*tak tak

"Kim o?" diye sordu Utaha. İlk kez bir kitap imza etkinliği düzenleyeceği için biraz gergindi. Etkinliğinin insanlarla dolu mu yoksa insanlarla mı dolu olacağını merak ediyordu. Çıkışının başarılı olmasını istediği için insanlarla dolu olmasını umdu.

"Benim," diye yanıtladı Haru.

Gözleri bir anda parladı, "İçeri gel."

Haru odaya girdi ve onun siyah çorabını giymeye çalıştığını görünce dudaklarını seğirdi. Bu kızın ne kadar seksi olduğuna derin bir nefes aldı, "Ne yapıyorsun?" Kapıyı kapattı ve bu sahneyi kimsenin görmesine izin vermedi.

Utaha, onun kapıyı kapattığını görünce gülümsedi, "Çoraplarımı giyiyorum."

Haru başını salladı ve "Nasılsın?" diye sordu.

Utaha gülümsedi, "İyiyim, çok boş zamanı olan bazı insanların aksine, hem ders çalışmak hem de yazmakla oldukça meşgulüm."

Haru, "Saçmalama yoksa şimdi geri döneceğim," dedi.

"Hayır!!! Geri dönme!!" Utaha aceleyle ona dedi.

Haru gülümsedi ve yanına oturdu, "Yapmayacağım, ne de olsa bu etkinlik için sana koruman olacağına söz verdim."

Vaq frt rmttut için Uofvf immcut. Svu hmpit luu ovfo vu jfl suzw vfrtlmqu frt qmzu qȧopzė ar oval lpao. Svu jfl jmrtuzare jvuovuz lvu vft f hvfrhu om ofcu f nahopzu jaov vuz.

Haru telefonunu aldı ve "Gelecekte ünlü bir romancı olacaksın, birlikte fotoğraf çekebilir miyiz?" dedi.

Utaha gülümsedi, "Güzel, sana ilk hayran fotoğrafımı vereceğim, onu aile yadigarı olarak kullanmalısın."

Haru dudaklarını seğirdi ve bu kızın ağzının çok zehirli olduğunu hissetti. Bunu umursamadı ve birlikte fotoğraf çekmeye yaklaştı.

İkisi birlikte selfie çektirdi.

Utaha oldukça gururlu görünüyordu.

Haru zehirli ağzını görmezden geldi ve omzunu tuttu.

"N-ne yapıyorsun?" Utaha onun omzunu tutmasını beklemiyordu.

"Seninle fotoğraf çektirmek istiyorum tamam mı?" diye sordu Haru.

Utaha ona baktı ve başını salladı, "Daha sonra CONNECT ID'me gönder."

"Evet, daha sonra sizinle paylaşacağım."

Kapının biri tarafından vurulduğunu duyana kadar bir süre fotoğraf çektiler.

*tak tak.

"Shi-Chan, zamanı geldi, hazırlanman gerek," dedi Machida ve kapıyı açtı. İkisinin de birbirine çok yakın olduğunu gördü. Oldukça garip göründüklerini gördü ve şüpheli hissetti, "Ne yapıyorsun?"

"H - hiçbir şey, hadi gidelim," dedi Utaha.

Haru sadece gülümsedi ve başını salladı.

Machida onlara baskı yapmadı ve onları kitap imzalama etkinliğine kadar takip etti.

---

Haru, kitabını getiren insanların sırasına bakarken yanında duruyordu. Çoğunun erkek olduğunu ve nadir de olsa dişilerin olduğunu gördü. Kitabını sosyal medyasında tanıtmasının da kendisi yüzünden olduğunu biliyordu. İlk kitap imza etkinliğinde oldukça fazla insan olduğu ve etkinliğin boş olmadığı için mutluydu. Birçok yeni gelenin, çıkışları sırasında imza atmak isteyen sıfır sayıda konuğu olduğunu duymuştu.

Utaha şanslıydı ve güzel bir lise öğrencisi olarak çekiciliği de bunun bir başka yönüydü.

Haru ayrıca güzel lise öğrencileriyle ilgili olan herhangi bir şeyin çok kolay satılacağını düşündü, örneğin güzel lise öğrencilerinin puanları herkese çok kolay satılabilirdi. Şaka yapmıyordu ama gerçek buydu, biliyordu ki bu kitap tabelası olayındaki erkeklerin çoğu, yanındaki güzel yazara bir şeyler yapmayı amaçlayan sapıklardı. Anormal bir şey yapmalarını engellemeliydi.

Olay başladı ve bu insanlar bir sıra halinde yürümeye başladılar.

"Lütfen, kitabımı imzalayın!!"

"Evet, desteğin için teşekkürler," Utaha gülümsedi ve kitabını imzaladı. Pek çok kişinin kitabını alması onu mutlu etti. Gülümsemesi bu sefer gerçekten samimiydi ve olayının oldukça iyi geçtiğini düşündü. Bunun, kitabını sosyal medyasında tanıtmasına yardım etmesi yüzünden olduğunu biliyordu. Ona bir ödül vermesi gerektiğini düşündü.

Haru ciddi ifadesini takındı ve olayı alt üst edecek herhangi bir yabancıyı durdurmaya hazırdı. Kimsenin garip bir şey yapmaya çalışmadığına memnundu.

"Lütfen bana telefon numaranı verir misin? Onunla garip bir şey yapmayacağım!"

Utaha, bu kişiden hoşlanmadığı açık olmasına rağmen yine de gülümseyerek, "Üzgünüm, ama bu bana özel bir şey."

"Hayır! Lütfen, garip bir şey yapmayacağım, lütfen onu bana ver!" Bu kişi ona atlamak istedi ancak yanındaki siyah takım elbiseli adam onu ​​durdurdu.

Haru, "Lütfen eylemlerinizi durdurun, yoksa polisi arayacağız," dedi. Elini sıkıca tutuyordu.

Adam elinin gerçekten acıdığını hissedebiliyordu, "Biliyorum, biliyorum, lütfen bırak beni!!"

"Hayır, önce dışarı çıkman gerek," dedi Haru.

Adam hiçbir şey yapamadı ve bu korumadan da korktu. Sadece başını sallayıp etkinliği terk edebildi.

"Teşekkür ederim," dedi Utaha ona.

Haru başını salladı, "Endişelenme, benim işim senin güvenliğini korumak."

Utaha gülümsedi, "Ömür boyu korumam olmak ister misin?"

Haru neredeyse onun havalı kişiliğini bozuyordu ama o, "Bu çok cazip bir teklif, ama kabul etmeden önce ona ödülden bahsetmeme izin ver" dedi.

"Benimle kalmanın en iyi ödülün olduğunu düşünmüyor musun?" diye sordu Utaha.

Haru, "Saçma bir şey söyleme, etkinliğine devam etmelisin, hayranların bekliyor" dedi.

"Hmph," diye homurdandı Utaha ama hayranlarını görünce gülümsedi.

Haru başını salladı ve bunun hakkında fazla düşünmedi.