38. Bölüm - Ned'in Desteği

avatar
299 1

Ruhani Enerji Hükümdarı - 38. Bölüm - Ned'in Desteği


Kızların yanından ayrıldıktan sonra evin önüne gelen ikili, oturarak konuşmaya başlamışlardı.

"Kanka bildiğin üzere bir hafta sonra ölümüne bir maça çıkacaksın. Zaten kazanacağından eminim ama duyduğuma göre Zane aslında iyi bir hançer kullanıcısıymış. Üstelik ellerinde Parker Klanının ünlü silahlarından birisi olan Kan hançerleri var. Seninle olan dövüşünde büyük ihtimalle seni ciddiye almadığı için kullanmadı ama ölümüne olan dövüşte kesinlikle kullanacaktır. Arada ki yetişim farkına rağmen birde bu devreye girerse hepten sıkıntıya girebilirsin. Bende kankan olarak sana yardım etmeye geldim."

Ned sözlerinden sonra depolama yüzüğü takılı olan elini sallamış ve ortama yüzlerce farklı çeşitte silah çıkmıştı. Rengarenk enerjilerle parlayan sayısız kılıç, yay, hançer, kısa kılıç, mızrak ve kalkan vardı.

"Senin ne tür silahı sevebileceğini bilmediğim için yanımda bunları getirdim. İlgini çeken birisi varsa söylemen yeterli."

Ned'in sözlerinden sonra bakışları düşen Aiden, silahlara ve Ned'e bakarken yüzünde hüzünlü ve karmaşık bir ifade belirmişti.

"Bana neden bu kadar yardım ediyorsun Ned ? Üstelik imparatorluk prensi kimliğine ve Yggdrasil Tohumları arasındaki rekabete rağmen."

Duyduğu sözler ile Ned'in de ifadesi hafif bozulmuş ve duygusala bağlamıştı. Yüzünde belli belirsiz bir özlem ifadesi belirmişti.

"Şu anda nerede ve ne kimlikte olduğum, nereden geldiğimi değiştirmiyor kankam. Her ne kadar ben bugün bir prens ve Çağırıcı Tohumunun sahibi olsam, sende Ruh Tohumunun sahibi olarak Ruh Hükümdarı olsan da bizler dünyanın çocuklarıyız. Geçtiğimiz üç yılda, sadece novel ve mangalarda olabilecek bir dünyaya yaşıyor ve ona alışıyor olsakta yerimiz ve yurdumuz belli. Üç yıldır yanımda sadece kardeşim vardı. Şimdi ise hemşerim diyebileceğim sen geldin ve çektiğin onca acıyı da göz önüne bulundurursak, sana elimden gelen yardımı yapacağıma dair Ruh Tohumunun ve sahibini öğrendiğim anda kendime söz verdim. Rekabete gelecek olursak, sahip olduğum Çağırıcı Tohumunun senin Ruh Tohumun ile kıyaslanamayacak olduğunu biliyorum. Ondan dolayı içim rahat."

Aiden Ruh Tohumunun güçleri sayesinde Ned'in yalan söylemediğini anlayabiliyordu. Üstelik bir şekilde duygularını da görebiliyor gibi hissetmişti. Üç yıldır yetişim dünyasının kanlı kollarında bir prens olarak yaşamıştı. Kendisi kadar acı çekmese de hem Yggdrasil konuları hem yetişim hem de kraliyet entrikaları ile hem kendisi hem de kardeşi Ashley uğraşmıştı. Bunca yaşanmışlıktan sonra tek istediği kendisi gibi düşünebilen bir arkadaş edinmekti ki, Ned bu arkadaşı zihninde Aiden olarak görmüştü.

"Teşekkür ederim Ned."

Aiden'in cevabından sonra gülümseyen Ned, tekrardan silahlara dönmüştü.

"Peki ne diyorsun ?"

Bir süre ortamda ki silahlara bakan Aiden, novel ve manga okurken de, yetişime başladıktan sonra da kullanacağı ve sevdiği iki tip silahın olduğunu düşünmüştü.

"Ağır Kılıç ve Yay."

Aiden'in cevabını duyan Ned, etkilenmiş bir ifadeyle "Hmm..." demiş ve elini sallayarak Ağır Kılıç ve Yay dışında ki ögeleri geri kaldırmıştı. Geriye sadece üç ağır kılıç ve 10 tane de yay kalmıştı.

"Ağır Kılıç kullanması hem çok zor hem de pek tercih edilmeyen bir silah olduğu için sayıları az var. Fakat..." derken iri yarı gözüken iki ağır kılıcı daha geri göndermişti. Geriye sadece 1.5 metrelik, siyah bir aura ile kaplı bir kılıç kalmıştı. Kılıcın kabzasının üzerinden doğru başlayan çeşitli işaretler kılıcı kaplıyordu ve iki derin kesik üst üste gelecek şekilde kabzanın üstünde bulunuyordu.

"Bu kılıcın adı Ağır Yıldız Kılıcı. Ejderha İmparatorluğunu efsanevi sayılan kılıçlarından birisidir. 18. Doğum günümde bana hediye edildi. İsmini gezegene düşen bir yıldızın madeninden yapıldığı için aldı. Küçük görünmesine bakma yapıldığı maden çok ağır olduğu için ağır kılıç sınıfında ve en güzel özelliği de şu. Kılıca direk enerji yüklemesi yaparak kılıcın ağırlığını arttırabiliyorsun. Sanırım madenin özelliklerinden birisi. Diğer yandan üzerine yapılan rünler sayesinde kılıcı istediğin bir enerji türüyle kullanabilirsin. Bana verilen bilgilere göre kılıç zamanında 10 bin kilograma kadar çıkarılmış. Son kullanıcısının adı neydi... Ha! Alfred Heavystar. Neyse son kullanıcısından sonra kılıcın madenini zar zor başlangıç haline çekebilmişler. Şu anda 100 kilogram civarında. Tam sana yakışacak bir silah kanka."

Ned resmen usta bir pazarcı gibi kılıcı pazarlamıştı. Aiden bile böylesine bir kılıcın iyi bir işçilik olduğunu kabul etmek zorunda kalmıştı ki, kılıç gerçekten güzel görünüyordu.

Aiden havada süzülen kılıcı eline alır almaz kılıç kan kırmızı renginde parlamış ve ruhsal enerjiyi içine çekmişti.

"Güzel kılıçmış patron. İş görür!"

O anda Anger'da işe girerek kılıcın bilinci haline gelmiş ve kılıcı geliştirmeye başlamıştı. Kılıcın kabza bölümünde kan kırmızı bir sonsuzluk kılıcı çıkarken, yaydığı aura daha da saf hale gelmişti.

"Anger kılıcın ağırlığını 1000 kiloya çekebilir misin ?"

"Tabi ki patron."

Aiden'in isteği ile Ruhsal Yetişim Alanından çekilen enerjiyi hızla kılıca yönlendiren Anger, kılıcın kilosunu bine çekmişti. Yeni kilosuyla kılıcın yaydığı aura bile güçlenmişti.

"Normal şartlarda bu kılıcın değeri ne kadar olurdu ?"

Ned bu soruyla bir süre duraksamış ve düşünmüştü.

"Aşağı yukarı 1 milyar altın felan sanırım. Çünkü derecesiz bir silah. Yani derecesini kullanıcısına göre ayarlıyor."

Bir milyar ve silahların da dereceleri olduğunu gören Aiden'in yüzünde öyle bir ifade oluşmuştu ki, Ned bile Aiden'in kılıcı geri vereceğini fark etmiş ve bu yüzden konuyu hızla değiştirmişti.

"Yay konusunda gelirsek... Burada ki her bir yay eşsiz. Hani yaylar benim de uzmanlık alanım değil ama en sağda ki en işlevseli diyebilirim. Çünkü burada ki her yay tek tür enerji kullanıyor ve okları da ayrı. Ama bu... Ohoho..." derken yayı hemen önüne çekmişti.

Yayin görünüşü sade olmaktan çok uzaktı. Neredeyse tüm gövdesi değişik bir enerji saçan çizgiler ile kaplanmıştı ve en önemlisi de yayın kiriş kısmı yoktu. Kiriş kısmında ince bir enerji ipliği, ip görevi görürmüşçesine duruyordu.

Yayın gövdesinde ki enerjiler o kadar şiddetliydi ki, yayın tutma yerinde yani merkezinde ufak ufak kıvılcımlar yaratıyor ve yayın uçlarına doğru da adeta ateş huzmeleri gibi rengarenk bir görünüme kavuşuyorlardı.

Ned yayı sol eliyle aldıktan sonra sağ elini enerji ipliğine doğru götürmüştü.

"Şimdi kankam gördüğün üzere yayın kirişi yok. Ama buna gerekte yok. Elinle kirişi tuttuğun anda senin zihninden seçtiğin bir enerjiyle yay kendine bir ok üretecek. Aynı bu şekilde..." derken kirişi çekmiş ve yayın merkezine karanlık enerjiden bir ok oluşmuştu.

Ok oluştuktan sonra aynı etkenler okun üstünde de belirmişti. Okun ucunda bir küçük küçük siyah renkte kıvılcım arkları, okun ucuna doğru da süzülen karanlık huzmeler bulunuyordu.

"Bu var ya bu... Manyak bir şey. İsmi Paradox Yayı. Dene bakalım."

Ned heyecanla yayı Aiden'e uzatırken, Aiden Ağır Yıldız Kılıcını yere saplayarak yayı ellerine almış ve Anger yeniden devreye girmişti.

Yayın tam tutma yerinin orada bir sonsuzluk işareti oluşurken yayın yaydığı aura bir kez daha güçlenmişti. Bunu gören Ned'in gözleri bir yaya bir de yayın ortasında belirerek parlayan kan kırmızı sonsuzluk işareti gitmişti.

"Sanırım bir ilahi bilince sahipsin."

Ned'in sözleriyle elini kirişe götürürken duraksayan Aiden, meraklı bir şekilde Ned'e dönmüştü.

"İlahi bilinçleri biliyor musun ?"

Aiden'in sorusuna cevap vermeden depolama yüzüğünden bir kılıç çıkartan Ned, kılıcı eline alır almaz, Anger'in etkisi kadar olmasa da aldığı kılıcın da aurası güçlenmiş ve kabzasında değişik bir sembol belirmişti.

Gördükleri ile kendi işareti ile Ned'in kini karşılaştıran Aiden, kendi güçlendirmesinin basitçe daha güçlü olduğunu görebiliyordu.

"Her Yggdrasil Tohum Sahibinin bir ilahi bilinci vardır. Aynı Ashley ve Skyler'ın da olduğu gibi. Seninkini tahmin edebildim çünkü Skyler'da aynı seninkine benzer bir ilahi bilince sahip. Tek fark onun sembolü altın sarısı sonsuzluk işareti. Seninki ise kan kırmızı renginde."

İlahi bilinçler konusunda az bir bilgisi olan Aiden, bu duruma sadece kafa sallayarak karşılık verebilmiş ve yaya geri dönmüştü. Yay gerçekten çok güçlüydü ve Aiden kirişi tutar tutmaz yay ellerinden yayılan ruh enerjisine yanıt vermiş ve kan kırmızı renginde bir ok oluşturmuştu.

Aiden'in başarılı bir şekilde ok oluşturduğunu gören Ned, karşındaki ağacı göstererek "At bakalım." demişti.

Ned'in işaretinden sonra hedef alan Aiden, kirişi gererek bırakmış ve yüksek hızlarda oku serbest bırakmıştı. Saniyeler içerisinde ilerleyen ok, ağaca çarpar çarpmaz büyük bir enerjiyle patlamış ve ağacın gövdesinde kocaman bir delik oluşturmuştu. Delikten yayılan dumanlar ve ateş parıltıları, okun aynı zamanda patlayıcı etkisi olduğunu göstermişti.

Aiden etkiyi gördüğünde zihninden geçen tek şey "Oha!" olmuştu.

"Peki bunun değeri ne kadar ?"

Yine aynı soruyla karşılaşan Ned, sorudan kaçınarak bir şey hatırlamış gibi yapmış ve "Kanka benim kızlara yetişmem lazım. Sonra görüşürüz olur mu ?" diyerek Paradox Yayını ve Ağır Yıldız Kılıcını Aiden'e bırakarak ortamdan tüymüştü.

Adeta kaçan Ned'in arkasından bakan Aiden, "Adeta bir serveti kucağıma iteleyerek kayboldu. Ne çocuk ama..." diye düşünmeden edememiş ve mağarasına geri dönmüştü.

"Şimdi biraz ilerleme zamanı!"

Bilinin Yetişim Alemleri;

Temel Kurma Alemi -Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -Gökyüzü Ölümsüzü Alemi







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46905 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr