Shura’s Wrath - Bölüm 6: Ling Tian

---

 

Çeviri: Yusaince00 Düzenleyici: Malatyalı

 

‘’Evet.’’ diyerek cevap verdi Ling Chen. Bu resepsiyonist perinin sesi çok tatlı ve sevimliydi. Gerçek biri olup olmadığı anlaşılmıyordu. Ling Chen’e neredeyse gerçek olup olmadığını anlamak için inceleme yaptırtacak derecede kusursuzdu.

 

‘’Mistik Ay dünyası uçsuz bucaksız, güzel bir dünya. İçinde nazik vatandaşlar, sevimli hayvanlar ve vahşi canavarlar var ve sayısız gizem çözülmek için bekliyor. Bay Ling Chen’in o dünyaya kesinlikle aşık olacağına inanıyorum. O zaman, Bay Ling Chen’in Mistik Ay’daki kimliğini oluşturmaya başlayalım. Ama dikkat etmek gerek. Bir karakter yaratıldığında, değişiklikler yapmak imkansız olacak. Bu yüzden temkinli olmalısın.’’

 

Mistik Ay dünyasında yeniden başlamak için imkan yoktu. Daha açık konuşursak, diğer sanal gerçeklik oyunlarındaki gibi hesabını silip yeniden seviye atlamak yoktu. Takma adın, ilk statların, sınıfın, seçildiğinde asla değiştirilemezdi. Bu yüzden ilk seçim hakkında düşünmek gerekliydi.

 

‘’O zaman, lütfen takma adınızı oluşturunuz. Oyun bölgeniz Çin olduğundan sadece Çince karakterlere(harflere) izin verilebilir. Adınız 1 karakterden az ve 10 karakterden fazla olamaz.’’ diyen resepsiyonist perisi keskin ve tatlı sesini bunları söylemek için kullanmıştı.

 

‘’Ling…Tian…’’ (Göklerin Üstünde)

 

‘’Wow… Ne otoriter bir isim. Bay Ling Chen, isminizi beğendim. Fakat Çin‘in oyuncularının çok fazla oluşundan, aynı takma adı kullanan olması şansı da yüksek. Bu yüzden önce bu ismi seçip seçmeyen var mı diye kontrol etmeme izin verin… Ya! Bay Ling Chen çok şanslısınız. Bu ad daha kullanılmamış, Mistik Ay’da adınız ‘Ling Tian’ olacak. Emin misiniz?’’

 

‘’Evet.’’

 

‘’ ‘Ling Tian’ başarıyla adlandırıldı. O zaman acı tepki oranını seçelim. Acı tepki oranı bir oyuncunun mücadelede aldığı acının hissedilme derecesidir. Sadece mücadeledeki acı oranını vücutsal ve fiziksel olarak hissedeceksin. Başka bir şey hissetmeyeceksin. Acı tepki oranının aralıkları %10 - %100 şeklindedir. Yüksek dereceler heyecan ve doğallık arayan oyuncular içindir ama saldırı yediğinizde bu çok fazla acıtacak bu yüzden acıdan korkanlar bunu seçmemelidir. Düşük dereceler acıyı çok düşük hissettirecek, ancak saldırıldığında hemen hızlı reaksiyon verememe gibi dezavantajları vardır. Seçiminiz nedir?’’

 

‘’%10’’ Ling Chen tereddüt etmeden yanıtlamıştı. O, bu oyuna verdiği söz için giriyordu, kendine acı vermek için değil. Sadece kafadan kontak birisi yüksek acı hissini seçerdi ve kendilerini mücadele ederek öldürmek için oyun dünyasında işkence çeker ve ederlerdi.

 

‘’Acı Tepki Oranı başarıyla ayarlandı. Sırada ilk istatistik seçimi olacak.’’

 

Perinin sesinden sonra geniş bir stat sayfası Ling Chen’in gözlerinde süzüldü. Üstünde kuvvet, bünye, çeviklik ve ruh olan dört seçenek vardı.

 

‘’Her oyuncu 25 ilk stat puanına sahiptir. Bunları 4 seçenekte dağıtabilirler. Her statın en azı 5 en fazlası 10 olacak şekilde dağıtılması gereklidir. Kuvvet fiziksel saldırı gücünü etkiler. Bünye yaşam gücünü ve savunmanı etkiler. Çeviklik isabet oranı ve kaçınmayı, okla beraber, parçalamayla ilişkili sınıfın saldırı gücünü etkiler. Ruh sihirli saldırı gücünü ve manayı etkiler. Her nitelik farklı sınıflar için farklı etkilere sahip. Lütfen kullanacağınız sınıfa göre akıllıca seçim yapınız.’’

 

Ling Chen eğer seçeceği statlar en az 5 stat puanıyla duracaksa, o zaman geri kalan 5 puanını serbestçe dağıtılabileceğini düşünmüştü. Ling Chen stat penceresinin önünde durdu ve kuvveti 10'a yükseltti, bünye, çeviklik ve ruh ise 5 de kaldı. Ling Chen bir anlığına Cennet Katliam’ında seçtiği suikastçı sınıfını düşündü. O sınıf o oyunda ona çok uyuyordu. Bu sefer seçtiği statlar Mistik Ay’da onun savaşçıyla ilgili bir sınıf olmasını sağlıyordu. Fakat bu sefer Mistik Ay’a oynamak için girmiyordu. Bir kızı lonca oluşturmada desteklemek için giriyordu. Tek hedefli savaş gücü bu görev için ona uyuyor gibi gözükmüyordu.

 

‘’İlk statlar başarılı bir şekilde dağıtıldı. Sıradaki ise, lütfen doğuştan gelen statınızı dağıtınız. Her oyuncu 10 doğuştan gelen stata sahiptir. Her nitelik en az 0 en çok 10 olabilir. Doğuştan gelen statlar çok değerli nitelikler. Onların güçlenmesi sadece çok nadir itemlerle veya özel görevlerle elde edilebilir ve seviye atlama veya ekipman statlarıyla güçlendirilemez. Şans niteliği Mistik Aydaki şansınızla ilgilidir. Şans item düşürme oranı, kritik vuruş oranı, parçalama oranı, ani olaylarda ani başarılar ve birçok çeşitli alanlarda ilgilidir. Anlama, Mistik Ay dünyasını anlamanızı sağlar. Anlamanız ne kadar yüksekse yaşam yeteneklerini kavramanız o kadar güçlü olur, güçlenebilir yetenekler daha hızlı güçlenir. Tekrarlıyorum doğuştan gelen nitelikleri yükseltmek çok zordur. Lütfen dikkatli bir şekilde dağıtınız.’’

 

Ling Chen bir anlığına düşündü ve hem şansı hem anlamayı 5 yaptı.

 

‘’Doğuştan gelen nitelikler başarıyla dağıtıldı. Bay Ling Chen gerçekten seçiminizi beğendim. Aşırı Şans veya Anlamaya sahip olmanın ikisi de mantıklı bir seçim değil. İlk stat dağılımı tamamlandı. Sıradaki ise acemi sınıf kararın. Mistik Ay dünyası toplamda 7 temel sınıfa sahip: savaşçı, kalkan koruma, okçu, suikastçi, rahip, büyücü, çağırıcı, seçtiğiniz ilk istatistiklere göre güce en çok dayanan ve en güçlü fiziksel saldırı gücüne sahip savaşçıyı öneriyoruz. Lütfen seç….’’

 

‘’Acemi savaşçı!’’ Ling Chen doğrudan yanıt verdi.

 

‘’Acemi savaşçı sınıfı başarıyla seçildi. Seçtiğiniz sınıf acemi savaşçıdır. Savaşçılar güçlü saldırı kuvvetine ve çeşitli saldırı yetenekleriyle güçlü fiziksel defans yeteneğine sahiptirler. Yakın mesafe konusunda uzman bir sınıftır. Fakat hareketleri, vuruş oranı ve kaçınma yetenekleri nispeten zayıftır. İlk sınıf atlamadan sonra gerçek bir savaşçı olabilirsin. Bir savaşçının ana statları kuvvet, bünye ve birazda çevikliktir. Savaşçılar için, her kuvvet puanı fiziksel saldırı kuvvetini 2 puan yükseltebilir, her bünye puanı 10 HP ve 1 savunma puanı yükseltebilir, her çeviklik puanı kaçınma oranını ve isabet oranını 1 puan yükseltebilir, her ruh puanı sihirsel saldırı gücünde 2 puan ve Mp de 10 puan yükseltebilir.’’

 

Ç.N : Azıcık Spoiler Gibi = İsabet ve kaçınma oranı ne bilmiyorum ama ilerde anlamsız kalacak. Göreceksiniz.

 

Perinin sesinden sonra, beyaz bir ışık sütunu gökyüzünden düştü ve Ling Chen’in vücudunu kuşattı.

 

‘’Çok iyi, Şimdi başarıyla bir acemi savaşçı oldun. Ama bu senin sadece eğitim sınıfın. Bu senin son sınıfın değil. Eğer sınıfını değiştirmek istiyorsan, Acemi Köyünden ayrıldıktan sonra yapabilirsin.’’

 

Sonunda başka bir resepsiyonu daha bitirdikten sonra küçük peri rahat bir nefes aldı, küçük göğsünü okşayarak ’’Bay Ling Chen, Mistik Ay’daki kimliğiniz başarıyla oluşturuldu. Mistik Ay’ın açılmasına hala 39 saat var. Lütfen sabırla bekleyin… O zaman seni yavaşça oyundan atacağım.’’ dedi.

 

Ling Chen konuşmasını bitirmeden, önü aniden karanlık oldu, renkli dünya anında yok oldu. Gözlerini açtığında, gördüğü şey evinin çatısıydı.

 

‘’Elbette.’’ Ling Chen çaresizce bunu demişti. Başlangıçta periye ne kadar şirin olduğu hakkında iltifatta bulunup onun ağzından bilgi almak istiyordu. Kim onun başta gülüp, sonradan onu atacağını bilirdi ki.

 

Shui Ruo’nun uykusunu rahatsız etmeden, Ling Chen bilgisayarda Mistik Ay ile ilgili bilgileri dikkatle inceledi. Ama bir öğleden sonra topladığı veri miktarı acınacak kadar küçüktü. En genel belirtilen bilgilerin sınırı ‘’Sayısız gizem, senin tarafından ortaya çıkarılmak için bekliyor’’du.

 

‘’Xia Wa… Seninle tekrar karşılaşmamayı ümit ediyorum.‘’ Gözlerini kapatarak, Ling Chen kalbinde bunları söylemişti.

 

2. gün Yun Feng kişisel olarak tekrardan en ileri yaşam destekleyici makineleri teslim etti. Bu, bir kişinin oyun dünyasında çevrim dışı olmadan 1 ay boyunca kalmasına izin veriyordu. Onların buna ihtiyacı olmasa da, Ling Chen bunu reddetmemişti. Yun Feng gibi üst sınıf bir çocuk için bu şeylerin dokuz öküzün tek bir saç teli olduğunu biliyordu. Ama en azından, onun ve onun kız kardeşinin durumu hakkında dikkatliydi.

 

Ç.N. Bir Çin Deyimi. Okyanusta bir damla ile aynı anlamda.

 

‘’Karakterini yarattın mı? Adın ne?‘’

 

‘’Ling Tian.’’ Ling Chen bunu saklamadı ve doğrudan ona söyledi.

 

‘’Çok otoriter! Peki, o zaman yarın oyunda görüşeceğiz. O zaman seninle tekrar iletişime geçeceğim! Oh doğru, 13223 ilacının etkisi 4 ile 5 gün sonra etkili olacak, özellikle, seni kandırdığımı düşünme.’’ Yun Feng ayrılmadan önce bunu hatırlatmayı ihmal etmedi.

 

Shui Ruo’nun vücudu hala zayıftı. Tüm hareketleri Ling Chen’e bağlıydı. Ling Chen, Yun Feng’in onu kandırmadığına inanıyordu ve Shui Ruo’nun tamamen iyileşeceği gün için bekliyordu.

 

Gece vakti…

 

Her gece, Shui Ruo sadece onun (Ling Chen’in) göğsüne yaslanmış şekilde uyuyabiliyordu. Shui Ruo uyuduktan sonra Ling Chen yavaşça kalktı, kapıyı açtı, verandaya doğru ilerledi ve başını kaldırarak hilal şeklindeki aya doğru baktı.

 

Soğuk bir rüzgar yüzüne karşı dalgalandı. Ay ışığı aşağıya doğru süzülürken yanında siyah bir figür ortaya çıktı. Siyah figür yanında diz çöktü ve ona karşı başını eğdi.

 

‘’Gui Ya(Hayalet Pençe), yarın Mistik Ay’a gireceğim.’’

 

Siyah figür birazcık şaşırdı.

 

‘’Şimdi git.’’

 

Siyah figür ayağa kalktı ve verandadan zıplayarak zifiri karanlık gecede yok oldu. Başlangıçtan sona kadar, ona sadece 2 satır bir şey demişti. Ama bu fazlasıyla yeterli olmuştu.

 

Dünya’nın sayısız oyuncusunun istekli bekleyişi altında, 07/07/3100 günü sonunda geldi. Yelkovan sabah 09:00‘a yavaşça yaklaşıyordu. 9’da Mistik Ay tüm dünyaya doğru açılacaktı.