SORU-1: Sizi bilmeyen veya eserinizi okuyup sizi tanımayanlara kendinizi tanıtır mısınız? Mesela yazmaya ne zaman başladınız?
Merhabalar ismim Murat. İnatçı Yükselen Serisinin yazarıyım. 17 yaşında, Lise son sınıf öğrencisiyim. Novel yazmaya başlama isteğim korona ile başladı. Evde çok boş vaktim vardı ve novel okumayı çok seviyordum. O sıralar en çok okuduğum iki site, Novel Günler ve EpicNoveldi. Koronanın ilk aylarında bir gün, bir novel okurken EpicNovelde bir seri yazabileceğimi gördüm. Başta çok kararsızdım fakat gün gün bu novel yazma fikri beynimde kök saldı ve birkaç bölüm atayım dedim. Bölümler ilerledikçe ve pozitif yorumlar aldıkça. Bölüm atmaya devam etmek geldi içimden ve sonunda bu hale geldim. Hala yeni bir yazarım ve kendimi geliştirmek için uğraşıyorum.
SORU-2: Sizin gibi novel/kitap/hikâye yazmak isteyen birçok kişi var onlara neler önerirsiniz, bu işin zorlukları nelerdir?
En kötülerinden biri okunmaması, 50 bölümde mesela toplam 5 bin okunma var. Bu kötü birşey değil fakat iyi bir şeyde değil. Demek ki bir hatan var, Çok monotonsun dur, seride tekrarlar yapıp duruyorsun dur, yazım hataların vardır... vb gibi şeyleri düzeltirsen, hem kendini geliştirirsin hemde serin okunur ve yeni bölüm atma isteğin gelir. Serilerini yazarlarken bir yandanda kendilerini geliştirmeleri gerekir.
Onlara bir önerimde, bölüm yazarken en iyi hallerinde olsunlar, bölüm yazdıkları gün uykuları varsa bölüm atmayıp uyusunlar. Bunlar saçma gelebilir fakat ben bunları uygulayarak bölüm yazıyorum. En iyi halinde, başka hiçbir şeye kafa yormadan, bölüme odaklanarak yazmak çok iyi bir bölüm çıkmasına neden olur. Bölüm atmak istemiyorlarsa, içlerinden yazmak gelmiyorsa, yazmasınlar. O gün bölüm yazmak için uğraşmayıp kafa dinlesinler ve ertesi gün denesinler. Bir novel/hikaye/kitap yazmak zorlama ile olmaz, eğer zorlama ile bir novel/hikaye/kitap yazarsan o bölüm istediğin gibi kaliteli olmaz ve bunu okuyucuda fark edebilir.
SORU-3: Novel yazarken ve evren yaratırken sizi en çok zorlayan etkenler nelerdir?
Cevap: İki büyük etken vardı. Evrenin büyüklüğü ve Ana karakterin içinde bulunduğu durum. Evrenin büyüklüğünü istediğim tarza hala getiremedim ve aklımda bu evren giderek daha da büyüyor ancak bunu nasıl yansıtacağım, ben bile zor zamanlar yaşıyorum.
Ana Karakter şu anda, kendi ve Arz karakteri arasında çok özel bir durumun içerisinde, ancak bu durum çok karmaşık, tüy yumağı gibi birşey olmuş durumda ve bunu düzeltmek, ayrıca okuyucuya, kafalarını karıştırmadan yansıtmak çok zor.
SORU-4: İleride başka noveller yazma planlarınız var mı? Varsa ufak ipuçları verebilir misiniz?
Var. Yarışma olmadığı sürece başka bir seriye dönmeyi planlamıyorum fakat bu kitap bittiğinde diğer seriye başlamayı düşünüyorum. O seride ya yetişim ile alakalı olacak, (Kog, Atg gibi) ya da farklı bir sistemi olan orjinal bir seri olabilir. (Hala bitirmediğim 2.bir serim var. Ona da dönme ihtimalim olabilir)
SORU-5 : Hali hazırda devam eden inatçı yükselen noveli ile ne kadar devam etmeyi düşünüyorsunuz?
Serinin dünyası çok geniş, en azından benim kafamdaki öyle, seriyi, okuyucuları sıkmadan, 500, 600+ bölüme kadar uzatmayı düşünüyorum.
SORU-6 : Ordu Boyutu yeteneği askerlerini bir boyuta gönderip orada kendilerini geliştirmelerini sağlayan bir özellik. Ve Lucifer’ın da bahsettiği gibi bu boyut Dünya özelliklerini taşıyor. Novelde bu kısmı okurken aklıma bir soru takıldı, bu dünya askerlerin gelişmek için ihtiyacı olduğu güçte mi oluşuyor ya da bu dünya kendi kendilerine gelişen bir dünya mı?
Ordu Boyutu, askerlerin kendini geliştirebileceği bir dünya ancak bu demek değil ki, orada sadece onlar var. Ordu Boyutunun bulunduğu dünya, Ana karakterin ordusunun dışında farklı canlı ve uygarlıklar bulunuyor. Bu yüzden Ordu Boyutu, kendi kendiliğinden gelişebilen bir dünya.
SORU-7 : Bir çok okuyucu hikayenin çok hızlı ilerlemesinden dolayı şikayetçi. Bunun hakkında düşünceniz nedir?
Serimin 0-100 Bölüm arası gerçekten çok hızlıydı, bende bunu okuyucuların şikayetlerinden sonra fark ettim. Bunun sebebi ise benim o zamandaki tez canlılığım, okuyuculara heyecanlı bir seri vermek isterken çok hızlı geçti seri. Şu aralar bunu düzeltmek için uğraşıyorum
SPOİLER ALARMI
SORU-1 : Erthyo, Kılıç Tanrısı’ndan kutsama almak adına özel bir görev aldı fakat kendisi şeytan soyuna mevcut ve şeytan ordularını yönetmekte. Bu etkenler görevi devamlılığını etkiler mi?
Kılıç Tanrısı, şeytan ya da kahraman, iyi ya da kötü fark etmeden. İki tarafa da bağımsız bakan bir karakter. Onun asıl amacı, kılıcına uygun bir rakip bulmak. Bundan dolayı, ilerideki verebileceği görevler ya da karaktere olan tutumu değişmeyecek.
SORU-2 : Eğer etkilenmediyse, gereklilikler yerine getirildiği halde neden kutsamasını almadı?
Kutsamasını almadı çünkü içindeki soylar, Kılıç Tanrısından katlarca güçlü. Kibirden dolayı oluşan kibirleride bulunmakta, kendileriyle eşit derecede güçlü bir soy veya birini kabul edebilirler.
Kılıç Tanrısı İnsan kökenli birisi, ayrıca güçlü olsa bile, Erthyo'nun içinde bulunan soylardan daha güçlü değil. Kibirli soyların, güçsüz birinin kutsamasının, bulundukları bedende olmasını istemedikleri için kutsamasına engel oldular. Kılıç Tanrısından tek alabildiği şey, Kılıç yeteneklerinin gelişmesi ve kılıç niyetinin güçlenmesi.
SORU-3 : Yeryüzü dünyası diğer yetişim dünyalarına kıyasla teknolojik açıdan daha ilerdedir. İleride yeryüzü teknolojisiyle, yetişim dünyası güçlerini birleştiğini görür müyüz?
Bir Üst Dünyanın, Üst Dünya olabilmesi için tek gereklilik mana değildir, mana teknolojiside bu işin içine girmektedir. Teknolojinin ve mananın sentezi ve gelişimleri, daha büyük bir yola adım atmalarını sağlar. Belirli bir seviyeye geldiklerinde artık Üst Dünyaya evrilirler. Bu yüzden, Ana Karakterin Bulunduğu Pylos Dünyası, Erthyo'nun dünyasına bu kadar açgözlü bir şekilde yaklaşmakta. Evrende bulunan Üst Dünyalar, çoktan teknoloji ve Manayı birleştirmiş durumda. Yani ileride, teknoloji ve mananın birleşmiş hali görünecektir.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..