"Hahahaha," Buggy, etrafındaki bir sürü mahkumu görünce çok güldü.

Bay 3 de aynı anda bu sahneyi görünce gülümsedi.

"EVET, KAPTAN BUGGY!!!"

"TEŞEKKÜRLER KAPTAN BUGGY!!!"

"SENİ SEVİYORUZ KAPTAN BUGGY!!!"

Buggy onlara baktı ve "Tamam millet, hadi buradan çıkalım!!!" dedi.

"EVET!!!!!"

---

Her gardiyan, daha önce hiç bu durumda olmadıkları için panik içindeydi.

Hannibal durumu yatıştırmaya çalıştı ama çok zordu. Başı ağrıyordu ve şu anda sadece müdürün bu sorunu kurtarabileceğini umuyordu.

---

Beşinci katta toplandılar ve buradan kaçma planlarından bahsettiler.

"Soğuk..." Haru bu soğuğu gerçekten kaldıramadı ve eli Luffy tarafından çekilene kadar bir an önce uzaklaşmak istedi.

"Hadi gidelim!" Luffy onu çekti ve dördüncü kata doğru koştu.

Haru başını salladı ve bu soğuk yerde kalmak istemedi. Ivankov'u görmezden geldi ve onu takip etti.

Jaqgua frt Czmhmtaiu filmi dmiimjut ovuq.

Ivankov hala konuşuyordu ve gittiklerini fark etmedi.

---

Dördüncü kata doğru koştular.

Jinbei daha önce saate bakarken, "Şu an neredeyse 10.00 ve infaz 3 PM'de olacak," dedi. Onlara, infazın kesinlikle programdan daha erken olacağını söyledi.

Luffy, "Tek yapmamız gereken saat 3'ten önce varmak değil mi? Hâlâ bir şansımız var," dedi.

Haru, Beyazsakal ve Denizci arasındaki savaşı görmek istedi. Bu savaşın bu efsanevi korsanın son anı olacağını biliyordu. Olayı gözünün önünde görmeliydi.

"Fermuar-Oğlan, bu sefer çalışmana gerek yok," dedi Crocodile ve kapıya doğru ilerledi. Sağ elini kaldırdı ve kapının içindeki nemi emdi.

Haru kapıyı gördü ve duvar kum oldu. Bir sürü gardiyanın onları beklediğini gördü. İlerledi ve "Ben hallederim" dedi. Yere bir fermuar yaptı ve açtı.

*Srrt

Yol beklemeyen muhafız aniden ortaya çıktı ve onları köprüden kaynayan çaydanlığa doğru düşürdü.

Hepsi düştü ve onlarla savaşma şansı bile olmadı.

Haru fermuarı kapattı ve onlara baktı, "Tamam, devam edelim."

Timsah ve Jimbei ona tuhaf gözlerle baktılar. İkisi de bu çocuğun fermuarın gücünü geliştirmesini beklemiyordu. İkisi de onu daha önce hiç görmemiş ve kimliğini merak etmişti.

Haru dördüncü kattaki her hücreyi açtı ve kaçmalarına izin verdi.

Ellerinde kelepçeli bir fermuarın aniden belirdiğini ve onu ellerinden ve ayaklarından ayırdığını gördüler.

Timsah, tanıdıklarından birini serbest bırakmasını istedi.

Haru başını salladı ve kelepçeli Bay 1'in serbest bırakılmasına yardım etti. Bay 2 oldukça güzel olduğu için onunla tanışıp tanışamayacağını merak ediyordu.

"Oi, bizi unutma!!"

Başlarını çevirdiler ve kendilerine doğru koşan bir grup queer gördüler.

"Iva! Bon-Chan!" Luffy gülümsedi.

Ivankov, yüzünü büyütmek için yüzünde bir hormon kullandı.

"Neden kafanı büyütmen gerekiyor?" Haru merakla sordu.

Ivankov gururla, "Hehehe, Fermuar Çocuk, başım büyüdüğünde gücüm artacak," dedi.

Haru, yaptığı açıklamadan gurur duyması gerekip gerekmediğinden emin değildi.

"Pekala!!! HERKESE BİR KAOS YARATALIM!!!" Ivankov herkese bağırdı.

"EVET!!!!!"

---

Haru böyle bir şey yapmadı ve sadece herkesle birlikte koştu. Sınırsız dayanıklılığı olmadığı için enerjisini korumak istedi. Daha sonra hala Deniz Kuvvetleri Karargahında savaşması gerekiyordu. Dayanıklılığını artırabilecek bir şey istedi. Daha sonra bu görevden iyi bir şeyler alabileceğini umuyordu.

Ivankov herkesin gözü önündeydi ve saldırısını gardiyana ve onlara saldırmak isteyen canavarlara kullandı, "HELL WINK!!!" Göz kırpmasından baskı yarattı ve onları anında yendi.

"UWAAAA!!!"

Ivankov, "Saman-Oğlan, durma, biz sırtını hallederiz," dedi.

"Tamam," dedi Luffy.

Haru da arkasından onu takip etti.

Üçüncü kata doğru koştular ama bir grup gardiyan onları durdurdu.

Gardiyan vuruşları, delinemeyen kırılmaz duvara benziyordu.

Haru orada tanıdık birini gördü, "Sadi-Chan..."

"Sebastian, seni buldum!!!" Sadi onu görünce heyecanlandı.

Haru bu durumda mutlu olup olmayacağından emin değildi.

"Sebastian?"

Vaq için Esuzwmru jfl immcare.

"Sebastian, gitmene izin vermeyeceğim, benden önemli bir şey çaldın, özel odamda sonsuza kadar seninle ilgileneceğim," dedi Sadi ve kamçılarını tokatladı.

Crocodile, Jimbei, Ivankov, Inazuma ve Luffy hariç herkes anlayışla başını salladı. Onu neden hiç görmediklerini anladılar. Kadın gardiyan ve gardiyanın onu bu hapishanede pŀėȧsurė için kullandığını düşündüler.

Haru dudaklarını büzdü ve içini çekti. Onu yanlış anladıklarını biliyordu. Ona baktı ve içini çekti, "Üzgünüm ama yakalanamam." Gözleri garip bir ışık yaymaya başladı, "Hipno-Göz!"

Sadi bu gücü biliyordu ve gözlerini kapadı ama bu etrafındaki herkesten farklıydı.

Gücünün etkisi çok büyüktü ve gözlerini kapatan muhafızların çoğu odağını kaybetmiş ve emrini beklemişti.

"Uyu," dedi Haru.

Aniden domino taşı gibi yere düştüler ve yerde mışıl mışıl uyudular.

Herkes yetenekleri karşısında şok oldu.

'Hipnoz?' Akıllarının içinde düşündüler.

Gözlerini kapatan Sadi, aniden birinin ona sarıldığını hissetti. Gözlerini açtı ve onu gördü. Ona saldırmak istedi ama çok geçti. Duvarda bir fermuar açtığını gördü ve diğer odaya bağlı olduğunu gördü. O odaya atıldı.

"Merak etme, sana zarar gelmesine izin vermeyeceğim," dedi Haru ve fermuarı kapattı. Arkasını döndü ve gruba doğru koştu.

Sadi etrafına bakındı ve pes etmek istemedi. Odanın diğer tarafına atıldı ve onu yakalamadan önce çok zamana ihtiyacı vardı, "Hmm, kahretsin, seni kesinlikle yakalayacağım."

---

Ivankov onun geri döndüğünü gördü, "Sevgiline veda ettin mi?"

"Biz sevgili değiliz," diye yanıtladı Haru.

Ivankov gülümsedi, "Evet, biliyorum! Biliyorum! Gidelim! Buradan çıkmamız gerek!"

Haru, "Sanırım bir şeyi yanlış anladın," dedi.

Ivankov gözyaşlarıyla, "Ah, açıklamana gerek yok, senin için zor olduğunu biliyorum," dedi. Böyle genç bir çocuğun hapiste olduğunu düşündü ve kadın gardiyanın oyuncağı oldu.

"Piç! Garip bir şey düşünme!" Haru alnında siyah bir çizgiyle söyledi.