Haru şu anda hala kaçıyor. Liderlerinin Karasakal Korsanları grubu tarafından huzursuzca saldırıya uğradığını gören herkesin kızgın olduğunu görebiliyordu.

"ÖĞRETMEK!!!!!!!" Ace çok öfkeliydi ama birçok kişi tarafından tutuldu, "HIZLI OLUN VE BENİ BIRAKIN!!!!"

"NUMARA!!!!" Onu durduran herkes ağlıyordu ve Karasakal Korsanları'nı da öldürmek istediler.

"BABA!!!!" Ace ağlarken çığlık atıyordu.

"Gitme, Ace," Marco da onu durdurdu.

"MARKO!!!!" Ayşe öfkeyle ona baktı.

Marco ağlayarak ona yumruk attı, "Kes şunu, ben de onu kurtarmak istiyorum ama şimdi değil, bunu yapacak gücümüz yok."

"UWAAAAAAAHH!!!!" Ace gerçekten çok ağlıyordu, o anda büyümeye başlamıştı.

Haru şu anda gerçekten bir sigara istiyordu.

"Ace..." Luffy ona zayıfça söyledi.

Haru bir şey söylemenin faydasız olacağını biliyordu. Sadece kalplerindeki yarayı sarmak ya da intikamlarını daha sonra almak için zaman bırakabilirdi: "Gitmemiz gerek."

Ivankov ve Jimbei başlarını salladılar ve onunla gittiler.

Ace, Beyazsakal Korsanları ile birlikteydi.

Haru aynı zamanda iyi olacaklarını biliyordu, aynı zamanda birinin bu savaşı durdurmasını bekliyordu.

---

"Zehahahaha, yeni gücümü görelim" dedi Teach ve yanındaki boşluğa vurdu.

*Çatırtı!

Tvu jmzit lofzout om lvfcu frt ovuw juzu lvmhcut gw oval nmjuz.

"B - patron, bunu yapma," Burgess neredeyse dengesini kaybediyordu.

"Zehahaha, bu gücü iyi kontrol edemiyorum" diye güldü Teach.

"Tebrikler patron." Mürettebatı onu tebrik etti.

Teach, "Zehahaha, ama o fermuarlı çocuk gerçekten harika" sahneyi daha önce görmüştü.

"Hmm, onu ekip patronumuza alabilir misin?" dedi Devon. Hâlâ ona İmpel Down'da birinin ona yardım edeceğini söylediğini hatırlıyordu. Şaka yaptığını sandı ama gerçekten doğruydu.

"Hmm, bakalım onunla iletişime geçebilecek miyiz?" Teach, ekibindeki tek kadın üyeye ilginç haberler verdiğini duyduğu için onunla da ilgilendi. Aynı zamanda fermuar gücüyle de ilgileniyordu, onun ekibinde olmasının ilginç olduğunu düşündü.

---

Haru aniden titredi ve başını çevirdi. Birinin kendisine baktığını gördü. Uzaktan ona gülümseyenin Teach olduğunu gördü. Sadece başını salladı ve koşmaya devam etti.

Denizciler hem Ace'i hem de Luffy'yi öldürmeye odaklanmıştı.

Ace, Beyazsakal Korsanları tarafından korunduğu için iyiydi ve gücü de o kadar da kötü değildi.

Luffy biraz farklıydı çünkü hormon enjeksiyonu onun için çok tehlikeliydi ve çok yorgundu.

Haru, Ivankov ve Jimbei, Deniz Kuvvetleri karargahından bir grup Beyazsakal Korsanlarına doğru kaçıyorlardı. Sadece birlikte savaşabilirlerdi ve bu yerden çıkmaları için tek seçenekleri buydu.

Denizcilere karşı birlikte savaştılar.

Sengoku, Karasakal Korsanları'na karşı savaşıyordu ve henüz küçük oldukları için onları öldürmek istedi.

Kizaru ve Aokiji korsanları öldürmek için birlikte çalışıyorlardı.

Akainu kanlar içinde öksürdü ama yine de daha fazla korsan öldürmek istedi. Sadece önündeki genç bir denizci tarafından durdurularak hareket etmek istedi.

Coby onu durdurmak istedi ama Akainu'yu kızdırdı.

"Öl," Akainu elini ona doğru bir magmaya çevirdi ama biri tarafından durduruldu. Ona baktı ve şaşırdı, "Sen!!!"

Görünüşü karşısında herkes şok oldu. Ayrıca Deniz Kuvvetleri Karargahına doğru giden bir gemi gördüler.

"KIZIL SAÇLI ŞANKLAR !!!!!"

Shanks herkese "Savaşın sonuna geldim" dedi.

Luffy onu görünce şok oldu, "Shanks...."

"Onu görmek ister misin?" diye sordu Haru.

Luffy başını salladı, "Tabii ki."

Kızıl Saç Korsanları da birkaç yıl önce tanıştıkları çocuğu fark etti, "Luffy!!!" Güldüler ve savaşa da girmeye başladılar. Hâlâ savaşmaya devam etmek isteyen biriyle seve seve dövüşürlerdi.

Başından beri savaşı saklayan ve kaydeden Buggy bir anda ortaya çıktı ve onun yanına gitti. Bu kızıl saçı görünce çok sinirlendi, "SHANKS!!!!!"

"Hahahaha, buggy," Shanks ona güldü.

Buggy onunla kalmaya karar verene kadar ikisi de birbirleriyle konuştular çünkü yaşama şansının onunla birlikte olmaktan daha büyük olduğuna inanıyordu.

Tvu numniu jvm vft guur dmiimjare Bpeew immcare için vaq jaov dfrfoalq jvur vu lfj vaq hmpit ofic dzuuiw jaov Svfrcl, mru md ovu dmpz ezufo nazfoul.

Shanks herkese baktı ve onlara savaşı durdurmak istediğini söyledi. Her iki tarafın da gereksiz bir zayiat vermesini istemedi, ".....Haydi getirin!!! Rakibiniz olacağız!!!" Bir yöne baktı ve dik dik baktı, "Nasıl olur, Öğret? Hayır, Karasakal?"

Karasakal güldü, "Zehahaha, şimdi duracağım, geldiğim şeyi aldım, sizinle savaşmak için hala biraz erken beyler!!!" Ona baktı ve "Oi, Fermuar Çocuk, benimle gelmek ister misin?" Diye sordu. Sözleri herkesi şaşırttı.

"Ben mi?" Haru şok oldu ve parmağını kendine doğrulttu.

"Elbette, seni burada izleyeceğim ve ekibimin bir parçası olacağım, hadi gidelim, seni One Piece'e götüreceğim," diye güldü Karasakal.

Herkes ona bakıyordu.

Haru bunun kasıtlı olup olmadığını merak etti.

"HAYIR, O BENİM EKİPİM!!!" Luffy aniden çığlık attı.

Haru rahatlayarak içini çekti, "Üzgünüm, ekibinin bir parçası oldum."

Karasakal gülerek "Zehahaha ne ayıp denizde buluşalım" diyerek herkesle birlikte ayrıldı.

Haru onun hakkında fazla düşünmüyordu ama etrafındaki insanlardan farklıydı. Onu durdurmaya çalıştıklarını görebiliyordu ve onlara katılmanın iyi olmadığını söyledi. Onlara Karasakal Korsanları'na katılmayacağını söyledi.

Bu durumu gören Sengoku, savaşı durdurmayı kabul etti ve kararını durdurmak için sorumluluk alacağını açıkladı.

"SAVAŞ BİTTİ!!!!"

Haru bittiğine sevindi ve gökyüzüne baktı. Bu deneyimi unutmayacağını düşündü ve bu savaştan büyümeye başladı.