3. Bölüm - Sonsuzluk Tarikatı

avatar
311 3

Sonsuzluğun Habis Hükümdarı - 3. Bölüm - Sonsuzluk Tarikatı


Kıdemlinin sözlerinden sonra tüm hazırlığını bitiren grup, ormandan ayrılarak Sonsuzluk Tarikatına geri dönmeye başlamışlardı. Genel olarak Tarikatlar yüksek dağların zirvelerine kuruldukları için ulaşım da uçan hayvanlar kullanılıyordu. Uçan kaynak canavarları olarak genellikle her türlü kanatlı canavar kullanılırdı. Fakat Ejderha gibi kutsal canavarları kullanan yetişimciler, gerçek anlamda saygı duyulan ve güçlü kimselerdi.

Yetişim dünyasında tarikatlar birleşik güçler olarak anılan oluşumlardı. Tarikatlar yetişim yapabilen kimseler alırlar ve eğitimlerine yardımcı olurlardı. Bunun karşılığında ise eğittikleri kişilere ödül karşılığında görevler verilirdi. Çok nadirde olsa eğer Tarikat bir savaşa girerse, bu eğittikleri öğrencilerden yardım alırlardı.

Görünüşte pek bir amacı yokmuş gibi gözükse de, Tarikatları destekleyen ciddi klanlar, krallıklar ve imparatorluklar olurdu. Bazı tarikatlar vardı ki, iç ve dış savaşların yönünü değiştirebilecek güçte olurlardı. Örneğin Sonsuzluk Tarikatının en güçlü olduğu dönemde bu tür bir tarikattı. Şimdi ise zamanla güçsüzleşmeye başlayan bir tarikat haline gelmişlerdi.

Sonsuzluk Sıradağlarının en yüksek dağında yapılanan Sonsuzluk Tarikatı, bulutlar arasında bir cennet gibi gözüküyordu. Antik bir oluşumun gibi gözüken yer, büyük bir alan kaplıyordu. Şu anda ise bir ejderha liderliğinde bir grup uçan kaynak canavarı bu dağın zirvesine tırmanıyordu.

En önde ki ejderhanın üzerinde ise üç kişi yer alıyordu. En önde oturan Kıdemli Drake idi. Ejderhayı yöneterek grubun da yöneticiliğini almıştı. Arkada ise Aron'a göz kulak olan Sophia ve baygın bir şekilde bulunan Aron bulunuyordu.

Kısa bir süre içerisinde bulutların içerisinden geçerek tarikatın içerisine giren grup, Kıdemli Drake'i beklemeye başlamıştı. Bu sırada Aron'u kucağına alarak aşağıya inen Sophia, tarikatta ki diğer kişilerin de dikkatini çekmişti.

"Bu da kim böyle ?"

"Bir ölümlüye benziyor. Buz Kraliçesi Sophia'ın bu ölümlü ile ilişkisi ne ki ?"

"Emin değilim."

"Tamam susun! Kıdemli Drake buraya bakıyor."

Drake'de bu geveze öğrencilerin konuşmalarına şahit olduğu için Sophia'ya dönmüştü.

"Ölümlüyü en rahat Hizmetler bölümü olan Ağaç Bölümüne götür. Günlük 10 ağaç sınırını da 5 ağaca düşürmelerini söyle. Ek olarak enerji içeren yiyecekleri hiç çekinmeden versinler. Buraya kadar getirdikten sonra küçük bir zahmetle rahat bir hayat yaşamasını garanti edelim."

Kıdemli Drake'in söylediklerinden sonra kafasını sallayan Sophia, Aron ile birlikte Hizmetler bölümüne doğru yol almaya başlamıştı. Sophia'nın gittiğini gören Kıdemli Drake ise odağını ona doğru gelen bol cübbeli adama vermişti.

Bol cübbeli adamın, kırklı yaşlarda gibi görünümü vardı. Fakat vücudundan yayılan kudretli aura, Kıdemli Drake'den bile daha güçlüydü.

"Yolda bir sorun ile karşılaştığınızı duydum Drake. Sorun nedir ?"

Kendisine sorulan sorudan önce hafif eğilerek selam veren Drake, "Müdür Frank'ı selamlıyorum. Ufak bir sorun çıktı. Çokta önemli değil." demişti.

Drake'in karakterini iyi bilen Müdür Frank, gülümseyerek "Gel... İçerde bana detayları anlat. Öğrenciler sizde ödül salonuna giderek görevinizin ödüllerini alabilirsiniz." demişti.

Kısa bir süre içerisinde gelen grup hızlı bir şekilde dağılmıştı. Bu sırada hizmetler bölümüne ulaşan Sophia, yön tabelalarına bakmadan ezbere bir şekilde Ağaç Bölümüne gitmişti. Hizmetler bölümü oldukça büyük bir alan olduğu için gitmesi biraz uzun sürmüştü. Üstüne baygın bir şekilde duran Aron'da onun hızını yavaşlatıyordu.

Bir süre sonra Ağaç Bölümüne gelen Sophia, boş bir hizmetli kulübesine girerek Aron'u yatağa yatırmıştı. Odada çok fazla şey yoktu. Bir yatak, bir masa ve birde giysi dolabı vardı. Kulübe kendi içinde biraz büyük olmasına rağmen, içerisi malzeme olarak çok boştu ve minimum standartta donatılmıştı.

Aron'u bıraktıktan sonra bir süre ona bakan Sophia, ikinci bir kez bakmadan odadan çıkmıştı. Bir kaç saatin sonunda Aron kendine gelerek gözlerini aralamıştı. Gözlerinin araladıktan sonra kahverengi bir tavana bakması, artık ormanda olmadığını çok güzel bir şekilde ona anlatmıştı.

"Ağaca çok sert bir şekilde çarpmış olmalıyım. Tüm vücudum ağrıyor. Bu ölümlü vücut için bunlar çok fazla. Ufak bir şok dalgasına bile bayıldığıma göre, zannettiğimden de zayıf durumdayım. Burası neresi ?"

Bir süre odadan çatma kulübeyi inceleyen Aron, içerisinin çok boş olduğunu ve minimum standartlar ile döşetildiğini fark etmişti. Önceden kaldığı lüks saray ve meditasyon bölümüne göre burası oldukça eski ve fakir bir yer sayılırdı.

Bir süre daha etrafı inceledikten sonra odanın kapısı aralanmış ve içeriye mavi cübbeli bir adam girmişti. Adamın yaşı 30 var gibi gözüküyordu. Üstünde hafif incelikte bir aura hisseden Aron, kısılan gözleri ile adamı incelemişti.

"Hoş geldin çaylak. Kendimi tanıtmama izin ver. Benim adım Alfred Sting. Ağaç Hizmetleri Bölümünün kıdemlisiyim. Burası Sonsuzluk Tarikatının en rahat hizmet bölümlerinden birisidir. Ek olarak seni getiren kişinin Kıdemli Drake olduğu bilgisi geldi. Adamım! Kendisi müdürden sonra ki en güçlü kıdemlidir. Çok şanslısın."

Bu bilgilerden sonra Aron'un zihnine ormanda ki kılıçlı adamın sözleri gelmişti.

"Sonsuzluk Tarikatı her geçen gün kan kaybediyor ihtiyar! Sizlerin aksine biz Mutlak Tarikat, sizlerin en güçlü olduğunuz dönemde ki gibi güçlenerek geliyoruz. Yakında toptan sizi ezeceğiz! Bugün ise bu saldırı karşılayabilirsen, sen ve öğrencilerin hayatlarınızı elinizde tutmanın ayrıcalığını kazanmış olacaksınız."

Bu anıdan sonra elini çenesine koyan Aron, "Hmm... Her ne kadar Sonsuzluk Tarikatı güç kaybeden ve eski gücünde olmayan bir tarikat olsa da, benim için faydalı olabilir. Yetişime burada başlamak, ormanda başlamaktan daha iyidir." diye düşünmüştü.

Kıdemli Alfred'in söylediklerinden sağ elini kaldırmış ve yüzük parmağında yüzük beyaz bir ışık ile parlamıştı. Bu parlamanın ardından elinde bir kitap ve birde mühür belirmişti. Bu yüzüklere depolama yüzükleri denirdi. Yapımında Boyut ve Zaman Yetişimcileri çalıştığı çok önemli eserlerdi. Bu yüzüklerin içerisinde kendilerine ait bir boyut bulunurdu. Bu boyutlar depolama amacı ile kullanılabilirdi. Ayrıca bu boyutların içerisinde zaman donuk olduğu için içerisine konulan eşyalara hiç bir zarar gelmezdi.

"Bu mührü al." diyerek ejderha motifli bir mührü Aron'a atmıştı. Tek bir hamlede bu mührü yakalayan Aron, "Bu da nedir ?" diye sormuştu.

"Bu Kıdemli Drake'in kişisel mührü. Bunu sana vermesinin nedeni, senin burada rahat ettirmek olmalı. Henüz tarikata yeni geldiğin için bilmiyor olabilirsin ama burada yetişim kaynakları için ciddi bir rekabet döner. Her ne kadar kıdemliler ve öğrenciler kadar olmasa da, Hizmetler arasında da bu rekabet vardır. Kıdemli Drake, bu mühür ile birlikte sana zorbalık etmek isteyen kişileri durdurmak istemiş olabilir. İkinci olarak da bu kitap."

Bu seferde kitabı Aron'a uzatan Kıdemli Alfred, Aron'un her şeyi anladığından emin olmak istiyor gibi bir ifadesi vardı.

"Bu kitapta yetişimin ve gidilmesi gereken yolların ayrıntılı bir listesi var. Öncelikle sana Sonsuzluk Tarikatını kısa bir şekilde anlatayım. Sonsuzluk Tarikatı kendi içerisinde 4 bölüme ayrılır. İlk olarak Sonsuzluk Tarikatının gerçek müritlerinden yani öğrencilerinden bahsedeyim. Herhangi bir yetişim yoluna girebilmiş ve enerjiyi kullanabildiğini kanıtlamış her birey, tarikatta öğrenci olarak yer edinebilir. Fakat her öğrencinin kabiliyeti ve yetişimi aynı olmadığı için tarikat kendi içerisinde alanlara bölünmüştür."

"Bunlar Dış Saha, İç Saha ve Çekirdek Sahadır. Her bir öğrenci başlangıç olarak Dış Sahadan başlar. Kendini geliştiren kişiler belirli bir sürenin sonunda İç sahaya geçmeye hak kazanırlar. Çekirdek saha ise tarikatın gerçek ve tohum öğrencilerinin olduğu bölgedir. Gerçekte tarikatın gerçekten önem verdiği öğrenciler oradadır."

"Dördüncü alan ise en dipteki alan olan Hizmetler alanıdır. Hizmet bölümleri, tarikatın ihtiyaçlarını karşılayan bölümdür. Ağaç, Su, Beslenme, Bitki gibi bir çok hizmetli bölümü vardır. Burada çalışacak olan Hizmetler genelde ölümlüler arasından seçilir. Her ne kadar görünüşte bir hizmetli olmak iyi görünmese de, ölümsüz bir tarikatın hizmetlisi olmak, ölümlü dünyasında bile onur getiren bir şeydir. Fakat tarikat bu Hizmetler içinde bir çıkış kapısı sunmuştur. Elinde gördüğün kitap, ölümlüler dünyasında ölümlü bir krallığı satın alabilecek değerdedir. Buradan kaçamayacağın için diğer şeyleri düşünmene gerek yok. Her neyse... Eğer bir hizmetli yetişimin mantığını anlayabilir ve enerjiyi hissederek yetişime başlayabilir ise, Hizmetli olmaktan kurtulup, dış saha öğrencileri arasında bir öğrenci olarak katılabilir."

Aron tüm bunları önceki hayatında duyduğu genel bilgiler olduğundan odağının çoğunu bu mühre vermişti. Mührün üstünde değişik bir enerji algılıyordu.

"Pekala... Anladığını ümit ederek son şeyleri açıklayayım. Normalde Ağaç Hizmetleri günde 10 tane ağaç getirdikten sonra serbesttirler. Ek olarak yiyeceklerimizin yarısı normal yarısı enerjili yiyeceklerdir. Fakat senin için getirilen ayarlamalar ile günde 5 ağaç kesmen yeterli. Ek olarak yiyeceklerin tümü enerji dolu olması emredilmiş. 5 ağaçtan sonra serbestsin. Hizmetlerde tarikattan alışveriş yapabildiği için kazandığın aylık para ile kulüben ile ilgili şeyler alabilirsin. Sana tavsiyem elindeki kitaba çalışarak yetişimi anlamaya çalışman. Ama istatistik olarak gelen beş bin ölümlüden sadece birisi yetişimi anlayarak kendini kurtarabiliyor. Hizmetli olarak hayatın yarın başlıyor. Bugünlük dinlen ve etrafı tanı."

Kıdemli sözlerini bitirdikten sonra Aron'a söz hakkı tanımadan dışarıya çıkmıştı. Aron bununla birlikte biraz rahatlayacağını düşünürken, içeriye gümüş saçları ve parlayan mor gözleri ile Sophia girmişti. Yüzünde ki buz gibi ifadeyi gören Aron'un kaşları hızla çatılmıştı.

"Sende kimsin ?"

Aron'un zihninden bu düşünce geçer geçmez, zihnine hiç fark etmediği bir ayrıntı düşmüştü. Bu kızı sözde Kıdemli Drake savaşırken, onun altında bulunan grubun içerisinde görmüştü. Bu ayrıntıyı hatırlarken, kollarında ki Eternal mührü hafif parıltı saçmıştı. Bunu fark eden Sophia, çatılan kaşları ile enerji izlerini incelemişti.

"Ben Kıdemli Drake'in kişisel öğrencisi Sophia Holysword. Bir ölümlü olarak ölümsüzlerin savaşına tanık olmana ustam adına özür dilemeye geldim. Bu sıralar ustamın karmik şans konusunda büyük bir şanssızlığı var. Bu yüzden sana bu kadar kolaylık sağlıyor. Yaptığı karmik şansını düzeltmek istemesi."

Hayatında Sophia kadar güzel az kız görmüş olan Aron, büyülenmiş bir şekilde kıza bakarken, anlattıklarının saçmalığını düşünüyordu. Karmik şans denen şey böyle bebek oyuncağı bir şekilde değiştirilemezdi. Kıdemli Drake sözde Göklere Aron'un hayatını düzelterek rüşvet felan mı verdiğini zannediyordu. Yine de reenkarne olduğunu belli etmemek için ağzını açmamıştı.

"Gösterdiğiniz ilgi için teşekkür ederim. Buna layık olmaya çalışacağım."

Aron'un yaklaşımını beğenen Sophia, aynı Kıdemli Alfred gibi elinde ki yüzüğü kaldırmıştı. Aynı şekilde bu yüzükte enerji ile parladıktan sonra elinde bir kitap belirmişti.

"Sana verilen kitap, yetişimden çok yüzeysel bir şekilde bahsediyor. Bu yüzden o kitap yerine bunu oku. Belki yetişimi anlaman daha da kolay hale gelir." diyerek kitabı Aron'a uzattı.

Aron kitabı aldıktan sonra "Umarım hayatının geri kalan kısmında mutlu olursun." diyerek odadan çıkmıştı. Bu sözlerinden Aron'un yetişimi başaracağına dair inancının sıfır olduğunu da belirtmiş gibiydi.

Fakat şimdiye kadar karşılaştığı şeylerden gram etkilenmeyen Aron, aldığı yeni kitabı da masanın üzerine koyarak yatağa yerleşti.

"Önce güzel bir uyku. Sonra yetişim hakkında planlamalar yaparız." diyerek gözlerini kapatmış ve uykuya dalmıştı.







Giriş Yap

Site İstatistikleri

  • 46885 Üye Sayısı
  • 398 Seri Sayısı
  • 44158 Bölüm Sayısı


creator
manga tr