BÖLÜM 39

avatar
2097 8

SAHİPKIRAN - BÖLÜM 39


                                                                                 BÖLÜM 39

 

İstapha yavaşça gözlerini açtı. Yerde yatıyordu, aklı hala bulanıktı. Yavaşça kendine gelmeye çalışarak ayağa kalktı, etrafın dağınık olduğunu gördü. Başı hafifçe dönüyordu, bir şeyler olduğu kesindi ancak hatırlayamıyordu. Biraz endişe ile Alice’ye seslendi.

‘’Alice, neler oldu burada? Bana ne oldu neden baygınım?’’

‘’Demek uyandın İstapha. Bir süredir hareketsiz ve sessizce yatıyordun bu yüzden endişelendim’’

‘’Özür dilerim, neler oldu peki?’’

‘’En son ne yapıyordun hatırlıyor musun?’’

‘’Evet, Cennetin Vakıf şifasını özümsüyordum, bana tavsiye ettiğin şekilde onu özümserken, sonrasında ne oldu bilmiyorum, sadece bir anlığına gözümün karadığını ve içimden bir kana susamışlık hissettim. Sonrasında neler oldu hiç hatırlamıyorum.’’

‘’Daha önce de aynı nesneyi özümsemiştin değil mi?’’

‘’Evet, daha önce bir turnuvada kazanmıştım, onu da özümsemiştim ama etkisi yok oldu gitti.’’

‘’Aslında gitmemiş, yani etkisi kalkmış ama kendi özü hala duruyormuş, şimdi bir taneyi daha özümseyince ikisi birbirine girdi. Tepkimeye neden oldular ve vücudunu parçalamaya çalıştılar, neyse ki Yang enerjin bunun üzerinden geldi ve onları tamamen özümsedi.’’

Alice ne karanlık enerjiden ne de şeytani hissiyattan ona hiç bahsetmemişti, çünkü İstaphanın bunu bilmesini istemiyordu. Bu yüzden de hiç bahsetmemek ve özümsemenin sebebinin Yang enerjisi olduğunu söylemek daha  uygun olur diye düşünmüştü.

‘’Peki şimdi ne olacak?’’

‘’Nesnelerin vücuduna etkisi birbirine karıştı, şu anda iyileşme hızın çok daha fazla olmalı, denemeye ne dersin?

‘’Nasıl?’’

‘’Eğer Kuroyu çağırı ve elini üzerine getirip ağırlığını arttırırsan seni kesebilir, ne kadar hızlı iyileştiğini de görmüş oluruz bu sayede.’’

Dediğine uyarak kılıcın ucunu elini kesecek şekilde ayarladıktan sonra bir anlığına ağırlığını maksimuma çıkardı, tiz bir sesle birlikte kılıc derisini kesmişti, çok derin olmasa da biraz derin sayılabilirdi, bu da savunma konusunda da Theodora ile arasında nasıl bir fark olduğunu anlamasını sağladı. Ancak sadece bir an sonra yarası iyileşmeye başladı, sadece 15 saniye sonra tamamen kapanmıştı. Hiçbir şey olmamış gibi.

‘’Neler oluyor Alice?’’

‘’Bende bilmiyorum, yani bir şeyler bekliyordum ama bu kadarda değil, en fazla 900 kat hızlanır diye düşünmüştüm, lakin şimdi bakınca  normalde çok hızlı olan iyileşmenle bile 1 günde zar zor iyileşebilecek bir yara 15 saniyede iyileşti, bir gün  86400 saniye, yani 6000 (altı bin) kat hızlanmış olmalı, en azından buna yakın seviyede, belki biraz daha fazla ya da biraz daha az. Ama bu çok fazla, senin için büyük bir nimet bu.’’

İstapha bunları duyunca çok mutlu olmuştu, yarınki eğitime Theodoranın tepkisi en olacak çok merak ediyordu.

 

‘’Bu güçlenme olayı yalnızca hızı değil, iyileşmemin gücü içinde geçerli değil mi?’’

‘’Kesinlikle.’’

‘’O zaman eğer ölümcül bir yara alsam bile, yani mesela kafam kesilse bile yeniden çıkar değil mi?’’

‘’Bende  merak ettim şimdi, denemek ister misin?’’

‘’Y-yok kalsın.’’

İstapha gözü dönerken böyle söyledi, ne kadar kalpsiz bir kızdı bu böyle.

 

Ardından iyice dinlenip ertesi güne kadar uyudu, Theodora kapısına geldi.

‘’İyice dinlendin mi?’’

‘’Fazlasıyla.’’

‘’Çok enerjik görünüyorsun’’

‘’Kesinlikle.’’

‘’Hazır mısın?’’

‘’Tamamiyle.’’

‘’Neden her şeye tek kelimelik cevap veriyorsun be.’’

Biraz azarlamadan sonra tekrar dağıttıkları orman gittiler, orman o kadar büyüktü ki  dün verdikleri hasar binde birini dahi yok edememişti.

 

‘’Bu sefer direk enerjilerimizi karıştıracağız, ev zarar görebileceği için ormana geldik, şimdi bağdaş kurup otur bakalım, avucunu da düz bir şekilde benimkine değdir.’’

Bu gün dövüş yoktu, sadece birbirlerinin enerjilerini emip durmuşlardı, aslında bu ikisini de güçlendiriyordu, eğer birileri insanların böylece güçlendiğini duysaydı kafayı yerdi. Eğer çok güçlü ve zengin bir kadın, mesela üst seviye bir imparatorluğun imparatoriçesi İstaphanın böyle bir yeteneği olduğunu duysaydı onu kesinlikle kaçırıp bir yere kapatır ve sürekli güçlenirdi, bu yüzden bu her ne kadar iyi olsa da aynı zamanda dikkatli olmaları ve bu sırrı kimsenin öğrenmemesine dikkat etmeleri gerekiyordu. Etrafı enerjisiyle iyice kontrol ettikten sonra Theodora oturdu ve avucunu birleştirdi, ardından da bütün gün aynı pozisyonda durdular.

‘’Vay canına! Sadece 1 gün oldu ancak toplam gücüm neredeyse %1 artmış gibi, yani seninle 100-150 gün aynı şeyi yaparsam gücüm iki katına çıkabilirmiş gibi, sen kesinlikle bir velinimetsin.’’

İstapha bu dünyada gücün en demek olduğunu biliyordu, güçlenmenin de nasıl bir öneme sahip olduğunu çok iyi biliyordu, mutlak ki Theodoranın yerinde başka bir kadın olsa ve kötü biri olsa onu kaçırıp zoraki yetişim partneri yapar ve güçlenirdi, ancak bu Theodoranın aklına bile gelmiyordu, bu da onun gerçekten iyi birisi olduğunu gösteriyordu. Bu yüzden eve dönüş yolunda İstaphanın kanı ona daha fazla ısınmıştı.

‘’Hey İstapha, bana gelmek ister misin?’’

Dönüş yolunda bu soru gelince biraz şaşırmıştı.

‘’Sana gitmek mi?’’

‘’Evet, yemek yedin mi?’’

Bu soru üzerine İstaphanın aklı başına geldi, aslında uzun süredir yemek yememişti.

‘’Hayır yemedim sanırım, gerçi aç hissetmiyorum ama.’’

‘’Yang bedenine sahip olduğun için çok uzun süre aç kalabilirsin. Neyse geliyor musun?’’

‘’Tabii ki’’

Böyle onun evine gittiler, ancak Theodora eve girmeden önce yan taraftaki başka bir evin kapısını çaldı, içerden orta yaşlı bir kadın kucağında bebekle beraber dışarı çıktı. Theodora kadınla birazcık konuştuktan sonra bebeği de alarak onun yanına geldi.

‘’Bu benim oğlum Hisuna.’’

İstapha küçük çocuğa bakım gülümseyince o da tatlı bir ses ile elini ona doğru uzattı. Bu İstaphanın gülümsemesine sebep oldu.

‘’Birbirinizi sevdiniz galiba.’’

‘’Bu çocuk sevilmez mi ne kadar da tatlı.’’

Ardından içeri geçtiler, güzelce yemeklerini yediler.

‘’Sen gerçekten çok garip bir çocuksun, sana bir şey sormak istiyorum. Marika ile ilişkin nedir?’’

‘’Neden bunu soruyorsun ki? O benim yengem, amcamın karısı, ben de onun yeğeniyim.’’

‘’Sadece bu mu?’’

‘’Tabii ki bu başka ne olabilir? Bir de eğer vakit olsaydı onu ustam sayabilirdim sanırım.’’

‘’Anladım, Marika ile arkadaş olduğumuzu sana söylemiştim, bu yüzden garipsedim, o hiçbir zaman ama hiçbir zaman kimseyi umursamazdı, sadece tanıdığı birkaç kişi onu ilgilendirirdi, akrabalarını bile umursamazdı, sende bir şey görmese seninle böyle ilgilenmezdi, sadece sende ne gördüğünü, sana nasıl davrandığını ve aranızdaki ilişkinin ne olduğunu bilmek isterdim, onu tanıdığımdan onu buna sev eden şeyi merak ediyorum sadece.’’

Theodora Marikanın iyiliğini düşünüyordu, bu onu sevindirdi ancak aralarındaki ilişkiyi kendisi de bilmiyordu ki, en fazla bu kadar olabilirdi. Ardından Marikanın garip halleri aklına geldi, kendisine öğretmenim demesini istemiş ve durduk yere duygusal davranmıştı, bunun o garip kadın hallerinden birisi olduğunu düşünse de sonuçta bu Marika idi, bu mümkün olamazdı.

‘’Bir şey merak ediyorum.’’

‘’Nedir?’’

‘’Marika yani yengem daha önce hiç kimsenin öğrencisi olmuş muydu?

’’Bildiğim kadarıyla hayır, neden böyle bir şey sordun ki?

‘’Hiç, sadece merak etmiştim, öylesine.’’

Theodora ona çok inanamamıştı ama üstelemedi de, yemeklerini bitirdikten sonra Theodoranın teklifiyle biraz aha enerji çalışması yaptılar, saat çoktan geç olmuştu.

‘’Saat çok geç oldu, şimdi eve gitsen bile uyuyana kadar zaman geçecektir, istersen bu gece burada kalabilirsin, fazladan bir yatak var.’’

O da bu kadar yolu yürümek istemiyordu, yorgun olduğundan ya da yorucu olduğundan değil sadece üşeniyordu.

‘’Tabii ki, eğer rahatsızlık vermeyeceksem memnun olurum.’’

Ardından Theodoranın kendisine gösterdiği  odaya gitti, tabii ki uyumadan önce banyo yapamadı, çünkü yanında elbise yoktu, kirli elbiseleri de banyo yapıp tekrar giymek saçmaydı. Bu yüzden direk yatıp uyudu. Sabah olduğunda ise mutfak kısmından güzel kokular geldiğini hissetti, direk kalkıp elini yüzünü yıkadı ve üstünü giyip mutfağa yöneldi.

Bu sırada Theodoranın bir şeyler pişirdiğini gördü, arkadan onun büyük kalçaları o kadar etkileyici idi ki İstapha anında çadırı dikmişti, anlaşılacağından korkarak direk tekrar odasına döndü, Theodora onun gelip gittiğini hissetmişti ancak bir şey söylemedi. İstapha bir süre sakinleştikten sonra tekrar odaya girdi.

 

 

 

 

‘’Günaydın Bayan Theodora.’’

‘’Hey, bana bayan demene gerek yok.’’

‘’P-peki, Theodora.’’

‘’Evet böyle daha iyi sana da günaydın, geç otur bakalım kahvaltı hazır sayılır.’’

‘’Teşekkürler.’’

Ardından beraber masaya oturdular, sofra da bir tek kuş sütü eksikti, ayrıca İstapha bayağı şaşırmıştı, çünkü Theodora tek başına en azından 20 adamın zorla yiyebileceği  yemeği yemişti. Hisuna da sofra da onlara eşlik etmişti, azıcık yemekle doyduğu için İstapha anne ve oğla bakıp hafifçe tebessüm etti.

‘’Bugün de eğitim yapacak mıyız Theodora?’’

‘’Tabii ki de, ama şu an saat 8, oğlumu okula bırakmam gerek, sonrasında komşum onu okuldan alıp evine getirecek. Yani oğlumu okula bıraktıktan sonra anca gidebiliriz, bir de alışveriş yapmam gerek, evde pek bir şey kalmadı.’’

‘’Yani çarşıya gidiyor musun?’’

‘’Neden gitmeyeyim ki?’’

‘’Ben senin, yani nasıl desem, insanların seni pek tanımadığını duymuştum.’’

‘’Elbette, kim olduğumu bilmiyorlar ki zaten, beni maceracı olarak biliyorlar. Endişelenmeme gerek yok.’’

‘’Ama aslında bende senin kil olduğunu pek bilmiyorum, sen kimsin Theodora?’’

‘’Ne demek istiyorsun?’’

‘’Yani, nasıl desem ki, imparatorluktaki konumun endir, kimsin, hiçbir bilgim yok. Aslında neredeyse kimsenin bir bilgisi yok denebilir.’’

‘’Ah, bu konuda endişelenmene gerek yok, Hisunayı okula götürmeye gidiyorum ben, biraz sonra burada olurum, alışverişten sonra tekrar ormana gideriz.’’

‘’Pekala, bekleyeceğim o zaman. Ama dün duş alamadım, üstümdeki elbise de kirlendi sayılır, bunu değiştirmem gerek, sence beklemeli miyim yoksa eve gidip üstümü mü değiştireyim?’’

‘’Evine git o zaman, alışverişten sonra seni bulurum.’’

‘’Bende alışverişe gelmek istiyorum, istersen bana gel beraber geçeriz.’’

‘’Pekala, öyle yapalım o zaman.’’

 

‘’Hisuna görüşürüz.’’

İstapha Hisuna küçük çocuklar için yapılmış okula giderken ona el sallamış o da tatlı tatlı gülerek karşılık vermişti. İstaphanın kanı bu çocuğa çok ısınmıştı.

 

Ardından İstapha evine geçip hızlıca duş aldı ve üstünü değiştirdi, imparatorluk ona giymesi için eşyalar bırakmıştı, bedenini bilmedikleri için her bedenden kıyafet vardı. Bir tanesini giydi ve tam saçını taradıktan sonra kapısı çalındı, gelen Theodora idi.

‘’Gidelim mi?’’

‘’Gidelim.’’

Beraberce alışveriş yaparken Theodora ona tekrardan en iyi ve ucuz olarak nasıl alışveriş yapabileceğini öğretti,  hangi şey hangi yerden daha ucuza alınabilirdi, hangisi daha kaliteli olurdu, hepsini göstermişti. Sonradan eşyaları bırakıp ormana gittiler.

‘’Bugün ne yapacağız?’’

‘’Enerji çalışımı.’’

İstapha şaşırmamıştı, tekrardan Yin ve Yang çalışması yaparak vakitlerini geçirdiler. Bu sefer Theodora onu evine davet etmedi, İstapha da bir handa yemek yiyip evine gitmeyi düşünüyordu, ancak tam ayrılacakları sırada.

‘’Bunu al bakalım.’’

‘’Bu nedir?’’

Theodora ona siyah ve altın rengiyle çok güzel görünen ama karanlık bir hissiyat veren büyükçe bir kitap vermişti.

‘’Al işte, Yang enerjisi konusunda sana yardımcı olacaktır, maalesef Yin enerjisi konusunda bu kitabın bir eşi olsa da onu bir türlü bulamadım, bu kitabı nasıl okuyabileceğini zaten denerken fark edeceksin. Evine  gittikten sonra kitabı okumaya başla, bundan sonra her gece okuyacaksın, hem ben okuyamadığım için belki bana da yardımcı olabilirsin, kim bilir Yin enerjisi hakkında da önemli bilgiler edinebilirsin.’’

‘’Anladım, teşekkür ederim Theodora, her şey için. Umarım hep arkadaş kalırız.’’

Theodora ona garip garip bakınca acaba yanlış bir şey mi söyledi diye düşündü. Ardından Theodora hafif bir kesme işaretiyle yavaşça kafasına vurdu.

‘’Aptal, aramızda kaç yaş var biliyor musun? O tapındığın yengen bile benimle saygılı şekilde konuşur, sen benimle nasıl arkadaş olabilirsin.’’

‘’Özür dilerim, sana usta mı demeliyim?’’

‘’Ah, böylesi çok daha iyi.’’

Theodora gözlerini kapatmış ve dişleri tamamen gözükecek şekilde sırıtıyordu, onu bu halde görmek İstaphanın kalbini bir anlığına yerinden çıkaracaktı neredeyse. Neyse ki bu sefer çadır yoktu

‘’Peki, usta.’’

‘’Tamam, artık yemeğini ye ve evine git.’’

‘’Hisunayı benim için öpmeyi unutma usta.’’

‘’Tamam, iyi geceler.’’

‘’İyi geceler.’’

 

İstapha maceracıların kaldığı hana giderek güzel bir ziyafet çekti, ardından da evine geçti.

 

‘’Alice bu kitabın ne olduğunu biliyor musun?’’

‘’Evet.’’

‘’Öyle mi? Ne peki? Çok ilginç bir kitaba benziyor.’’

‘’Bu kitap, Sarmaşık Tanrıçası tarafından yazılmış bir kitap, tıpkı Yin kitabını yazdığı gibi bunu da yazdı, bu kitabın asıl adı ise ‘’Kutsal Yang’’dır. Onu okumak için içine Yang enerjisi aktarman gerek, kademe kademe açılacak, ancak ileriki aşamalar için çok güçlü Yang enerjisine ihtiyacın var, yine de söz konusu sen olduğun için sanırım sıkıntı çekmeyeceksin. Daha fazla bekleme ve kitaba enerjini aktar ve okumaya başla.’’

‘’Neden sesi titriyor?’’

‘’Sadece bu kitap, açık konuşacağım, bu kitap ulusal bir hazinedir, 9. Seviye bir teknikten bile daha değerlidir, ancak böyle küçük bir imparatorlukta ne işi var anlayamadım, o kadın san bunu verdi ama nereden aldı? Elbette bu kitabın ne kadar değerli olduğu hakkına hiçbir fikri yok. Yine de eğer birisi bunu öğrenirse senin için bir felaket olur. Bu yüzden çabucak ondan faydalanıp güçlenmeye başla.’’

‘’Tamamen katılıyorum.’’

 

İstapha da memnun bir şekilde karşılık verdi, hemen yere bağdaş kurup oturdu ve kitabı eline alıp içine Yang enerjisi aktardığında ise zihnine doğru bir sürü bilginin aktığını hissetti. Ardından kitabın kapağı ağır bir kokuyla aralandı. İstapha yazıların artık okunabilir olduğunu fark edince yavaşça okumaya başladı.

 

Başlangıçta ‘’Yang’’ enerjisinden başka hiçbir şey yoktu. Sadece o vardı, Kutsal enerjilerin ve yaşamın kaynağı Yang enerjisi, ancak her iyinin içinde bir kötü, her kötünün içinde bir iyi taşıması gibi o da içinde başka bir şey taşıyordu. ‘’Yin’’ enerjisi. Nasıl ki Yang yaşamın özüyse, Yin de ölümün özüydü, ikisi sürekli birlikteydi.Ah kocam geld- İstapha bu satırları okurken yüzü buruştu, ne tür bir kadın yazdığı kitaba kocasının geldiği kısmı yazar? ‘’Yaşam ve ölüm ayrı olamaz, onlarda öyleydiler. Ancak ikisi sıkılmaya başladılar, Milyarlarca yıl sonra kendi iradeleriyle düşünmeye başladılar. Ve tanrı onlara bir şey bahşetti, Yaratma! Bu yüzden akıllarını da kullanarak yaratmaya başladılar, önce evreni yarattılar, sonra onu donattılar, sonra da hayatı var ettiler. Kendileri zaten yaşam ve ölümün özüydü, bu yüzden her şeye kendi parçalarını ve enerjilerini yerleştirdiler. Ve dünyanı yarattılar. Bütün evrenleri ve dünyaları yarattılar, bazılarına hayat bahşettiler.  Ah kocam gitti. Bize ne lan!!!!!!!

İstaphanın ağzı yüzü yamulmuştu, ne biçim kadındı bu be. Bir de Tanrıça olacak.

‘’Bu kitabı okuyorsan zaten Yang enerjin belirli bir seviyenin üstünde demektir, ortalama bir erkekten 1000 kat daha güçlü olmadığın sürece bu kitabı zaten açamazdın. Devamında ise bu rakam giderek artacaktır. Yang enerjisini de iyice anlamış olmalısın, bu yüzden fazla bahsetmeyeceğim, zaten kötü birisi olsan Yang enerjisi seni kabul etmezdi. Bu yüzden iyi birisi olduğunu biliyorum, ancak yine de bazı şeyler öğrenmek istiyorsun sonraki seviyeye geçmelisin. 5000 kat enerjiye ihtiyacın olacak.’’

Kitap cansız bir hale gelince yeterli miktarda enerji gönderip tekrar açtı.

‘’Ah kocam yine geld-

 

S..im lan kocanı a. K. Karısı!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!

İstaphanın artık sabrı kalmamıştı, ne biçim kadındı lan bu?

‘’Şimdi, teknik kısmına geçelim, elbette teknikler içinde sınırlamalar var, yine normal erkeklere göre kaç kat enerjiye sahip olduğuna göre bunu öğrenebilirsin.  İlk tekniğin adı ‘’Yang Sevgisi’’ 10000 kat enerji gerekir.’’

İstapha tekniğin kafasına girmeye çalıştığını hissediyordu, hemen enerjisini akıtarak onu kabul etti, bir süre sonra gözlerini açtı. Aklınca şu cümleler vardı.

 

Yang  Sevgisi

Yang enerjisiyle Yin enerjisini uyarmak yoludur, etkisi kullananın enerjisinin miktarı, gücü, saflığı ve üzerinde kullanılanın Yin enerjisinin miktarı,gücü ve saflığı doğru orantılıdır. Karşı taraf ne kadar güçlüyse o kadar başarısız olma şansı vardır.

 

Bu yeteneği bütün vücuduna yaydı, kullanışlı olacağını üşünmüştü, ama açıklamanın devamını okuyunca…

ETKİ

Bu teknik en düşük seviye Yang tekniğidir, kadınları baştan çıkarır, eğer bu teknikle bir kadına dokunursanız binlerce afrodizyağın bile yapamadığını yaparsınız, hatta çok yaşlı bir kadın bile sizi artık ölmüş oğluna ya da torununa değil, ölmüş kocasına benzetmeye başlayacak ;)

 

İstaphanın ağzı yine açık kalmıştı.

Uyarı

Kitabı haftada sadece 1 kez okuyabilir ve geliştirebilirsiniz, sonraki seviyeler için kitabın 1 hafta dinlenmesi gerekiyor.

 

Beynine böyle bir uyarı geldikten sonra kitap kapandı, ne kadar enerji yollarsa yollasın tekrar açamadı. Vazgeçip kitabı kenara koydu, hemen gidip bir depolama yüzüğü satın aldı, yüzükler ucuz olduğu için neredeyse hiç parası olmamasına rağmen alabildi, ardından geriye dönüp kitabı onun içine koydu, böylece onu güvenceye almış oldu. Şimdi yarın ki eğitimini ve bu kitapla neler yapabileceğini düşünmeye başladı.

‘’Alice, bu kitap sadece böyle garip yeteneklere sahip değil, değil mi?’’

‘’Tabii ki hayır, bildiğim kadarıyla içerisinde çok güçlü Yang saldırı metotları var, hatta bazı Yin saldırıları bile olmalı, böylece Theodora denen insana yaptığı iyiliklerinin karşılığını da ödemiş olursun.’’

‘’Maalesef ki kitabı haftaya açabileceğim.’’

‘’Neden?’’

‘’Çünkü bana şöyle bir uyarı geldi:

Uyarı

Kitabı haftada sadece 1 kez okuyabilir ve geliştirebilirsiniz, sonraki seviyeler için kitabın 1 hafta dinlenmesi gerekiyor.’’

‘’Bu sadece teknik öğrenmek için gerekli , eğer başka şeyler okuyacaksan buna ihtiyacın yok.’’

‘’Ama zaten enerjimi gönderdim, kitap hiç açılmadı.’’

‘’Yetenek öğrenme niyetiyle yaptın değil mi? Sadece okumak niyetiyle, ya da başka bir niyetle yapmalısın, kutsal bir kitap olduğu için niyetini anlayabilir, ancak haftada sadece 1 kez yetenek öğretebilir.’’

‘’Anladım, hemen deneyeceğim.’’
Birkaç sefer uğraştıktan sonra başardı.

Yin Ve Yang Eğitim Metotları

 

Yin ve Yang birbirlerinin tamamen zıttı olsa da her zaman uyum içerisindedirler, zira insanlarda bunarlı kullanarak yollarını aydınlatabilir. Yetişim partneri olmak önemli bir mesele, ancak her kişi birbirine uymaz….

 

Uzun açıklamayı sabırla okudu.

 

İşte yetişim partnerlerinin aşamaları

1: El ele tutuşmak: Bu gerçekten etkili bir yöntem, iki kişinin gücünü 1 yılda 2 katına çıkarabilir.

2: Öpüşmek: El ele tutuşmak kadar uzun değil, günde yarım saat yapılsa bile iki kişinin gücü 1 yılda 4-5 katına çıkabilir.

3: Dokunmak: Birbirlerinin vücutlarındaki namahrem yerlere dokunmaları buna sebep olur, çünkü en fazla enerji bu bölgelerde olur. Ellemek suretiyle yapılınca günde yarım saat bile sizi 1 yıl sonra 10-15 kat güçlü yapacaktır.

4: Sevişmek, gayet açık eğer sevişirlerse güç patlaması. Günde yarım saat ile  1 yıl sonra  20-25 kat daha güçlü olabilirler.

5:Seks, en iyisi ;) hem çok zevkli hem de günde sadece yarım saatle bile 11 yıl sonra en az 100 kat daha güçlü olabilirsiniz.

NOT: Bu teknikleri sadece normal insanların en azından 1 milyon katı enerjiye sahip insanlar kullanabilir, gerisi kullansa bile etkisi buna oranla çok daha az olacaktır. Ve Yang-Yin enerjisi saf değilse teknikler işe yaramaz.

Bu yazılar onu çıldırtmıştı, artık bu kadına alıştığından  bir şey demiyordu , ama etkiler baş döndürücüydü, yetişimcilerin hiçbirisi bu kadar büyük bir hızla gelişemezdi. Bu insanların duyunca  kıskançlıktan kafayı yiyeceği bir boyuttaydı, ama çok saçma bir de şartı vardı. Normal insanların 1 milyon katı kadar enerji mi? Deli mi s.. seni ? Kim bu kadar enerjiye sahip olabilirdi?

 

Tabii ki kendisi, ancak bu seviyede bir partner var mıydı?

‘’Hey Alice, neler olduğunu görüyorsun değil mi? Çok mu şanssızım?’’

‘’Neden böyle düşünüyorsun?’’

‘’Nereden bulayım böyle bir kadını, bu kadar mükemmel bir gelişim metodu var ama değerlendiremiyorum, kaldı ki öyle birisini bulsam bile evlenmediğim sürece bunları yapamam, yani bulsam bile muhtemelen zaten evli filan olur, yani benim için çok fazla şans ve seçenek olmadığını düşündüm.’’

‘’Zaten öyle bir kadın tanıyorsun.’’

‘’Ne? Kimmiş o?’’

‘’Theodora.’’

‘’Nee!!!’’

‘’Theodora, o bundan çok daha fazla Yin enerjisine sahip, ancak içinde aynı zamanda Yang enerjisi de var, fakat bu bir sorun değil, eğer olsaydı şu ana kadar zarar verirdi sana. Vücudun çok özel odluğu için bu tarz şeylerden etkilenmez. Yine de ortada çok daha büyük bir sorun var, ona usta dedin. O artık senin ustan, gidip ustanla öyle şeyler yapamazsın, en fazla elini tutarsın, zaten daha fazlasına asla izin vermez diye inanıyorum, hem kadın dul değil mi? İkiniz için neredeyse imkansız yani bu, sadece el ele tutuşma olayını düşünebilirsin.’’

Theodoranın enerjisini güçlü olarak biliyordu ancak saf olup olmamsı konusunda emin değildi, Alice bunları açıklayınca çok garip hissetti, gereklilikleri karşılayan birisi vardı ama yapmaları imkansızdı. Hayat gerçekten çok garipti, ancak bu kitaptaki yazıları ona göstermeli miydi ki? Ya bunu görünce kızar da ona bir şey yaparsa ? Gerçi iyi bir kadın olduğu için böyle bir şey yapmayacağını biliyordu, yani en azından tahmin ediyordu, çünkü bu yazıyı kendisi yazmamıştı ya, ama ya bunu bir teklif gibi anlarsa. Üzerinde fazla düşünmekten vazgeçti ve kitabı tekrar yüzüğe koyarak uyudu.

 

    Yorum yazmayı unutmayalım. Maalesef bu bölüm helak olduğu için tekrardan yazmak zorunda kaldım, normalde 1000 kelime kadar daha uzundu.

 

Bir süre sonra muhtemelen hiçbir novelde görmediğiniz bir şey göreceksiniz demiştim, o iş az daha bekleyecek ama olacak, sabredin.






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44266 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr