Etkinlik bitmişti ve ikisi de oldukça yorgundu.

Utaha yorgundu çünkü günün geri kalanında konuşurken ve hayranlarına imza atarken gülümsemek zorunda kaldı. Bu işin gerçekten zor olacağını beklemiyordu.

Haru da aynıydı çünkü hiçbir şey yapmadan yanında durmak zorundaydı. Hiçbir şey yapamadığı için canı sıkılmıştı ve esnemesini tutması gerekiyordu.

Machida her ikisi için de "İyi iş, etkinlik bitti, ikiniz de dinlenebilirsiniz, gerisini ben hallederim" dedi.

"Teşekkür ederim," dedi Utaha ve Haru aynı anda. İkisi de daha önce çok yorucu bir iş olduğu için tembel tembel uzandılar.

"Hey, koruma, bana soğuk su getirir misin?" diye sordu Utaha.

"Ben senin korumanım, bakıcın değil," diye yanıtladı Haru.

"Hmph, çok cimrisin." Utaha tembelce ayağa kalktı ve buzdolabına gitti.

"Bana da su verir misin?" diye sordu Haru.

Utaha hiçbir şey söylemedi ve onun için su aldı. Geri döndü ve ona su verdi.

"Teşekkür ederim," dedi Haru ve suyu içti.

Utaha ona çok yakın oturdu ve ayrıca su içti.

Haru ona çok yakın oturduğunda hiçbir şey söylemedi, 'Gerçekten güzel kokuyor.' Yanına oturduğunda düşündü. Emin değildi ama tanıştığı kızların çoğunda çok hoş ve güzel kokulu bir koku vardı.

Utaha ona biraz baktı ve "Ödül ister misin?" diye sordu.

Haru ona baktı ve "Bana bir ödül verir misin?" diye sordu.

Utaha başını salladı, "Bana daha önce yardım ettin, senden bir ricada bulunabilirim."

"Bir istek mi?" diye sordu Haru.

Utaha, "Evet, bir istek, her şey olabilir" dedi.

"Bir şey mi?" Haru onun vücuduna bakarken söyledi.

Utaha, "Evet, herhangi bir şey, bana her şeyi sorabilirsin ve ben de sana verebilirim, örneğin dünya hakimiyeti, ölümsüzlük veya şu anda dünyaya giden Saiyanları yenmek," dedi.

"Sen.... Ebedi Ejderha'nınkini aşan bir güce sahip misin?" Haru yanıtladı.

"Elbette," Utaha başını salladı.

Haru ona bakarken birkaç kez gözlerini kırptı, "Daha gerçekçi bir talebe ne dersin?"

Utaha başını salladı, "Tabii, ayrıca umarım bana kişisel bir istekte bulunabilirsin."

"Kişisel istek mi?" diye sordu Haru.

"Evet, gerçekten her şey olabilir, örneğin hizmetçi kıyafeti giyerek fetişinizi fark etmenize yardımcı olmak, bir hafta içinde size nȧkėd önlükten başka bir şey olmadan hizmet etmek, bebeğinizin bir hafta boyunca fetiş oynamasına yardımcı olmak ya da her zaman pantolon giymemek gibi. Seninle bir aydır görüşüyorum, çok farklı tercihlerin var, değil mi?" dedi Utaha.

"Sen... Benim bu manyak sapıklık seviyesinde olduğumu mu düşünüyorsun?? Senden gelmem bile çok kaba değil mi?!" Haru dudaklarını seğirirken konuştu.

Utaha, "Üzgünüm ama bunu sonsuza kadar yapmak imkansız" dedi.

"Hayır. Yanlış. Bu tamamen yanlış! Sapıklığımın azalmasına kızmıyorum," dedi Haru sinirli bir sesle.

"Ah, öyle mi? Tercih olarak, bir hafta boyunca her gün önlükten başka bir şey giymeden uyanmanızı şahsen tavsiye ederim, kahvaltı da yapabilirim, erkekler için arkadan bakmak romantik değil mi?" dedi Utaha.

Haru cezbedildi ama Sora'nın ona iğrenç gözlerle bakacağını ve hatta ondan kaçınmaya çalıştığını görebiliyordu. Başını salladı ve "Senden böyle bir ricada bulunduğumda arkadaşlığımızı sürdürmemiz imkansız olacak" dedi. Henüz bir ilişki kurmaya hazır değildi, belki liseye başladığında düşünürdü.

Utaha biraz hayal kırıklığına uğradı, "Bu doğru." İfadesi çok hızlı bir şekilde normale döndü, "Peki isteğini düşündün mü?"

Haru bir süre düşündü ve "Karar verdim" dedi.

"Gerçekten de bu nedir?" Utaha merakla sordu.

"Hizmetçi üniforması giyebilir misin?" diye sordu Haru.

Utaha ona şaşırmış bir ifadeyle baktı ama en kısa sürede normale döndü. Ona baktı ve "Beklendiği gibi bir hizmetçi fetişin var" dedi.

Haru, "Hayır, yanlış anladın, hizmetçi kafesi yapmak istedim" dedi.

"Ah, sadece hizmetçi üniforması giymemi değil, aynı zamanda kendi hizmetçi hareminizi mi yapmak istiyorsunuz?" Utaha ona iğrenç bir ifadeyle baktı.

"Dediğim gibi, bu bir yanlış anlaşılma!!" Haru, bir hizmetçi haremi veya buna benzer bir şey kurmaya niyeti olmadığı için çok zaman harcadı. Ayrıca hangi hizmetçi üniformasının daha iyi olduğunu görmek istediğini söyledi.

Utaha içini çekti, "Senden bir istekte bulunduğuma pişman olmaya başlıyorum." Ondan kız arkadaşı olmasını istemesini istedi ama görünüşe göre bu fikri işe yaramayacaktı.

Haru biraz düşündü ve "İki ay sonra yapalım" dedi.

"İki ay sonra mı? O kadar uzun süre mi?" Utah şaşırmıştı.

Haru başını salladı, "Evet, evim iki ay içinde yenilenecek." Ona yeni bir ev satın aldığını ve orayı hizmetçi kafesine çevireceğini söyledi.

Utaha, kendisine bir ev aldığını duyunca yine şaşırdı. Bu adamın gerçekten hizmetçi fetişi olduğunu düşündü. Daha önce onu hizmetçi kafesine getirme kararından pişmanlık duymaya başladı. Bir Pandora kutusu açtığını düşündü. Ama onu hizmetçi üniformasıyla fethedebileceğini düşündü.

*yüzük

Haru telefonuna baktı ve onun Sora olduğunu gördü, "Benim hatam, geri dönmeliyim, Sora beni geri dönmem için çağırıyor."

Utaha başını salladı, "O zaman geri dönmelisin." Anne ve babasının her ikisinin de öldüğünü ve sadece küçük kız kardeşini terk ettiklerini biliyordu. Bu dünyada sadece ikisi kaldığı için küçük kız kardeşini şımartmasının normal olduğunu düşündü.

"Teşekkürler," Haru gülümsedi ve geri döndü.

Utaha hala arkasına bakarken başını salladı. Onunla her gün karşılaşmayı ve belki bir nȧkėd önlükle uyanmayı umuyordu.