ÇEVİRMEN:SNBURAK

EDİTÖR:BLACKLOTUS

Son savaşta Egemenlerinin rehberliğinde hayatta kalmayı başaran 130 bini aşkın elit Gölge Asker, varlıklarını olabildiğince silerek insan gölgesine saklandılar.

Bu bir tuzaktı.

Şimdi birden Gölge Ordusu ile yüz yüze geldiğini fark eden Demir Beden Egemeni, bataklığa sürüklenmenin baş döndürücü hissini hissetti.

‘Beni yakaladılar.’

Şu anda, batı cephesini yöneten ordu, Gölge Ordusu ile yüzleşmek için yeterli güce sahip değildi. Sadece bu da değil, Ölüler Ordusu'nu yönetenler Bellion ve İgris'ti, bu yüzden sorumlu Egemen şimdi bunun yerine kendi boynu için endişelenmek zorunda kaldı.

Büyük olasılıkla, Gölge Ordusu – hayır, Gölge Egemeni bu sonucu hedefliyordu.

‘…Onlara haber vermem gerekiyor.’

Demir Beden Egemeni acilen Ejderha İmparatoru ile iletişim kurmaya çalıştı. Ancak bir tür ‘güç’, haberi yayma girişimlerini engelliyordu.

‘Yoksa…??’

Gölge Egemeni bu kadar ileriyi mi planlamıştı?

Demir Beden Egemeni, diğer tarafla teması kesen ‘gücün’ kaynağını bulmak için aceleyle duyusal algısını harekete geçirdi. Bunu yaptığında İgris'in yanında duran ve elinde küçük bir şeyi tutarken özenle bir tür büyü mırıldanan bir Yüce Ork Şamanı’nı keşfetti.

‘…!!’

O lanet yaratığın büyüsü, diğer Egemenler ile her türlü iletişim biçimini bozuyordu.

Gerçek bir Gölge Asker olarak yeniden doğuşunu deneyimlediği ve Hırs Arpacığı’nın gücünü ödünç aldığı için Komutan sınıfı Köpek Dişleri’nin büyüsü, bu rolü oynayacak kadar güçlüydü.

Sırıtış.

Bakışları hizmet ettiği kralın bakışlarıyla karşılaştığında Köpek Dişleri hafifçe kızardı. O zaman bile büyüsünü bırakmaya çalışmadı.

Canavar İnsansıların Kralı, Demir Beden Egemeni, Köpek Dişleri’nin gülümsemesine baktıktan sonra alay ediliyormuş gibi hissetti. İçinden kontrol edilemeyen bir öfke yükseldi.

[Siz zavallı böcekler ne cüretle...!!]

Hayır, bekle – bu taktik Gölge Askerler bir yana, Gölge Egemeni'nin uyduracağı bir şey değildi. Doğrusu, Gölge Ordusu işini böyle yürütmüyordu. Bu ordu, kaçınılmaz ölümün yaklaştığını her seferinde düşmanlarının önünde gururla duyururdu.

Bu…

‘…Bir insanın düşünme tarzı.’

Şu anki Gölge Egemeni, insan, savaşın nasıl yapılması gerektiğini saptırmıştı. Egemen olarak gururlu değil miydi?!

Şimdi iyice öfkelenen Demir Beden Egemeni kaslarını genişletti. Vücudu neredeyse patlayacak kadar şişerken çeşitli kaslarında kalın damarlar şişti.

Demir Beden Egemeni kükredi.

[Bu piç, Egemen denecek nitelikte değil!]

Daha sonra göz açıp kapayıncaya kadar Köpek Dişleri’nin önüne geldi, ancak yolu birden Beru tarafından engellendi.

Boom-!!

Eski karınca kralı, Egemen'in iki elini de tuttu ve saf fiziksel güç yarışına başladı. Düşmana baktı ve canavarların dilinde hırladı.

[Az önce söylediklerin… Geri çek. Yoksa efendime hakaret ettiğin günahın bedelini ağır ödersin.]

Yanıt olarak Demir Beden Egemeni, eskisinden daha da yüksek sesle bağırırken Beru'nun kollarını çevirip koparmak için yeterli gücü kullandı.

[Ne cüretle küçük bir asker bir Egemeni durdurmaya çalışır!!]

Ve bu olduğunda…

Kiiieeeehhhk-!!!

Tüm vücudu hızla önceki boyutunun iki katına çıkarken Beru’nun ağzından kulak delici bir çığlık yükseldi.

***

Ejderha İmparatoru bunu gördü.

Kısa tereddüt süresi boyunca ölen Kaos Dünyası'nın sayısız askerinin cesetlerini ve düşmüş olanlarla denk olan Gölge Askerlerin sayısını gördü.

Ejderha İmparatoru Kapı’nın dışına doğru yürürken gözlerinden figüratif alevler fışkırdı. Bakışlarının sonu Jin-Woo'ya kilitlendi ve şu anda aralarında gerçek bir dev fırtına haline geldikten sonra Kaos Dünyası ordusunun bir kısmını yutuyordu.

Adam…

‘O piç ölmeli!!’

Ejderha İmparatoru orijinal görünümüne dönmek için bile yeterli zamana sahip değildi, bu yüzden aceleyle Yıkım Nefesi'ni ateşledi.

Kuwaaah-!!

Uzaklarda bir ışık parıltısı parlak bir şekilde parladı ve Jin-Woo, Kaos Dünyası'nın güçlerini katlederken trans benzeri bir durumda olmasına rağmen, o bir anlık anı kaçırmadı.

‘Bu o!’

Jin-Woo’nun figürü olay yerinden kayboldu. Hemen ardından Kaos Dünyası’nın tüm askerleri ve yeni Gölge Askerler Nefes’e maruz kaldılar ve iz bırakmadan yakıldılar.

Kuwaaaaaahhhh-!!!

Jin-Woo zamanında kaçtı ve çok uzak olmayan bir yere yerleşti.

Nefes saldırısını bitiren Ejderha İmparatoru ona dik dik baktı. Arkasında sayısız Kapı açıldı ve onlar aracılığıyla Antik Sınıf Ejderhalar ve Ejderdoğanlar kendilerini ortaya çıkardı.

Ve böylece Yıkım Egemeni, Vahşi Ejderhaların Kralı, mücadeleye girmişti. Şimdi yanında görünen şey, Yıkım Ordusu'nun ana bölümüydü.

Bu gezegeni bir günde yok edebilecek güçler, sırf yalnız Gölge Egemeni ile başa çıkmak için tamamen seferber edilmişti. Ve onların önünde, diğer Egemenlerin efendisi olan Kralların Kralı vardı – Ejderha İmparatoru.

‘….’

Jin-Woo, Ejderha İmparatoru'nun gerçekten geniş, görünüşte sınırsız güç denizini algıladıktan sonra tükürüğünü çabucak geri almak zorunda kaldı.

Bir anda, Kaos Dünyası’nın güçlerine karşı savaşan her Gölge Asker, yeni komutasına göre durdu ve geri çekildi. Tıpkı Ejderha İmparatoru'nun arkasında durmayı seçen Ejderha ordusu gibi Gölge Askerler de Jin-Woo'nun hemen arkasında durdu.

Yıkım Ordusu'nun lideri alaycı bir gülümseme oluşturdu.

[Bu zavallı askerler sahip olduğun her şey mi?]

Düşman kuvvetlerini öldürdükten sonra aceleyle onun yanında ‘toplanan’ birkaç bin Gölge Asker vardı. Ancak, yaklaşık on milyon askere, yüzlerce Ejderhaya ve en önemlisi, Ejderha İmparatoru denilen gerçekten tehlikeli varoluşa karşı karşıya geliyordu.

Tabii ki, Jin-Woo ordularının büyüklüklerindeki farklılıkları çok iyi biliyordu. Bu yüzden en başından bu planı uygulamaya koymayı seçti.

“İleri!”

Jin-Woo, başlangıçta bir konuma getirilen Gölge Askerlerini tekrar ileriye taşıdı. Ejderha İmparatoru’nun yüzünde bir şaşkınlık ifadesi belirdi.

‘Askerlerimi gördü, yine de benimle kafa kafaya yüzleşmek mi istiyor?’

Bunlar çılgın bir aptalın eylemleriydi!

Gölge Askerler, Ejderha İmparatoru'nun şüphesiyle dalga geçiyormuş gibi düşmanlarına doğru koştular. Ejderhalar onlara hemen güçlü, şiddetli alevler ateşledi.

Huwaaaa-aahk!!

Bununla beraber Gölge Askerler, harcanabilir eşyalar gibi kaybolmadan önce alevlerle sarıldı ve aralarında hiçbir yenilenme meydana gelmedi.

Ejderha İmparatoru neredeyse anında, bunların sadece zaman kazanmak için tuzak olduğunu fark etti.

‘O nerede…?!’

Duyusal algısını hızla genişletti. Gölge Egemeni bir yere kaçmak için gölgesini kullanıyordu.

Bu utanç verici manzarayı gören Ejderha İmparatoru alaycı bir sırıtış oluşturdu. Görünüşe göre insan piç, vur-kaç taktiklerini tekrarlayarak Kaos Dünyası'nın güçlerini yavaşça kazımayı planlıyordu, ancak çok önemli bir hata yapmıştı, düşünmediği bir şeydi.

Ve bu, düşman kuvvetlerinin liderinin onun peşinden sorunsuz bir şekilde koşabileceği gerçeğiydi. Ejderha İmparatoru, Jin-Woo’nun gölgesinin artık batı cephesine bağlı olduğunu kolayca takip ediyordu.

‘İşte buradasın!’

Kaçmasına asla izin vermeyecekti.

Ejderha İmparatoru hızla Jin-Woo'nun kaçtığı ve tereddüt etmeden atladığı noktaya bağlı bir Kapı oluşturdu.

Tıpkı Kapı’dan ilk adımı attığı gibi…

‘……’

...Etrafını saran 130.000 kişilik büyük ordunun görüntüsü ile karşılandı.

Hepsi bu değildi.

Jin-Woo, Ejderha İmparatoru’nun gelişini bekliyordu ve ortaya çıktığında sakin bir sesle konuştu.

“…Dirilt.”

Sadece bir komutla Kaos ordusunun Batı kısmına ait olan ve gerçek Gölge Ordusu tarafından öldürülen her bir yaratık, yeni Gölge Askerler olarak yükseldi.

Ejderha İmparatoru, şu anda iki yüz bini geçen Gölge Askerlere kapsamlı bir şekilde baktı ve konuştu.

[Amaçladığın şey bu muydu?]

Düşmanını seçtiğin savaş alanına çek ve üstünlüğü kur – Gölge Ordusu ezici bir çoğunlukla dezavantajlı sayıda düşmanla karşı karşıya olduğundan bu taktik bir zorunluluk olarak görülebilirdi, ancak yine de Ejderha İmparatoru’nun yüzünden alaycı bir sırıtış ayrılmak istemiyordu.

[Ne kadar gülünç.]

Sonunda Gölge Egemeni'nin planının ne olduğunu anladı. Olay örgüsünü ortaya çıkarma süreci, Kaos Dünyası ordusunun batı kısmının kaybına neden olsa da Gölge Egemeni'nin bugün burada öldürülmesi için büyük bir bedel değildi.

‘Tüm askerlerin yarısını kaybetmek bile bir kayıp olmaz.’

Gelecek olaylar tahmin edilemediğinde kişinin kalbinde ‘korku’ filizlenirdi. Ancak rakibi burada çıplak bırakılmıştı.

[Ah, Gölge Egemeni.]

Ejderha İmparatoru kıkırdadı ve Jin-Woo'ya baktı.

[Seni sadece benim kovalayabileceğimi düşünmüş olmalısın, ama...]

‘Hatalısın.’

Gerçekte, Kaos Dünyası’nın en büyük büyücüsü olarak görülebilecek belli bir Egemen vardı ve Ejderha İmparatoru’nun hemen arkasında bekliyordu.

Çok geçmeden, Gölge Ordusu'nun sürpriz saldırısını bekleyen Başkalaşım Egemeni, iki savaş alanını birbirine bağlayan sayısız Kapı yarattı.

Peşinden Kaos Dünyası’ndan görünüşte sonsuz sayıda asker, iki yüz bin civarı Gölge Ordusu'nun önüne döküldü.

‘Peki, şimdi nasıl hissediyorsun?’

Bununla planın paramparça oldu.

Yanlış hesaplaman bugün ölümünle sonuçlanacak.

Ejderha İmparatoru, yüzünde muzaffer bir ifadeyle Jin-Woo'ya baktı.

[Bu senin yenilgin.]

Ancak, Jin-Woo yanıtı olarak sırıttı.

Aslında Ejderha İmparatoru’na ve tatmin olmuş ifadesine gülümsedi.

‘İçine girdi.’

Nitekim Ejderha İmparatoru tamamen kendi iradesine göre hareket etmişti.

Vahşi Ejderhaların Kralı, elbette, insanın yüzündeki o kısa gülümsemeyi kaçırmadı.

‘…O gülümsedi?’

Elbette – Gölge Askerlerin çağrılması bir anda iptal edildi ve hepsi Gölge Egemeni'nin ayaklarının altındaki karanlık gölgeye çekildi.

Bu insan tam olarak ne düşünüyordu?

Artık askerlerini geri çekmek, kendini öldürmeye çalışmaktan farksızdı. Ona zaman kazandıracak askeri yoksa başka bir yere de kaçamazdı.

Değerli Gölge Askerlerini kaybetmek istemese bile, hiç kimse onu aceleyle uzaklaşırken ölümcül düşmanlarına sırtını ifşa edecek bir aptal olarak kabul etmezdi!

Jin-Woo başka bir şey yapamadan önce Ejderha İmparatoru mesafeyi kapattı. Aynı zamanda, Kaos Dünyasının bütün güçleri de Jin-Woo'nun yönüne doğru atıldı.

Kapılardan hala nefes nefese çıkan on binlerce, yüz binlerce askerin bakışları yalnızca Jin-Woo'ya kilitlendi.

O anda – tam da Ejderha İmparatoru’nun Jin-Woo’nun burnunun önüne gelip ona doğru uzandığı anda…

…O anda Jin-Woo’nun gözleri bir Ejderhanınkine benzer şekilde değişti.

Ejderha İmparatoru ancak o zaman bir şeylerin korkunç derecede ters gittiğini fark etti.

[Sen...!!]

Bir an sessizlik geldi ve geçti.

‘…..’

Jin-Woo’nun ağzından yüksek ve şiddetli bir kükreme patladı. Her bir varlığı, ondan daha zayıf olan her varlığı, saf bir umutsuzluk durumuna iten ruhun haykırışıydı!

[Kuwaaaaaaahhh-]

Ejderhanın Korkusu’ydu. Kamish’in Runik Taş’ından öğrendiği en alçak ve en acımasız Ejderha Becerisi. Güçleri, müttefikleri düşmanlardan ayırmadığı için ilgilenmemişti ama şimdi...

‘Ama şimdi farklı!’

Bir Ejderhayı cehennemin dibine kadar avlamak için toplanan yüzlerce elit Avcıyı harekete geçiren beceri artık Ejderhalara karşı kullanılıyordu.

[-Aaaaaaaahhh-!!!]

Tıpkı Kamish'in yıllar önce insan Avcılara yaptığı gibi, Gölge Egemeni de Ejderha İmparatoru’nun tüm askerlerini dondurdu.

Gölge Egemeni’ne ait neredeyse dipsiz Mana deposunun ürettiği Korku’nun etkilerinden kurtulabilecek canlı bir varlık yoktu, yalnız bir kişi hariç. Bu Ejderha İmparatoru idi.

Düşman kuvvetlerinin her birinin bir anda donmasını sağladıktan sonra Jin-Woo uzanıp Ejderha İmparatorunun kolunu tuttu.

[Sen piç…!!]

Vahşi Ejderhaların Kralı'nın kaşları buruştu.

Jin-Woo, dudaklarına bir gülümseme yayılırken kolu daha sıkı kavradı.

“Sen, bir saniye benimle gel.”

Egemenler Listesi

1) Gölge Egemeni-Ölülerin Kralı ( Seong Jin-Woo) Eski Gölge Egemeni(Osborne)(öldü)

2) Beyaz Alevlerin Egemeni - İblis Kralı ( Baran) (öldü)

3) Başlangıç Egemeni - Devlerin Kralı (Reghia) (öldü)

4) Yıkım Egemeni - Vahşi Ejderhalar Kralı

5) Buz Egemeni - Kar Halkının Kralı(Beyaz Hayaletlerin kralı)(öldü)

6) Canavar Egemeni - Canavarların Kralı Köpek Dişleri(öldü)

7) Veba Egemeni – Böceklerin Kraliçesi(Querehsha)(öldü)

8) Başkalaşım Egemeni -

9) Demir Beden Egemeni - İnsansı Canavarların Kralı

BL: Seong Jin-Woo Ejderha Egemenini neden çağırdı? Ona neler söyleyecek? Gel bir döveyim diyecek galiba. :D