Haru aceleyle fermuarı kontrol etti ve onu korumak için bir kalkan oluşturmak için onları bir araya getirdi.

BOOOOOM!!!!

"Beklendiği gibi," Haru magmayı durdurmaya çalışırken dişlerini gıcırdattı. Saldırıyı onsuz durdurmak biraz zor olduğu için gerçekten silah haki öğrenmek istedi.

"Motorlu Testere Modu!!!" Keskin metal, magmayı kesip yırtarak çok hızlı hareket etmeye başladı ama bu yeterli değildi.

"Su Havzası Modu!!!" Kalkan içe doğru bükülerek bir kenar oluşturdu.

Magma ikiye bölündü ve yana doğru hareket etmesine neden oldu.

Haru bu hareketi kullandıktan sonra ter içindeydi ve magma çok sıcaktı.

"Harun!!!" Luffy önündeki adama bakarken şok oldu.

Haru hiçbir şey söylemedi ve onu yere indirdi. Işık büyüsüne hazırlanmaya başlarken koşmaya başladı.

"Piç!!!" Akainu bu fermuarlı çocuktan gerçekten nefret ediyordu. Onları öldürmek için başka bir magma yarattı ama aniden büyük bir silahla vuruldu.

BOOOM!!!

Akainu atıldı ve ağzından çok kan geldi, "Ugh!!!!" Bir grup denizciye doğru fırlatıldı ve kendisine çarpana baktı, "Beyazsakal..." Saldırısı ile kemiğinin neredeyse kırıldığını hissetti.

"Baba," Ace ona baktı.

"Acele et ve koş, hayatını bu pislik için harcama," Beyazsakal onun önünde dimdik durdu.

Ace dişlerini sıktı ve vücudunu çevirdi. Bu utanca ancak dayanabildi ve intikamını daha sonra aldı.

---

Haru, Luffy'yi kucağına alırken kaçtı. Neden bilmiyordu ama aniden tehlike hissetti ve yana atladı.

BOOOOOM!!!!

Haru'nun bu savaş alanında sadece çok dikkatli olduğu bir kişi vardı ve o kişi şu anda önündeydi.

"Acele etme, neden bir süre burada kalmıyorsun?"

Haru koşabileceğinden emin değildi, "Kizaru." Sadece hafif büyü kullanabiliyordu ve bedeninin kendisi hafif değildi ama önündeki adam parıltılı meyve yemişti. Karşısındaki adam ışığın kendisiydi. Ona baktı ve "Amca, ikimizi de bırakabilir misin?" dedi.

"Amca dayı?" Kizaru seğirmemeye çalıştı, "Hmm, yapamam, işim seni yakalamak." Parmağını kaldırdı ve parmaklarının ucuna bir lazer toplamaya başladı.

Haru bu saldırıyı almak istemedi ve kaçmaya karar verdi.

"Hmm, hızın gerçekten çok hızlı," dedi Kizaru aniden önünde belirirken.

"Kes sesini!!!" Haru yere çarptı ve bir sürü fermuar çıktı. Fermuarlar birbirini örmeye başladı ve büyük bir hapishane oluşturdu.

"Bu?" Kizaru buna ilginç bir ifadeyle baktı.

"Fermuar Hapishanesi!!! Testere Modu!!! Azaltın!!!"

Fermuar çok hızlı hareket etmeye başladı ve her saniye küçülmeye başladı.

Haru orada kalmadı ve hem Ivankov hem de Jimbei'ye doğru koştu.

Luffy bir şey söyleyemeyecek kadar yorgundu ve bu hız onun için çok hızlı olduğu için kusmak istedi. Kardeşini kurtarabildiğine göre ona inanabileceğini biliyordu. Daha önce gemide bahsettiği grup sohbetinin varlığını merak etmeye başladı.

"Bu tehlikeli," dedi Kizaru, içeride kalan kişinin parçalanarak öleceğini de sözlerine ekledi. Fermuar gücüyle böyle bir yaratıcılık yaratabildiği için oldukça şaşırmıştı. Ona iltifat etmek istedi ama yine kaçtığını gördü. Başını salladı ve "Ne sabırsız bir genç adam" dedi. Ayağına bir ışık aldı ve hapishaneye doğru ateşledi.

BOOOOOM!!!!!

Kizaru oldukça yorgun görünüyordu ve "Işık hızından kaçabilir misin?" dedi.

"Jimbei! İvankov!" Haru onlara doğru koştu ve ikisinin arkasına saklandı. Zihninde, bir hafta boyunca yorulmadan savaşmasına yardım edecek güce gerçekten ihtiyacı vardı.

"Haru!" Jimbei ayrıca arkalarında bir ışık gördü ve kiminle karşı karşıya olduklarını biliyordu.

"Lanet olsun Kizaru," Ivankov da savaşmaya hazırdı.

"Oya, Oya, Jimbei, Ivankov, hmm, zahmetli," Kizaru onlara bir lazer vermek için parmağını kaldırdı, ancak aniden birinin ona saldırmak istediğini hissetti.

"Ateş Yumruk!!!"

Kizaru bu saldırıyı savuşturdu ve kendisine saldıran kişiye baktı, "Hmm, Ace, yalnızım."

Jimbei, Ivankov ve Ace onunla tekrar savaşmaya hazırdı. Onu saydıklarında üç kişi vardı, hayır, dört kişi.

"Arkadaşına yardım etmen gerekmiyor mu?" Haru aniden dedi ve parmağıyla bir yeri işaret etti.

"Arkadaş mı?" Kizaru başını çevirdi ve arkadaşının Beyazsakal tarafından saldırıya uğradığını gördü. İçini çekti ve şu anda gerçekten tembel hissediyordu.

Beyazsakal bir öfke içindeydi ve adayı yok etmeyi başardı.

Kizaru ona yardım etmek niyetinde değildi ama aynı zamanda birisi de tekrar ortaya çıktı. "Marco" diye kaşlarını çattı.

Marco anka kuşu formunda belirdi ve onlara, "Gidin, onu durduracağım" dedi.

"Marco," Ace bir şeyler söylemek istedi.

Marco, "Patron için endişelenme, bu onun vasiyeti, onu inkar etme" dedi.

Ace dişlerini gıcırdattı ve hiçbir şey yapamayacağını biliyordu.

---

Beyazsakal, adayı ikiye bölmek için gücünü kullandı. O denizcilerin tarafındaydı ve oğlu diğer taraftaydı. Sağlığı bozuldu ve birçok insanla savaşamadı. Vücudu yaralarla doluydu ve yakında öleceğini biliyordu ama bundan önce oğlunu kurtarması gerekiyordu.

"MÜDÜR!!!"

"MÜDÜR!!!"

"MÜDÜR!!!"

Kaptanlarının orada tek başına tüm denizcilerle yüz yüze olduğunu gördüklerinde ağlıyorlardı.

"Acele edin ve gemiye binin!!!!"

Esuzwmru hmpit mriw ezao ovuaz ouuov frt dmiimj ovu jaii md ovuaz iuftuzl.

Haru da koşuyordu. Luffy'yi yüzebildiği için Jimbei'ye vermişti. Başını çevirdi ve binanın arkasında büyük bir gölge gördü. Kim olduğunu biliyordu ama durduracak gücü olmadığı için onları durdurmaya niyeti yoktu. Başını salladı ve gemiye doğru koşmaya devam etti.

Beyazsakal aniden birinin belirdiğini görünce kaşlarını çattı, "Öğret..." Onu gördüğünde çok öfkelendi.

Karasakal Korsanları aniden Deniz Kuvvetleri Karargahında belirdi.

"ZEHAHAHAHA!!! ÇOK UZUN OLDU!!! SİZİ ÖLÜMÜN KAPIINDA GÖRMEK GÜZEL YABANCI !!!"