Bölüm 1 giriş

"Bugünkü haberimizde uyanış taşlarının halka açılması var. Uzun yıllar beklenen haber gerçekleşti. Bu konuyla ilgili uzman olan Sinan Şen'e bağlıyorum. Bize bu olayı açıklayabilir misiniz Sinan bey"

"Hepimizin 6 yıl önce yaşadığı o bilinmeyen fekatten sonra çeşit çeşit portallar çıktı ve biz halkı güvenceye almak için portalların çevresini kapattık. Ama portallardam garip garip yaratıklar çıkmaya başladı. Bizde ordumuzla bu portallara karşı savunmaya başladık o zaman öğrendik ki bu portalların Bir kalbi var olduğunu, bunu yok ettiğimizde portalın kapandığını ve bazı portallardan yusyuvarlak, pürüzsüz bir taş çıktı."

" Peki, bu taş ne işe yarıyordu? "

" Bu taşı ilk bulduğumuzda laboratuvara gönderdik ama hemen ardından Amerika'daki dünyaya bir haber geldi. O haber bu taşın nasıl kullanılacağıydı. Bizde bu taşın bize verdiği etkiye göre ona 'uyanış taşı' adını verdik."

"Bu taş ne işe yarıyor, kullanımı nasıl gibi sorularımızı cevaplayabilirmisiniz?" 

"Bu taş adı üstünde kullanıldığında insanlara çeşitli yetenekler vermesini sağlıyor ve kullanımı çok basit ilk önce taşa dokunuyorsunuz ve taşa odaklanınca içinize bir enerji girmiş gibi hissediyorsunuz eğer bu enerjiyi kabul ederseniz önünüze bir ekran bir pencere çıkıyor onun üstünde isim, güç vs çıkıyor. Portallardan çıkan o yaratıkları avladığınızda size çeşitli ödüller veriyor."

... 

"Peki Sinan bey biz bu uyanış taşlarını kullanmak için nereden kayıt olmamız gerek."

"Buna kayıt olmak için e-devlet'e girip uyanış sekmesine basmanız yeterlidir yada telefon üzerinden arayarakta kayıt olabilirsiniz."

... 

Sessiz, dağınık bir evde bir genç oturuyordu. Koltuktan kalktı ve uzunca bir süre esnedi. İçinden "Bu devlette uzun zaman önce yapmalıydı bunu diğer ülkeler çok uzun zaman önce yapmıştı bunu. Anca çok tepki toplayınca karar veriyorsunuz" diye geçirdi. 

Sonra "Yarın iş var acaba ne yapsam." diye söylendi. 

Bugün günlerden pazardı. Her insan gibi bu gencin yarın işe gitmesi gerekiyordu. 

Bu genç ilk önce etrafa biraz bakındı. Sonra bir televizyona doğru yürüdü fişini çekip çıkardı. "Şu etrafı biraz toplayayım. Yalnız olmakta zormuş. Herşeyi kendin yapıyorsun"

Etrafı biraz topladıktan sonra dişini fırçalama lavaboya gitti. Aynaya baktığında orta uzunlukta, siyah saçlı, kahverengi gözlü, gözlerinin altında morluklar görünen bir insan vardı bu insanın yüzü her zamanki gibi keyifsizdi. 

Bu insanın adı Burak'tı ve bir şirkette yazlımcıydı. Çocukluğu yalnız geçmişti ve ortalamanın üstünde bir zekaya sahipti.  

Dişini fırçalarken "Katılsam mı katılmasam mı. Katılırsam belki iyi bir yetenek çıkar biraz para kazanırım en azından kendimi portallardan çıkan yaratıklardan korumak için biraz gücüm olur." diye içinden geçirdi. 

İşlerini bitirdikten sonra koltuğa yöneldi. Hemen eline telefonu alıp uyanış taşları kayıt işlemlerini araştırmaya başladı. Baktığında tam kayıt olmak için bir sertifikaya ihtiyacı olduğunu gördü. Tam vazgeçecekkende bu sertifikanın İnternet üzerinden kurslarla alınabileceğini gördüğü için vazgeçmedi ama bu sertifikayı almak için eğitim süresi 10 gündü. En yakın arkadaşı Ahmet'i hemen aradı:

"Alo Ahmet nasılsın?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

... 

"Haberleri duydun mu?" 

"Evet duydum uyanış taşları halka açılmış. Uzun süredir bekliyordum. Sonunda oldu."

"Sen katılacak mısın? Ben katılacağım. " 

"Evet bende katılacağım." 

"Gel o zaman beraber gidelim." 

"İyi fikir beraber gidebiliriz."

"O zaman 10 gün sonra buluşuruz."

"Olur."

... 

Burak hemen kaydını yaptırdı. 

Ahmet Burak'ın en yakın arkadaşıydı. İkisi beraber lisede tanışmışlardı. O zamandan beri hala en iyi arkadaşı. 

12 gün sonra

İşten bitkin bir şekilde eve giden Burak "Yarın cumartesi sonunda iş yok. Bu arada aklıma gelmişken yarın. Ahmet'le buluşacaktık."

Eve gittiğinde hemen sıradan işleri halledip hemen yattı. Çünkü yarın dinç bir şekilde uyanış yapmak istiyordu. 

Ding ding

Burak'ın alarmı çalıyordu. Burak doğruladı ve komidinin üzerinden telefonu alıp alarmını kapattı. Derin bir esneme seansından sonra "Ahhhh iyi uyumuşum." diye içinden geçirdi. Saate baktığında saat 6'yı gösteriyordu. Hemen lavoboya gidip elini yüzünü yıkadı. Ardından kahvaltıyı hazırlamaya başladı. Kahvaltıyı yaptıktan sonra hemen üstünü değiştirip. Dışarı Ahmet'le buluşacakları yere gitti. Ahmet arabasıyla gelmişti. Beraber uyanış merkezine doğru giderken biraz konuştular. 

30 dakika sonra

Etrafta park yapacak yeryoktu bu yüzden biraz geç varmışlardı. Kocaman bir binaya vardılar bu binanın çevresinde bolca insan vardı. İçeri girebildiklerinde oturacak yer bulamadılar içerisi tıklım tıklım doluydu ve aldıkları numaraya göre çağırıyorlardı. İçeride durma süresi 1 dakikaydı. 1 dakika içinde işlerini halletmeleri gerekiyordu. 

"14.789 numaralı kişi lütfen içeri girin."

Burak  "Sanırım bana daha çok var benim numaram 14.910 senin numaran kaç Ahmet? "

"Benim numaram da 14.926"

... 

Böylece sohbet etmeye başladılar. Aradan bir süre geçtikten sonra. 

"14.910 numaralı kişi lütfen içeri girin."

"Hadi ben gidiyorum."

Sessizce odaya doğru yürüdü orada bir görevli vardı. 

Burak'a "Nasıl yapılacağını biliyormusun ?" diye sordu. 

"Evet."

"O halde içeri gir. Unutma yalnız 1 dakikan var. Unutmadan içeri telefonla girmek yasak." 

"Neden ?"

"Çünkü uyanış yapmanı engelliyor ve riskli."

Burak telefonunu verdiğinde içeri girdi. İçerisi 5 e 5 büyüklüğünde kare bir odaydı. Odanın ortasında garip desenler olan bir sütun ve sütunun üstünde yuvarlak bir taş vardı. Talimatlara ki gibi taşa dokundu ve taşa odaklandı aniden içine bir güç, bir enerji girdi ve tüm vücudunu dolaştı sonramı saniye Burak'ı önünde bir ekran gelmişti bu ekranda istatistikleri vs yazıyordu. Biraz daha inclediğinde yetenek bölümünü gördüğü an içten bir hayal kırıklığına uğramıştı.