1. Bölüm - Gizemlerle Dolu Bir Başlangıç!

avatar
316 4

Ruhani Sembol Hükümdarı - 1. Bölüm - Gizemlerle Dolu Bir Başlangıç!


Evrenin bilinmeyen bir köşesinde parlak mavi renginde bir gezegen bulunuyordu. Bu gezegen kendi güneşinin etrafında büyüklü küçüklü bir çok gezegen ile birlikte dönerek yaşamına devam ediyordu. Bu gezegenin kendine has güzellikleri olmasıyla birlikte, üzerinde yaşayan canlılar, onu diğer gezegenlerden ayıran yegane özellikti. Fakat aynı zamanda bu özellik, gezegeni kendi içerisinde bitiren bir şeydi.

İçerisinde yaşayan canlıların neredeyse hepsinin kendine has yetenekleri bulunuyordu. Bazıları tek bir hareketle dağları ve ovaları yok edebilecek kadar güçlüyken, bazıları güçleri ile fırtınalar yaratabiliyordu. Maalesef, bu güçler gelirken yanında bencilliği ve savaşı da getirmişti. Türlerin arasında gerçekleşen savaşlar, gezegeni her yönden yıpratıyor ve yok ediyordu.

Fakat bunca yaşanan olaylardan etkilenmeyen küçük yerler de vardı. Bu gezegenin en ücra köşelerinde bir yerde, ufak bir krallığın, sınır kasabası bulunuyordu. Bu kasabanın adı Skyfall Kasabası idi. Bu kasabanın halkı, dış dünyanın tüm tehlikelerinden ve acımasızlığından uzak kalarak yaşamlarına devam ediyorlardı.

Yoğun kar yağışı olan bir gecede, kasaba halkı evlerinde dinlenerek sakin bir şekilde yağan kar yağışını izliyorlardı. Herkes yılın ilk kar yağışı olması nedeniyle evlerinin camlarında toplanırken, gecenin ilerleyen saatlerinde gökyüzünde ki bulutların içerisinde parlak yeşil bir parlama fark ettiler. İlk başta herkes bunun fırtına nedeniyle oluşan bir şey olduğunu düşünürken, yeşil bir şekilde parlayan şeyin bir yetişimci olduğunu ve doğrudan kasaba liderinin konağının önüne indiğini görmüşlerdi. İlk başta kasabalarında uçabilen ve ölümsüzler gibi ışıklar saçabilen güçlü bir yetişimcinin geldiğini gören kasaba halkı, heyecanından dışarı çıkmak isteseler de, Kasaba Liderinin yanında ki askerler ile dışarıya çıkmasıyla herkes evlerinin pencerelerine geri pusmuştu.

Kasaba Lideri, evinin önüne inen yetişimciyi ve ellerinde tuttuğu sarılı bebeğe bakar bakmaz, şaşkınlıktan gözleri büyümüştü.

"Daniel... Oğlum! Neler oldu böyle! Bu halinde ne ? Bu bebekte neyin nesi ?"

Babasının kendisine seslendiğini gören Daniel, boşta olan yumruğunu sıkmıştı. Bu hareketle etrafta ki karlar bile erimeye başlamıştı.

"Açıklamaya zaman yok baba. İçimde ki Mutlak Ruh daha da sabırsız bir hale geliyor. Bugün Ana Skyfall Klanına gideceğim. Bugün! Senin hakkını senden alanlardan... Senin ve benim hayatıma karışma cüretini gösteren herkesten intikamımızı alacağım. Bu bebek, benim ve..." derken babasının gözlerine odaklanmıştı.

"Jasmine'nin bebeği. Savaşa gideceğim bu süreçte bir torununa daha sahip çıkar mısın baba ?"

Daniel'in sözleri bittiğinde ellerinde tuttuğu bebeğin bir kez öpüp kokladıktan sonra babasına uzatmıştı. Kasaba Lideri olan baba, oğlunun gözlerine bir süre baktıktan sonra kafasını sallayarak bebeği ellerine almıştı.

"Lütfen bana o gözler ile bakma baba... Zaten yüzüne zar zor bakabiliyorum."

Oğlunun sözlerinden sonra gülümseyerek boşta olan elini oğlunun omzuna koyan Alrenzo;

"Aynı hatayı yapmış birisi olarak sana nasıl dur diyebilirim ki evlat... Evlatlarına ve kasabada olan kadınlarına sahip çıkacağım. Sende kendine ve bu evladının annesine sahip çıkacak ve sağ olarak evine geri döneceksin!"

Babasının duygu dolu sözlerinden sonra gülümseyen Daniel, son olarak parmağında ki kan kırmızı desenli yüzüğe odaklanmıştı. Bir süre yüzüğe odaklandıktan sonra yüzük parlamış ve ellerinde bir tür kitap belirmişti. Kitap belirdikten sonra yüzüğü de parmağından çıkartarak kitap ile birlikte babasına uzattı.

"Yüzüğün içerisinde bir çok kaynak var. Eğer olurda geri dönemezsem, bu kasabayı klanımız için bir yuva haline getir baba. Kitap ise Archon'a annesinden bir miras."

Yüzük ile birlikte üstünde Enigma Sembol Kitabı yazan kitabı alan Alrenzo, kaşlarını çatarak oğluna bakmıştı. Babasının bu halini gören Daniel, endişe etmemesini söyleyerek söze girmişti.

"Merak etme... Burada olduğunuzu kimse bilmeyecek. Zaten diğer boyut aşırı bir şekilde karışacağı için buraya bakmak kimsenin aklına gelmeyecek. Zaten baksalar bile bulamazlar. En azından benim işim bitene kadar! Şimdi, halka oğlumu Archon Skyfall olarak tanıt ve evimize iyi bak baba."

Daniel'in sözleri bittiğinde vücudu tekrardan ışıklar içerisinde kalarak gökyüzüne atılmış ve geldiği gibi geri kaybolmuştu. Oğlunun gidişinden sonra bir bebeğe birde kitap ile yüzüğe bakan Alrenzo, evlerinden çıkmaya başlayan halkına gördüğünde derin bir şekilde yutkunmuş ve kitap ile yüzüğü kendi depolama yüzüğüne koyarak halkının yanına gitmişti.

"Sevgili halkım. Ellerimde gördüğünüz bu bebek, Üçüncü oğlum Daniel Skyfall'ın öz ve öz oğludur ve benimde torunumdur. Bu sebeple bundan böyle benim gözetimim altındadır. Bu bebeğe, babasının yokluğunda kendi evladımdan ayrı davranmayacağıma dair Göklere karşı yemin ederim. Eğer yeminimi bozarsam, Cennetler beni İlahi Yıldırımları ile yargılansınlar!"

Halk neden liderlerinin oğlunun yokluğunda direk bu bebeği sahiplenerek ciddi bir yemin ettiğini anlamasa da, gökyüzünde çarpan yıldırım ile yeminin aktif olması işin ciddiyetini onlara anlatmıştı. Orada ki her biri Liderin Daniel isimli oğlunu bilseler de bu bilgiler yüzeyseldi. Bugün ise az olan bilgileri hepten gizemli bir hale gelmişti.

[18 Yıl Sonra Skyfall Şehri, 10015 Yılı]

Skyfall Kasabası, yüzüğün içerisinde kaynaklar ve Skyfall Klanının Lideri Alrenzo Skyfall önderliği sayesinde bağımsız bir şehir haline gelmişti. Orta Ölçekli bir şehir olmalarına rağmen, bir çok şehre kök söktürüyorlardı. Skyfall Liderinin yetişimi de ilerlediği için, halkın iktidara olan güveni sonsuzdu.

[Şehir Lordu Konağı]

Şehir Lordu konağı, Şehir Lordunun ve ailesinin kaldığı yerdi. Şehrin tam merkezinde olmasıyla birlikte şehrin her yerini görebilecek yükseklikteydi. Bugün konakta ise tam bir sevinç havası vardı. Her bir yerden neşe sesleri gelirken, ikinci katın tek bir odasından horlama sesleri geliyordu.

Fakat bu horlama sesleri sonlanmak üzereydi. İkinci katın merdivenlerini sert adımlar ile 20 yaşlarında birisi çıkıyordu. Gittiği yön, horlamanın kaynağı olan odaydı. Bu kişinin yeşil gözleri ve siyah saçları vardı. Kalıplı ve gelişmiş vücudu, savaşçı birisi olduğunu gösteriyordu. Fakat yüzünde ki ifade, zorla sinirli olmaya çalışan biriymiş gibiydi. En ufak bir olayda neşeli haline geri dönecek gibi odaya ilerliyordu. Odanın önüne geldiğinde "Hadi bakalım..." diyerek kapıyı açtı.

Fakat odanın kapısını açar açmaz, burnunu tıkaması bir olmuştu. Yatakta yatan ve horlayan kişiyi gördüğünde ise direk perdelere giderek onları açmış, içeriye güneş ışığının girmesine izin vermişti.

Göz kapaklarına ulaşan ışıkla birlikte gözlerini açan uyuyan arkadaşın, parlak yeşil gözleri vardı. Parlak kahverengi saçları omuzlarına kadar geliyordu. Ne kalıplı ne de zayıf denilebilecek bir vücudu vardı. Fakat keskin yüz hatları ve beyaz teni sayesinde oldukça yakışıklı sayılırdı. Yatağın diğer tarafında ise altın sarısı saçları bulunan bir kız yorgana sarılmış bir şekilde yatıyordu. İçeriye giren güneş ışığına rağmen uykusuna devam ediyordu.

Bu kişi Archon'dan başkası değildi. Dün gece güzel bir kızla zaman geçirmiş olmasına rağmen, oldukça geç yatmıştı. Şimdi ise güneş ışığı ile zorla uyandırılıyordu. Bu yüzden somurtarak önünde ki kişiye bakmıştı.

"Lucien…Hadi ama kardeşim! Beni böyle uyandırmaktan vazgeçmelisin. Senin Genç Lordlar arasında Veliaht olmakla ilgili işlerin felan yok mu ?"

Odaya giren kişinin adı Lucien Skyfall idi. Bu kişi Archon'un babası olan Daniel Skyfall'ın başka bir kadından olan oğluydu ve Daniel'in çocukları arasında yaş olarak en büyük olan kişiydi. Dolaylı yoldan Archon'un üvey abisi sayılıyordu. Fakat bu cevapla yüzünde oluşan tuhaf ifadeyle bir Archon'a birde yatakta istifini bozmadan uyuyan sarı saçlı kıza bakıyordu.

"Bu işlerden ne zaman vazgeçersen, o zaman seni rahat bırakırım kardeşim."

Her zaman ki sözleri duymaktan sıkılan Archon ise homurdanarak yataktan kalkmış ve bir bardak su içerek abisine bakmıştı. Genelde şu sıralarda tavsiye verici sözleri dinlemesi gerekiyordu. Fakat abisinde belli belirsiz bir neşe görüyordu.

"Bugün senin doğum günün olmasına rağmen, ben senden daha neşeliyim.. Yoksa ?" derken gözlerini kısarak Archon'a baktı. Archon'un yüzünde ki aptal bakışı gördükten sonra elini alnına vurarak "Unuttun değil mi ?" diye söylenmişti.

Archon'un ise abisinin söylemesi ile hatırladığı şeyi görünce omzunu düşürmüş ve söylenmişti.

"Ups... Ne olacak ki Lucien ? Neden doğum günüm var diye sevineyim. Yani bu kulağa biraz saçma geliyor. Teknik olarak her yıl bunu yapıyoruz. Diğer doğum günümden bu doğum günüme değişen tek şey, gezegenin yıldızımızın etrafında tam bir tur dönmesi... Ayrıca her yıl daha fazla yaşlanıyorum. Bunun nesini kutlamam lazım ?"

Archon'un tekrardan duygusuz ve mantığa dayalı çıkarımlar yapmaya başladığını gören Lucien, bir yandan ona hak verirken, bir yandan da kardeşinin nasıl biri olduğunu çözmeye çalışıyordu.

"Diğerlerinde olsa haklıydın. Fakat bu sefer farklı. Bu yıl 18 yaşına giriyorsun. Bildiğin üzere gezegende yaşayan canlılar, 18 yaşlarında ruhlarında ki Ruh alanını ve Yetişim Ruhlarını açarlar. Bu yüzden büyük babam antrenmandan sonra senin onun yanına gitmen gerektiğini söyledi. Sana bir sürprizi varmış."

Archon'un yüzü Ruh alanı ve Yetişim Ruhu sözleri ile canlanmış olsa da, bir süre sonra sürpriz lafıyla geri donuklaşmıştı. Hatta şüpheci bir sözle "Lucien ? Umarım büyük babam bir parti felan düzenlememiştir. Geçen seni beni kandırarak bunu yaptınız. Bu sefer gerçekten evden kaçarım haberiniz olsun. Geçen yıl resmen bana komplo kurdunuz ya..." demişti.

Archon'un vereceği cevabı az çok bilen Lucien, şaşırmadan kafasını sallamıştı.

"Merak etme. Büyük babam parti felan düzenlemedi. Sadece tanıdık bir eğitmeni senin için getirdi. Oldukça ünlü bir eğitmen olduğunu duydum. Sana yetişim yapmanın inceliklerini ve güçlerin çeşitlerini anlatacak. Ayrıca büyük babam, babamın seni getirdiği geceyle ilgili bir kaç şey söyleyeceğini de duydum. dedikten sonra bir süre durmuş ve bir şey hatırlamış gibi devam etmişti.

"He birde kitap! Bir çeşit kitap verecekmiş sana."

Archon eğitmen lafıyla biraz heyecanlasa da, asıl sevindiği kısım büyük babasının onun aileye gelmesiyle ilgili söyleyecek olduklarıydı. Bu yüzden sevinerek hızla üstünü giyindi ve çıkmadan önce abisine "Luci be..." diyerek yatağı işaret etti.

"Sen halledersin değil mi ?"

Lucien ise Archon'un sevindiğini görünce, hafifçe sırtına vurarak "Büyük kardeşine bırak.." demiş ve göz kırpmıştı.

Bunun üzerine Archon koridorlardan geçerek antrenman alanına ilerlemiş ve kapıda duran iki muhafıza bakış atmıştı.

"Jack! Abel! Geçin bakalım karşıma! Gizemleri öğrenmeden önce az ter atalım!"

Bilinen Yetişim Seviyeleri;

Temel Ruh Alemi -> Köken Ruh Alemi -> Gerçek Ruh Alemi -> Aziz Ruh Alemi -> Çekirdek Ruh Alemi -> Lord Ruh Alemi ->Kral Ruh Alemi -> Egemen Ruh Alemi -> Tanrı Ruh Alemi -> Ölümsüz Ruh Alemi








Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46885 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr