Bölüm 1 - "Seni Özleyeceğim"

avatar
1023 0

SALGIN: Yitirilenler - Bölüm 1 - "Seni Özleyeceğim"


"Beş dakikaya oradayım! " dedim. Pantolonumu hızlıca giyip, odamı hızlıca topladım. Çok hızlı oldu fakat okula geç kalıyordum.

"Çayın soğuyor. Çabuk ol Murph." dedi.

Buna çok sinirlenmiştim. Anneme, bana Murph dememesini çok kez söylemiştim.

"Benim ismim Murph değil anne, Murphy! " dedim ona cevap olarak.

Hah, sonunda hazırlanıp aşağı inebilmiştim. Babam çoktan işe gitmiş, ablam Jessica ise çoktan servise binip okula gitmişti bile.

"Çabuk tostunu bitir, hızlı ol, hadi.." dedi annem telaşlı bir şekilde.

Telaşlı olduğunu alnındaki terden ve ellerindeki hızdan anlayabiliyordum. Beni okula yetiştirmeye çalışıyordu. Bunları düşünürken tostum bi anda bitmişti bile.

"Akşam dönerim anne" dedikten sonra hızla, birkaç dakikadır bekleyen servise koştum.

"Sonraki sefer daha dikkatli ol, Murphy" dedi şoför. Cevap veremedim. Çünkü haklıydı. Bugün onu biraz bekletmişim. Haliyle kızgındı. Yüzüm asık bir şekilde bir koltuğa oturup kulaklıklarımı taktım.

Radyoyu dinlemeye başladım. Beni tanıyan birçok insan ki bunlara ailem de dahil, radyo dinlemeyi sevdiğimi bilmez. Hele biri var ki o en iyisi, BlackFlag. Ohh, evet bu adamı seviyorum. Her neyse. Onu dinliyordum. Ama o bugün farklıydı. Her zamanki gibi gülümsemiyordu. Donuktu ve bir konudan bahsediyordu. Cümleleri aynen şöyleydi;

"Dostlarım, bugün yayınımız olmayacak. Çünkü o virüs Dünya'yı sardı. Herkes onlara 'yürüyen' diyor. Çünkü yürümekten başka hiçbir şey yapmıyorlar. Evlerinizde erzak toplayı- dikka- o- un-"

Yayın kesilmişti...

Artık sadece cızırtılı boş bir ses kulağıma geliyordu. Ama bunun bir şaka olduğunu düşünüyordum. Bu yüzden olayı büyütmenin bi anlamı olmayacağının kanaatine vardım. Sadece boş bir uyarıydı. Ardından okula geldiğimizi bir arkadaşım koluma dokununca anladım. 
"Hadi kalk, okuldayız."

"Tamam,tamam. Hemen geliyorum. "

Servisten çıktığımda Mia hemen okulun önünde beni bekliyordu. Beni görünce bana doğru seslendi.

"Murphy, çabuk buraya gel."

"Tamam, tamam sakin ol."

Mia'nın yanına geldiğimde ağzında tutamadığı, söylemek istediği birşey olduğu çok açıktı. Bir "merhaba" bile diyemeden hemen konuşmaya başladı.

"Murph, bu sabah BlackFlag'de olanlar varya... İnanılmaz!! Şu an heyecandan ne diyeceğimi bilemiyorum. Belki de bu seni son görüşüm olabil-"

"Sakın, cümleni tamamlama, sakın."

"Ama bunu sende biliyorsun. Bu virüs Dünyayı ele geçirmiş durumda."

"Bak, Mia. Sakin ol. Bizim başımıza hiçbir şey gelmeyecek. Söz veriyorum. "

"Tamam, bir daha böyle birşey söylemeyeceğim. "

"Ağzından bile kaçmasın."

Ardından ilk ders zili çaldı.

OKULDA GEÇEN 6 DERSTEN SONRA. 7.DERS;

"Murphy, hey, kaç dakika var?" dedi sessiz tonla okulun zorbası Jason.

"Nerden bilebilirim ben?"

"Hadi ama, saatin v-"

O anda öğretmen konuştuğumuzu görüp bizi uyarmak için dersi bir dakikalığına durdurdu ve bize bağırdı.

"JASON ve MURPHY, HAFTA SONU CEZALISINIZ!!"

Jason'a çok sinirlenmiştim. Kafamı ona çevirip kaşlarımı çattım. O ise kıkırdayarak gözlerimin ta içine bakabiliyordu. Bunu beni daha çok sinirlendirmek için yapıyordu. Amacına ulaşmıştı da. Gerçekten sinirliydim.

Ama kaç dakika kaldığını bende merak ediyordum. Gözümü saatime doğrulttum.

Ama bir dakika.. Teneffüs zilinin çoktan çalması gerekiyordu.

Tam o anda çok yüksek bir acil çıkış sesi duyduk. Okulda o kadar çok boş sınıf vardı ki, ses sürekli geri geliyordu. Öğretmen çok korkmuş bir şekilde bize tek sıra haline gelmemizi istedi. Sonra bize "Ben çıkıp bir bakayım, burada neler dönüyormuş." dedi.

Tam 15 dakikadır orada ağaç olmuştuk adeta. Kimse çıkmak istemiyordu. Hele ben, bir daha ceza alamazdım. Artık okul sessizdi. Bizim sınıftakilerin ayak sesleri dışında bir ayak sesi yoktu. Ardından koşma sesleri hızla üzerimize geliyordu, hızla..

Kapıyı tanımadığımız birisi açıp korkmuş ve tir tir titreyen suratlarımıza seslendi. Fakat yüzünden anlaşılıyordu ki o da çok korkmuş ve gerilmişti. İki kez arkasına bakıp nihayetinde konuşmaya başladı;

"Çocuklar hadi. Herkes evlerine arabalarla bırakılacak. Burası güvenli değil."

Onun bu sözleri üzerine hepimiz koşarak aşağı indik. Ardından okulda kalan tek sınıf olduğumuzu anladım. Korkmuştum. Sonra telefonum çalmaya başladı. Arayan kişi Ethan'dı. Ohh, bende tam Ethan nerede kaldı diyordum.

"Murphy çabuk buluşma yerimize gel."

"Bir dakika Ethan sen nerdesin?"

"Ben buluşma yerindeyim."

"Ama bizi evimize bırakacaklar. Hiçbirimizi salmıyorlar. "

"Lanet olsun. Bak Murphy bu ciddi bi durum. Tamam mı? Hemen buraya gel."

Ethan'ın bu sözleri üzerine ses tonumu iyice yükselterek cevap verdim.

"Bunun Farkındayım!!"

Ortamda bir sessizlik oluştu. Evvela servisler gelmişlerdi. Benim olduğum serviste sadece 2 kişiydik. Yanımda ise Mia vardı.

10 DAKIKA SONRA

Mia ile 10 dakikadır hiçbir şey konuşmuyorduk. Normalde çok sohbet ederdik. O bir kız olmasına rağmen benimle çok takılırdı. Hobilerimiz neredeyse aynıydı. Her neyse.. Sonunda evime varabilmiştim. Mia'ya "Görüşürüz" deyip servisten indim ve cebimden anahtarımı çıkardım.

Eve doğru yürümeye başladım ve anahtarla içeri girdim. İçeri girdikten sonra anneme seslendim. Ama galiba evde yoktu. Mutfak kapısına doğru gidip bir kontrol ettim ancak mutfakta her yer kan gölüydü.

Etrafa dağılmış bıçaklar ve et parçaları. Bunu gördüğüme inanamamıştım. Mutfak tezgahının üzerinde bir not vardı. Kanlıydı fakat okunabiliyordu. Ancak notta aynen şöyle yazıyordu.

"Seni özleyeceğim, ablan Jessica"






Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 44362 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr