Çevirmen: Solevra

Düzenleyen: Gandalf

Su Jian ertesi gün uyandığında, kendi yatağında yattığını fark etti ve buraya nasıl geldiği hakkında kafası biraz karışmıştı. Ancak, çok iyi dinlenmişti bu yüzden uyandığında oldukça enerjik hissediyordu. Dışarıdaki parlak güneşe bakarken kendini tutamayıp battaniyesini kucaklayıp yatakta yuvarlanmıştı.

Ancak, iyi ruh hali çok uzun sürmemişti. Çünkü anne An onunla alışverişe gitmesini istemişti!

Hafta sonuydu ve bu yüzden Su Jian alışveriş için dışarı çıkmaya karşı değildi. Ancak, aklından şunlar geçerken anne An ile alışverişe gitmek başka bir durumdu: Bence böyle zor bir görevi oğluna devretmelisin! Bu yüzden onun yerine An Yize’yi önermek için elinden geleni yapmıştı. En azından An Yize’yi de sürükleyecekti. Ancak kocasının çoktan işe gittiği söylenmişti.

Hafta sonuydu ve o hala çalışmak zorundaydı. CMI neden bu kadar acımasız!

Su Jian sessizce içinden lanetler okudu. Kraliçenin fermanına karşı koyacak bir yolu yoktu. Yalnızca, anne An’ı arabaya kadar takip edip alışveriş merkezine gidebilmişti.

Anne An, “Nasıl görünüyorum?” diye sordu.

“Güzel!”

Anne An, “Peki ya bu kıyafetler?” diye yine sormuştu.

Su Jian ciddi bir yüzle, “Gerçekten çok güzel!” diye yanıtladı.

“Gerçekten mi?” Anne An şüpheyle, “Neden senin isteksiz olduğunu hissediyorum?” diye sordu.

“Hiç de değil!” Su Jian samimiyet dolu bir yüzle, “Aslında kıyafet idare eder. Ancak Anne onu giydiğinde, “güzel”’den başka nasıl tarif edebileceğimi bilmiyorum!” dedi.

Anne An memnun bir şekilde her iki parçayı da aldı. Su Jian da sessizce soğuk terini sildi.

Alışverişlerinin yarısında kayınvalide ve gelin çifti, başka bir kayınvalide ve gelinle karşılaştılar. Görünüşe göre anne An onları görmek istemiyormuş gibiydi. Ancak diğer taraf onları selamlamak için öne çıktı bu yüzden onlarla konuşmaktan kaçınamadılar. Su Jian ikisini de dikkatlice süzdü. Tek bakışta ikisi de güzel görünüyorlardı. Kayınvalide genç olmamasına rağmen zarif bir şekilde giyinmişti. Gelinin ise güzel bir görünümü vardı ve daha zarif giyinmişti. İkisi bir araya geldiklerinde, yaşlı ve genç asil hanımlar gibi görünüyorlardı.

Selamlaştıktan sonra gelin Su Jian’a baktı ve “Bu üçüncü küçük beyin yakın zamanda evlendiği hanım olmalı değil mi?” diye sordu.

Su Jian nazik bir ifadeyle kibarca başını salladı.

Asil gelin dudaklarını büzdü ve gülümsedi. “Üçüncü küçük hanım gerçekten…” Nasıl bir açıklayıcı kelime kullanacağını bilmiyormuş gibi Su Jian’ı baştan aşağı süzdü. Uzun bir aradan sonra, “Sade. Uzaktan bakarken teyzeciğimin hizmetçisini alışverişe getirdiğini sandım. Üçüncü küçük beyin bu tarz kızlardan hoşlanmasını beklemiyordum. Beklendiği gibi onun zevki karmaşıkmış.”

Su Jian sessizce onun kazak ve kot kombinine baktı. Hiçbir şey yapmamasına rağmen saldırıya uğradığı için kendini çaresiz hissediyordu.

“Shi Ru!” Asil kayınvalide kaşlarını çatmıştı, yüzü hoşnutsuzlukla doluydu. “Bunu nasıl söylersin?  Herkesin sevdiği kendine ait şeyleri vardır. Doğal olarak onların zevkleri ve türleri farklı olacaktır. Herkesin benim Shao Xuan’ımınki gibi harika zevkleri yok!”

Su Jian: “……” Görünüşe göre An Yize daha da şanssızdı. Saldırıya uğramak için burada olmasına bile gerek yoktu!

“Ne demeye çalışıyorsunuz?” Gururlu bir ifadeyle ayakta kalan anne An sinirlenmişti. “Gelinim senin kararına göre iyi ya da kötü olmaz!”

Anne An’ın onu savunduğunu gören Su Jian’ın yüreği ısınmıştı. Kayınvalidesi evde hep seçici olmasına rağmen, onu reddetmiyor gibi görünüyordu! Ancak, onun mücadele yetenekleri…

Su Jian masum bir ifadeyle anne An’ın koluna girdi ve nazikçe, “Anne, kızma. Hala gencim, bu yüzden teyzeciklerin bana tepeden bakması normal. Teyze, herkesin zevkinin farklı olduğu konusunda haklı. An Yize’nin bu alandaki zevki gerçekten daha eşsizdir. O genç ve güzel kızları seviyor, ne yapabiliriz ki? Ama anne, endişelenmene gerek yok. İleride, onun zevkini geliştirmek için elimden geleni yapacağım. Küçük bey Shao Xuan burada olduğu sürece Yize’nin onun zıttı zevke sahip olması gerektiğine ve damak tadının kesinlikle daha iyi olacağına inanıyorum.” dedi.

Asil kayınvalide ve gelin: “……”

Asil kadınların beti benzi atmış bir şekilde ayrıldığını gören anne An çok mutlu olmuştu ve gururla, “Bu tip kayınvalideler kendileri gibi gelin yetiştirirler! Kadının kendisi cadaloz. Bulduğu gelinin de cadaloz olmasına şaşmamalı!” demişti. Arkasını dönünce Su Jian’ı gördü ve ofladı, “Sen benim gelinimsin. Doğal olarak bu cadalozdan farklısın!”

Su Jian: “……” “Bu tip kayınvalide kendi gibi gelin yetiştirir!” derken neyi kastediyorsun? Kayınvalidem, biz tamamen farklı dünyaların insanlarıyız!

Anne An, Su Jian’ın hareketlerinden memnun olmamasına rağmen “sade” yorumundan rahatsız olmuştu. Böylece Su Jian’ı uygun bir deneme odasının önüne çekip onu içeri itti, “Git değiştir! Xiao Ze’min zevkini utandırmana izin vermeyeceğim!”

Xiao Ze benden hoşlandığına göre harika bir zevki var tamam mı? Su Jian içinden küfür ederken çaresizce kıyafetlerini değiştiriyordu.

Sonunda, anne Su, Su Jian için çok kıyafet alırken kendisi için az kıyafet almıştı. Su Jian çaresizce, “Anne, gerçekten benim için bu kadar fazla almana gerek yok…” dedi. Onlar gerçekten anne ve oğuldular. Oyuncak bebek giydirme konusunda aynı zevklere sahipler!

Anne An öfledi, “Bunu Xiao Ze için yapıyorum! Xiao Ze’yi utandırmaya cüret edersen, senden boşanmasını isteyeceğim!”

Xiao Ze’nin onu utandırdığım zaman benden boşanmak istemesi harika olurdu. Su Jian iç çekti.

Uzun bir süre alışveriş yaptıktan sonra, Su Jian anne An’ın yorgun olduğunu fark etmişti. “Anne, dinlenmek için bir yer bulalım mı?” diye sordu.

Anne An biraz düşündü ve “Ben biraz dondurma istiyorum. Az önce alışveriş merkezinin karşısında bir dondurmacı gördüm.” dedi.

Su Jian başını salladı ve asansöre kadar anne An’a yardımcı oldu. Anne An aniden dönüp ona baktı ve “Eve döndüğümüzde dondurma yediğimden bahsetmeyeceksin!” diye onu uyardı. Midesi hassastı bu yüzden kocası ve oğlu normalde böyle şeylere dokunmasına bile izin vermiyordu.

Su Jian sebebini bilmese de başını salladı. İkisi alışveriş merkezinden çıktılar ve caddenin karşısındaki dondurmacıya doğru yürümeye başladılar.

Ancak onlar yolun karşısına geçmeye çalışırken beklenmedik bir kaza geçirdiler. Yoldan hiç bitmeyecekmiş gibi arabalar geçiyordu. Anne An karşıya geçmek için yaya geçidine adım atmıştı ki aniden bir araba ona doğru hızla gelmişti!

Su Jian tam zamanında onu büyük bir güçle geriye çekmişti ve ikisi yere düşmüşlerdi. Şu anda Su Jian yaşlılara saygı duyan, genç, güçlü ve anne An’ı hiç tereddüt etmeden seven bir gelinin zihniyetini benimsemişti!

Anne An çok şaşırmıştı ve durmadan bağırıyordu. Gerçekten yaralanmadığını anlayınca Su Jian’ı endişeyle çekiştirmeye başladı. “Hey, iyi misin?”

Su Jian dişlerini sıktı ve ayağa kalktı. Düşüşün acı verici olması dışında herhangi bir yarası yoktu. “Anne, iyiyim.” dedi.

Anne An onu tepeden tırnağa süzdü, sesi hala endişeliydi. “Gerçekten iyi misin? Hayır, hastaneye gitmelisin!”

Su Jian inatçılığa karşı gelemedi, bu yüzden hastaneye gitmek zorunda kalmıştı.

Check-up’tan sonra, anne An onun gerçekten iyi olduğunu öğrendiğinde rahatlamıştı. Su Jian ondan daha endişeli olan anne An’ı teselli ediyordu, “Anne, gerçekten iyiyim demiştim. Endişelenmene gerek yok.”

Anne An biraz utanmıştı. Ona bakıp, “Bacağını yeni kırdın. Bir daha kırılırsa Xiao Ze’me nasıl bakarsın?” dedi.

Su Jian karşı gelme zahmetine girmedi, sadece ona gülümseyerek baktı. Birden kayınvalidesinin aslında çok tatlı olduğunu fark etmişti.

Su Jian, anne An’ı istediği dondurmayı yemesi için dondurmacıya götürmüştü. Sonra ikisi birkaç saat daha alışveriş yaptılar. Eve geldiklerinde erken değildi.

Su Jian, anne An’ın hizmetçiye onun için kemik çorbası hazırlamasını söylediğini görünce yüreğinde bir sıcaklık yayılmıştı.

Kemik çorbasını söyledikten sonra anne An hizmetçiye, “Xiao Ze dönmedi mi?” diye sordu.

Hizmetçi, “Küçük bey az önce gelmişti ancak bir telefon gelince tekrar gitti.” demeden önce biraz tereddüt etmişti.

Anne An kaşlarını çattı. “Şirketin onu tekrar mesaiye çağırdığını söyleme sakın.”

Hizmetçinin ifadesi garipti. Su Jian’a bakarak, yavaş yavaş, “Hayır, onu arayan... sanırım Bayan Ji’ydi.” dedi.

 ……

“Bayan Ji mi?” Anne An şaşkına dönmüştü. “Ji ailesinden Ah Yan mı?”

Hizmetçi başını salladı.

Anne An biraz üzülmüştü. “Çok geç oldu, Xiao Ze’yi neden dışarı çağırdı ki?” Anneden hiçbir şey saklanamazdı. An Yize bir şey söylemese bile en küçük oğlunun kalbinde Ji Yan’ın özel bir yeri olduğunu tahmin edebiliyordu. Eskiden, Ji Yan’ın onun gözünde oldukça iyi bir izlenimi vardı. Bu yüzden, Ji Yan’ın gelini olmasına o kadar da karşı değildi. Daha sonra, An Yize evlenmeyi ertelemeye devam ederken Ji Yan başka bir adamla nişanlanmıştı ve anne An mutsuz olmuştu.  Onun gözünde, Xiao Ze harika biriydi ancak Ji Yan ondan memnun değildi. Doğal olarak anne An’ın kalbi kırılmıştı ve Ji Yan’dan hiç hoşlanmıyordu.

Neyse ki, An Yize hemen sonra evlenmişti. En küçük oğlunun onun izni olmadan evlenmesinden mutsuz olmasına ve seçtiği gelinin kesinlikle sevdiği tipte biri olmamasına rağmen, yüreği birazcık rahatlamıştı. Ayrıca, en küçük oğlunun ona çok fazla ilgi gösterdiğini ve diğer aile üyelerinin de onun hakkında iyi izlenimlerini söylediklerini görünce, yetersiz olan geliniyle ilgilenen oğlu tarafından ihmal edilince biraz mutsuz olduktan sonra rahatlamıştı. Neyse ki, son birkaç ay içinde ona sürekli rehberlik ettikten sonra gelini nihayet biraz daha terbiyeli olmaya başlamıştı ve o da daha rahat hissetmeye başlamıştı ki Ji Yan beklenmedik bir şekilde tekrar ortaya çıkmıştı!

Gözleri kıskançlık ve hayal kırıklığından yoksun ve parlak olan Su Jian’a bakarken istemsiz olarak sinirlenmişti ve “Endişelenmiyor musun?” diye bağırmıştı.

“Ne?” Şu anda Ji Yan’ın An Yize’den ne isteyeceğini tahmin etmeye çalışan Su Jian şaşkına dönmüştü. “Neden endişelenmeliyim?”

Anne An hayal kırıklığına uğramıştı. Benimle bir sürü dizi izliyorsun. Neden hiçbir şey öğrenemedin! Anne An sinirle, “Şimdi Xiao Ze’yi arayıp nerede olduğunu soracağım. Benden hemen sonra da sen arayacaksın!” dedi.

Su Jian’ın gözleri kocaman olmuştu. Kayınvalidem bu hangi dizi? Onları suçüstü yakalamamı mı istiyorsun?

Anne An An Yize’yi aradı ve nerede olduğunu sordu. An Yize saklamaya çalışmamıştı. Anne An’ın duyduğu yer onun eskiden yaşadığı evdi. Bu yüzden başını salladı. An Yize’nin daha önce yaşadığı yer olduğu için anne An’ın orayı kabataslak bilmesi normaldi. Telefonu kapattıktan sonra Su Jian’a yeri söylemişti.

Su Jian biraz meraklı olmasına rağmen aslında gitmek istemiyordu. An Yize ve Ji Yan’ın ilişkileri basit bir şey değildi. Ji Yan daha önce An Yize’yi reddetmiş olmasına rağmen, Ji Yan onu özel olarak aramıştı ve An Yize evli olmasına rağmen koşa koşa gitmişti. İkisi arasında ne olacağını kim bilebilirdi ki? Ya Ji Yan karşılaştığı eski erkek arkadaşı Bay Lu gibi pişman olup barışmak istiyorsa? Giderse onları rahatsız etmez miydi?

Lu Chenghe’yi kararlı bir şekilde reddetiğini ancak An Yize’nin Ji Yan’ın bir telefonuyla gittiğini hatırlayan Su Jian, An Yize’yi küçümseyerek kendi profesyonelliğini övmüştü. Hala benden hoşlandığını söylemeye cesaret edebilir misin? Bu adamı reddetmesem dayanamazdım ve şimdi yüzüme bir tokat atarak kendimi ödüllendiriyorum. Eğer yalancı  An’ın saçmalama konusunda bu kadar iyi olduğunu bilseydim onu Hua Dağı’ndan aşağı iterdim. Böylece diğer kızlara bir daha zarar veremezdi!

Ancak, anne An, Su Jian’ın gitmesi konusunda inatçıydı, doğrudan şoförü arayıp adresi söylemişti. Su Jian inatçılığa karşı duramamıştı ve yalnızca arabaya binebilmişti.

Gitmeden önce anne An ona baktı. İki gün önce izlediği televizyon dizisindeki erkek oyuncunun bir kadın tarafından dışarı çağırıldığını ve dışarıda sersemlemiş bir şekilde bir gece geçirdiğini hatırlamıştı. Birkaç ay sonra, o kadın erkek başrol ve kadın başrolün düğünlerinde şişkin bir karınla karşılarına çıkmıştı. Bu sahneyi hatırlayan anne An istemsiz olarak bu konunun baya önemli olduğunu düşünmüştü ve kalbi kırılmıştı.

Anne An açık açık, “Xiao Ze’yi o kadından geri alamazsan onun senden boşanmasını isteyeceğim, anladın mı?” demişti.

Su Jian: “……”

(DN: Acaba bir şeyler olacak mı yoksa Yize yine mi reddedecek? Bunların hepsini artık yeni bölümde göreceğiz. Solevra bir sürpriz yapıp bugün ikinci bir bölüm daha çevirip attı. Umarım okurken keyif almışsınızdır.)