Haru, bu gücü aldıktan sonra Yapışkan Parmaklarını uygulamıştı. Dokunmadan fermuar yapabiliyordu ama sadece cansız şeyler üzerinde çalışıyordu.

*Srrt

Haru 6. kata giden kapıda bir fermuar yaptı ve girmek için bir açıklık yarattı. Bu dünyada komplonun gücünün çok güçlü olduğunu biliyordu. Luffy, Ivankov ve Inazuma ile birlikte fermuarı açtı.

Ivankov ve Inazuma onun gücünü ilk kez görmüşlerdi. İkisi de, özellikle fermuar sesini duyduklarında, bu gücün çok ürkütücü olduğunu düşündüler. İkisi de yaramaz bir düşünce düşünmeye başladı.

Ivankov kulaklarına "Fermuarlı çocuk, gücün ürkütücü," dedi.

Inazuma başıyla onayladı.

Haru titredi, "Kapa çeneni!!!!" Bu kişiyle gerçekten baş edemedi ve uzaklaşmak istedi. Bu kişinin bu kadar sinir bozucu olmasını beklemiyordu. İçini çekti ve güzel bir kızla tanışmak istedi.

"Ah, senden daha çok hoşlanıyorum," diye sordu Ivankov.

Haru o an ağlamak istedi. Çok hüsrana uğradı ve ikisi de bu şekilde sallanmadığı için hem Buggy hem de Bay 3 ile gitmesi gerektiğini düşündü. Onları engelleyen gardiyanlara baktı ve daha da sinirlendi. Kollarını uzattı ve önündeki herkese yumruk attı.

*Srrt Srrt Srrt Srrt

Yumruklanan gardiyan aniden vücutlarının etrafında bir fermuar gördü. Karınlarının etrafındaki fermuarları gördüler ve fermuarın sapı aniden kendi kendine hareket etti. Üst ve alt bedenlerinin aniden birbirinden ayrıldığını gördüler.

"UWAAAA!!!!!"

Başlarına gelen şeyi gördüklerinde çığlık atmaktan kendilerini alamadılar.

Luffy, Ivankov ve Inazuma bu güce hayretle baktılar. Üçü fermuarın gücünün bu kadar tehlikeli olacağını düşünmemişti.

Isfrcms cruj ovfo ao jfl tfreuzmpl om zuhuasu f tazuho omphv dzmq val vfrtl. Lpddw frt jmrtuzut vmj vu hmpit euo oval araba md nmjuzdpi dzaurt için Hu immcut.

Bölgedeki her gardiyanı dövdüler ve 6. seviyeye girdiler. Muhafızlardan birini seçtiler ve Ateş Yumruğu Ace'i nerede tuttuklarını sordular.

Muhafız çaresizdi ve sadece onlarla aynı fikirdeydi. Vücudunda bir fermuar görmek istemiyordu.

Ace'in kaldığı hücreye doğru koştular ama onu bulamadılar.

"ASY!!!!"

Luffy onu bulamayınca hüsrana uğradı, "O burada değil."

Ivankov gardiyanı azarladı ve gardiyan çaresizce bunun doğru hücre olduğunu söyledi.

Haru saniyeler geç kaldıkları için başını salladı. Başını çevirdi ve balığa benzer bir özelliği olan iri mavi bir adam gördü. Bu dünyadaki her şeyin neden bu kadar büyük olduğunu merak ediyordu. Etrafında normal boyda biri olduğu için mutluydu.

"Sen Hasır Şapka Luffy misin?" Balık yüzlü adam sordu.

"Evet, sen kimsin yaşlı adam?" Luffy'ye sordu.

Adam, "Acele edin! Geç kalmadınız! Onu daha önce asansöre aldılar," dedi.

Haru etrafına bakındı, "Orada."

"Teşekkürler, yaşlı adam," dedi Luffy ve asansöre doğru koştu.

Haru da ona başını salladı ve peşinden koştu.

O adam sadece onların arkasını gördü ve başarılı olabileceklerini umdu.

---

Asansöre gittiler ama kullanamadılar.

Haru, "İşe yaramaz, hadi merdivenleri kullanalım, daha hızlı ve daha güvenli" dedi.

Başlarını salladılar ve daha önce merdivenlere doğru koştular ama geç kaldılar. Merdivenlerin kafesle kapatıldığını gördüler ve içeri giremediler.

"Lanet olsun," diye küfretti Ivankov.

Tvuw lptturiw lfj f dme hmqare mpo dzmq ovu lofazl ufziauz.

Inazuma aceleyle gücünü kullandı ve ellerini makas haline getirdi. Yeri kesti ve tüm kafesi kendi kestiği toprakla kapladı.

Haru bu gücün oldukça iyi olduğunu gördü.

"Hey, merdivenleri örtme yengeç adam!!" Luffy şikayet etti.

Inazuma, "Tek yol bu, yoksa hepimiz o sis yüzünden bayılacağız," dedi.

Ivankov, "Ace şimdi Deniz Karargahına nakledilmeli," dedi ve ekledi, "Duygularına saygı duyuyorum, bu hapishaneden çıkmana yardım edeceğim, ama ondan vazgeçmelisin."

"Hayır, Deniz Kuvvetleri Karargahına gideceğim," dedi Luffy.

Ivankov sinirlendi, "Aptallık etme!!! BU DÜNYANIN EN GÜÇLÜ GÜCÜ ARASINDAKİ BİR SAVAŞ! BEYAZsakal'ın ne kadar güçlü olduğunu biliyor musun? AMİRAL, YARDIMCISI VE SHICHIBUKAI'NIN NE KADAR GÜÇLÜ OLDUĞUNU BİLİYOR MUSUN? FERMUARLI ÇOCUK, SÖYLE ONA!!" Bu kişinin onu durdurabileceğini düşündü.

"Güzel, hadi Deniz Karargahına gidelim," Haru'nun geri dönmeden önce yapması gereken bir işi daha vardı. Onu grup sohbetine davet etmeden önce ona yardım edebileceğini umuyordu.

"Ciddi misin?" Ivankov ona şaşkın bir ifadeyle baktı.

Luffy ona gülümsedi, "Kardeşimi başarıyla kurtardıktan sonra seni tayfama davet edeceğim."

Haru güldü, "Bunun için sabırsızlanıyorum."

Ivankov ve Inazuma dudaklarını kıpırdatarak ikisine de baktılar.

"Kaçmak istiyorsan beni bırakmalısın, tavanda bir delik açabilirim."

Başlarını çevirdiler ve tanıdık bir figür gördüler.

"Timsah!! Buradasın!!" Luffy şaşırmıştı.

Timsah ayağa kalktı ve onlara baktı, "Burası sıkıcı, bırak beni, bu savaşla çok ilgileniyorum." Gülümsedi ve "Bizi buradan çıkarmak için gücümü kullanabilirim" dedi.

Luffy başını salladı, "Hayır! Seni dışarı bırakmayacağım! Buradan çıkmak için Haru'nun gücünü alabiliriz."

Timsah kaşlarını çattı, "Haru?" Başını ve bu yakışıklı çocuğu çevirdi. İlk başta özel olduğunu düşünmedi ama onun gücüyle dışarı çıkabileceklerini duyunca. Onu merak etmeye başladı.

Ivankov, "Merak etme, Straw-Boy, onu çıkaralım, bize çok yardımcı olacak," dedi.

Haru, muhtemelen hem Crocodile hem de Jimbei'yi alacaklarını biliyordu. Impel Down'da zaten 6. seviyedeydi. Bu şansı bir daha elde edemeyeceğini biliyordu. Telefonunu aldı ve fotoğrafını çekmeye başladı.

"Hey oğlum, bu ablanın dışarı çıkmasına yardım eder misin?"

Haru başını çevirdi ve cadı gibi uzun burnu olan son derece uzun boylu bir kadın gördü, "Catarina Devon?"

"Ah, beni tanıyor musun?" Devon ona gülümsedi.

Haru, "Üzgünüm, çıkmana izin veremem ama sonra çıkabilirsin," dedi.

"Hmm? Ne demek istiyorsun?" diye sordu Devon.

"FERMUARLI ÇOCUK!! HADİ GİDELİM!!!"

"Evet," dedi Haru ve ona baktı, "Endişelenme, yardımın yakında burada olacak." Luffy ve gruba doğru koştu.

Devon sırtına baktı ve ilgilenmeye başladı.

---

Hfzp lfj gmov Czmhmtaiu frt Jaqgua.

Ivankov, "Tamam, Inazuma, lütfen tavana bir yol aç," dedi.

Inazuma başını salladı ve yeri kesmeye başladı. Tavana bir yol açtı ve ona baktı.

Crocodile ve Jimbei de merak ettikleri için ona baktılar.

"Yapışık parmaklar!"