Aiden Göklere biraz giydirdikten sonra evine doğru gitmiş ve dinlenmeye başlamıştı. Çokta uzun olmayan bir süre önce bir ölüm-kalım savaşından çıkmıştı. Yine de etkileri ortadaydı. bu olaylardan oldukça yarar sağlamıştı. Bu yüzden eve dönmeden önce Kurt Sürüsüne dönerek emirler verdi.

"Gidin, bulabildiğiniz canavar çekirdeklerini bana getirin. Temel Kurma 4. seviye canlılara bulaşmak yasak. Sadece 3 ve altına... Ben bir süre dinleneceğim."

Emri duyan Alfa, hızla kafasını salladıktan sonra ormana doğru atıldı. Arkasında ki kurtlarda onu takip ediyordu. Bu durumdan sonra içeriye giren Aiden, yatağına geçmeden önce bir süre aynanın karşısına geçmiş ve aurasını serbest bırakmıştı.

Kan kırmızısı aura, tüm vücudunu kaplayarak, kaotik bir aura yayıyordu. Şu anda Alfa Kurdun ruhunu kullandığı için aurasında keskinlik, vahşilik ve Alfa hisleri vardı.

"Şu anda bir ruhun özelliklerini kullanabiliyorum." dedikten sonra aurayı dağıttı. Bir süre odaklandıktan sonra odanın içerisinde şiddetli bir karanlık enerji patlaması olmuş ve Aiden'in gözleri morun tonlarında bir renk ile parlamıştı. Tüm vücudu da karanlık elementi ile kaplanmıştı.

Aiden bu olay gerçekleşir gerçekleşmez, zihninde fısıltılar duymaya başlamıştı.

"Öldürelim!"

"Gücümüzle tüm ruhları ele geçirebiliriz!"

"Kainatı bile yok edebiliriz!"

"Her türlü varlık bizim emrimize girebilir!"

"Tüm güçleri kullanabildiğini bir düşün Aiden!"

Aiden bu düşünceleri duyar duymaz, kafasını tutmuş ve karşı koymaya çalışmıştı. Alnından bardaktan dökülür gibi su boşalıyordu.

"Yeter!"

Derin bir karanlık dalga, tüm odada yayıldıktan sonra, her bir eşya küle dönmüş ve Aiden'in üstünde ki karanlık aura, yerini kan kırmızısı auraya bırakmıştı. Elementin aurası gitmesine rağmen, Aiden'in yüzü bembeyaz bir şekilde kalmıştı. Vücudunda korku ve habis duygular öne çıkarak, kan kırmızısı auranın bile yapısını değiştiriyordu.

Aiden bir süre o durumda kaldıktan sonra, kan tekrardan yüzüne gelmeye başlamıştı. Zihinsel olarak girdiği şoktan çıkması en azından 10 dakika sürmüştü. Fakat bu durumdan çıkmasına rağmen, titreyen elleri, durumun ne kadar ciddi olduğunu gösteriyordu.

"B-Bu... Bir Elementin gerçek doğası mıydı ..? Okuduğum novellerin sadece bir kısmında elementlerin yan etkileri ve özel etkileri olduğunu görmüştüm. Diğerlerinde hepsi normal bir şekilde sıkıntısız kullanıyorlardı. Az önce elementi kullandığımda ciddi habis duygular ile oldum. Zihnimde konuşan fısıltılardan bahsetmiyorum bile. Bu basitçe... Korkutucuydu!"

Kan kırmızısı aura sayesinde biraz sakinleşen Aiden, dağılmış odaya bakmadan kendi odasına gitti ve yatağa uzandı.

"Bu element kontrolü olayını başka bir zamana bırakmalıyım. Ciddi bir yardıma ihtiyacım olacak gibi görünüyor."

Aiden son düşüncelerinden sonra kendini uykunun kollarına bırakmıştı. Son birkaç saatte geçirdiği olaylar, mental olarak onu aşırı yıpratan şeylerdi. Bu yüzden derin düşünceler içinde uykusuna dalarak dinlenmeye başladı.

[10 Saat Sonra]

Ormanın derinliklerinde vahşi yaşamın sesleri yankılanırken, bu seslerin arasına acı dolu inlemelerde ara ara duyuluyordu. Aiden'in gönderdiği Alfa ve Kurtlar önlerine gelen canavarı katlederek, kristallerini ele geçiriyorlardı.

10 saat boyunca avlandıktan sonra bile yorulmamışlardı. Fakat son avı avladıktan sonra Alfa başını kaldırarak bir yöne baktı. Zihninde bir emir duymuş gibi, sürüsüne bakmış ve baktığı yöne doğru harekete geçmişti. Gittiği yön Saklı Cennetin olduğu yerdi.

Saklı Cennette ki Aiden, bir süre önce uyanmış ve yola çıkma zamanın geldiğini düşünerek kurtlara ruhları yoluyla haber göndermişti.

Evinin önünde tuhaf bir şekilde gölün üstüne bakıyordu. Bilincinin bir kısmı Ruhsal Yetişim Alanında ki kara delikteydi. Kara Delik şu anda kendi kendine, kaynak enerjisini çekiyor ve ruhsal enerjiye dönüştürerek yetişim alanına bırakıyordu. Enerji şu anda gaz formundaydı. İleri ki alemlerde, Gelişim Aleminin daha nitelikli hale gelmesi ile birlikte enerji de hal değişimi geçirecek ve daha güçlü hale gelecekti.

Aiden şu anda Temel Kurma 2. seviyesindeydi. Bunun anlamı yetişim alanının 2/10'u niteliksel olarak değişmişti. Fakat bu duruma rağmen, vücudunda 30 meridyen bulunuyordu. 150 meridyen için, her seviyede bir tane 15 tane meridyen açarak ilerlemesi gerekiyordu. Normalde canlılar en az 30 meridyenle diğer aleme geçiş yapabiliyorlardı. Bu görünüşte, Aiden'in yetişim hızını azaltsa da, onu kendi seviyelerinde daha güçlü hale getiriyordu.

Temel Kurma Alemi 2. seviyesinde, normal bir Gelişim Merkezi Yetişimcisinin fiziksel gücü en fazla 200 kilo olabilirdi. Fiziksel nitelikli bir Yetişimcinin ise bunun iki katı olacak şekilde 400 kilo olurdu. Aiden ise Ruhsal Yetişim yaparak her seviyede 300 kilo kazanıyordu. Bu yüzden fiziksel güç, Temel Kurma 2. seviyede 600 kiloya çıkmıştı. Ayrıca meridyenlerin çok olması nedeniyle de gücü daha rahat ortaya çıkarabiliyordu.

Ek olarak ise Ruhsal Dönüşümleri vardı. Ruh yetişimin ikinci özelliği ise ekstra özellikler kazandırması ile birlikte Alfanın Özellikleri ek olarak 200 kilo fiziksel güç daha veriyordu. Yani kullandığı ruh her seviyede artı 100 kilo fiziksel güç daha veriyordu. Sadece bunlarla bile, Aiden'in aynı seviyede rakibi yok gibiydi. Yine de Aiden bu gücü daha fazla geliştirme arayışları ile göle bakarak düşünüyordu.

"Temel Kurma Alemi... Temellerin sağlam atılması ile ilgili bir alem olduğu kesin. Burada hızlı ilerlemek yerine, yavaş ilerlemek daha mantıklı. Bu sayede daha sağlam bir temel atabilirim. Şu anda fiziksel gücüm 805 kilo civarında. Antrenmanlar ile, daha doğrusu kasları yıkıp, ruhsal enerji ile tekrar inşa ettiğim sürece, her seviyede ek 50 kilo daha güç kazanabilirim. Bir diğer yol ise element kullanmak." derken Karanlık Elementinin ona yaşattığı korku aklına gelmişti. Tüyleri bile diken diken olurken, hızlıca kafasını salladı.

"Yok... O iş şimdilik askıda kalsın. Kutsal Yıldız Tarikatına vardıktan sonra bu işi halledebilirim." dedikten sonra vücudundan taşan kan kırmızısı auraya bakmıştı.

"Eski dünyamda sıradan bir insanın 800 kilo gücü olması imkansız sayılan bir durum olurdu. Tamam vücut geliştirmesi yapan insanlar vardı. Bu insanlar kendilerini adeta kas yığınına döndürerek güç elde ediyorlardı. Ben ise enerjiyi ekerek bu işlemi yapıyorum. Yine de... Eski ailemi özlemediğimi söyleyemem. Fakat, bu güç için değer. Bir gün kesinlikle eski dünyamı ziyaret edecek güce kavuşabileceğimi biliyorum. Engin gizemliler ile dolu olan evren beni bekliyor."

Aiden düşünceleri arasında kaybolmuşken, Alfa ve sürüsü, sonunda saklı cennete ulaşmışlardı. Fakat sadece Alfa, Aiden'in yanına gelmişti. Diğerleri, hızlıca Saklı Cennetin farklı taraflarına dağılmışlar ve toprağı eşelemeye başlamışlardı. Aiden şaşkınlık ile onlara bakarken, ne yaptıklarını düşünüyordu.

Fakat bir süre sonra kazdıkları yerden rengarenk kristaller çıkmaya başlayınca, kurtların kristalleri korumak için böyle bir yol izlediğini anlamıştı. Aiden'in bu durumu beğendiğini gören Alfa Kurt ise, gülümseyerek, neşeli bir aura saçmaya başlamıştı. Bunu fark eden Aiden ise Alfa'nın başını okşayarak "İyi iş başardın..." demişti.

Ormanların yırtıcı olan ve kurtlar arasında bile en tehlikeli kabul edilen Alfa Karanlık Kurdu, bu hareket ile kuyruğunu sallayarak mutlu olmuştu. Aiden bile böyle bir tepki beklemiyordu.

"Ruh Yetişimi... Sen neleri mümkün kılıyorsun böyle..." dedikten sonra önünde biriken rengarenk kristallere baktı.

"Bir bakalım... Ortalama 100 civarı Temel Kurma 2. seviye kristal, 20 tane de Temel Kurma 3. seviye var. Nitelikleri ve Elementleri farklı olmasına rağmen, benim için sorun değil. Kara Deliğim hepsini dönüştürebilir seviyede. Bir deneyelim."

Bu düşünce Aiden'in aklından geçer geçmez, Ruhsal Yetişim Alanında ki kara delik son hız dönmeye ve kan kırmızı aura üretmeye başlamıştı. Bunun hemen ardından Aiden'in vücudundan taşmaya başlayan kan kırmızısı aura, tüm kristalleri sararak, kristalleri izole etmiş ve onları parçalamıştı. Her bir kristalin enerjisi, auraya baskı yapsa da, auranın gücüne dayanamıyorlardı.

Bir süre sonra tüm enerjiler kan kırmızısı auraya dönüşmüştü. Fakat her birinden niteliksel olarak farklı hisler yayılıyordu. Bu işlemin tamamlanması üzerine kara delik hızlanarak vakum etkisi yaratmış ve tüm kan kırmızısı enerjiyi içine geri çekmişti.

Kara deliğin içerisinde geçen her enerji, Ruhsal Yetişim Alanına Ruh Enerjisi olarak dönüşüm geçirmiş halde giriş yapıyordu. Merkezin dolmaya başladığını hisseden Aiden, enerjiyi hızlıca kapalı olan meridyenlere göndererek baskı yapmaya başladı.

31. Meridyen !

32. Meridyen !

33. Meridyen !

34. Meridyen !

35. Meridyen !

Enerji 35. meridyeni ucu ucuna açtıktan sonra tamamen tükenmişti. Sadece beş meridyen açabildiğini fark eden Aiden ise somurtmaya başlamıştı. Bu bol enerjinin sadece bu kadar işlev görmesi açıkça onun gözünü korkutmuştu.

"100 tane 2. seviye, 20 tane 3. seviye kristalle sadece 5 tane meridyen açabildim. Dahası her meridyen, bir öncekine göre daha zor açılıyor ve daha fazla enerji açılıyor." derken vücudunda ki meridyenleri inceliyordu.

"Lan bu 150 meridyeni ben nasıl açacağım...! Birde bunun felaket kısmı var."

Aiden sıkıntıyla etrafına baktıktan sonra tüm kurtları geri ruh alanına göndermişti.

"Bu ormanda daha fazla kalmak, benim için yararlı bir durum değil. Kutsal Yıldız Tarikatına doğru hareket etmem lazım. Kafileyle yol neredeyse bir gün sürmüştü. Şimdi ise yaya bir şekilde geri dönmem gerekse de artık bir yetişimciyim ve kurt dönüşümüm var. Çokta zahmetli olmasa gerek..."

Kurtlar bir bir ruh alanına dönerken, Aiden'in gözleri Alfa gözlerine dönüşmüş ve vücudunda ki tüm kemikler kırılarak, dönüşmeye başlamıştı.

"Bakalım gerçek bir Alfanın hızı neymiş!"

Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi