[Önceki Bölümden Kesit]

"Burada yarın gideceğimiz yer ile ilgili bir kaç bilgi var. İstersen inceleyebilirsin. Özellikle bu yerde lanetli ruhlar ile ilgili hikayeler ilgini çekecektir. Her neyse ben kaçtım." diyerek Aiden'in cevabını beklemeden ayrıldı.

Aiden ise masasının üzerine düşen dokümana ve lanetli ruhlar kısmını düşünerek "İlginç bir hikaye daha..." diyerek sevinmiş ve masasına oturmuştu.

________________________________________________________________________________

Aiden masasına oturduktan sonra bir süre dinlenmişti. Hizmetler Bölümü ile bu ofis arasında baya bir mesafe vardı. Bir yetişimci olmadığı ve yürüyerek gittiği düşünülürse bir ölümlü için yorucu bir yolculuk sayılabilirdi.

"Bir bakalım... Okuduğum kitaplar da kalıntılar beşe ayrılıyordu. Düşük, Orta, Yüksek, Zirve ve Antik. Düşük ve Orta seviyeler genellikle yüksek seviye yetişimciler tarafından oluşturulmuş kalıntılar oluyordu. Buralara ölmeden önce miraslarını veya hazinelerini bırakıyorlardı. Bu gezegende çok sık olmasa da nadir de sayılmazlardı. Yüksek ve Zirve seviyeler ise iki türlü oluşabilirdi. Ya doğa tarafından enerji ile oluşturulmuş olurdu yada Gökyüzü Ölümsüzü Seviye birisinin arkasında kalan bir şey olabilirdi. Antik seviyeler ise bambaşka bir olaydı. Nasıl oluştukları bilinmediği gibi, içerikleri de bambaşka olurdu. En güzel örneği yarınki gideceğim Antik Kalıntı! Lanetli Ruhlar demek. Hmm..."

Bir süre daha böyle düşündükten sonra dokümanı eline aldı ve sesli bir şekilde okumaya başladı.

"Ejderha İmparatorluğunun güneyinde yer alan Güneş Krallığında 3 yıl önce Antik Seviye bir kalıntı belirdi. Kalıntının çok sıkı bir enerji kalkanı olması sebebiyle henüz giriş yapamadık. Fakat 1 hafta önce yetişimcilerimizin yoğun çalışmaları sayesinde bu kalkanı kırmayı başardık. Bu yüzden Ejderha İmparatorluğu, Güneş Krallığında ki güçlerinin kalıntıya girmesini ve keşif yapmasını emretti. Tehlikeli bir durumda tüm güçler birbirlerini savunacaklardır. Kalıntının içeriği olarak henüz bir bilgiye sahip değiliz. Sadece kalkana saldırılar yaparken, maddesel olmayan bedenler, benim tabirimle lanetli ruhlar bizlere karşı savunma ve saldırı yapıyorlardı. Bu ruhlar karanlık bedenlere sahipken, çeşitli güçlere sahiplerdi. Bu yüzden Güneş Krallığında hizmet veren Karanlık güçlerden birisi olan Nekromansi kıdemlilerinin de kalıntıya katılmalarını talep ediyorum. Belki bu konuda bize yardım edebilirler. Ben Alex Thomas, Kadim Dünya Alemi Zirvesinde bir yetişimciyim. Ben bile kalkan kırma aşamasına 3 yıl çalışmak zorunda kaldım. Benim şahsi görüşüme göre bu kalıntının Antik seviyesini bile aştığını gösteriyor. Bu yüzden gelecek olanların çok dikkatli olmasını istiyorum. Buluşma günü görüşmek üzere..." sözleri ile döküman bitiyordu.

Okumasını bitirdikten sonra Aiden'in zihninde kırk tilki dolaşmaya başlamıştı. Fakat hepsinden önce hayatını düşünüyordu. Eski hayatında hiçbir zaman hayati tehlikesi olmamış birisiydi. Bu yüzden Kadim Dünya seviyesinin zirvesinde olan birisinin bile tehlikeli olabilir dediği yerde kendisinin hiç mi hiç şansı olduğunu düşünmüyordu.

"Kıdemli Paul ne düşünüyor ki ? Kadim Dünya Alemi gibi yetişim seviyesinin zirvesinde birisi bile tehlikeli olabilir diyor. Ben orada ne bok yiyeceğim ?" derken ofisin dışında ki manzara bakışları kaymıştı.

Bir grup nekromansi öğrencisi alanda büyü alıştırması yapıyordu. Ortalık iskelet ve zombi kaynıyordu. Ara ara uçan yarasalara benzer nekromansi yaratıkları göze çarpıyordu.

"Yine de 3 yıldır okuduğum hiçbir kitapta ruhlar ile ilgili bilgiler yok. S*ktiğiminin dünyasında neredeyse her şey yapılıyor. Hatta enerji ile sıfırdan madde bile yaratabilen kişiler var. Ama ruh ile ilgili ne bir deney, ne bir tecrübe ne de gelişim bilgileri var. Eh, eski dünyamda bile ruh paranormal alana giriyordu. Araştırması yapılamayan nadir olgulardan birisiydi. Bu sefer boşa umut bağlamayacağım. Ama belki de bu hayatımı daha iyi idare edebilecek ödüller ile dönebilirim. 3 yılın sonunda az çok güç sahibi olamayacağımı anlamış oldum."

Bir an sonra içeriye bir hizmetli girerek Aiden'in kişisel eşyalarını getirmişti. Aiden hepsini yüzüğüne atarken, Hizmetli bölümünden gelen kişi Aiden'i kıskanç gözler ile izliyordu. Aiden'in geçmişini ve şimdiki konumunu biliyordu. Bu yüzden içten içe fesatlık yapıyordu. Fakat artık konumlar arası fark yüksek olduğundan sesini bile çıkaramıyordu. Aiden ise bunu fark etmesine rağmen ses çıkartmamıştı. Burada en küçük hareket bile ciddi sıkıntılara gebe kalabiliyordu.

Hizmetli çekildikten sonra Aiden eline aldığı bir gelişim kitabını okumaya başladı. Her türlü yarına kadar boştu. Ofisin hemen yanında kocaman bir ev bulunuyordu. Burası Paul'un önce ki asistanının eviydi. Bu yüzden teknik olarak yeni evi burasıydı. Ofisten eline aldığı 2-3 kitap ile evine gitti.

Eve ilk girdiğinde, normal bir hizmetli evinden farkı olmadığını anlamıştı. Tek fark bütün evin onun olması ve malzeme yönünden eksiklik çekmemesiydi. Hızlıca evin en büyük odasına yerleşen Aiden, çokta fazla olmayan eşyalarını yerleştirdi ve kitaplarına gömüldü.

[Ertesi Gün.]

3 yıldır ilk defa rahat bir uyku çeken Aiden, kahvaltısını ettikten sonra üstünü giyindi. Bu sefer üstünde Hizmetli kıyafetleri yerine asistan kıyafeti vardı. Kıyafetin üstünde Karanlık Elementinin ve Nekromansi bölümünün işareti sayılan karanlık bir kuru kafa bulunuyordu. Aiden bu kıyafeti ilk giydiğinde adeta bir korsana bayrağına benzetmişti.

İşlerini bitirdikten sonra ofise giden Aiden, Kıdemli Paul'u görünce yanına giderek "Günaydın kıdemlim." diyerek selam vermişti.

Aiden'i gören ve düne göre daha da sağlıklı ve zinde gören Paul'un asık olan suratı düzelmiş ve "Günaydın Aiden, bugün iyi gördüm seni." diyerek lafa girmişti.

"Evet kıdemlim. Dün akşam kendime kıyak geçtim. Bu yüzden rahat bir uyku çekebildim. Verdiğiniz dökümanı okuduktan sonra gideceğimiz yerin ne kadar tehlikeli olduğunu anladım. Yorgun olarak gitmeye cesaret edemedim." diyerek gülmüştü.

Aiden'in da kendisine yavaştan alıştığını gören Paul da gülerek "Ahaha, bu güzel evlat. Şu hapları al bakalım." diyerek bir torba içinde yüze yakın hap çıkardı. Haplardan oldukça yoğun bir aroma kokusu geliyordu.

"Kıdemlim ?"

"Bunlar besin hapları Aiden. Yemek için zamanımız olmaz diye dün bunları bölümün simyacısına yaptırdım. Bir hap kişinin bir tam günde ihtiyacı olan besini sağlıyor. Yanında bulunsun."

Esasında Enerji Çekirdeği Aleminde olan Paul, 1-2 aylık açlığa bile sağlığı bozulmadan dayanabilirdi. Aiden ise bir ölümlü olarak sağlığı bozulmadan sadece 3-4 gün dayanabilirdi. Sağlığı bozulmaya başlayarak ise en fazla 40 gün. 40 günün sonunda mutlak bir ölüm onu beklerdi.

Bu yüzden bu hapları Aiden için yaptırmıştı. Bunun farkına varan Aiden minnet dolu gözlerle Paul'a baktıktan sonra hapları yüzüğüne koydu.

"Pekala... Gitmemiz gerekiyor. 1 günlük yolculuğumuz olacak. Mesafe uzun olmadığından dolayı Işınlanma Kapısını açamıyorlar. Ayrıca çok kalabalığız. Bu yüzden kafileler halinde gideceğiz. Maalesef Necromansi Bölümü öncül kuvvet olarak ayarlandı. Bu yüzden geride kalmayalım." diyerek Aiden'e takip etmesi için emir verdi.

Kafileye doğru ilerlerken Aiden etrafında ki Karanlık Bölümü öğretmenlerinin bakışlarına dikkat vermişti. Bir tuhaf baktıklarını anlamak için yetişimci olmaya gerek yoktu.

"Bu öncül kuvvet işinden bir entrika çıkacak gibi hissediyorum. Ama belki de fazla kuruntu yapıyorumdur ? Sonuçta ne kadar baskılanmasını isteseler de aynı tarikata üye kimseler. Yok canım tehlikeli bir şeyler yapmazlar herhalde." diye düşünürken Paul'da bakışlardan rahatsız olmuştu.

Yüzüğünden bir tür kolye çıkaran Paul, yürümesini durdurarak Aiden'e uzattı. Kolyenin ortasında bir tür beyaz enerji varken, etrafını kalkan tarzında haleler çeviriyordu.

"Aiden bu kolyeyi boynuna tak ve sürekli üstünde tut. Bu kolye Enerji Alemi Orta Aşama ve aşağısında ki kişilerin saldırısını 3 defaya kadar engelleyebilir."

Paul'un hareketi tüm bölümde şok etkisi yaratırken, Aiden hiç tevazu göstermeden kolyeyi alıp takmıştı. İçinden Paul'a minnet duyuyordu Yinede "Can abi bu... Yolda g*te gelirsek ilk elden giden ben olurum herhalde." diye düşünmüştü.

"Teşekkür ederim kıdemlim."

Nekromansi öğrencileri ise tam tersini düşünüyordu.

"Oha lan... Basit bir gücü olmayan asistan, neredeyse 1000 altınlık koruma kolyesi aldı."

"La onun kendi hayatı bile o büyülü kolyeden değersiz."

"Haydaa... Kıdemli Paul ne düşünüyor böyle. Gitti güzelim kolye!"

Tüm bu konuşmalar uzakta olduğu için Aiden duymuyordu. Fakat Paul, gelişmiş duyu sistemi sayesinde her bir söyleneni duymuş ve ufak bir aura yayarak herkesi susturmuştu. Enerji Çekirdeği Alemi Yüksek Seviyesinde ki aura, tüm tarikat içinde bile üstün bir güç iken, zayıf nekromansi bölümünü konuşmaya gerek bile yoktu.

Tüm bakışlar ve konuşmalar sustuktan sonra ikili sakince kafilenin olduğu yere geldi. Bir çok paralı asker tutulmuş, 6 arabadan oluşmuş bir konvoydu bu. Gidiş yollarında olası tehlikeler olmayan yerlerden geçeceklerinden dolayı, paralı askerlerin içleri rahattı. Paralı Askerlerin komutanı bile Enerji Alemi Zirvesinde birisiydi. Kıdemli Paul'un yaklaştığını gören Komutan, askerleri hizaya sokarak beklemeye başladı.

"Kıdemlim, kafile yola çıkmak için hazırdır. Benim Adım Rafael Anderson. Enerji Alemi zirvesinde bir uzmanım. Takımım ile birlikte bu yolculuğu rahat bir şekilde geçiririz." diyerek öz güvenini ortaya çıkarmıştı.

Kıdemli Paul'da onaylayarak "Sağolun Bay Rafael, umarım dediğiniz gibi olur." diyerek elini sıkmış ve baş arabaya binmişti.

Böylelikle Öncül Kuvvet olan konvoyun Antik Seviye Kalıntıya olan yolculuğu başlamıştı.

Bilinen Gelişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi