Ling Chen şu anda 9. Seviyenin %50'sini tamamlamış ve 10. Seviyeden bir adım uzaktaydı. 10. Seviye'ye ulaştığında Yükselen Bulut'u kuşanabilecekti. Bu olduğu zaman gücü muazzam bir şekilde artacaktı.
Ling Chen inanılmaz derecede hafif olan mızrakla bir süre oynadıktan sonra gönülsüzce ortadan kaldırdı. Etrafa bir göz gezdirdi. Tam dönüp ayrılacağı aniden kaşları seğirdi. Yükselen bulutu aldığı yerde durup eğildi ve Dev Kara Kurbağası'nın vücudunun yerle buluştuğu yere baktı. Sonunda tam kafasının yere yapıştığı yerde avuç içi büyüklüğünde siyah bir obje gördü. Çoğunluğu dışarıdaydı ama küçük bir kısmı Kara Kurbağası'nın vücudunun altında sıkışmıştı. Bu eşya hiç ışık yaymıyordu ve rengi zeminin rengiyle oldukça benzerdi. Ortamdaki ışığın da oldukça loş olduğunu da eklersek, eğer Ling Chen'in özellikle keskin görüşü olmasaydı büyük ihtimalle bulamazdı.
Bu...
Kolunu uzatıp bir ucunu kavradı. Soğuk değildi, ki açıkça metalden yapılmamıştı. Verdiği hisse bakarsak, daha çok sert bir tür tahtadan yapılmış gibiydi.
Bir ucunu kavrayıp bir kaç kez denedikten sonra sonunda dişlerini sıktı ve sıkıştığı yerden çıkarmak için tüm gücünü kullandı. Uyguladığı güç yüzünden neredeyse yere düşüyordu.
Bu kare siyah levha oldukça sıradan görünüyordu. Ön tarafı düz ve pürüzsüz, diğer taraftaysa büyük, hafifçe işlenmiş bir kelime keşfetmişti... Düzen.
Ardından, Ling Chen sıkıca kavramak için elini kullandı ve gözleri anormal bir ışıkla titreşti.
İki parça gümüş ekipman, üç parça altın ekipman, bir enerji küresi, bir Peri ekipman ve hepsi bu da değildi. Sonunda böylesine cömert bir hediye daha vardı.
Yanında duran, onu sayısız umutsuz durumun ve ölümün kıyısına itmiş Dev Kara Kurbağası'nın cesedine baktı ve aniden bu çirkin bedenin aslında çok hoş olduğunu hissetmeye başladı. Devam eden beş dakika içerisinde Ling Chen etrafta dolanıyor ve Kara Kurbağası'nın cesedine vurup, oraya buraya tekmeleyerek itiyordu. Sadece artık etrafta başla eşya kalmadığını doğruladıktan sonra dönüp çoktandır açık duran ve altıncı bölgeye doğru giden kapıya doğru baktı.
Beşinci bölgenin gardiyanı 10. Seviye Peri yaratığıydı... Eğer altıncı bölgenin de bir gardiyan yaratığı varsa hiç şüphe yok ki kesinlikle Aç Gözlü Dev Kara Kurbağası'nı aşan bir yaratık olacaktı.
Altıncı bölgenin girişinde bir süre durdu. İçeriden gelen tehlikeli bir atmosfer sezmiyordu ama yine hızlıca ilerlemeye de cesaret edemiyordu. Şu anda tüm özel iksirlerini kullanmış, can ve mana yenileme iksirlerinden de Dev Kara Kurbağası'ndan düşen yirmi şişe kalmıştı. Bunun dışında, başka yenilenme sağlayan eşyası da yoktu. Ling Chen kaşlarını çatıp girdikten sonra ki ilerleme yöntemini ve oluşabilecek farklı durumları düşünüyordu. Aniden dudağının kenarları seğirdi ve neredeyse kafasını yere vurma isteğine karşı koyamıyordu.
Çevrimiçi olduğu andan itibaren sürekli bir şeyi unutmuş gibi hissediyordu. Sadece şimdi aniden hatırlamıştı. Dev Kara Kurbağası'nı öldürdükten sonra sistem bir "Eşsiz Eşya" ve bir "Eşsiz Yetenek" vermişti.
Ling Chen hemen önündeki altıncı bölgeyi düşünmeyi bırakıp sırt çantasını çağırdı. Gerçekten de sırt çantasının köşesinde pin pon topu büyüklüğünde ekstra gümüş bir nişan vardı.
[Ahenk Nişanı]
Tip: Nişan.
Seviye: Yok.
Ekipman Gereklilikleri: Ling Tian'a özel, takas edilemez.
Bilinmeyen kökenli gizemli bir nişan, sadece tek başına Peri yaratık öldürebilen ilk kişiye ödül olarak verilir ve eşyanın kendisi hiçbir özellik barındırmaz. Fakat efsanelerde anlatıldığına göre antik dönemlerden beri daha sonraki kuşaklara aktarılmış ve belli bir antik harabeyi açabilir.
Ling Chen: "..."
Nişanlar, hangi sanal gerçeklik oyunu olduğu fark etmeksizin her zaman en nadir ve ayrıca en değerli, paha biçilemez ekipmanlardı. Nişanların istatistiklerinin çok güçlü olduğu söylenemezdi ama nişanlar diğer ekipmanların asla sahip olamayacağı bir özelliğe sahiptiler. Bu da ekipman sınırlamaları olmamasıydı. Bu da demek oluyordu ki; eğer büyük oranda nişan elde edebilecek yeteneğe sahipsen, o zaman tüm bu nişanları aynı anda kuşanabilir ve istatistikleri doğal olarak birikirdi. Tabii ki, söylenildiği gibi büyük oranda nişan elde edebilecek yeteneğe sahipsen bu geçerliydi. Yine de başka hiçbir ekipmanda olmayan bu özel özellik yüzünden nişanların nadirliği kesin olarak belirlenmişti. Nişanlar yaratıklardan düşürülemez, özel bir tür görev tamamlandığında ya da büyük bir başarı elde edildiği zaman ödül olarak verilen statü sembolü ya da özel ödül olarak ortaya çıkarlardı.
Ling Chen'i şaşkına çeviren şey kazandığı nişanın hiç istatistiği olmamasıydı.
Belli bir antik harabeyi açabilir... Nişanın değerini belirten cümle buydu ve oldukça belirsizce görünüşte gerçek, görünüşte sahte gibiydi. Dahası sözüm ona "Antik Harabe" hakkında hiçbir bilgiden de bahsetmiyordu.
Ling Chen umutsuzca ortadan kaldırdı ve sonra yetenek sayfasını açtı. Beklenti içerisinde kazandığı gizemli yeteneğe bakıyordu.
[Ruh Kurbanı]
Şu anki seviye: Seviye 1, en yüksek seviye 4.
Seviye 2'ye yükseltmek için gereken yetenek puanı: 2000.
Çok büyük bir saldırı gücü karşılığında hayatını ve ruhunu adak olarak kullanan bir açmaz yeteneği. Sadece çok güçlü bir zihin ve inanca sahip olan kişiler kilidini açabilir ve tetikleyebilirler. Aktifleştikten sonra Can=1, Fiziksel Saldırı Gücü +%100, Büyü Saldırı Gücü +%100, kullanılan hiçbir yetenek tüketimde bulunmaz (Can ve mana tüketimi dâhil).
Devam Süresi: 10 saniye ve kullanımdayken durdurulamaz. Başka hiçbir can yenileme yöntemi kullanılamaz.
Bekleme Süresi: 300 saniye.
Ling Chen: "!!!"
Saldırı gücünü %100 arttırmak... Böylesine dehşetengiz bir güçlendirme nasıl var olabilir?
Ruh Kurbanı, gerçekten de "Açmaz Yeteneği" adına yaraşır. Bu birinin hayatını, delicesine bir saldırı gücü için ölümün kıyısına getiren son mücadele yeteneğiydi. Saldırı gücünün %100 artışı inanılamayacak kadar korkutucuydu ama güçlendirme süresince can 1 puanda kalmak zorundaydı ve yenilenemiyordu. Bu sırada hafif bir şekilde dokunulduğunda kesinlikle ölürdün. Gerçekten de bir açmaz yeteneği eğer umutsuz bir durumda değilsen aktifleştirilmemeliydi.
Aktifleştirmenin bedeli ve tehlike seviyesinin yüksek olmasına rağmen %100 saldırı gücü güçlendirmesi herhangi bir oyuncunun dili tutulmuş bir şekilde bakması için yeterliydi.
Aynı zamanda Ruh Kurbanı'nı 2. seviyeye yükseltmek için gereken yetenek puanı sıradan bir oyuncuya zihinsel rahatsızlık verebilecek kadar yüksekti...
Aslında koca bir 2000 puan gerekiyordu.
Peri Boss'u öldürmek için canı çıkana kadar uğraşmış ama sadece 1000 yetenek puanı kazanmıştı. Yeteneğin ilk yükseltmesi için sadece 2000 yetenek puanı gerekiyordu. Daha acımasız olamaz mıydı!
Şu anki yetenek puanına baktı.
Yetenek Puanı: 2500.
İnsan Yiyen Kara Kurbağalarından 300 yetenek puanı, Aç Gözlü Dev Kara Kurbağası'ndan 1000, tek başına ilk Peri Boss'u yenmesinden dolayı ödül olarak verilen 1000, ilk Peri ekipmanın ödülü olarak 200. Bu 2500 puan kesinlikle sıradan oyuncuların hayal bile edemeyeceği büyük bir servetti. Bu kadar çok yetenek puanıyla resmi bir sınıfla değiştiğinde bile bazı yetenekleri direkt olarak maksimuma çıkarabileceğine inanıyordu.
Yine de bu yetenek puanları Ruh Kurbanı'nı 2. seviyeye çıkarmak için anca yetiyordu.
Bunları Ruh Kurbanı'na koymalı mıyım...
Ruh Kurbanı çok uç bir yetenekti. Güçlü ama aynı zamanda çok da tehlikeliydi. Hatta intihar yeteneği olarak anmak abartı olmazdı. Bu yeteneği sıradan bir oyuncuya bedavadan verseniz bile kullanmaya yetecek kadar cesaretleri olmazdı. Fakat Ling Chen için bu tamamen dehşetengiz bir yetenekti. Ayrıca 2. seviyeye ulaştığında ne kadar güçlü olacağını da görmek istiyordu.
Ling Chen uzun bir süre tereddüt ettikten sonra, dişlerini sıkıp 2000 yetenek puanını Ruh Kurbanı'na koydu. Hemen ardından sistem bilgilendirme sesinin altında Ruh Kurbanı 2. seviyeye yükseltildi.
[Ruh Kurbanı]
Şu anki seviye: Seviye 2, en yüksek seviye 4.
Seviye 3'ye yükseltmek için gereken yetenek puanı: 5000.
Çok büyük bir saldırı gücü karşılığında hayatını ve ruhunu adak olarak kullanan bir açmaz yeteneği. Sadece çok güçlü bir zihin ve inanca sahip olan kişiler kilidini açabilir ve tetikleyebilirler. Aktifleştikten sonra Can=1, Fiziksel Saldırı Gücü +%200, Büyü Saldırı Gücü +%200, kullanılan hiçbir yetenek tüketimde bulunmaz (Can ve mana tüketimi dâhil).
Devam Süresi: 15 saniye ve kullanımdayken durdurulamaz. Başka hiçbir can yenileme yöntemi kullanılamaz.
Bekleme Süresi: 300 saniye.
Yükseltilmiş Ruh Kurbanı'nın özelliklerine baktığında Ling Chen neredeyse iç çekiyordu.
Bir seviye yükseltmek sadece devam süresini 15 saniyeye çıkarmamış, ayrıca fiziksel ve büyüsel saldırı güçlendirmesi de direkt olarak %200'e yükselmişti! 1. seviyedekinin tam olarak iki katıydı! Eğer Ruh Kurbanı'nı aktifleştirirse saldırı gücü direkt olarak üçe katlanacaktı! Bu nasıl bir dehşet bir şey!
Ling Chen aniden bu 2000 puanlık masrafın israf olmadığını hissetti.
Seviye 3'e yükseltmek için gereken yetenek puanı miktarıysa 5000 puandı. Ling Chen bir dakika için sayıya baktı ve sonra ikinci kez bakacak cesareti bulamadı. Bu 2000 ya da civarındaki yetenek puanı Peri Boss'u öldürmesi artı sistem ödülü olarak gelmişti. Şu andan itibaren normalde olması gerektiği gibi yetenek puanı biriktirmek için Boss ve elitleri öldürmesi gerekiyordu, kim bilir 5000 puan biriktirmesi için kaç yıl ve ay gerekecekti. Dahası meslek değişiminden sonraki uzmanlıkların bir yığın yeteneği vardı, ki hepsi için de yetenek puanı gerekiyordu...
Ruh Kurbanı'nı yükseltmek çok uzun bir süre alacaktı.
Ling Chen bir kez daha altıncı alanın girişinin önünde durup, ileriye doğru adım atmadan önce son bir kez Dev Kara Kurbağası'nın cesedine baktı. Ayak seslerinin eşliğinde şu bir kaç gün içerisinde karşılaştığı zorluklar hakkında içini çekti. Yüksek bir bedele yüksek bir geri ödeme eşlik edecektir. Bu söze her zaman inanmıştır. Aç Gözlü Dev Kara Kurbağası'nı öldürerek imkânsız bir görevi tamamladığı söylenebilir ve bu yüzden de ardı ardına aşırı yüksek ödüller kazanmıştı.
Peki, önünde ne gizleniyordu?
Gümbürtüler~~~
İçeriye ilk adımını attığı sırada daha önce de olduğu gibi taş kapı sıkıca kapanıp bir kez daha kaçış yolunu engellemişti. Ling Chen bakışlarını ileriye doğru çevirdi ve ardından hafifçe afalladı.
Önünde beliren geniş bir alan değildi ama onun yerine dar bir geçitti.
Geçit mi?
Ling Chen bir süre sessiz kaldı ve sonra ileriye doğru hafif adımlar atarak ilerledi.
Geçit iki metre genişliğinde, iki metre yüksekliğinde ve beklenmedik bir şekilde de uzundu. Ling Chen sonuna ulaşmadan önce üç dakika boyunca yürümüştü.
Bu altıncı alanın önü mü?
Ling Chen adımlarını olabildiği kadar hafifleştirip, yavaşça ileriye doğru hareketlendi. Geçidin son köşesini de döndükten sonra geniş bir alan hemen gözlerinin önünde belirdi. Aynı zamanda tarif edilemez derecede muazzam bir tehlike hissi önünden hücum edip ansızın vücudunu dondurup, hatta nefesini bile tutturmuştu. Tüm vücudu korkudan taş kesilmiş gibi orada durmuş hareket etmiyordu.
Epik Novel © 2017 | Tüm hakları saklıdır..