Bölüm 147: Kemikler Ormanı (1)

Ling Chen daha önce Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde önemli bir bölgeyi almak için büyük miktarda başlangıç enerji kristali satmıştı ama yine yüz binlerce altını kalmıştı. Kaplan Kalbi Çekirdekleri de eklendiğinde milyonlarca altını olmalıydı.

Ancak, görüntülenen altın miktarı koca, yuvarlak bir... 0 idi.

Ling Chen öfkeliydi. Bir çift kanat çıkarabilmeyi, ardından da Şanslı Kedi'yi yakalayıp parçalamaya ve kaynatmayı diliyordu... Altınını kaybetmesinin tek bir ihtimali vardı. Bu tek ihtimal Şanslı Kedi'nin "Şanslı El" yeteneğini kullanarak tüm parasını çalmasıydı!

Gözü Dönmüş Ananası patlamasıyla isabet aldıktan sonra 10 saniye için sersemlemişti. 10 saniye içinde Şanslı Kedi'nin kesinlikle yanında yürüyüş gitmesine ve tüm altınını çalmasına yetecek kadar zamanı vardı.

Ancak öfke içindeyken bir yandan da rahatlama hissediyordu. Eğer Şanslı Kedi [Şanslı El] yerine [Gerçek Şanslı El] yeteneğini kullanmayı seçmiş olsa, bu durumda... Hiçbir şeyi kalmayabilirdi! Sadece 0 altını kalmakla kalmayacak, tüm eşyaları da alınmış olacaktı. [Gerçek Şanslı El'in] açıklamasında hedefin üzerindeki her şeyi aldığı belirtiliyordu. Bu belki de silahlar ve ekipmanları da kapsıyor olabilirdi!

Bu yeteneği deneyimlemesinin ardından Ling Chen'in üzerinden bir korku dalgası geçti. Sadece altınının çalınması Ling Chen'in sinirden köpürmesine neden olmuştu; eğer tüm eşyaları ve ekipmanları çalınmış olsaydı... Bu onu delirtirdi! Belki de bu birini Sv 0 olana kadar öldürmekten çok daha acımasız olurdu.

0 olan altın miktarını tekrar gördüğünde Ling Chen bu yeteneğe, Şanslı El'e sahip olsaydı Sv 0 bile olsa herhangi birinin onun yanındayken dikkatli hareket etmek zorunda kalacağını düşünmeden edemedi. Şanslı El tüm hayatı boyunca gördüğü en acımasız ve korkunç yetenekti.

Ancak, bu sadece hayalini kurabileceği bir şeydi.

Daha önce Şanslı Kedi bir şey kazıyordu. Yani bu bir tür metal ya da cevher olmalıydı. Ancak, Ling Chen Xiao Hui'ye baktığında, Xiao Hui'nin kuyruğunu suratında kayıtsız bir ifadeyle sallandığını gördü. Xiao Hui'nin bu rahat tavrı çevrede hiç hazine ya da tehlike olmadığını açık bir şekilde belirtiyordu. Fark etmeksizin Ling Chen inatla ileri gidip baktı. Gördüğü tek şey boş bir delikti.

Ling Chen kafasını kaldırdı ve kafasının içinde bağırarak: "Seni lanet Şanslı Kedi! Seninle tekrar karşılaşmamam için dua etsen iyi olur!", dedi.

Ling Chen Şanslı Kedi'ye içinden lanet okuduktan sonra herhangi bir şey kalıp kalmadığına bakmak için mağaranın içinde dolandı. Dışarı çıkmasının ardından dağ patikasından yürüyüp Kırmızı Kristal Çimi'ni bulduğu yere gitti. Ling Chen, Kırmızı Kristal Çimlerinin temel olarak dağlara ya da diğer kayalık arazilere yakın yerlerde yetiştiği sonucuna varmıştı. Dağ patikasını takip ederken karşısına sayısız vahşi yaratık çıktı ama hepsi Xi Ling tarafından katledildi. Bir on dakika daha geçtikten sonra sonunda üçüncü Kırmızı Kristal Çimi'ni de buldu.

"Ding... başarılı bir şekilde üç "Kırmızı Kristal Çimi" topladınız ve [Kırmızı Kristal Çimi'ni Toplamak] görevini tamamladınız. Artık Başkan'ın evine gidip ödülünü toplayabilirsiniz."

"Sonunda bitti!" Üçüncü Kırmızı Kristal Çimi'ni de topladıkları sonra Ling Chen bir Işınlanma Tomarı çıkardı ve Gök Mavisi Ejderha Şehri'nde geri döndü. Bu Görevin ödüllerle ilgilenmiyordu. Sonuçta iki Kutsal sınıf ekipmanı varken Gümüş sınıf ekipmanlar neredeyse hiçbir şey ifade etmiyordu ve 80 YP, binlerce ya da on binlerce YP'ye ihtiyacı olan onun için oldukça önemsizdi. Bu Görevi tamamlamaları uğraşmasının tek sebebi diğer iki Göreve ilerleyebilmekti.

Ling Chen Başkan'ın evine ulaştı ve üç Kırmızı Kristal Çimi'ni korumalara verdi. 

"Ding... [Kırmızı Kristal Çimi Toplamak] Görevini başarıyla tamamladınız. Ödüller: [Yıldızlı Cübbe], YP +80, Ün +80. Bu görevi iki kere daha yapabilirsiniz."

[Yıldızlı Cübbe]

Tip: Üst giysi.

Sınıf: Gümüş.

Ekipman gereklilikleri: Sv 15 ya da üstü herhangi büyü alakalı meslek.

Periler tarafından kutsanmış bir Cübbe ve parıldayan yıldızlarla işlenmiştir. 

Özellikler: Savunma +15, Her tür büyü direnci +%5, Ruh +7, Dayanıklılık +4, her saniyede 1 mana yeniler.

İkinci Görevin ödülü Gümüş bir Büyücü Cübbesi idi. "Büyü alakalı herhangi bir meslek" tarafından kullanılabildiği için Sv 15'e ulaştığı an Shui Ruo kullanabilirdi. Ling Chen tam iletişim cihazını kullanıp Shui Ruo'ya Ogrelerin Kökünü Kazımak Görevini ikinci kez bitirip bitirmediklerini soracaktı ama sonra aksine karar verdi. Şu anda tamamen odaklanmış halde olmaları oldukça mümkündü ve araması dikkatlerini dağıtabilirdi.

"Bu durumda topu yuvarlamaya devam etmeli ve gidip Kemikler Ormanı ne saklıyor görmeliyim."

Ling Chen Görev Sayfasını açtı. Kemikler Ormanı görevi meydan okuyucuları direkt olarak görev bölgesine yolluyordu. Açıklamalara birkaç kez daha baktıktan sonra Ling Chen direkt oraya gitmeye karar verdi.

Kemikler Ormanı, Gök Mavisi Ejderha Şehri'nin güney doğusunda kalıyor ve denize de oldukça yakındı. Beyaz bir ışıkla sarmalanmasının ardından Ling Chen Kemikler Ormanı'nda belirdi. Çevresine iyice bir bakamadan önce Karanlık ve kötü bir hava ona doğru geldi.

Zehirli atmosfer daha önce bulunduğu Dehşetli Topraklar ile kıyaslanabilirdi!

Burası Kemikler Ormanı'nın girişiydi. Etrafına baktığında, burası bir "Orman" olmasına rağmen Ling Chen yeşillik görmüyor, sadece taş görüyordu. Kemikler Ormanı'nda tek bir parça bile yaşam izi yoktu. Görülebilen tek şey tam anlamıyla beyaz kemiklerden oluşan bir ormandı!

Kemiklerden bazıları yerde yatay, bazıları dik ve bazıları da yatık bir şekilde duruyordu. Bazıları sağlam, bazıları parçalanmış haldeydi. Bazıları on ya da daha uzundu... Yer gözün görebildiği kadar tamamen kemiklerle kaplıydı.

Ling Chen anlık olarak şok olmuştu. Eğer bu kemiklerin hepsi gerçekse, o zaman bu korkunç Kemikler Ormanı'nı yaratmak için ne kadar yaratık ölmüştü? En azından kesinlikle insan kemikleri değillerdi. 

Ling Chen buradaki tek oyuncu olmadığını kesinlikle biliyordu. Geldiğinde çoktan girişte duran birçok oyuncu vardı. Bunun sebebi, ikinci görevdeki gibi görev yerine yürümek yerine oyuncuların direkt olarak Görev bölgesine ışınlanmasıydı. Böylece girişte biriken birçok oyuncu vardı ama çok az kişi girecek kadar cesurdu. 

"Skyfall Hanedanlığı elit on iki kişiden oluşan elli takım yolladı ama tek biri bile on dakikadan daha fazla dayanamadı!"

"İçeride birçok farklı türde İskelet canavar var... En az Sv 20'ler! İçeride her yerde beyaz kemikler var, yani iskelet yaratıklar tarafından pusuya düşürülmek oldukça kolay. Bu görev şu aşamadaki hiçbir oyuncu tarafından kesinlikle tamamlanamaz."

"Saçmalık! Görev belirdiğine göre, tamamlamak kesinlikle mümkün! Unutma, Görevi tamamlamak için tüm yapman gereken ormanın kalbine ulaşmak ve hiçbir şey öldürmek zorunda da değilsin - eğer bir şey görürsen, sadece kaç!"

"... Ha siktir! Yan Huang Birliği'nden üç elit takım da başarısız oldu!"

"..."

Kemikler Ormanı'nın girişi durmaksızın yeni bilgilerle patlıyordu. Her oyuncu Göreve sadece üç kez katılabilirdi ve ölüm cezası olarak bir seviye düşmek biri Görev sırasında ölürse bile hâlâ geçerliydi. Ancak, Kemikler Ormanı Görevi diğer iki görevden farklıydı - Bir oyuncu Görevi aldığı anda diğer tüm oyunculara kapanıyordu. Görev tamamlandıktan sonra başka bir oyuncu ormanın kalbine ulaşsa bile Görev için olan ödülleri alamayacaktı. Bu yüzden de oyuncuların hepsi Görevin başka birisi tarafından tamamlanacağı ve Görevin onlara kapanacağı konusunda endişeliydi.

Ancak şu ana kadar, Yan Huang Birliği ve Skyfall Hanedanlığı'nın görkemli takımları bile on dakikadan fazla dayanamamışlardı. Merkez bölgeyi bırak, dış bölgelerini bile geçememişlerdi.

Böylece girecek kadar cesur olan oyuncuları giderek daha da azalmıştı. Yine de hala girip girmeme konusunda bocalayan bir çok oyuncu vardı.

İçeride birçok iskelet canavar vardı ve hepsi Sv 20 ya da üzerindeydi... Ancak, Xi Ling'in varlığıyla Sv 20 canavarları bir kenara bırak Ling Chen Sv 30 canavarları bile kolaylıkla idare edebilirdi. Hiç zaman kaybetmedi ve birçok meraklı bakışa rağmen direkt olarak içeri yürüdü.

"Ne oluyor? O herif az önce tek başına mı girdi? Bu Göreve tek başına mı meydan okuyor?"

"Ne şaka ama. Açıkça ölüp gidecek."

Ling Chen'in tek başına girmesi çoğu oyuncunun lütufkar ve alaycı bir şekilde konuşmasına sebep olmuştu. Fakat hiçbiri bilmiyordu... Az önce giren oyuncu, adı tüm dünyada yankılanan Ling Tian idi!

"Ding... Tehlikeli bölge olan [Kemikler Ormanı'na] girdiniz."

Hâlâ gündüz olmasına rağmen ormandaki karanlık zehirli atmosfer oldukça ürkütücü ve baskıcı gibi durmasını sağlıyordu. Sık sık dondurucu soğuk rüzgarlar esiyordu. Rüzgar çürük et kokuyor ve hayaletimsi ve kan dondurucu ağlama seslerini taşıyordu.

Kemikler Ormanı tamamen kemiklerden oluşturulmuştu; ağaçlar bile kemiklerden şekillendirilmişti! İleri baktığında beyaz kemiklerden başka hiçbir şey yoktu. Yer öyle kaplanmıştı ki tek bir parça yeşil ya da sarı bile görünmüyordu ve gökyüzü bile beyaz kemiklerden yansıyan ışıkla beyaz görünüyordu.

Bu yerdeki atmosfer Ling Chen'i oldukça rahatsız hissettirmişti. Xi Ling ve Xiao Hui'yi çağırdı ve ellerine Yükselen Bulut ve Zefir Bıçağı'nı alıp yavaşça ileri doğru yürümeye başladı.

Ling Chen yeteneklerinin diğer oyunculardan çok daha üstün olduğunu biliyordu ve hatta Xi Ling'in korkunç gücüne sahipti. Bu yüzden çevre oldukça korkunç olsa bile sonuç olarak normal oyuncular için olan bir meydan okumaydı. Yani onun için çok zor olmamalıydı.

Beklemediği şey... Yüzleşeceği şeyin Mistik Ay'a girdiğinden beri  karşılaştığı en acımasız ve meydan okuyucu savaş olacak olmasıydı.