Aiden geçen 3 haftanın acısıyla dinlenemediğini hissettiği için akşam olmadan yatmış ve hızla uyumuştu. Bir yetişimci olsa da bu kadar yoğun bir programa alışık değildi. Ertesi gün uyandığında ise ağzında mayhoş bir tat ile kalkmış ve aynanın karşısına geçmişti. Kendisine bakarken tutulan kaslarını gevşetiyordu.
"Bu nedir arkadaş ya... Yatmadan önce enerji yoksunluğu çekiyorken şimdi de vücut yorgunluğu çekiyorum. Bu novellerde anlatılan yetişim böyle olmuyordu. Altı üstü kitap okudum, anlayışımı geliştirdim ve teknik denedim. Düştüğüm duruma bak! Hepsi bu yetişim düşüklüğünün sebebi." derken elindeki yüzükten bir besin hapı almış ve kullanmıştı.
Sade bir duşun hemen arkasından penceresinden dışarıya bakmıştı. Bulunduğu konum elit öğrencilerin kaldığı kısımdı. Bu yüzden tarikatın dış sahasının nispeten sakin kalan yerindeydi. Bu mağaraların hemen ilerisinde ise ciddi bir aura karmaşıklığı ve gürültü sesleri geliyordu.
Bir süre şehir gibi gözüken tarikatı izledikten sonra odanın ortasında meditasyon durumuna geçti. Bir süre nefeslerini düzene soktuktan sonra sağ elini yukarı kaldırarak depolama yüzüğünü aktif etti.
Yüzüğün içerisinden rengarenk parlayan haplar, bitkiler ve enerji dolu kristaller çıkmıştı. Çıkan yetişim kaynakları odanın neredeyse tamamını kapsıyordu. Aiden yetişime başlamadan önce kaynaklara bakmış ve bilincini yüzüğün içerisine yollamıştı.
"Yüzüğün içerisinde sadece altınlar kaldı. Bunları ileri de kaynaklar ile değiştirebilirim. Teknik kısmını da şimdilik hallettiğim için rahatım ve ileride Kaynak Canavarlarını ele geçirebildiğim sürece Türsel Yetenekler ile başarılı olabilirim." derken odada ki kaynaklara bakıyordu.
"90 Meridyen...! Bu iş biraz uzun sürebilir." derken tüm vücudundan kan kırmızısı enerji patlamıştı. Ruhsal Yetişim Alanında ki kara delik kendi çapında deli gibi dönmeye başlarken, enerjiler huzmeler gibi hareket ederek kaynakların etrafını sarıyor ve onları hapsediyordu.
Odanın içerisinde ki yetişim kaynakları, bir bir kan kırmızısı enerji tarafından özümsenmeye ve oradan da yetişim alanında ki kara deliğe doğru gitmeye başlamıştı. Dönüştürme işlemi yavaş gerçekleştiği gibi kara delikte kaynak enerjisini, ruhsal enerjiye dönüştürerek meridyene gönderiyordu.
Dönüştürülen ve meridyenlere gönderilen enerjinin sonucunda tıkanık olan meridyenler açılmaya başladı. Aiden'in vücudu bu fiziksel olaya tepki olarak kızarmaya ve yoğun terler atmaya başlamıştı.
46. Meridyen!
47. Meridyen!
...............
Aiden'in yetişimi devam ederken, tarikatın normal öğrenci kısmında ki bir evde ciddi bir tartışma dönüyordu. Evin içeriği oldukça sadeydi. Bir yatak odası, mutfak ve oturma odası gibi klasik evlerdendi. Fakat bu evin yatak odasında 3 kişi bulunuyordu. Bunlardan ikisi bir masanın etrafında karşılıklı oturmuş hararetli bir şekilde bir konuyu konuşuyorken, üçüncü kişi yatakta terler içinde bilinçsiz bir şekilde yatıyordu. Boğazında ki iki diş izi ve karanlık elementi zehirlenmesi izleri görülüyordu.
Konuşan ikili, yatakta yatanın öksürmesi ile birlikte odaklarını onda döndürmüşlerdi. Ona her baktıklarında gözlerinde öfke ve çaresizlik görülüyordu.
"Ne yapacağız! Arkadaşımız gözlerimizin önünde ölüyor..."
İkiliden teki hızlı bir şekilde konuşurken, diğeri düşünceler içerisinde yatakta olana bakıyordu. Bu kişi Aiden'e sürekli laf sokan ve araya giren vampirdi.
"Bilmiyorum... O manyak köpeğin söyledikleri doğruymuş. Kökenler kendi arasında bu tür olaylara karışmayacaklarına dair anlaşma yapılmış. Edward her ne kadar bölge yönetici olarak atanmış olsa da, yardım alacağımız garantisi vermez. Özellikle Edward gibi düşük yetişimli birisi için Kurt Venom Hapı konusunda yardım bulamayız.. Lanet olsun! Metabolizmasını bazal konumuna sokup enerjisini mühürledik. Böylelikle 3 hafta boyunca yaşamasını sağladık. Ama bu durumda maksimum bir hafta daha yaşayabilir."
Öhm...
Öhm...
Aaarrgghtt...!
İkilinin konuşması, Edward'ın bilinçsiz bir şekilde öksürmesi ve acı çekmesi ile tekrar bölünmüştü. Durumunun git gide kötüye gittiği görülüyordu.
"Isırığın üzerinden 3 hafta geçti bile. Durumu gitgide kötüye gidiyor ve elimizde bir çare yok..!"
Aiden'e laf söyleyenin gözlerinde hafiften pişmanlık yayılıyordu. Yatakta yatan kişi önemsediği kişi gibiydi. Fakat diğer konuşan kişinin ayağa kalkarak ona baktı.
"Bir yolu olabilir Kevin."
Kevin ilk başta umutla arkadaşına baktıktan sonra gözlerini tekrardan yatağa çevirmişti.
"Unut gitsin Nich... Her ikimizin de elinin altında bir milyon altın olduğunu sanmıyorum."
Nich kafasını sallayarak bu cevabı reddetmiş ve devam etmişti.
"Haptan veya onun fiyatından bahsetmiyorum. Başka bir tedavisi olabilir. Bilinmeyen bir tedavi!"
Nich'in çoşkulu bir şekilde konuşması Kevin'ı biraz kendine getirmiş ve ayağa kalkarak Nich'in yanına ilerlemişti. Ciddi gözler ile ona bakarak "Bu seferde şaka yapıyorsan bunun bedelini ağır ödersin dostum!" derken gözlerinin altında siyah damarlar çıkmaya başlamıştı.
Kevin'in sinirlendiğini gören Nich ise birkaç adım geri çekilerek kendini açıklamaya başlamıştı.
"Tarikat yeni öğrenci alalı sadece haftalar oldu. Bildiğin üzere o manyak köpekcik canavar rekorunun yeni sahibi. Bu yüzden birçok dedikodu ortalıkta dolanıyor. Söylenenlere göre genç neslin lider Skyler Pendragon ve yeni rekor sahibi olan Aiden Wrath güçlerini sık sık antrenman bölgelerinde deniyorlarmış. Kuklalarda ortaya çıkardıkları güç, kendi seviyelerinin çok üstünde olduğu söyleniyor. Skyler'a pek çok kişi zıt elementleri kullanabildiği için hazine gözüyle bakıyor. Aiden ise tarikata katıldığından beri karıştığı olaylar yüzünden sürpriz at gözüyle bakılıyor."
Nich'in böyle kendisinin bildiği şeyleri konuştuğunu fark eden Kevin'in modu düşmüş ve omuzlarını düşürerek hızlan anlamında elini sallamıştı. Bunu fark eden Nich ise Kevin'in sınırında olduğunu fark ettiği için asıl noktaya gelmişti.
"Bize her zaman öğretilen şey neydi ? İnsanlığın ürettiği tüm teknikler Doğadan ve kaynak canavarlarının Türsel Yeteneklerinden ilhamla oluşturuldu. Bir diğer şeyde Türsel Yeteneklerin sadece kaynak canavarlarına özgü olduğuydu. Aiden ise tarihte ilk defa türsel yetenekleri kullanabilen bir Soy Kullanıcısı! Ayrıca duyduğuma göre Kurt Adamlar bile onu konuşuyormuş. Aurası normal bir Alfa Soy Kullanıcısından bile daha üstün olduğuna dair söylentiler var. Aiden'in tavırlarından bence onda farklı bir tedavinin olduğunu söyleyebiliriz."
Nich'in varsayımları üzerine elini çenesine koyarak düşünen Kevin, her bir düşüncede kafasını sallayarak bambaşka çıkarımlar yapıyordu. Yüzünün aldığı ifadelerden kendi içerisinde çeliştiği görülüyordu.
"Senin demene göre iki çaremiz var. İlkinde senin varsayımına göre Aiden neredeyse Köken seviyesinde bir Soy Kullanıcısı ve Türsel Yetenekleri kullanabildiği için belki de bu zehri iyileştirebilir. Fakat özünde Köken Kurt Adamlar bile kendi zehirlerini iyileştiremiyorlar. Bu yüzden bunu düşük bir ihtimal olarak alsam da, Aiden'i iyileştirme için zorlayabiliriz. Henüz Temel Kurma 3. seviyesinde. Kendinden üst seviye gücü olsa bile ikimizin gücüne karşı koyamaz."
Kevin konuştuktan sonra pencere yanına gitmiş ve Elit Öğrencilerin kaldığı yere doğru bakmıştı.
"İkincisi ise diğer anomali olan Skyler'in peşinden gitmek. Fakat bu çok zor. Kendisi hem genç neslin lideri hemde o manyak ejderhaya sahip! Savaş gücünü hiç kimse tahmin edemiyor. Onu herhangi bir şey için tehdit edemeyiz. Bu yüzden hedefimiz belli oldu diyelim." demiş ve yüzüne sinsi bir gülümseme takınmıştı.
Bu sırada odada ki son kaynağı da özümseyen Aiden, nefesler içinde kalmış bir vaziyette açacağı son meridyene baskı uyguluyordu. Yetişim Alanında ki kara delik, normal enerjiyi olduğundan daha hızlı bir şekilde ruhsal enerjiye dönüştürüyor ve ana meridyene veriyordu.
Dump..!
Dump..!
Aiden'in son iki vuruş yapması ile birlikte 90. Meridyen açılmış ve vücudu kısa anlığına parlamıştı. Kaynakların tükenmesi ile birlikte enerji aktarımı sona ermiş ve Aiden'in vücut ısısı eski haline dönmeye başlamıştı.
Bir an sonra kan kırmızısı parlayan gözlerini açan Aiden, derin bir nefes vermiş ve vücuduna bakmıştı. Vücudu hafif kızıl bir parıltı yayıyordu. Verdiği nefeste bile Ruhsal Enerjinin kalıntıları göze çarpıyordu.
"Başardım... Şu anda vücudumda toplam 90 meridyen bulunuyor. Yetişim Seviyem hala Temel Kurma 3. seviye fakat açtığım meridyenler ile Temel Kurma 6. seviyeye kadar rahatlıkla ilerleyebilirim. Tabi ki kaynak bulmam gerekecek. Altınlar hariç yine fakir bir konuma geçtim." derken yumruğunu sıkmış ve dağılan enerjiye bakmıştı.
"Yine de savaş gücüm açtığım meridyenler ile ikiye katlanmış kadar oldu. Yetişim seviyemi arttıktan sonra bambaşka bir seviyeye gelecek. Göreve çıktığımda fiziksel antrenmanlar yaparak gücümü arttırmak fayda sağlayabilir. Her seviyede 50 kilo gibi muazzam bir fiziksel güç düşünülürse... Bu gerçekten iyi bir sayı."
Dump..!
Dump..!
Aiden'in vücudu şiddetli iki kalp atışı ürettikten sonra Aiden zihninde Yıldırım ve Gök Gürültüsü sesleri duymuştu.
"N-Neler oluyor!"
Cczzzhhhttt..:!
Aiden'in zihninde sesler devam ederken, Mutlak Yetişim Kitabı yoktan var olmuş ve bir sayfayı otomatik olarak açmıştı. Oluşan seslerden dolayı zar zor odaklanan Aiden, zihninde ki Anger'in sesine odaklanmıştı.
"90 Meridyen açılması ile birlikte Göklerin meridyen sınırına yaklaşmış oldun patron. Bu yüzden Gökler sana zihinsel baskı yaparak meridyen açmanı engellemeye çalışıyor. Gerçek Felaketin ilk aşaması 100. meridyeni açtığında gelecek. Buna dayanmalısın."
Kısa ve öz bir şekilde söylenen sözlerden sonra Aiden'in alnında koskocaman bir damar belirmişti. Zihninde ki seslere aldırmadan pencerenin yanına gitmiş ve gökyüzüne bakmıştı.
"Vay kişiliğinizi s*ktiğimin o*rospu çocukları sizi! Ulan bir şeyi de kuralına göre oynasanıza lan p*zevenkler! Daha Meridyenleri bile açmadan zihinsel baskı uygulamak nedir ulan! Yıldırım ve Gök Gürültüsünden çok mu hoşlanıyorsunuz ulan haşlaklar! Ben sizin bilincize sürekli küfür eden versiyonumu koysam hoşunuza gider mi lan! S*kerim lan öyle işi! Ben varya sizin felaket anlayışınız ta '!%'^^%^^%%+^''!^!'!'^'^+^'!"
"££#$½$½{#£#£>½½{"
........
......
......
Tak...!
Tak...!
Kapının çalınması ile birlikte beş dakikadır aralıksız ettiği küfürlere ara vermek zorunda kalan Aiden, kapıya doğru yönelirken, zihninde ki seslerin zayıfladığını fark etmişti. Yine de Yıldırım ve Gök gürültü zayıf da olsa devam ediyordu.
"Diyorum abi... Bunlar küfürden anlıyorlar." derken kapıyı açmıştı. Karşısında gördüğü kişiler ile yüzü birden düşmüş ve umursamayan gözler ile onlara bakmıştı.
"Bu ne sürpriz böyle... Arkadaşınız öldü de helvasını falan mı vermeye geldiniz ?"
Karşısında ki Kevin ve Nich'ten başkası değildi. Planlarına göre Aiden'in evine gelmişlerdi. Fakat aldıkları ilk konuşma ile kafaları karışmış ve bir süre sessizlik olmuştu. Yine de Kevin ölmek üzere olan arkadaşını hatırlayıp hızlıca lafa girdi.
"Edward senin yüzünden ölmek üzere. Dediklerinde haklı olsan bile tedavi bulmamız konusunda bize yardım edeceksin. Herkesin aksine Türsel Yetenekleri kullanabiliyorsun. Ayrıca Alfa Auranın neredeyse bir Köken kadar saf diyorlar. Bu yüzden tedaviye de sahip olabilirsin. Bizimle gelmeni istiyorum."
Aiden bu talep ile birlikte sadece gülmüştü.
"Dediğini kulağın duymuyor sanırım. Arkadaşını o getiren benim.! Neden böyle bir şey yapayım ki?"
Aldıkları cevapla auralarını belirgin hale getiren ikili, Temel Kurma 6. seviyede güçlerini baskı yapmak için kullanıyorlardı.
"Bu bir istek değildi!"
Aiden bu iki salağın acınası gösterisine baktıktan sonra kafasını sallamış ve hemen ardından ciddi bir ifade takınarak onlara bakmıştı.
"Beni tehdit mi ediyorsun ARKADAŞIM?"
Bilinin Yetişim Alemleri;
Temel Kurma Alemi -> Genişleme Alemi -> Yükselme Alemi -> Enerji Alemi -> Enerji Çekirdek Alemi -> Dünya Çarkları Alemi -> Kadim Dünya Alemi -> Yeraltı Ölümsüzü Alemi -> Gökyüzü Ölümsüzü Alemi
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..