmen Davin, sessiz kaldı ve onu duymamış gibi davrandı. 

Bir süre şonra çaldığı kapılar açılmaya ve kızlar hazır bir şekilde dışarı çıkmaya başlamıştı. 

Davin ile aralar çok iyi olmasada kızlar,  onun yinede kendilerini sınav yerine götürmesine karşı çıkmayacaklardı. 

Hepsinin güzel bir şekilde giyinmiş olduğunu gören Davin, onlara hafif bir gülümseme ile baktı. 

Davin: Bir baloya katılmak için gitmiyoruz hanımlar, neden daha rahat bir şeyler giymediniz? 

Dedi ve onlarla dalga geçti. 

Kızlar onun konuşmasını duyunca şaşırmışlardı ve Davin'in uzun bir süre sonra ilk kez onlarla tekrar dalga geçtiğini fark etmişlerdi. 

Alice, onun şakasına bir kıkırdama ile karşılık verdi ve Davin'e bakarak, çok mutlu görünüyordu. 

Lucy ile Misty'de Davin'in şakasına bir gülümseme ile karşılık vermişti ve onlarda çok mutlu görünüyordu. 

Onların yüzlerinden okunabilen mutluluğu gören Davin, onlara bugün soğuk davranmamaya karar vermişti. 

Bugün onlar için önemli bir gündü ve Davin, onların akıllarını dolduran bir sorun ile sınava girmelerini istemiyordu. 

Davin: Hadi, kahvaltı yapmak için aşağı inelim. Sınavın yapılacağı zamana az bir süre kaldı ve biraz acele etmeliyiz. 

Dedi ve onlara nazik bir gülümseme ile bakmaya devam ederek, onlara eli ile "lütfen" işareti yaptı ve önden gitmelerini istediğini ifade etti. 

Kızlar, Davin'in kibar jestine bir baş selamı ile karşılık verdi ve yüzlerinde mutlu bir gülümseme ile asansöre doğru yürümeye başlamışlardı.. 

Kızlar onun yanından geçitken sonra Davin, Ella'ya göz kırptı ve kimse görmeden onun poposuna hafif bir tokat vurdu. 

Ella ise onun poposuna tokat atması ile birlikte, dudaklarını ısırarak ona baktı ve asansöre doğru hızlı bir şekilde yürümeye başlayarak, Davin'in kızların yanında ona zorbalık edemeyecek olduğunu biliyordu. 

Davin, kızların arkasından asansöre bindi ve onlarla birlikte zemin kata inerek, önden yemek salonuna doğru yürümeye başladı. 

Kızlar bu sefer onun arkasında kalmıştı ve arkasından onun sırtına bakarak, yüzlerinde düşünceli bir ifade oluşmuştu. 

Davin önden yürüyerek, onların yolunu açıyordu. 

Yemek odasına geldiklerinde Davin, onlara tepsilerini birer birer kendisi dağıttı ve tekrardan liderliği onlara vermişti. 

Kızlar ile Ella sırası ile yemeklerini tepsilerini doldurduktan sonra Davin, kendisi de yemeğini seçti ve bir kez daha liderliği alarak, kızları boş bir masaya yönlendirdi. 

Kızlar ise onun bugün neden bu kadar kibar olduğunu ve onlara eskisi gibi soğuk davranmadığını fark etmişlerdi ve ona biraz minnettar hissediyorlardı. 

Davin ile kavgalı olmalarının suçunun onlarda olduğunu bilen kızlar, onun hala onlara karşı düşünceli davranmasından biraz utanmışlardı. 

Davin, onlarla birlikte boş masaya oturdu ve onların güzel yüzlerine sırasıyla bakarak, yüzündeki nazik gülümsemeyi sürdürdü. 

Davin: Hadi, hızlı bir şekilde kahvaltımızı bitirelim ve geç kalmamanız için bir an önce sınav yerine gidelim. Afiyet olsun.

Dedi ve bakışlarını yemeğine çevirerek, kızlara bakmayı bıraktı. 

Kızlar onun konuşmasını ve davranışını görünce, dudakları hafif bir gülümseme oluşturacak şekilde kıvrıldı. 

Daha sonra onlarda kendi yemeklerine odaklandı ve herkes yemeğini yemeye başladı. 

Yemekleri bittiğinde, saat 09.00am. sıralarına gelmişti ve sınavın başlamasına sadece 1 saat kalmıştı. 

Yemekten sonra Davin, kızlara yol göstererek, onları otelin çıkışına getirmişti. 

Davin: Otelden ayrılmadan önce son bir kez, bir şey unutup unutmadığınızı düşünün. 

Dedi ve onların sınava giriş belgelerini yanlarına almış olduklarını onaylamak istedi. 

Kızlar, onun düşünceli konuşmasına karşı kendilerini mutlu hissetmişti ve bir şey unutup, unutmadıklarını düşünüyorlardı. 

Alice: Benim her şeyim yanımda, teşekkürler Davin. 

Dedi ve Davin'e sevgi dolu bir bakış ile bakıyordu. 

Davin, Alice'in gözlerinin içinden yansıyan duyguyu fark etmişti. 

En azından Alice hala beni çok seviyor gibi görünüyor. 

Diye içinden düşünen Davin, Alice'in hala onu seviyor olduğunu anlamıştı. 

Lucy: Benimde her şey yanımda, teşekkürler Davin. 

Misty: Benimde her şey yanımda, teşekkürler Davin. 

Diye konuştular ve Davin'e nazik bir gülümseme gösteriyorlardı. 

Davin: Önemli değil. Her şey hazır olduğuna göre, o zaman gidebiliriz. 

Dedi ve kızların sınava gireceği okul binasına doğru yürümeye başlamıştı. 

Kızlar ile Ella ise onu arkasından takip ediyordu.