15. Bölüm - Eğer Ruh Yok Olursa...

avatar
363 3

Ruhani Enerji Hükümdarı - 15. Bölüm - Eğer Ruh Yok Olursa...


Kitap son hızla kelimelerini tamamladıktan sonra, kan kırmızısı kelimeler, güçlü auralar saçarak sayfada yer edinmişlerdi. Aiden, bu sefer iyi bir haber gelmeyeceğini hissetmişti. Fakat mecbur bir şekilde kitabı eline alarak okumaya başladı.

"Ruh Tohumunun ikinci özelliği, ruhu direk çağırarak, sana eşlik etmesine olanak sağlar. Ruh Tohumunun gücüyle, ruh maddesel bir beden ile dış dünyaya gelir. Ruhu dış dünyaya çağırdığında, ruhun özelliklerini kendi vücudunda kullanabilir ve dönüşümlerini gerçekleştirebilirsin. Ayrıca, ruh artık senin gerçek ruhun ile bağlantılı olduğu için, sana mutlak bir sevgi ve sadakat duyar. Bunun anlamı, ruhların kendi öz bilinçleri olduğudur. Fakat, bir savaş sırasında ruh yok olursa... Ruha ait bütün güçlerini, dönüşümlerini ve çağırma yeteneğini kaybedersin. Yok olan ruh, varoluştan tamamen silinir. Bu yüzden dikkatli olmalısın. Ruhu savaşmak için çağırmak, senin hem en güçlü olduğun zaman, hemde en güçsüz duruma düşebileceğin zamandır..."

Aiden satırları okuduktan sonra kitap, Aiden'in elinde ki mühre geri dönmüştü. Bu satırlar ile kurdun önemi bambaşka seviyeye çıkmıştı. Bunun üzerine Aiden gölün yanına dönerek yeniden düşünceler denizinde kaybolmaya başlamıştı.

"Şu anda bütün niteliksel özelliklerim bu Alfa Kurttan geliyor. Eğer bir savaşta onu kaybedersem, çok sıkıntılı bir duruma girerim." derken etrafına bakındı. Çevresinde ciddi bir aura bile hissetmiyordu.

"Neyse ki bu ormanda sadece Temel Kurma Aleminde canavarlar var. Belki en diplerde Genişleme Alemi canavarları vardır." dedikten sonra gözü kurda gitti. Yanında sakin bir şekilde oturuyor, hatta esniyordu.

Bu duruma hiç tepki göstermemişti. Bunu gören Aiden "Kurda bak hele... Yani hiç neredeyim, bana ne oldu felan da demiyor. Yerinden baya memnun gibi." dedikten sonra aklına bir fikir geldi.

Bir süre planı düşündükten sonra kurda döndü.

"Daha önce sana biat eden kurtları buraya getirebilir misin ? Seninle aynı durumu yaşarlarsa, seninle birlikte bana hizmet edebilirler. Bende ekstra güç kazanırım."

Aiden'in isteğini duyan Alfa Kurt, başını sallayarak kan kırmızı gözlerini parlattı ve ormanın derinliklerine atladı. İlk başta Alfa'nın isteğini kabul etmeyeceğini düşünüyordu. Çünkü kullandığı daha doğrusu istediği şeyin yolu, Alfanın yaşadığı durumlar ile aynı şeyi yani onları öldürerek ruhlarını almaktan geçiyordu.

"Mutlak Sadakat bunu gerektiriyor sanırım. Bir çok hükümdarın bulamadığı şeyi, ben basit bir kurttan elde ettim... Ortalama 5 tane kurt getirse bile yeterli gelir. O kurtların her biri Temel Kurma 2. Seviyede... Gücümü arttıracakları doğru fakat bundan sonra ne yapacağım ? Ejderha İmparatorluğunda birden fazla tohum sahibi olduğu açık. Birde bu kalıntının yıkılmasından hemen sonra güçlerimi açık edersem, şüphe ederler. Göklerin Çeşitliliğine değil, direk kalıntıya bağlarlar. Her ne kadar Kutsal Yıldız Tarikatına dönmek istesem de bu durum çok tehlikeli..."

Aiden sıkıntılı bir şekilde kafasını kaşıdıktan sonra göle dönmüştü. Ormanın derin seslerini dinliyordu. Tuhaf bir şekilde Alfası gittikten sonra ormanda uluma sesleri artmaya başlamıştı.

"O zaman durum değerlendirmesi yapalım. Benim güçlerimi daha etkili kullanmak için tekniklere ihtiyacım yok. Ne kadar fazla kaynak canavarı ruhu elde edersem, o kadar fazla çeşitlikte gücüm olacak. Fakat aynı zamanda zorlu bir yetişim sürecinden gidiyorum. Bu da bana kaynak gerekecek anlamına geliyor. Topla bunları... " dedikten sonra kafasında biraz hesap yapmıştı.

"Simya... Bitkileri en etkili ölçüde kullanıp kaynak verimini arttırmaya yarayan bir şey. Şimdi, ya simyayı direk öğreneceğim, yada bu kaynakları direk takas edeceğim. Novellerde olduğu gibi Simya çok derin bir dal. Onu öğrenmek için vakit harcarsam, çok fazla zaman kaybederim. Onun yerine Simya bilen birisi ile ticaret tarzında bir şeyler yapabilirim. İkinci konu, çeşitli ruhları toplamak. Bunun için doğaya yakın olmam lazım. Tüm bunları birleştirince aklıma tek bir yer geliyor. Yeniden Kutsal Yıldız Tarikatı. Kutsal Yıldız Tarikatı, Güneş Krallığının Anger Şehrinde ikamet ediyor. Anger şehrinin üç bir yanı ise geniş ormanlar ile kaplı durumda. Akademiye direk giderek güçlerimi açık edersem sıkıntıya düşebilirim ama Kıdemlim beni koruyabilir. Bu yüzden ilk önce onun yanına giderek durum değerlendirmesi yapmalı ve ne yapacağımıza karar vermeliyim. Yaşadığım şeylerden sonra tarikatta eğitim görebilmemi sadece ve sadece kıdemlim sağlayabilir."

Aiden bir nevi gelecek planı yaptıktan sonra arkasından duyduğu hırıltı sesleri ile kendisine gelmişti. Alfa ile arasında bir tür bağlantı olmasına rağmen, az önce bir tür bilinçsel durumun içerisine girdiği için fark edememişti.

Hızlıca arkasında döndüğünde ise Alfa'nın yanında 10 kurt daha bulunduğu görmüştü. Her biri mutlak sadakatla Alfalarına bakarken, Aiden'e soru işaretleri ile bakıyordu. Fakat Aiden buna aldanmadan Alfaya döndü.

"Onları durumu anlat ve öldür."

Alfa başını salladıktan sonra ufak bir hırlama ile arkasında ki kurtlara döndü. Bu hırlama bir tür iletişime benziyordu. Alfalarını duyan kurtlar ise bir Alfa'ya birde Aiden'e dönüyorlardı. Gözlerinde bilinmezlikten gelen bir korku vardı. Fakat alfalarının emri kesindi. Kaçma olanaklarına sahip olsalarda, hem Alfanın hemde Aiden'in auraları biraz fazla korkutucuydu. Bu yüzden Alfalarının sözlerine inanmak isteyerek boyunlarını alfaya uzatmışlardı.

Durumu gören Aiden, sevinmeye başlarken, Alfa direk kurtların boğazlarına saldırmış ve kısa sürede hepsinin canını kendi pençeleri ile almıştı. Her bir kurdun gözlerinden yaşam ışıkları sönmeye başlarken, Alfa'da olduğu gibi ruhlar yükselmeye başlamıştı. Yine aynı çekim gücü, kurtların ruhlarını kendisine çekmeye çalışıyordu.

Bunu gören Aiden, hızlıca elini öne çıkararak kan kırmızısı aurayı çıkarttı ve ruhlara yöneltti. Kan kırmızısı aura, avını kovalayan bir ejderha gibi hızla atılarak ruhların her birini içine çekmiş ve özümsemişti. Her bir ruhta, ışıltısı ve aurası artıyordu.

Kan kırmızısı aura, bir süre etrafta gezindikten sonra Aiden'e geri dönerek ruh alanına giriş yapmıştı. Özümsediği her bir ruhu, Alfa ruhunun olduğu kısıma bırakırken, Karanlık Kurtlarda yerlerini alarak sembolize bir şekilde durmaya başlamıştı.

Gerçek ruhu ile olanları hisseden Aiden'de gülümseyerek denemeye karar vermişti.

Aiden elini salladığı anda arkasında 10 kan kırmızısı parlama oluşmuş ve dumanlar içerisinden hırıltılar gelmeye başlamıştı. Bir an sonra dumanlar dağılmış ve maddesel bedenler içerisinde olan karanlık kurtlar ortaya çıkmıştı. Her biri Aiden'e sadakat ve sevgi ile bakıyorlardı. Bunu fark eden Aiden, bu durumun ruh alanına girdikten sonra değiştiğini fark etmişti.

Aiden kurtları incelerken, her biri kendi bedenlerine saldırarak, bir tür kristal parçası çıkartmışlar ve Aiden'in önüne getirmişlerdi. Alfa'da ağzında tuttuğu, diğer kurtlara göre daha büyük olan kristali getirmişti.

Bunu gören Aiden kafasına vurarak "Kaynak Canavarlarının gelişim merkezleri, kristal şeklindedir. Alfanın bedenden ruhu alınca çok heyecanlandım. Nasıl böyle bir şeyi unuturum!" diye söylenmişti.

Yine de Alfa kendi bilincine sahipti. Böylelikle kendi bedenini bulmuş ve kristali elde etmişti. Aiden önünde duran bir tane Temel Kurma 3. seviye kristale, 10 tane de Temel Kurma 2. seviye kristale bakıyordu.

"Bu kristalleri simya ve formasyon gibi şeylerde sık kullanılan ana parçalar. Bunların içinde ki enerjiyi, bir gelişim merkezi kaldıramadığı için kullanamıyorum." derken kristale bakıyordu. Sanki bir yerleri kaçırıyor gibi hissetmişti.

"Lan benim gelişim merkezim yok ki!"

Böyle düşünse bile Ruhsal Yetişim Alanı da bir tür Gelişim Merkeziydi. Bu yüzden neler olacağını bilmiyordu.

Aiden'in zihni, ruhu ile bağlantılı olduğu için özümseme denemesi düşünceleri geçtiği anda Kan kırmızısı aura birden patlamış ve bir Temel Kurma İkinci seviyenin kristale girmişti. Kan kırmızısı aura, tüm kristalin etrafını sardıktan sonra onu dışarıya karşı izole etmişti. Bir sonraki adımda kristale baskı uygulayarak onu patlatmış ve kristalin içerisinde ki enerjinin serbest kalmasını sağlamıştı.

Serbest kalan kristal enerjisi, kan kırmızısı auraya saldırmıştı. Fakat kan kırmızı auranın yoğunluğunun karşısında hızlıca yenilmiş ve pasif duruma geçmişti. Durumu inceleyen Aiden, kan kırmızı auranın değdiği her kristal enerjiyi, Kan kırmızısı enerjiye çevirdiğini görmüştü.

Tüm çevrim işi bittikten sonra kan kırmızısı aura, ruhsal alan yerine, Ruhsal Yetişim Alanına gitmiş ve enerjisini oraya bırakmıştı. Ruhsal Yetişim Alanında ki Kara Delik ise hızlıca enerjiyi özümseyerek kapalı olan meridyenlere göndermişti.

Kapalı olan 31. Meridyenin %5'i açılmıştı. Bu durum üzerine gözleri parlayan Aiden gülümseyerek planlarına artılar koymaya başladı. Bu artılar canavar öldürmek ile ilgili olanlardı.

"Her ne kadar artış küçük olsa da kullandığım kristalde öyle yüksek bir şey değildi. Herhangi bir gelişim merkezine sahip olmamamın yararlarından faydalanıyorum. Dantianım olsa, belkide çoktan sakat kalmıştım." derken gözlerini gökyüzüne dikmişti.

"Adeta bir hile buldum sizi kural bozan, adalet kavramı yoksun o*rospu çocukları!" demiş ve evine doğru yönelmişti. Göklerde ki bilinçlerin kudurduğundan bir haberdi...

Bilinen Gelişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -Gökyüzü Ölümsüzü Alemi 







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46885 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr