BÖLÜM 34 ( PART 2 )
Herkesin şaşkınlıkla ona bakması İstaphayı rahatsız etmemişti. Aksine birazcık gururlu hissetmişti, bir tek Saberin bakışlarını ve etrafta kendisine kıskançlık ve hasetle bakan birkaç kişi onu rahatsız etmişti, bu kişiler büyük ailelerin genç efendileriydi. Onlar kendilerini erkekler arasında ejderha olarak düşündüğü için birisi onları geçtiğinde çok rahatsız hissederlerdi. İstapha da hem yakışıklı olması hem de onları geçmiş olması nedeniyle onlar için bir tehlikeydi. Bu yüzden kıskançlık dolu bakışlarını ondan alamıyorlardı. Saber ise daha çok merak içinde bakıyordu. Çok güçlü kadınlar genelde kendisini geçen bir erkekten rahatsız olmazdı, hatta güvenebileceği bir erkek bulmanın rahatlığını bile hissederdi. Ancak Saberin bakışları böyle gözükmüyordu.
-Meryn Gandolf- 23 puan.
Bu seferde aşırı düşük puana sahip birisi ortaya çıkmıştı, İstapha garip bir şekilde o kişiyi aradı, nihayetinde siyah saçlı ortalama görünüşlü 16-17 yaşlarında bir çocuğu kafasını eğmiş bir şekilde dururken gördü. Bunun Meryn olduğunu tahmin etti. Utançla başını eğmişti. İnsanlar ise küçümser bakışlarla ona bakıyordu. Az önce kıskanç bakışlar atanlar, şimdi de küçümser bakış atıyorlardı. İnsanlar gerçekten çok değişik varlıklardı.
-…141…….122….154….
Ve bu şekilde puanlama bitmişti.
‘’Bu sefer ilk 3’e girenlere büyük ödüller verilecek, bu yüzden lütfen adı okunanlar bir adım öne çıksın.’’
‘’3. KİŞİ, Ling Yun, lütfen öne çık.’’
Adı söylendikten sonra Ling Yun bir adım önce çıktı, ardından gelen işaret üzerine konuşmacının yanına gitti.
‘’3. Kişinin ödülü olarak, Ling Yun bir Kan Yellendiren Hap kazanmıştır.’’
-Woov, ödüle bak.
-Pehh, 3. Olmayı çok isterdim.
- Bu ödül çok büyük, sadece 3. Oldu ama bunu kazandı. Diğerleri neler kazanacak kim bilir.
Ödül olarak verilen hap gerçekten değerli bir haptı. Parayla almaya kalkarsan çok fazla altın ödemen gerekirdi. Etkilerine gelince, Ruh Bilge Alemindeki (3. Alem) birisini, 1. Seviyeden 8. seviyeye direk olarak çıkartabilirdi. Bu yüzden çok değerliydi.
‘’Teşekkür ederim. Bu hediyeyi en iyi şekilde kullanacağım.’’
-Pekala şimdi sırada 2. Kişi var. Saber Rose, bir adım öne çık.’’
Aynı şekilde oda yanlarına gitti.
‘’2.lik ödülü olarak, 20 adet Kop Kop tılsımı kazanmıştır.
‘’Ohaaaaaaaaaaaaa, bu nasıl olur?
‘’Bu kadar büyük ödülü nereden bulmuşlar, ayrıca nasıl öylesine verebiliyorlar?
Seyircilerin şaşkınlığı boşuna değildi, bahsi geçen tılsımın 1 tanesi bile 3.lük ödülünden daha büyüktü. Etkilerine gelince, eğer hız tılsımı olarak kullanılırsa 15 dakika için kişinin hızını 5 katına kadar arttırabilirdi, bu da onun ölmesini çok zor hale getirirdi. Bu kesinlikle hayat kurtaracak bir eşyaydı, ya da gücü ve savunmayı da arttırabilirdiniz. Üstelik bundan 20 tane vardı, 1 tanesi bile maddi olarak 3.lük ödülünden daha pahalı olan bu eşyadan 20 tane almak…. buna kesinlikle değerdi.
‘’Teşekkür ederim, ödülü en iyi şekilde kullanacağım..’’
Ardından eski yerine döndü.
‘’Şimdi 1. Olan kişi… İstapha Kavihand, lütfen 1 adım önce çıkın.
İstapha da konuşmacının yanına giderken insanların kıskanç bakışlarını üzerinde hissediyordu.
‘’1.lik ödülü olarak… 1 adet - Cennetin Vakıf Şifası.’’
!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!
Herkesin resmen dili tutulmuştu. Bir çoğu bu ismi çoktan duymuştu, yetenekli insanların ellerinde kullanılırsa bu şey bir insanın iyileşme gücünü ve hızını %50 arttırabilirdi. Belki diğer eşyalar çok değerli olabilirdi ancak bu başka bir seviyeydi. Yine de en çok şaşıran hiç şüphesiz bu işe en çok şaşıran İstapha idi. Çünkü bu eşyayı çok iyi biliyordu. Bu zamanında kazandığı turnuvanın ödülü olarak ona verilmişti. Velika Magarca ile yaptığı konuşma aklına geldi.
’Bu arada insan sandığımdan daha şanslısın.’’
‘’Ne oldu ki? ‘’
‘’Şu turnuvanın ödülü olan şey, onun adı Cennetin Vakıf Şifası.’’
‘’Neden öyle bir simi var ki? ‘’
‘’Çünkü o şey, cennetten gelme.’’
Cennetten gelme mi?
‘’Hadi ama o kadar iyi bir şey olsa gelmezdi değil mi?’’
‘’Bu şaka yapılacak bir mesele değil. O küre birisinin iyileşme hızını arttırır.’’
‘’Ne kadar arttırabilir ki ?’’
‘’Normalde insanlar onu kullansa en azından %30, ama yetenekli insanların elinde %50 civarı bir artış gerçekleşir fakat şu anki durum farklı, ben onu tam potansiyeli ile kullanabilirim.’’
‘’Tam potansiyelinde ne kadar etki yapar peki? ‘’
‘’Şu anki durumunda yaklaşık 30 kat.’’
‘’30 ne? ‘’
‘’30 kat, yani bir ayda iyileşecek bir şey 1 günde iyileşecek demek bu.’’
‘’Sen ciddi misin? Eğer bu doğruysa bu durumda kesinlikle insanlar bunun gerçek değerini bilmiyor, aksi taktirde ölseler de başkasına vermezlerdi.’’
‘’Bak bu doğru işte, ayrıca tek arttırdığı şey iyileşme hızı değil.’’
‘’Başka ne var ki ?’’
‘’İyileşme gücü.’’
‘’İyi de bunun iyileşme hızından ne farkı var ki ?’’
‘’Cahillik seviyen beni şaşırtmaya devam ediyor. Bak şimdi ,benim bir yerim yaralandı ve iyileşmem için en azından 2 hafta gerekiyor, ben 30 kat hızlı iyileşsem ne olur?’’
‘’Yarım günde iyileşirsin.’’
Bu ne biçim bir soru?
‘’Peki benim kolumun kesildiğini düşün, 30 kat hızlı iyileşme bana bu konuda bir fayda sağlar mı? Kolum tekrar çıkar mı? Evet, tabii ki de çıkmaz istersen bin kat hızlı iyileş. Ancak iyileşme gücün fazla ise çıkacaktır. Aradaki fark işte bu.’’
‘’Şimdi daha iyi anladım, iyileşme gücünü de aynı miktarda arttırıyor değil mi?
‘’Evet, ancak sana yardım edeceğimi nereden çıkardın.’’
‘’Etmek istemesen bana bunlardan hiç bahsetmezdin.’’
‘’Doğru bildin, galiba kafan yavaş yavaş çalışmaya başladı. Gel de şu işi halledelim, bunu da sana yaptığım son yardım olarak düşün, ayrıca artık kitapları istediğin gibi okuyabileceğine göre bir sıkıntı da kalmadı.’’
Ardından o küçük şeyi özümsedim… garip bir şekilde.
O şey iyileşme hızını 30 kat arttırmıştı. Ancak bunun sebebi BÜYÜK GÖTTÜ. Onun yardımıyla bu eşyayı son damlasına kadar kullanabilmiş ve gerçek etkisini ortaya çıkarabilmişti. Şimdi de aynı eşya karşısındaydı lakin onun tam etkisini nasıl ortaya çıkarabileceğini bilmiyordu. Yine de böyle büyük bir hediyeyi aldığı için mutlu olmuştu, çünkü fiziksel dönüşümünden sonra almış olduğu eşyanın iyileşme hızı da kaybolmuştu, artık etkisini göremiyordu. Velikayla da bağlantı kuramadığı için biraz üzgün hissetmişti fakat yine de bir yolunu bulacağına inanıyordu.
‘’Ödül için teşekkürler, en iyi şekilde kullanacağım.’’
O da ödülünü aldı ve yerine doğru çekildi, tekrar üzerindeki bakışları hissetmeye başladı. Suzu ve Shiya da mutlu yüzlerle onu bekliyordu, ancak giderken gözü yine en düşük puanı almış olan çocuğa ilişti. Gözleri parlak bir şekilde ona bakıyordu, gözlerinde diğerlerinin sahip olduğu imrenme ve kıskançlık değil büyük bir saygı vardı. Onun gücüne saygı duyuyordu. Bu İstaphayı çok garip hissettirdi, bir yandan da karşısındaki çocuğa gönlü ısındı. Yerine geçtikten sonra elleriyle onu çağırdı. O da sağa sola bakındıktan sonra çağrılan kişinin kendisi olduğunu anlayıp yavaşça yanına gitti.
Bu sırada konuşmacının sesi tekrar duyuldu.
‘’Bu seneki ödüller geçen senelere göre çok daha iyiydi. Bunun sebebi daha da azimle çalışmanızdır. Hayatta her zaman çok çalışan kişiler karşılığını bulurlar, ödül alamadığınız için üzülmeyin. Önünüzde çok daha iyi fırsatlar olacaktır. Bunları değerlendirmesini bildiğiniz sürece hiçbir şey için pişman olmanıza gerek kalmaz. Şimdi yarışma bitmiştir, katılan herkes 3 gün boyunca dinlensin, ardından dersler devam edecek. 1. Olan kişi ise yarın okul müdiresinin yanına gidecek. Herkese iyi günler.’’
Konuşmasını bitirdikten sonra bütün görevliler alanı terk ettiler, sadece öğrenciler geriye kalmıştı. İstapha Meryne dönüp konuşmaya başladı.
-Adın Meryn değil mi? Nerelisin?
-Budon kasabasından geliyorum.
-Neden bu kadar çekingensin?
-A, ö-öyle mi? Dikkat etmedim.
-Okula geliş sebebin nedir?
-B-ben kendimi kanıtlamak istiyorum, etrafımdaki insanlar hiçbir şey yapamayacağımı söylediler ancak ben bir şeyler kanıtlamak istiyorum, yine de sonuncu oldum. Çok düşük bir puan aldım, sanırım gerçekten yetersizim.
-Hiç Yang yasası diye bir şey duydun mu?
-Hayır duymadım.
İstaphanın ona bu kadar dikkat kesilmesinin bir sebebi de normal bir erkekten 100 kat daha fazla Yang enerjisine sahip olmasıydı. Eğer ona Yang yasasını biraz olsun öğretebilirse çok güçlü olabilirdi, İstapha Yang enerjisi konusunda Aşırı bir seviyeye ulaştığından beri insanların kalplerini de az çok anlayabiliyordu. Karşısındaki çocuğun kalbi çok temizdi, ancak ezilmişti. Sürekli örselenmiş ve kırılmış, tıpkı eski İstapha gibi. Belki hala içinde olan İstaphanın kalıntıları yüzündendir ancak onda kendisini görüyor ve ona yardım etmek istiyordu.
-Pekala, şimdi odana geç ve dinlen. 3 gün sonra konuşuruz, o zaman kadar kendine iyi bak.
-P-peki, görüşürüz.
Ardından ayrılarak gitti, İstapha da kızları odalarına bıraktıktan sonra kendi odasına çekildi…..
HERKESİN BAYRAMI KUTLU OLSUN. YORUM ATMAYI VE SERİYİ TAKİP ETMEYİ UNUTMAYIN.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..