[Şehir Lordu Malikanesi, Antrenman Bölgesi]
Malikanenin arka bölgesinde, malikaneye göre orta boyutlarda olan bir antrenman bölgesi bulunuyordu. Bu bölgenin içerisinde bir çok kukla ve hedef tahtası göze çarpıyordu. Fakat bugün bölgenin ortasında üç kişi birbirleri ile kılıç savaşı yapıyor gibi gözüküyordu.
Bir tanesinin üzerinde Skyfall Klanının hanedan mührünü taşıyan bir savaş cübbesi varken, diğer ikisinin üzerinde Skyfall Klanının kişisel muhafız sembolleri işlenmişti. İki muhafız tüm güçleri ile karşılarında duran kişiye karşı savaşıyordu.
Skyfall Klanının hanedan mührünü taşıyan kişi oldukça genç birisiydi. Parlak yeşil gözleri ve keskin yüz hatları ile ciddi bir bakışa sahipti. Orantılı vücudu en ufak bir kusura bile yer vermeyecek şekilde inşa edilmiş gibiydi.
İkiye karşı bir savaşmasına rağmen beyaz teninin üzerinde en ufak bir hasar bile yoktu. Aynı anda her ikisinin de kılıcını zorlanmadan karşılıyor üstüne karşı saldırı yapıyordu. Hareketlerinde en ufak bir tutarsızlık yok gibiydi.
Savaş devam ederken, bir muhafızın açığını yakalayan Genç Lord, bu açığı kullanarak muhafızın kılıcını elinden düşürmüş ve sert bir tekmeyle onu 2 metre geri uçurmuştu. Geriye kalan muhafızı ise şaşkınlığından faydalanarak kılıcının ucunu tam boğazına dayamıştı.
Savaşın aniden bitmesiyle kılıçlarını bırakarak ellerini kaldıran iki muhafız sırayla kafalarını eğmişlerdi.
"Gün geçtikçe daha da iyi hale geliyorsunuz Genç Lord Archon. Soğuk silah kullanımında klan içerisinde sizi geçecek Genç Lord tanımıyorum."
Dövüşte ikiliyi alt eden kişi, Archon Skyfall'dan başkası değildi. Kendisini bildi bileli soğuk silahlar ile eğittiği için bu ona oldukça normal gelmesine rağmen kişisel muhafızının sözlerine sadece gülmüştü.
"Hadi ama Jack. İkinizde Köken Ruh Aleminin 5 Yıldızlı yetişimcilerisiniz. Birinizde Ateş Tilkisi, diğerinde Buz Tilkisi var. Güçlerinizi kullansanız beni anında öldürebilirdiniz. Gerçek savaşlarda kılıç gibi soğuk silahları ne kadar iyi kullandığınızın bir önemi kalmıyor."
Genç Lordlarının söylediklerinden sonra her birisi istemeye istemeye bunu kabul etmek zorunda kalmıştı. Arcadia Dünyası, orman kurallarının hakim olduğu bir gezegendi. Eğer gücün varsa krallar gibi yaşayabilirdin. Gücün yoksa hiç kimse sana dönüp bakmazdı bile.
"Genç Efendi unuttuğunuz bir şey var. Duyduğum şeylere göre Cüce Irkı, Silahların içerisine yapay ruhlar koyarak onları üstün hazinelere çevirebiliyormuş. İki Ruh Yetişimcisinin savaşında bu özel hazineye sahip kişi gerçek anlamda üstün duruma geçecektir. Irk savaşlarının yaşandığı bu dönemde Cücelerin tarafsız olduğunu bilmek güzel geliyor."
Diğer muhafızının söylediği şeyleri daha önceden duyan Archon, 10 kiloluk kılıcını yere sapladıktan sonra derin bir nefes vermiş ve muhafızına bakmış.
"Haklısın Abel. Aslında bu bir söylentiden çok daha fazlası. Geçenlerde büyük babam bahsettiğin hazineden bir tane elde etmeyi başardı. Tabi ki bu hazine ona neredeyse bir servet tutarında fatura çıkarttı."
Archon'un sözleri bittiğinde Antrenman bölgesine orta yaşlı bir hizmetli giriş yapmış ve Archon'un önüne kadar geldikten sonra eğilerek selam vermişti.
"Genç Lord Archon."
Antrenmanının bölündüğünü gören Archon, bozulan bir yüz ifadesiyle bakmıştı.
"Söyle Alfred."
Genç Lordun yüz ifadesini gören Alfred, hafiften korkarak konuşmasına başlamıştı.
"Antrenmanınızı böldüğüm için kusura bakmayın Genç efendi. Klan Lideri büyük babanızın emriyle geldim. Klan Lideri Alrenzo Skyfall, sizi huzuruna bekliyor."
Alfred'in söylediklerinden sonra kafasını sallayan Archon, yürümeye başladıktan sonra sağ elini kaldırarak muhafızlara durmalarını işaret etmişti. İşareti alan muhafızlar antrenman bölgesinde kalırken, Archon kendi başına yürümeye başlamıştı.
Kısa bir yürüyüşün ardından sonunda Klan Liderinin kişisel odasına varabilmişti. Kapının önünde duran muhafızlar, Archon'un geldiğini görür görmez kafaları ile selam vermişler ve kapıları açmışlardı.
Archon içeriye girdikten sonra gülerek konuşan ikiliyi görmüştü. Birisi büyük babasıydı. Kendisinin adı Alrenzo Skyfall idi. Orta yaşlı olmasıyla birlikte son 15 yılda güçleri hızlıca arttırmış olan birisiydi. Archon torunu olmasına rağmen, onu kendi evlatlarından ayırmamıştı.
Alrenzo, yeşil gözlere ve kahverengi saçlara sahip birisiydi. Aynı Lucien gibi savaşçı bir bedene sahipti. Karşısında konuştuğu kişinin ise yine orta yaşlarında biriydi. Üstünde bol bir cübbe bulunuyordu. Mavi gözlerinden adeta bilgelik fışkırıyor gibiydi.
Archon'un içeriye girdiğini gören ikili, konuşmalarına ara vererek Archon'a odaklanmışlardı. İlk başta Alrenzo öne çıkarak Archon'a ilerledi.
"Hoş geldin evlat. Bizde sen gelene kadar bazı konular hakkında konuşuyorduk." dedikten sonra konuştuğu kişiyi işaret etti.
"Bu ustanın adı Usta Xavier... Kendisi benim eski bir dostumdur. Bildiğin üzere bugün veya yarın gelişimini açacaksın. Eğlenceyi sevdiğin kadar kitap okumayı ve çıkarımlar yapmayı sevdiğini biliyorum. Bu yüzden Usta Xavier ile iyi anlaşacağını düşünüyorum." derken kapıya doğru yöneldi. Çıkmadan önce son bir kez Archon'a dönmüş "İşin bittikten sonra yanıma gel. Seninle konuşmam gereken konular var." diyerek cevap fırsatı tanımadan ikiliyi yalnız bırakmıştı.
Archon kitap olayının sonraya kaldığını fark edince hafif somurtmuş ama sitemini içinde bırakmıştı. Bir süre o durumda kaldıktan sonra Usta Xavier'a dönmüş ve hafif eğilerek selam vermişti.
"Tanıştığımıza memnun oldum kıdemlim. Benim adım Archon Skyfall. Lütfen rehberliğiniz ile beni aydınlatın."
Usta Xavier, mavi gözleri ile Archon'u süzerken, bir şeyleri çözmeye çalışıyormuş gibi hissetmişti. Archon bu tür hareketlere alışıktı. Küçüklüğünden beri bu bakışlar altında büyümüştü. Tanıştığı bir çok kişi, ona çözülmesi gereken bir gizemmiş gibi davranmıştı.
"Sivri bir dilin var evlat. Gel bakalım biraz sohbet edelim." diyerek bir koltuğa oturmuştu. Usta Xavier'in isteği üzerine de dikilen Archon'da, Xavier'in karşısında oturmuştu.
İkili arasında bilinmedik bir gerginlik vardı. Her ikisi de karşısındakinin karakterini çözmeye uğraşıyordu. Fakat burada Usta Xavier eğitimci sıfatıyla geldiği için insiyatif olarak ilk konuşan kişi olmuştu.
"Evlat, büyük baban bana yetişim konusunda bilgileri sana aktarmam gerektiğini söyledi. Fakat ben şu anda ki bilgi durumunun hangi seviyede olduğunu bilmiyorum. Bunu öğrenebilmek için soru cevap şeklinde gidelim diyorum. Bu sayede bilemediğin yerleri sana anlatabilirim. Bilmediğin bir yer olursa direk söyle. Utanmana gerek yok."
Bu sözler normalde kaliteli ve iyi bir eğitmenin ağzından çıkan klasik sözlerdi. Adamın konuşmasından gerçekten de Archon'a yardımcı olmak istediği belli oluyordu. Fakat Xavier'un bilmediği şey Archon'un küçüklüğünden beri gelen bilgi birikimiydi. Bu yüzden Archon bu konuşmalar ile hafif gülmüş ve bir adamı daha şaşırtmak üzere olduğunu fark etmişti. Fakat çaktırmadan kafasını sallayarak onaylamıştı.
"Pekala evlat. Kolaylardan başlayalım. Gezegenimizin adı nedir ? Üstünde kaç zeki ırk yaşar? Baskın Tür hangisidir ?"
Bu soruların yetişim ile alakası olmamasına rağmen, kültürel olarak temel oluşturduğu açıktı. Usta Xavier, Archon'u her türden sınamayı hedeflediği açıktı. Fakat Archon oluşan baskıdan biraz bile etkilenmemiş ve cevaplamaya başlamıştı.
"Gezegenimiz ad Arcadia Gezegeni. Yaşadığımız Kıtaya ise Fallen Kıtası ismi verilmekte. Bu isimlerin hangi neden ile verildiği bilinmemekle birlikte, atalarımız tarafından konulduğu tahmin ediliyor. İkinci soru, gezegenimizde birçok canlı türü bulunmasına rağmen, doğuştan zekaya sahip sadece bir kaç ırk bulunmaktadır. Bunlar İnsan, Ork, Elf, Cüce ve Goblin'dir. Birde efsanevi sayılan Tanrılar, Titanlar, Şeytanlar ve melekler vardır. Fakat varlıkları henüz kanıtlanamamıştır ve mitoloji durumundadırlar. Üçüncü soru, Baskın Tür olmak için gezegen tarihinde bir çok büyük çaplı savaş yaşanmıştır. Fakat hiç bir tür tam anlamıyla baskın tür olamamıştır. Yine de günümüzde insanlık baskın tür savaşlarına devam edebilse bile bir düşüş yaşadığımız inkar edilemez."
Archon'un her soruya tam olarak cevap vermesini gören Xavier, şaşırmak yerine mutlu olmuştu. Archon'un söylediği gibi insanlık türü tarih sahnesinde zayıflamaya başlayan türler arasındaydı. Bu yüzden insanlığın Archon gibi nitelikli insanlara ihtiyacı vardı.
"Güzel... Kültür seviyen oldukça yüksek olduğu belli. Az önce doğuştan zeka sahibi dedin ? Bunun mantığını biliyor musun ?"
Usta Xavier normalde yetişime yeni başlayacak olan birinin cevaplayamayacağı bir soru sormuştu. Archon'un sınırlarını ölçmek istiyordu. Gözlerinde bilginin, bilgi gücünün ateşleri yanıyordu. Archon ise aynı duygusuzluk ile cevap vermeye başladı.
"Bizi diğer canlılardan ayıran şey zekamızdır. Bizler doğar doğmaz zekamıza kavuşuruz. İlk doğduğumuzda zekamız zayıf olsa da, erginliğe erdiğimizde zekamızın doruk noktasına ulaşırız. Fakat kaynak canavarları öyle değildir. Zeka sahibi olmak, konuşabilme yetisine sahip olabilmek gibi şeyler için ruhsal enerji ile yetişim yapabilmeli ve belirli bir seviyeye gelebilmelilerdir. Fakat Gökler her zaman adildir. Bize doğuştan verilen zekanın karşılığında, onlara doğuştan verilen güç olmuştur. Aynı seviyede zeki yaşam formu ile kaynak canavarı karşılaşmasında, Kaynak Canavarı daha güçlü olacaktır."
Usta Xavier işte şimdi şaşırmıştı. Sorduğu sorulara bile altında yatan mantığıyla birlikte cevap veren bir genci bulmuştu. Şu anda Archon, onun gözünde parlatılmamış bir cevher gibiydi.
"Pekala... Bilgilerin idare eder seviyede. Artık yetişim konusuna gelelim."
Bilinen Yetişim Seviyeleri;
Temel Ruh Alemi -> Köken Ruh Alemi -> Gerçek Ruh Alemi -> Aziz Ruh Alemi -> Çekirdek Ruh Alemi -> Lord Ruh Alemi ->Kral Ruh Alemi -> Egemen Ruh Alemi -> Tanrı Ruh Alemi -> Ölümsüz Ruh Alemi
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..